1. 451.
    +4 -1
    En son Yeliz hocanın evinde yaşadığım ve etkisinden uzun süre çıkamadığım olayları anlatmıştım binler. işte o olaydan sonra 2 gün hastalık bahanesiyle dershaneye gitmedim. Belki neden gitmedin mal mısın gidilmez mi diyenleriniz vardır ama o kadar beklenmedik şeyi uzun yıllardır hocam olan birinden yaşamam ve hala o şaşkınlığı üstümden atamamam gitmememde oldukça etkiliydi. O 2 gün boyunca Eylül hocayla nasıl bu durumlara geldiğimizi, Yeliz hocanın bu olaylara nasıl dahil olduğunu ve son gelinen noktayı düşündüm durdum. Kesinlikle bu yaşadıklarıma inanamıyordum, ne kadar hayal etsem de hiçbir zaman olamayacak şeylerdi bunlar. Resmen 2 tane oldukça alımlı 'hocamın' kölesi olmuştum ve bu insanlar ailemi de çevremi de oldukça yakından tanımaktaydılar. Herhangi bir hatam infazıma yol açabilirdi kii ellerinde birden çok resim ve video da bulunmaktaydı. Yani inkar etme gibi bir durumum da söz konusu değildi. Bunları düşünürken pişman olduğum anlarda oluyordu ama bir daha dünyaya gelsem bile bunları yaşamanın güç olacağını düşünüp mutlu olmaya çalışıyordum. Aslında fazlasıyla da mutluydum ya nedense sürekli bir karamsarlık vardı içimde, hiç ama hiç hoş olmayan bir karamsarlık...
    ···
  2. 452.
    +2 -2
    Sanırım çarşamba gününün akşamıydı, çalışma masamda fizikle sevişirken telefonumu uzak bir köşeye bırakmıştım tabi. Salı ve çarşamba günü dershaneye gitmemiş ve o haftayı evde kamp yapma haftası olarak kafamda belirlemiştim. Bunda önceki günlerde yaşadıklarımın etkisi oldukça büyüktü tabi ama herkese hastayım deyip duruyordum. işte çalışmamı bitirip ara verdikten sonra telefona bir bakayım dedim ve Eylül hocanın 4 cevapsız çağrısını, 2'de mesajını gördüm telimde. O sahnede inanın korkudan ne yapacağımı şaşırdım çünkü mesajlar direk emir verir cinstendi. Bir mesajda neredesin sen, kaç gündür dershaneye gelmiyorsun? yazıyordu, diğer mesajda ise çağrılarıma da mı cevap verilmiyor artık! Elinde sonunda dershaneye geleceksin sen ve tıpış tıpış da yanıma geleceksin, o zaman görüşeceğiz beyefendi! yazıyordu. Bunları okurken o kadar tırsmıştım ki geri dönüş bile yapamadım. En son uyumadan önce bir mesaj daha aldım; Hepsinin hesabı verilecek merak etme sen, yarında gelmezsen annenle şahsen görüşeceğim ona göre. Hadi şimdi iyi uykular bakalım sana yazıyordu.
    ···
  3. 453.
    0
    iki saattir bi karıyı gibemedim sevgi koyuyum senin bin
    ···
  4. 454.
    0
    actıgın baslıgında senınde ak dalyarak
    ···
  5. 455.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=iNfs0Vk0MdY
    ···
  6. 456.
    0
    http://inciswf.com/1287946508.swf
    ···
  7. 457.
    +1
    ulan ben şimdiye kadar eylül'ü de yeliz'i de üst üste koyup gibmiştim. liseli bin.
    ···
  8. 458.
