-
76.
+1 -2Bunları yaşarken ben bitmiş durumdaydım zaten, kalpten gitmeme ramak kalmıştı. Resmen yarı çıplak salonun ortasında duruyordum. Neyse bugünlük bu kadar yeter deyip kalkmamı emretti, ardından da giyinmeden önce git şu bulaşıklarımı yap dedi. Fazla bir şey yoktu, her tarafı pırıl pırıl yapıp geri geldim. Geldiğimde topuklularını giymiş beni bekliyordu. Giyinebilir miyim artık efendim dediğimde, efendi diyen dillerini yerim senin dedi gülerek ve tabi giyinebilirsin dedi. Hemen giyindim, ayakkabılarımı giydim falan tam çıkacağım; dur bir saniye bir şey unutmadın mı dedi? oooovv pardon deyip, önce elini uzattı ellerini öptüm ardından da elleriyle ayaklarını işaret etti, 3-4 kere de onları öpüp vedalaştık. inanın muhteşem bir günü daha geri de bırakmıştım ama şu da vardı ki Eylül hoca ile Yeliz hoca kesinlikle birbirlerinden oldukça farklı 2 insandı. Eylül hoca sadece eğlenmek istiyor, Yeliz hoca ise eğlencenin yanında çok daha farklı amaçlar güdüyordu. Zamanla kız kardeşinden tutun daha kimler kimlerle tanıştıracak beni, dahada ilginç olaylar geliyor.
(worde bu kadar yazmıştım geldiğimde kaldığım yerden devam edicem) -
77.
+4 -1En son Yeliz hocanın evinde yaşadığım ve etkisinden uzun süre çıkamadığım olayları anlatmıştım binler. işte o olaydan sonra 2 gün hastalık bahanesiyle dershaneye gitmedim. Belki neden gitmedin mal mısın gidilmez mi diyenleriniz vardır ama o kadar beklenmedik şeyi uzun yıllardır hocam olan birinden yaşamam ve hala o şaşkınlığı üstümden atamamam gitmememde oldukça etkiliydi. O 2 gün boyunca Eylül hocayla nasıl bu durumlara geldiğimizi, Yeliz hocanın bu olaylara nasıl dahil olduğunu ve son gelinen noktayı düşündüm durdum. Kesinlikle bu yaşadıklarıma inanamıyordum, ne kadar hayal etsem de hiçbir zaman olamayacak şeylerdi bunlar. Resmen 2 tane oldukça alımlı 'hocamın' kölesi olmuştum ve bu insanlar ailemi de çevremi de oldukça yakından tanımaktaydılar. Herhangi bir hatam infazıma yol açabilirdi kii ellerinde birden çok resim ve video da bulunmaktaydı. Yani inkar etme gibi bir durumum da söz konusu değildi. Bunları düşünürken pişman olduğum anlarda oluyordu ama bir daha dünyaya gelsem bile bunları yaşamanın güç olacağını düşünüp mutlu olmaya çalışıyordum. Aslında fazlasıyla da mutluydum ya nedense sürekli bir karamsarlık vardı içimde, hiç ama hiç hoş olmayan bir karamsarlık...
-
78.
+2 -2Sanırım çarşamba gününün akşamıydı, çalışma masamda fizikle sevişirken telefonumu uzak bir köşeye bırakmıştım tabi. Salı ve çarşamba günü dershaneye gitmemiş ve o haftayı evde kamp yapma haftası olarak kafamda belirlemiştim. Bunda önceki günlerde yaşadıklarımın etkisi oldukça büyüktü tabi ama herkese hastayım deyip duruyordum. işte çalışmamı bitirip ara verdikten sonra telefona bir bakayım dedim ve Eylül hocanın 4 cevapsız çağrısını, 2'de mesajını gördüm telimde. O sahnede inanın korkudan ne yapacağımı şaşırdım çünkü mesajlar direk emir verir cinstendi. Bir mesajda neredesin sen, kaç gündür dershaneye gelmiyorsun? yazıyordu, diğer mesajda ise çağrılarıma da mı cevap verilmiyor artık! Elinde sonunda dershaneye geleceksin sen ve tıpış tıpış da yanıma geleceksin, o zaman görüşeceğiz beyefendi! yazıyordu. Bunları okurken o kadar tırsmıştım ki geri dönüş bile yapamadım. En son uyumadan önce bir mesaj daha aldım; Hepsinin hesabı verilecek merak etme sen, yarında gelmezsen annenle şahsen görüşeceğim ona göre. Hadi şimdi iyi uykular bakalım sana yazıyordu.
