1. 651.
    +4 -5
    sözlük yavasladı ondan geciktim

    Bir sonraki gün dershaneye herkesten önce gelip odasına geçtim. Sadece güvenlik vardı, o da benimle aynı zamandan beri dershanede çalışmaktaydı. inanın 7-8 yıllık tanışmışlığımız vardır yani dershaneden ötürü. Sabah ilk o gelip kapıyı açar, bende bunu bildiğim için ona göre geldim işte. Günaydın abicim deyip biraz sohbet ettim, sonrada çıkabilir miyim dedim. Çık tabi ama kimse yok daha dedi, sorun değil çalışacağım zaten sessiz ortam benim için daha da iyi deyip geçtim içeri. Yukarı çıkıp hocamın kapısını araladım, içeride kimsecikler yoktu. Daha önceki konuşmalarımızda çikolata alırsan mutlu olurum falan demişti ama marka vermemişti. Zevkine güveniyorum senin deyip göz kırpmıştı bana. Eh bende onu düşünüp en kralından çikolata alıp tam masasının üstüne, görebileceği bir yere koydum. Altına da ufak bir not yazıp oraya bıraktım, tabi Eylül hocamdan önce biri gelir de notu falan görür diye adımı yazmadım nota. Anlayacağından emindim çünkü. Notta öyle tuhaf şeyler yoktu, onu buraya yazmayayım ama kısa ve öz oldukça anlamlı bir nottu. En azından gülmesini ve daha da rahat olmasını sağlayacaktı o not, emindim bundan Her şeyi yerli yerine bırakıp sınıfıma çıktım. Heyecanla neler olacağını bekledim. ilk 2 ders bittikten sonra anons yapıldı ve anonsta adımın zikredildiğini duydum. Can Doğru, Rehberlik servisine diye bir anons (ismimi kullanmıyorum, ne olur ne olmaz). ismimi duyunca bi an tedirgin oldum. Acaba ne oldu, bir terslik mi var diye. Büyük bir korkuyla aşağı indim, kapıyı açıp girdiğimde hocam çikolatasını almış keyifle yiyordu. Beni görünce gülümseyip 2 nescafe kap bize yukarıdan Cancım, hadi seni bekliyorum dedi, bu lafı bile yeterince heyecanlanıp mutlu olmama yetti. Tabi hocam deyip fırladım hemen. Daha sonra kahveleri getirip, beğendiğiniz mi hocam çikolataları dedim. Zevkine güvenmekle hata etmemişim, gerçekten oldukça iyiler her gün masamda görmek isterim artık falan dedi Siz yeterki isteyin hocam, zevkle dedim bende (artık nasıl bir cesaretse). Haha beni mutlu etmekten zevk alır gibi bir halin var zaten dedi, bende kim mutlu olmazki efendim dedim O an tamamen kendimi ona teslim ettim zaten..
    ···
  2. 652.
    -1
    reserved
    ···
  3. 653.
    +1 -2
    işte ilk faaliyetimde bu şekilde oldu. Gerçi benim pek bir etkim yoktu, sadece az bir cesaretle hocanın o kıvama gelmesini sağladım. Sonrası ise muhteşem hocamın kendisinden geldi zaten kii o gece inanın bunları düşünerek doğru düzgün gözüme uyku dahi girmedi amk
    ···
  4. 654.
    -1
    okumsyınm kolps smk
    ···
  5. 655.
    -1
    fetisizm.net ten çalıntı. dıbına kodum
    ···
  6. 656.
    -1
    1 saate yakın worde hikayeyi yazdım yavas yavas buraya kopyalıyorum
    ···
  7. 657.
    -1
    yaav hadisene dıbını ortdıbını gibtiğim
    ···
  8. 658.
    -1
    @317 gizlilik benim için önemli belki ilerde düşünebilirim
    ···
  9. 659.
    -1
    hikaye yalanda ayak kısmı çok iyi gidiyor bence bendensin panpa
    ···
  10. 660.