    +1 -2
    Sanırım çarşamba gününün akşamıydı, çalışma masamda fizikle sevişirken telefonumu uzak bir köşeye bırakmıştım tabi. Salı ve çarşamba günü dershaneye gitmemiş ve o haftayı evde kamp yapma haftası olarak kafamda belirlemiştim. Bunda önceki günlerde yaşadıklarımın etkisi oldukça büyüktü tabi ama herkese hastayım deyip duruyordum. işte çalışmamı bitirip ara verdikten sonra telefona bir bakayım dedim ve Eylül hocanın 4 cevapsız çağrısını, 2'de mesajını gördüm telimde. O sahnede inanın korkudan ne yapacağımı şaşırdım çünkü mesajlar direk emir verir cinstendi. Bir mesajda neredesin sen, kaç gündür dershaneye gelmiyorsun? yazıyordu, diğer mesajda ise çağrılarıma da mı cevap verilmiyor artık! Elinde sonunda dershaneye geleceksin sen ve tıpış tıpış da yanıma geleceksin, o zaman görüşeceğiz beyefendi! yazıyordu. Bunları okurken o kadar tırsmıştım ki geri dönüş bile yapamadım. En son uyumadan önce bir mesaj daha aldım; Hepsinin hesabı verilecek merak etme sen, yarında gelmezsen annenle şahsen görüşeceğim ona göre. Hadi şimdi iyi uykular bakalım sana yazıyordu. O mesajla ahanda şimdi sıçtık dedim net bir şekilde. Bir sürü şey kurdum kafamda, neler söyleyeceğimi düşündüm durdum gece boyunca ve tabi doğru düzgün gözüme uyku da girmedi. 3-4 saat arasında bir şey uyumuşum koca gece boyunca.. Perşembe sabahın köründe kalktım, hemen hazırlandım iyice baktım kendime ve o gün bir şeyler yaşayacağımı biliyormuş gibi her şeyimi ekgibsiz yapıp düzgün bir şekilde dershanenin yolunu tuttum. isteyerek erken geldim 20 dakika kadar, daha gelen hoca yoktu pek. Hemen yukarı çıkıp Eylül hocanın odasına daldım. En sevdiği çikolataları almıştım, belki siniri birazcık olsun azalır diye hemen masasının üzerine bıraktım (maksat şirinlikte yapmaktı tabi) ve sınıfıma doğru hızlı adımlar eşliğinde yürüdüm. ilk 2 ders geçtikten sonra, daha doğrusu 2. dersin son 3-4 dakikasında telefonuma bir mesaj geldi. Eylül hocadandı ve zille birlikte 2 neskafe kap gel odama yazıyordu. Hiçbir ifade yoktu mesajda, bu biraz ürküttü beni ama sonuçta 2 neskafe kap gel demişti. Beraber oturup çikolata eşliğinde neskafe içip sohbet edeceğiz herhalde dedim en masumane düşüncelerimle. Tabi zil çalar çalmaz hemen yukarı fırlayıp kantinden neskafeleri aldım, ardından da aşağı indim. Elimde kahvelerle odanın kapısını çalıp içeri girmemle beni Eylül hoca ve Yeliz hocanın kız kardeşi Yeşim karşıladı. Yeşimden daha önce az biraz bahsetmiştim, Yeliz hocanın Halkla ilişkiler okuyan 22-23 yaşlarındaki kardeşiydi. Son sınıftı sanırım, benden 5 yaş falan büyüktü diye biliyorum. Yeliz hoca kadar güzel olmasa da kesinlikle onun kadar hatta belki de daha fazla bakımlıydı. Odaya girdiğimde bana bakıp gülümsedi, bu hoşuma gitti ama resimler aklıma geldiğinde şoke oldum. ilk başta Yeliz hocanın kardeşi olduğunu hatırlayamamıştım, sadece Eylül hocanın bir arkadaşı sanıyordum. Kapıdan içeri girdim, hoşgeldin Cancım deyip güler bir yüzle karşıladı tabi beni Eylül hoca. Ardından da elimde kahvelerle beklerken, ne bekliyorsun tatlım biri benim diğeri de Yeşim hanımın; servis yapsana artık dedi gülerek. Bir an kendimi oldukça tuhaf hissettim tabi, hala Yeliz hocanın kardeşi olduğunu bilmiyordum ve tanımadığım birine bu şekilde hizmet ediyordum. Kahveleri verdikten sonra, günlerdir