-
79.
+1 -2Sanırım çarşamba gününün akşamıydı, çalışma masamda fizikle sevişirken telefonumu uzak bir köşeye bırakmıştım tabi. Salı ve çarşamba günü dershaneye gitmemiş ve o haftayı evde kamp yapma haftası olarak kafamda belirlemiştim. Bunda önceki günlerde yaşadıklarımın etkisi oldukça büyüktü tabi ama herkese hastayım deyip duruyordum. işte çalışmamı bitirip ara verdikten sonra telefona bir bakayım dedim ve Eylül hocanın 4 cevapsız çağrısını, 2'de mesajını gördüm telimde. O sahnede inanın korkudan ne yapacağımı şaşırdım çünkü mesajlar direk emir verir cinstendi. Bir mesajda neredesin sen, kaç gündür dershaneye gelmiyorsun? yazıyordu, diğer mesajda ise çağrılarıma da mı cevap verilmiyor artık! Elinde sonunda dershaneye geleceksin sen ve tıpış tıpış da yanıma geleceksin, o zaman görüşeceğiz beyefendi! yazıyordu. Bunları okurken o kadar tırsmıştım ki geri dönüş bile yapamadım. En son uyumadan önce bir mesaj daha aldım; Hepsinin hesabı verilecek merak etme sen, yarında gelmezsen annenle şahsen görüşeceğim ona göre. Hadi şimdi iyi uykular bakalım sana yazıyordu. O mesajla ahanda şimdi sıçtık dedim net bir şekilde. Bir sürü şey kurdum kafamda, neler söyleyeceğimi düşündüm durdum gece boyunca ve tabi doğru düzgün gözüme uyku da girmedi. 3-4 saat arasında bir şey uyumuşum koca gece boyunca.. Perşembe sabahın köründe kalktım, hemen hazırlandım iyice baktım kendime ve o gün bir şeyler yaşayacağımı biliyormuş gibi her şeyimi ekgibsiz yapıp düzgün bir şekilde dershanenin yolunu tuttum. isteyerek erken geldim 20 dakika kadar, daha gelen hoca yoktu pek. Hemen yukarı çıkıp Eylül hocanın odasına daldım. En sevdiği çikolataları almıştım, belki siniri birazcık olsun azalır diye hemen masasının üzerine bıraktım (maksat şirinlikte yapmaktı tabi) ve sınıfıma doğru hızlı adımlar eşliğinde yürüdüm. ilk 2 ders geçtikten sonra, daha doğrusu 2. dersin son 3-4 dakikasında telefonuma bir mesaj geldi. Eylül hocadandı ve zille birlikte 2 neskafe kap gel odama yazıyordu. Hiçbir ifade yoktu mesajda, bu biraz ürküttü beni ama sonuçta 2 neskafe kap gel demişti. Beraber oturup çikolata eşliğinde neskafe içip sohbet edeceğiz herhalde dedim en masumane düşüncelerimle. Tabi zil çalar çalmaz hemen yukarı fırlayıp kantinden neskafeleri aldım, ardından da aşağı indim. Elimde kahvelerle odanın kapısını çalıp içeri girmemle beni Eylül hoca ve Yeliz hocanın kız kardeşi Yeşim karşıladı. Yeşimden daha önce az biraz bahsetmiştim, Yeliz hocanın Halkla ilişkiler okuyan 22-23 yaşlarındaki kardeşiydi. Son sınıftı sanırım, benden 5 yaş falan büyüktü diye biliyorum. Yeliz hoca kadar güzel olmasa da kesinlikle onun kadar hatta belki de daha fazla bakımlıydı. Odaya girdiğimde bana bakıp gülümsedi, bu hoşuma gitti ama resimler aklıma geldiğinde şoke oldum. ilk başta Yeliz hocanın kardeşi olduğunu hatırlayamamıştım, sadece Eylül hocanın bir arkadaşı sanıyordum. Kapıdan içeri girdim, hoşgeldin Cancım deyip güler bir yüzle karşıladı tabi beni Eylül hoca. Ardından da elimde kahvelerle beklerken, ne bekliyorsun tatlım biri benim diğeri de Yeşim hanımın; servis yapsana artık dedi gülerek. Bir an kendimi oldukça