    +2 -3
    Masasını anlatmak gerekirse, geniş bir masa önünde 2 tane sandalye (veliler vs. için) ortasında da bir ufak masa. Kendisi de geniş Pc koltuğunda oturmuş, ayak ayak üstüne oturmuş bana bakıyor işte. Masası önden kapalı ama alt tarafı açık, kasa da yerde köşede. Yani önden bakınca kasanın 3'te 1'i görünüyor, öyle kafanızda canlandırın işte. Takmak için eğilip oradan içeri uzanmam gerekiyor biraz. Neyse sandalyeyi kenara çekip eğildim tabi, hocanın ayaklarıyla kasa arasında biraz mesafe vardı. Ben kasaya bakmak için kafamı içeri sokunca hoca bana bakıp gülmeye başladı kendi tarafından, sonra da pardon canım ya hemen çekiyorum ayaklarımı dedi. Bende hayır hayır hocam rahatınızı bozmayın, nasıl istiyorsanız uzatın sorun yok dedim. ilk başta desene ya, kastım kendimi bende deyip ayaklarını tam yanıma getirdi gülerek. Kafamı yana çevirsem burnum değecek yani o kadar.
    ···
  11. 661.
    -1
    okuyomusunuz binler
    ···
  12. 662.
    +3 -4
    O içeride televizyon izlerken ben de bulaşıkları halletmiş, kahve yapıyordum. Bol köpüklü güzel bir kahve yapıp, oldukça iyi bir sunum da hazırlayarak içeri servis etmeye geçtim. Bu tarz şeyleri hep annemden öğrenmiştim, evin en küçük çocuğu olunca ve diğer kardeşleriniz siz annenizleyken üniversitede olursa annenin yapacak pek bir işi kalmıyordu tabi sizinle uğraşmaktan başka Tabi o anda yıllarca annemin ileride lazım olur öğren oğlum dinle beni dediği şeylerin meyvelerini alıyor olmamda oldukça keyifliydi. içeri geçtiğimde hocam çekyata uzanmış film izliyordu, beni görünce doğruldu ve hiç konuşmadan ne yapacağımı izledi. Bunu anlamam çok kısa sürdü. Hemen tepsiyi masaya koyup etrafa bir bakındım, kapının yan tarafında tepsiyi koyacağım sehpaların bulunduğunu gördüm. Hemen bir tane sehpa alıp hocamın önüne koydum, tepsiyi de onun üzerine koyup hocamın karşısına oturdum. Bana bakıp ilk önce gülümsedi ardından da aferin sen bu işi hemen öğreneceksin, dur bir de tadına bakalım dedi. 2-3 yudum aldıktan sonra kesinlikle kusursuz, çikolata bile bulup yanına eklemişsin helal olsun sevdim bu işi. Keşke dershanede de mutfağa geçirebilsem seni deyip kahkaha attı, bende şuan için evde benimle yetineceksiniz hocam başka çare yok dedim. Kahvesini içerken bende onu izliyordum, ciddi anlamda o güzellikle başbaşaydım. Onu izlemekten başka ne yapılırdı ki.
    ···
  13. 663.
    -1
    senin ananı bacını sülaleni gibiyim huur çocuğu
    ···
  14. 664.
    +1 -2
    iyi sallıyor la ama.
    ···
  15. 665.
    -1
    @382 herşey sırayla direkt olaya girsem hikayenin anlamı kalmaz
    ···
  16. 666.
    +3 -4
    Sınıfta herhangi bir görev verilmesi gerektiğinde gelip her zaman direk bana verirdi o görevi. Arada parmak kaldırtırdı, gıcıklığına ben parmak kaldırmazdım. Gerçi kimse kaldırmazdı, o da her türlü beni seçerdi. Gerçi o ses tonu bile yetiyordu 'peki hocam ben hallederim her şeyi' demeye ya neyse. işte gel zaman git zaman hocayla bu şekilde iyice 2 arkadaş gibi olduk. Bu arada Eylül hocamın yaşının da 25 falan olduğunu belirtmek isterim, oldukça genç yani. Ayrıca dershanemizde oldukça ünlü bir dershanedir. Her ilde kurumları olan, oldukça büyük bir dershanedir. Tek 1 tane de rehberlik hocası yok fakat benim şansım o ki her zaman Eylül hocayla çalışma fırsatım oldu O dershanede yıllarım geçtiği içinde her hocayla aram iyidir, bunu da belirtmek isterim. Yani ilerleyen günlerde Eylül hocayla birlikte başka hocalarında sürpriz bir şekilde hikayeye dahil olacağını belirtmek istiyorum..