sana ulaşamadığımız için güzelim sürprizden de haberin yok tabi seni. Dur sürpriz devam etsin hemen söylemeyelim deyip göz kırptı Yeşim'e ve gel bakayım buraya deyip bana doğru döndü sandalyesiyle Eylül hoca. Efendim hocam deyince, şu çizmelere bir el at ve kölecim; bak daha yeni aldım ama ne hale geldiler dedi. O anda kıpkırmızı oldum! Normalde neredeyse hiç köle falan demezdi ve hiç tanımadığım birinin yanında bu şekilde hitap etti bana. Yüzüne bakakaldım bir süre ardından da anlayamadım hocam dedim? Off uzatma hadi, Yeşim'de görmek istiyor zaten ne kadar istekli bir şekilde bize hizmet ettiğini dedi. Bize? dedim içimden, ahanda gerçek anlamda şimdi sıçtık. Gelene geçene rezil ediyorlar beni dedim içimden ama el mahkum 'peki efendim deyip eğildim önünde. Efendim deyip eğilince Yeşim hanım kahkaha atmaya başladı, sinir oldum ama bir şey yapamadım tabi. Bu arada Eylül hocanın üzerinde siyah, beyaz çizgili enfes bir tek parça elbise vardı. Miniydi ve içine de siyah ince bir çorap giymişti. Çizmeleri de oldukça alımlı, dize kadardı. Önce bir inceledim, ardından amaan battı balık yan gider deyip oldukça şıksınız bugün hocam, gözlerimi alamıyorum sizden dedim. Bunu duyunca bayağı bir havalandı tabi, gerçi herkesten duyuyordu bunu ama Yeliz hanımın yanında bunu benden duymak daha da bir egolarını tatmin etmesine yetmişti. Tabi bende bunu bildiğim için verdim gazı
    Tümünü Göster
    ···
  9. 459.
    0
    hadi lan hadi yazzzzzzzzzzzzzzzzzz
    ···
  10. 460.
    +1
    dershanede ki hocam beni gibti diye okudum
    ···
  11. 461.
    +2 -2
    Hahaha her zamanki halim Cancım, yalan mı? dedi oldukça içten bir şekilde gülerek. Bende kesinlikle öyle de bugün daha da bir güzelsiniz hocam dedim gülerek. Aferin aferin, böyle olacaksın işte hadi bakalım fazla ıslak mendil kullanmadan yap şu işi deyip Yeşim hanıma döndü ve bak görüyor musun, bahsettiğimiz kadar var mıymış bakayım dedi. Yeşim hanımda hala gözlerime inanamıyorum, ablam bahsedince aklına gülmüştüm onun ama bu oldukça farklı bir durum. Kesinlikle çok şanslısınız, böylesi zor bulunur dedi şaşkın ama gülen bir ifadeyle. Eylül hoca da gülerek evet oldukça şanslıyız ama sende şanslısın, o sadece bize hizmet etmeyecek; aynı zamanda seninde hizmetinde olacak bundan sonra değil mi Can bey dedi ve bana baktı ezen bir ifadeyle. Ben o anda sadece ablam ifadesine takılı kalmıştım. Lan yoksa Yeliz hocanın kardeşi miydi bu kadın, hatırla hatırla o fotoğrafları hatırla deyip duruyordum kendime. Ardından orta şiddette bir tekmeyle kendime geldim efendim dalmışım özür dilerim, tekrarlar mısınız son söylediğinizi dedim. Birden Yeşim hanım araya girip hahaha ayakkabılarına o kadar dalmışki bizi bile duymuyor valla, alem bu çocuk yahu dedi ve ikisi kahkaha atmaya başladılar. Ardından Eylül hoca bana dönüp bundan sonra bize nasıl hizmet ediyorsan, bir dediğimizi iki etmiyorsan Yeşim ablana da öyle hizmet edeceksin dedi. Yeşim hanım oradan araya girip abla mı? deyince ay pardon canım benim, hanım diyecektim de yenisin ya dilim alışkın değil dedi. Bende tabi efendim siz nasıl uygun görürseniz dedim ve işime devam ettim..
    ···
  12. 462.
    +4
    gel beni gib artık huur çocuğu yeter lan dün gece 10 dan beri okuyorum beynim ters döndü binççççççç
    ···
  13. 463.