tuhaf hissettim tabi, hala Yeliz hocanın kardeşi olduğunu bilmiyordum ve tanımadığım birine bu şekilde hizmet ediyordum. Kahveleri verdikten sonra, günlerdir sana ulaşamadığımız için güzelim sürprizden de haberin yok tabi seni. Dur sürpriz devam etsin hemen söylemeyelim deyip göz kırptı Yeşim'e ve gel bakayım buraya deyip bana doğru döndü sandalyesiyle Eylül hoca. Efendim hocam deyince, şu çizmelere bir el at ve kölecim; bak daha yeni aldım ama ne hale geldiler dedi. O anda kıpkırmızı oldum! Normalde neredeyse hiç köle falan demezdi ve hiç tanımadığım birinin yanında bu şekilde hitap etti bana. Yüzüne bakakaldım bir süre ardından da anlayamadım hocam dedim? Off uzatma hadi, Yeşim'de görmek istiyor zaten ne kadar istekli bir şekilde bize hizmet ettiğini dedi. Bize? dedim içimden, ahanda gerçek anlamda şimdi sıçtık. Gelene geçene rezil ediyorlar beni dedim içimden ama el mahkum 'peki efendim deyip eğildim önünde. Efendim deyip eğilince Yeşim hanım kahkaha atmaya başladı, sinir oldum ama bir şey yapamadım tabi. Bu arada Eylül hocanın üzerinde siyah, beyaz çizgili enfes bir tek parça elbise vardı. Miniydi ve içine de siyah ince bir çorap giymişti. Çizmeleri de oldukça alımlı, dize kadardı. Önce bir inceledim, ardından amaan battı balık yan gider deyip oldukça şıksınız bugün hocam, gözlerimi alamıyorum sizden dedim. Bunu duyunca bayağı bir havalandı tabi, gerçi herkesten duyuyordu bunu ama Yeliz hanımın yanında bunu benden duymak daha da bir egolarını tatmin etmesine yetmişti. Tabi bende bunu bildiğim için verdim gazıTümünü Göster
-
80.
+2 -2Hahaha her zamanki halim Cancım, yalan mı? dedi oldukça içten bir şekilde gülerek. Bende kesinlikle öyle de bugün daha da bir güzelsiniz hocam dedim gülerek. Aferin aferin, böyle olacaksın işte hadi bakalım fazla ıslak mendil kullanmadan yap şu işi deyip Yeşim hanıma döndü ve bak görüyor musun, bahsettiğimiz kadar var mıymış bakayım dedi. Yeşim hanımda hala gözlerime inanamıyorum, ablam bahsedince aklına gülmüştüm onun ama bu oldukça farklı bir durum. Kesinlikle çok şanslısınız, böylesi zor bulunur dedi şaşkın ama gülen bir ifadeyle. Eylül hoca da gülerek evet oldukça şanslıyız ama sende şanslısın, o sadece bize hizmet etmeyecek; aynı zamanda seninde hizmetinde olacak bundan sonra değil mi Can bey dedi ve bana baktı ezen bir ifadeyle. Ben o anda sadece ablam ifadesine takılı kalmıştım. Lan yoksa Yeliz hocanın kardeşi miydi bu kadın, hatırla hatırla o fotoğrafları hatırla deyip duruyordum kendime. Ardından orta şiddette bir tekmeyle kendime geldim efendim dalmışım özür dilerim, tekrarlar mısınız son söylediğinizi dedim. Birden Yeşim hanım araya girip hahaha ayakkabılarına o kadar dalmışki bizi bile duymuyor valla, alem bu çocuk yahu dedi ve ikisi kahkaha atmaya başladılar. Ardından Eylül hoca bana dönüp bundan sonra bize nasıl hizmet ediyorsan, bir dediğimizi iki etmiyorsan Yeşim ablana da öyle hizmet edeceksin dedi. Yeşim hanım oradan araya girip abla mı? deyince ay pardon canım benim, hanım diyecektim de yenisin ya dilim alışkın değil dedi. Bende tabi efendim siz nasıl uygun görürseniz dedim ve işime devam ettim..