    ···
  17. 667.
    +2 -3
    Saat 15.00 sularında orada ol demişti ama ben (normalde her yere geç kalan biri olarak) verdiği saatten 10 dakika önce yerimi almıştım. Kendisi de 20 dakika geç kalınca neredeyse bi yarım saat onu orada beklemiştim. Gerçi sorun değildi bu benim için, onun gelecek olması bile son derece heyecanlanmama ve tabi mutlu olmama yetiyordu. Pazar günü olmasından kaynaklı evden çıkarken sınava gireceğim ardından da özel dersim var yani anca 5-6 saate falan eve gelirim demiştim bizimkilere. Yani 15.00 ile 21.00 arasında oldukça rahat olacaktım, 21.00'i geçse dahi hocamın bırakacağını düşünerek 'bugün oldukça güzel geçecek!' diyebiliyordum kendi kendime. Neyse her şeye hazırlıklı olmak için ayıptır söylemesi tüm bedensel temizliğimi yapıp, en güzel cicilerimi de giyip dışarı çıktım. Sanırım ilk defa hazırlanmam bu kadar uzun sürmüştü ama değecekti ya kimin umurunda Az öncede belirttiğim gibi verilen saatten 10 dakika belkide daha da erken gelip yerimi aldım ve beklemeye başladım. Uzunca bir beklemenin ardından yanıma yine hocam arabasıyla yanaştı ve atla bakıyım deyip eliyle işaret yaptı. Hemen ön kapıyı açıp yanına geçtim ama ilginç olan bu sefer içeriye geçtiğimde direk elini uzattı bana, tabi bu uzatış şekli tutup sıkmak için değil tutup öpmek içindi. Son derece barizdi ki bende hiç pot kırmayıp narin ellerini tutup güzel bir öpücük kondurdum ve hocam bu kadar çabuk olaya gireceğimizi düşünmemiştim dedim gülümseyerek. O da eee şimdiden alıştırayımki sonra beni hayal kırıklığına uğratma, kızgın halimi görmek istemezsin inan dedi göz kırpıp. Kızgın haliniz mi? Hocam siz ne kızabilirsiniz ne de bana kıyabilirsiniz, iddiaya falan girdik tamam da sadece gözümü korkutmaya çalıştığınızı biliyorum; şimdi size geçip havadan sudan konuşacağız herhalde deyip yüzüne baktım, öyle bir baktı ki; yani öyle ümit ediyordum dedim devamında. Sen ümit etmeye devam et, daha unutmadım o iddiaya girerkenki sözlerini ve tavırlarını; merak etme oldukça eğleneceğiz kıyabilir miyim hiç ben bitanecik köleme dedi gülerek. Köle mi? Yok artık, bu kadar da ezmeyin be hocam dedim maksat biraz daha motive etmekti onu amacım O da tabi daha da gaza gelerek, kölemsin tabi! Hemde 3 koca gün. Mızmızlanmak, karşı gelmek yok; bir daha iddiaya girerken 2 kere düşünürsün sana ders olsun bu dedi. Bende of of ne desem siz daha da arttıracaksınız dozajı zaten, en iyisi susup bekleyeyim dedim ve üzgün bir tavır aldım kendimce Hahaha korkma korkma kıyamammm, fazla üstüne gitmeyeceğim rahat ol. Neyse aferin aferin sus biraz, yaklaştık zaten dedi. Arabayı park edip çantamı alır mısın lütfen deyip arabadan çıktı, çantasını alıp bende çıktım ve hemen ardından gülerek lütfen mi dediniz? dedim. Bak bak sonra da bana kıyamazsınız diyorsun, illa ezeyim mi yani seni dedi. Bende benden yana sorun yok, kaybettim sonuçta ne isterseniz yapacağım. Yerinizde olsam bu fırsatı değerlendirirdim deyiverdim. Kesinlikle eşek kafalısın sen, oldukça da istekli gördüm seni. Neyse bu daha da işimi kolaylaştıracak, sağol sağol dedi ve gülerek eve doğru yol aldı.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 668.