    +2 -1
    bunlar yaşanırken 10 dakikalık tenefüs bitmiş giriş zili çalmıştı. Hocam bitti sayılır, yavaştan sınıfa geçeyim mi ben dedim. Eylül hoca da dur bekle, az biraz geç gir derse bir şey olmaz daha sürprizi tam olarak açıklamadık sana; sen devam et işine deyip Yeşim hanımla sohbetine devam etti. Daha çok özel hayatlarıyla ilgili falan konuşuyorlardı, Yeşim hanım üniversitede ki erkek arkadaşlarından şikayetçiydi. Eylül hoca da sıkma canını hıncını çıkartacağın biri var artık burada nasıl olsa deyip gülüyordu sürekli. Oldukça da yakınlardı ikisi yani.. Neyse ben o konumdayken birden kapı açılmaz mı? Korkuyla masanın altına girip orada devam ettim işime, maksat sert bir tekme yememekti derdim ve tabi gelen kişiye yakalanmamak.Bir de ne duyayım, gelen kişi Yeliz hocaydı. Kapıdan girdiği gibi Yeşim hanım ayağa kalkıp ablasını öptü ve merabalaşma faslı falan yaşandı. Ardından Can beyimiz nerelerde, kardeşimle tanıştı mı dedi sert bir ses tonuyla. Eylül hoca da nerede olabilir canım masanın altında tabiki de ama daha tanışmadı kardeşinle daha doğrusu tanıştı da kardeşin olduğunu bilmiyordu tabi bizim konuşmalarımızdan anlamadıysa. Sürpriz yapalım ona dedik dedi ve Yeliz hoca gelip masanın altına doğru başını uzattı. Tatlım bak geçen gün ayaklarımın altında ezilirken sana bahsettiğim kız kardeşim bu, yakında tanıştıracağım sizi demiştim. Biraz hızlı oldu ama şansına işte, bu hafta buradaymış erken geldi bana da sürpriz yaptı tabi sana da deyip gülmeye devam etti. Bana da derken hocam dedim? Eee 1 hafta onun emrindesin, ne isterse yapacaksın. Oldukça zor zamanlar geçirdi senin hemcinslerin yüzünden, tesellisi sana kaldı deyip çık oradan dedi. Çıktım hemen ve Yeşim hanıma döndüm, elini uzattı bana ve tanıştığımıza oldukça memnun oldum deyip muzip bir gülücük attı bana. Gözleri yemyeşildi, insanı alıp zütürüyordu resmen. Neyse tanışma faslından sonra derse geç kaldın ama sorun değil, geç geleceğini söyledim ben Serap hocaya rahat ol dedi ve kardeşiyle karşılıklı oturdular. Bende ayakta bekleyip onları dinlemeye koyuldum..
    ···
  14. 464.
    +1 -2
    Tam sohbete başlayacaklarken Yeliz hoca kalkıp kapıyı kilitledi ve bana dönüp Yeşim ablan az biraz eğlensin seninle de rahatlasın, bayağı kasıyor kendini. Ben evde yokken çekinir falan sonra, hiçbir şey yaptıramaz hiç gerek yok böyle şeylere deyip gel bakayım çıkar ayağından botlarını dedi. Eğildim izninizle efendim dedim, yüzü kızarmıştı ama ablası ne derse onu yapma çabasındaydı. ilk başlarda oldukça kastı ama bir süre sonra bayağı bir rahatladı, aynı Yeliz hocanın ilk zamanlarında olduğu gibi. Kot giymişi kotun paçalarını harley'inin içine sokmuştu. Harley'i çıkarttığımda kırmızı çizgili şeker mi şeker çoraplarıyla başbaşa kaldım, mutluluğum gözlerimden okunuyordu resmen. Yeliz hoca araya girip: Yeşim yol yorgunu, 5-10 dakika güzel bir masaj yap da rahatlat ardından da yapman gerekeni yapıp sınıfına uç en azından dersin yarısına yetiş dedi. Önce sol ayağını elime aldım, ayakları ablasının aksine oldukça yumuşak ve terliydi. Sanırım yolculuk sonrası direk dershaneye gelmişti. Yerin kirini önemsemeyip yere oturdum ve ayaklarını göğsüme koydum, bu durum onlara komik gelmiş olacak ki hep birlikte gülmeye başladılar ve hemen ardından Eylül hoca Yeşim'e dönüp, bak gördün mü biz söylemeden ne yapacağını biliyor. Kendi bizden daha istekli deyip gülmeye devam etti. Ben masajı yaparken sol ayağını da yüzüme yaklaştırmıştım her zamanki gibi, bi anda baskı uygulayıp ayağını yüzüme dayadı ve her zaman merak etmişimdir ya, nasıl kokuyorlar bi söylesene ama doğru söyle! deyip at kişnemesi gibi gülmeye başladı, düşünün öyle böyle bir zevkli gülüş değil yani
    ···
  15. 465.