-
81.
+2 -1bunlar yaşanırken 10 dakikalık tenefüs bitmiş giriş zili çalmıştı. Hocam bitti sayılır, yavaştan sınıfa geçeyim mi ben dedim. Eylül hoca da dur bekle, az biraz geç gir derse bir şey olmaz daha sürprizi tam olarak açıklamadık sana; sen devam et işine deyip Yeşim hanımla sohbetine devam etti. Daha çok özel hayatlarıyla ilgili falan konuşuyorlardı, Yeşim hanım üniversitede ki erkek arkadaşlarından şikayetçiydi. Eylül hoca da sıkma canını hıncını çıkartacağın biri var artık burada nasıl olsa deyip gülüyordu sürekli. Oldukça da yakınlardı ikisi yani.. Neyse ben o konumdayken birden kapı açılmaz mı? Korkuyla masanın altına girip orada devam ettim işime, maksat sert bir tekme yememekti derdim ve tabi gelen kişiye yakalanmamak.Bir de ne duyayım, gelen kişi Yeliz hocaydı. Kapıdan girdiği gibi Yeşim hanım ayağa kalkıp ablasını öptü ve merabalaşma faslı falan yaşandı. Ardından Can beyimiz nerelerde, kardeşimle tanıştı mı dedi sert bir ses tonuyla. Eylül hoca da nerede olabilir canım masanın altında tabiki de ama daha tanışmadı kardeşinle daha doğrusu tanıştı da kardeşin olduğunu bilmiyordu tabi bizim konuşmalarımızdan anlamadıysa. Sürpriz yapalım ona dedik dedi ve Yeliz hoca gelip masanın altına doğru başını uzattı. Tatlım bak geçen gün ayaklarımın altında ezilirken sana bahsettiğim kız kardeşim bu, yakında tanıştıracağım sizi demiştim. Biraz hızlı oldu ama şansına işte, bu hafta buradaymış erken geldi bana da sürpriz yaptı tabi sana da deyip gülmeye devam etti. Bana da derken hocam dedim? Eee 1 hafta onun emrindesin, ne isterse yapacaksın. Oldukça zor zamanlar geçirdi senin hemcinslerin yüzünden, tesellisi sana kaldı deyip çık oradan dedi. Çıktım hemen ve Yeşim hanıma döndüm, elini uzattı bana ve tanıştığımıza oldukça memnun oldum deyip muzip bir gülücük attı bana. Gözleri yemyeşildi, insanı alıp zütürüyordu resmen. Neyse tanışma faslından sonra derse geç kaldın ama sorun değil, geç geleceğini söyledim ben Serap hocaya rahat ol dedi ve kardeşiyle karşılıklı oturdular. Bende ayakta bekleyip onları dinlemeye koyuldum..
-
82.
+1 -2Tam sohbete başlayacaklarken Yeliz hoca kalkıp kapıyı kilitledi ve bana dönüp Yeşim ablan az biraz eğlensin seninle de rahatlasın, bayağı kasıyor kendini. Ben evde yokken çekinir falan sonra, hiçbir şey yaptıramaz hiç gerek yok böyle şeylere deyip gel bakayım çıkar ayağından botlarını dedi. Eğildim izninizle efendim dedim, yüzü kızarmıştı ama ablası ne derse onu yapma çabasındaydı. ilk başlarda oldukça kastı ama bir süre sonra bayağı bir rahatladı, aynı Yeliz hocanın ilk zamanlarında olduğu gibi. Kot giymişi kotun paçalarını harley'inin içine sokmuştu. Harley'i çıkarttığımda kırmızı çizgili şeker mi şeker çoraplarıyla başbaşa kaldım, mutluluğum gözlerimden okunuyordu resmen. Yeliz hoca araya girip: Yeşim yol yorgunu, 5-10 dakika güzel bir masaj yap da rahatlat ardından da yapman gerekeni yapıp sınıfına uç en azından dersin yarısına yetiş dedi. Önce sol ayağını elime aldım, ayakları ablasının aksine oldukça yumuşak ve terliydi. Sanırım yolculuk sonrası direk dershaneye gelmişti. Yerin kirini önemsemeyip yere oturdum ve ayaklarını göğsüme koydum, bu durum onlara komik gelmiş olacak ki hep birlikte gülmeye başladılar ve hemen ardından Eylül hoca Yeşim'e dönüp, bak gördün mü biz söylemeden ne yapacağını biliyor. Kendi bizden daha istekli deyip gülmeye devam etti. Ben masajı yaparken sol ayağını da yüzüme yaklaştırmıştım her zamanki gibi, bi anda baskı uygulayıp ayağını yüzüme dayadı ve her zaman merak etmişimdir ya, nasıl kokuyorlar bi söylesene ama doğru söyle! deyip at kişnemesi gibi gülmeye başladı, düşünün öyle böyle bir zevkli gülüş değil yani
-
83.