    +2 -3
    Çizmeyi çıkarttığımda kölee içini bi koklasana ya, bak bakalım geçen gün dediğin gibi ayaklarım gibi muhteşem mi kokuyorlar. ilk önce tereddüt ettim, tereddüt edince ayağıyla başıma vurdu hafifçe; hadii bekliyorum dedi. Peki deyip içine soktum burnumu, o ara birden kahkaha atmaya başladı yine; Allah'ım asla böyle şeyler yaşayacağımı düşünmezdim, ayakkabımın içini kokluyorsun resmen. Bunu herhangi biri görse ne derdi sana acaba deyip üstü kapalı tehdit etti tabi beni ama hiç takmadım o an, sadece kıpkırmızı bir surat ile utana sıkıla koklamaya devam ediyordum. 1-2 dakika kokladıktan sonra kii normalde ayakkabıların içi pek kokmaz ama ayağından çıkar çıkmaz koklayınca o sıcaklıkla gerçek anlamda kokuyu bayağı bayağı alıyorsunuz, benimde nutkum tutuldu tabi. ilk koklarken yüzümü ekşitmişim biraz, bana bakıp ayıp ayıp hani muhteşemlerdi utanmadan yüzünü ekşitiyor bak bak diye laflar söylüyordu. 1-2 dakika geçtikten sonra tamam tamam yeter bu kadar, yüzünden ne kadar güzel koktuklarını anlayabiliyorum zaten vallahi acınacak haldesin ama yapacak bir şey yok hakkettin bir kere deyip gülmeye devam etti. Ardından ayaklarını elime aldım, ayaklarında ten rengi çorap vardı sadece. Çorap ince olduğu için ayaklarını oldukça net bir şekilde görebiliyordum, muhteşem bir ayak yapısına sahipti. Tırnaklarını da uzatmış ve french yapmıştı o güne özel. Elime alınca sadece bakıp incelemişim ayakları. Hoca da fark edecek olmalı ki az daha bakarsan yiyeceksin sanırım, tamam çok güzeller bende biliyorum ama masaja başlasan artık? dedi ve ayaklarını göğsüme bastırdı. Ayakları yüzüme o kadar yakın olmasına rağmen onları öpememek içten içe bitiriyordu beni ama yine de hayatımdan memnundum. Yavaş ve narin bir şekilde ayaklarını ovalamaya başladım, bu işi gerçekten son derece iyi biliyordum. Ayaklarını yavaş yavaş yukarı doğru çıkarttım, en sonunda çeneme değmeye başlamıştı. O durumda benimki de havalanmıştı tabi, fark etmemesi için o anda bile dua üstüne dua ediyordum. Gözlerini kapatmış sadece o anki rahatlığı yaşıyordu, anlayabiliyordum
    ···
  19. 669.
    -1
    Bu yaşananlar aslında ileri de neler olacağının ufakta olsa bir habercisiydi. Artık yavaştan benim muhteşem ünüm duyuluyor, birden çok kadına hizmet etmeye başlıyordum. ilk önce masumca başlayan Eylül hocama karşı ilgim, şuanda Yeliz hocaya hatta ve hatta Yeliz hocanın kardeşine kadar ulaşmıştı. Asla düşünemeyeceğim seviyeye gelmiş, bana göre muhteşem (tip, kişilik, yaratılış, yaşam tarzı) 3 farklı kadına pek kullanmasalarda köle olmuştum artık.
    ···
  20. 670.
    -1
    @60 ben öyleyim
    ···