    -1
    okuyomusunuz binler
    ···
  16. 466.
    -1
    @382 herşey sırayla direkt olaya girsem hikayenin anlamı kalmaz
    ···
  17. 467.
    0
    reserved
    ···
  18. 468.
    0
    hadi kopyala yapıştır amk rezili
    ···
  19. 469.
    0
    hadi oç
    ···
  20. 470.
    +1 -1
    Ayakları ciddi anlamda terlemişti, kokusu da inanılmaz değişikti. ilk önce yorum yapamadım, çook mutluydum o an ama koku da bayağı terliydi yani. Yeliz hoca durumu anlamış olacak ki eliyle kafama yapıştırdı bir tane ve cevap versene dedi sinirle. Bende birden Yeşim hanımın yüzüne bakıp nedenini bilmeden kesinlikle muhteşem kokuyorlar efendim, kendimden geçtim resmen deyiverdim. Artık bunu nasıl bir ses tonuyla söylediysem yarıla yarıla gülmeye başladılar hep bir ağızdan. Yeşim hanım hahaha sen nasıl bir şeysin öyle ya, kaç saattir ayağım o botların içinde ve o kadar kokladıktan sonra şu verdiğin tepkiye inanamıyorum. Sen kesinlikle bu yaşadıklarını hakediyorsun! deyip diğer ayağını da yüzüme koydu ve topuklarıyla dudağıma baskı uyguladı. Ağzımı çaktırmadan az biraz açıp topuklarını emmeye başladım ama bunu bile anlayıp her anından zevk alıyor be çocuğa bak, em em afiyet olsun pis insan deyiverdi Yeşim hanım. inanın yerin dibine girdikçe giriyordum ama umrumda da değildi artık, sadece zevk almaya bakıyordum Sözde 10 dakikalık masaj 15 dakika falan sürmüştü, en son Yeliz hoca tamam şimdilik bu kadar yeter dedi. Yeşim yaa abla eğleniyorduk ne güzel deyince de yeter dedim, daha evde istediğin kadar eğlenirsin zaten. Kapıyı kilitledik, üstüne çocuğu da derslerinden alıkoyduk. Burası özel bir kurum, daha fazlası olamaz derse yetişmesi lazım hocasından da ona göre izin aldım deyip bana toparlan dedi. Toparlanırken iki ayağına da öpücük kondurdum Yeşim hanımın ve botlarını giydirip Yeliz hocaya döndüm, onunda ayağında kısa çizmeleri vardı. Hiçbir komut vermese de onları da eğilip birer defa öptüm ve her şey için teşekkür edip sınıfıma doğru yola koyuldum. Çıkarken fena halde gülüp eğleniyorlar, arkamdan da çook yakında bizde hep beraber buluşacağız diyorlardı.
    Buluştuk mu? Evet hemde defalarca kez. Yeşim hanımla da Yeşim hanımın arkadaşlarıyla da düşündükçe kendimden geçtiğim muhteşem şeyler yaşadım. Her şey Eylül hocayla başladı ve bu noktalara kadar geldi. Mutlu muydum? Kesinlikle inanılmaz derecede mutluydum ve şuanda size bunları yazarken bile o günleri hatırlayıp kendimden geçiyorum diyebilirim. Çoğuyla hala görüşüyorum yalan da yok, bunları inciye yazdığımı bilseler naparlardı acaba? Bakarsınız bir gün hepsine bu hikayenin linkini yollar, resimleri de paylaşmalarını rica ederim. O kadar şey yaşadık ki artık utanacağım bir şey de kalmadı diyebilirim.
    Tümünü Göster
    ···