-1okuyomusunuz binler
-
84.
-1@382 herşey sırayla direkt olaya girsem hikayenin anlamı kalmaz
-
85.
+1 -1Ayakları ciddi anlamda terlemişti, kokusu da inanılmaz değişikti. ilk önce yorum yapamadım, çook mutluydum o an ama koku da bayağı terliydi yani. Yeliz hoca durumu anlamış olacak ki eliyle kafama yapıştırdı bir tane ve cevap versene dedi sinirle. Bende birden Yeşim hanımın yüzüne bakıp nedenini bilmeden kesinlikle muhteşem kokuyorlar efendim, kendimden geçtim resmen deyiverdim. Artık bunu nasıl bir ses tonuyla söylediysem yarıla yarıla gülmeye başladılar hep bir ağızdan. Yeşim hanım hahaha sen nasıl bir şeysin öyle ya, kaç saattir ayağım o botların içinde ve o kadar kokladıktan sonra şu verdiğin tepkiye inanamıyorum. Sen kesinlikle bu yaşadıklarını hakediyorsun! deyip diğer ayağını da yüzüme koydu ve topuklarıyla dudağıma baskı uyguladı. Ağzımı çaktırmadan az biraz açıp topuklarını emmeye başladım ama bunu bile anlayıp her anından zevk alıyor be çocuğa bak, em em afiyet olsun pis insan deyiverdi Yeşim hanım. inanın yerin dibine girdikçe giriyordum ama umrumda da değildi artık, sadece zevk almaya bakıyordum Sözde 10 dakikalık masaj 15 dakika falan sürmüştü, en son Yeliz hoca tamam şimdilik bu kadar yeter dedi. Yeşim yaa abla eğleniyorduk ne güzel deyince de yeter dedim, daha evde istediğin kadar eğlenirsin zaten. Kapıyı kilitledik, üstüne çocuğu da derslerinden alıkoyduk. Burası özel bir kurum, daha fazlası olamaz derse yetişmesi lazım hocasından da ona göre izin aldım deyip bana toparlan dedi. Toparlanırken iki ayağına da öpücük kondurdum Yeşim hanımın ve botlarını giydirip Yeliz hocaya döndüm, onunda ayağında kısa çizmeleri vardı. Hiçbir komut vermese de onları da eğilip birer defa öptüm ve her şey için teşekkür edip sınıfıma doğru yola koyuldum. Çıkarken fena halde gülüp eğleniyorlar, arkamdan da çook yakında bizde hep beraber buluşacağız diyorlardı.Tümünü Göster
Buluştuk mu? Evet hemde defalarca kez. Yeşim hanımla da Yeşim hanımın arkadaşlarıyla da düşündükçe kendimden geçtiğim muhteşem şeyler yaşadım. Her şey Eylül hocayla başladı ve bu noktalara kadar geldi. Mutlu muydum? Kesinlikle inanılmaz derecede mutluydum ve şuanda size bunları yazarken bile o günleri hatırlayıp kendimden geçiyorum diyebilirim. Çoğuyla hala görüşüyorum yalan da yok, bunları inciye yazdığımı bilseler naparlardı acaba? Bakarsınız bir gün hepsine bu hikayenin linkini yollar, resimleri de paylaşmalarını rica ederim. O kadar şey yaşadık ki artık utanacağım bir şey de kalmadı diyebilirim. -
86.
-1Bu yaşananlar aslında ileri de neler olacağının ufakta olsa bir habercisiydi. Artık yavaştan benim muhteşem ünüm duyuluyor, birden çok kadına hizmet etmeye başlıyordum. ilk önce masumca başlayan Eylül hocama karşı ilgim, şuanda Yeliz hocaya hatta ve hatta Yeliz hocanın kardeşine kadar ulaşmıştı. Asla düşünemeyeceğim seviyeye gelmiş, bana göre muhteşem (tip, kişilik, yaratılış, yaşam tarzı) 3 farklı kadına pek kullanmasalarda köle olmuştum artık.
-
87.
+1 -1Hala bana saygı duyuyor, gereken ilgiyi gösteriyorlardı ama bunlar sadece göstermelik gibiydi. Onun dışında Eylül hocanın odasında, evinde yada Yeşim hocanın evinde durumumuz çook farklı yerlere gidiyor; doğru düzgün yerden kalkamıyordum. En son perşembe günü çok yakında hep beraber güzel bir gün geçireceğiz demişlerdi bana ve tabi doğal olarak sadece o özel güne odaklanmaktaydım ben. Acaba ne zaman olacaktı, gerçekten 3'ü de beni mi karşılayacaklardı? Nasıl bir ortam beni bekliyor olacaktı, kafamda onlarca soruyla 2 günü daha aradan çıkarmıştık. Günler cumartesiyi gösteriyordu ve telefonumun çalmasıyla o güzel haberi alacağımı biliyordum. Bekle bekle tık yok, yahu hafta sonu en geç dönerler diyordum ama hiç arayan soran yok. Artık öyle bir durum oldu ki yüzsüzlük yapıp ben arayacağım yani. Ama tabi kontrol etmeyi başardım kendimi, bu kadar da ezdirmeyeyim kendimi dedim ve sabırla beklemeye koyuldum.
-
88.
+2 -2Saat akşam 19.30 gibi telefonum çaldı, sonradan fark ettiğim için geç açtım teli. Arayan Yeliz hocaydı, ilk defa arıyordu beni. Telefonda adını görmem bile heyecandan kalbimin fırlayacak gibi olmasına yetmişti. Heyecanla telefonu açtım, ilk olarak azar işittim tabi telefonu geç açtığım için ardından da biraz sohbet edip teli anneme vermemi istedi eğer musaitse. Anneme vermemi isteyince duraksadım tabi ben, pardon ama hocam neden annemi istiyorsunuz deyince; merak etme son derece sevineceğin bir şey yapacağım, sen teli annene ver ve gerisini bana bırak dedi. iyi peki dedim kii başka bir şansımda yoktu zaten, gittim teli anneme verdim. Annem uzun yıllardır Yeliz hocayı tanıyordu, o yüzden oldukça samimi bir konuşma geçti aralarında. Daha önce özel ders falan da aldığım olmuştu Yeliz hocadan, tabi nereden bilecektim durumların bu noktalara geleceğini..15 dakika kadar telefonla konuştular, tabi bu süreçte annem beni odama gönderdi. Bu tarz görüşmeler sırasında kulak misafiri olmamı istemezdi, daha öncede söylediğim gibi annemde oldukça otoriter bir kadındır. Neyse teli kapattıktan sonra beni yanına çağırdı, sesi de iyi geliyordu o yüzden rahatlamıştım biraz olsun ama ne konuştuklarını öğrenmek içinde can atıyordum resmen. Karşılıklı oturduk işte, senin Mol konusunda sorunların varmış neden benim haberim yok dedi? Bir an duraksadım, hemen ardından da Imm ya anne zaten her dersten zorla özel ders aldırıyorsunuz bir de bunu duyunca Kimya'ya da yüklenirsin diye düşünüp söylemek istemedim doğrusu ama merak etme 1 haftaya kadar halledeceğim dedim. Bana bakıp yok öyle yağma, sana kalsa ohoo her şeyi halledeceksin. iyiki seni bu kadar düşünen bir hocan var da beni arayıp durumdan bahsetti. Yarın akşam musaitmiş, akşam gideceksin yanına yapabildiği kadar ders yapacakmış seninle. ikinizde yorulduğunuzda da seni eve bırakacakmış, büyük ihtimal çok geç saate kalabilirmişsiniz ama merak etmemi söyledi; sana güveniyorum yanlış bir şey yapma sakın falan deyip bir sürü nasihatta bulundu tabi. Bunları bana anlattıkça, özellikle de akşam geç saatlere kadar ders çalışacaksınız kısmını duyduktan sonra resmen gözlerim parlamaya başlamıştı. Abi bu kadın işi biliyor! diyordum kendi kendime. Sevinçten ağlamak istiyordum resmen, muhteşem bir gün beni bekliyordu yarın. Bana hiçbir bilgi vermemişlerdi ama bu sürpriz bile zevkten dört köşe olmama yetmişti. ilk defa zaman sorunum olmadan, saatlerce onlarla vakit geçirebilecektim..Tümünü Göster
-
89.
-2Odama geçip Pazar gününü düşünürken telefonuma bilmediğim bir numaran mesaj geldi. Mesajda ''Ben Yeşim, yarın sabah erkenden ablam dershaneye gidecek. Akşam 6'ya kadar dershanede olacaklar, bende 9 gibi spor salonuna giderim ardından da tenis maçım var yakın bir arkadaşımla. Yani öğlen 1'e doğru eve dönerim, ona göre 12.50'de falan bizim evin kapısında beni bekle. Onlar gelene kadar beraber vakit geçireceğiz, sakın geç kalma'' yazıyordu aynen mesajda. O mesajla neye uğradığımı şaşırmıştım, artık aklımla değil aşağıdakiyle düşünüp sadece hayaller aleminde gezinebiliyordum Spordan sonra neler neler yapacaktık acaba diyordum. Belki de orada duş almadan gelir diye bile dua ediyordum, aklım çok çook farklı yerlerdeydi ve hep de sırıtıyordum. Tabi başıma geleceklerden bir haberdim her zamanki gibi.. Neyse bunları düşünerek uyuyakaldım tabi ben, sabah kalktığımda hemen gereken tüm temizliklerimi yaptım. En ciks elbiselerimi giydim, güzel de bir kahvaltı yaptım ardından da belirtilen saatte 'sınava gidiyorum' bahanesiyle evden çıktım. Yeliz hocanın evlerinin önüne geldiğimde gerçekten çok heyecanlanmıştım, oldukça büyük müstakil bir eve sahipti. Ne komşu derdi vardı ne başka bir şey, 3 katlı muhteşem bir ev. daha çok doktorlar oturuyomus amk neyse
-
90.
-2@398 aq salağı onceki entrylerimde ne yazdım worde yazabildiklerimi yazdım buraya yapıştıyorum te allahım
-
91.
+1 -3Beni ilk gördüğünde ilk önce Yeşim'e dönüp gülümsedi, ardından da o kadar bahsettiğin şahsiyet buysa işimiz iş ha; ne bir karşılama, ne bir saygı, ne bir çaba. Bunun daha eğitilmesi lazım kızım, ilk defa mı böyle birine sahip oluyorsunuz yoksa dedi. O son cümle beni inanın bitirdi, kızın resmen bu konuda deneyimleri vardı! Ahanda bu benim ağzıma harbi harbi sıçar dedim o anda. Yeşim hanım bana bakıp, yok canım benim senin geleceğini bilmiyordu; bir nevi sürpriz oldu bu bizim küçük beye. Farkındaysan gözlerini senden alamadı da doğal olarak, etkilendi çocuk tabi affet bu seferlik dedi gülerek. Buse'de kahkaha atarak hahaha doğru doğru dibi düştü baksana ama gideri var ya yakışıklı çocuğa benziyor. Aramızda kaç yaş var ki bununla deyip çok az var sanırım, bu daha da zevkli olacak bence dedi ve tamam artık kendine gel deyip elini uzattı bana. inanın ağzımı bile açamıyordum, öyle etkilenmiştimki kafanı duvara vur dese vururdum sanırım o anda o kadar yani Neyse elini uzattığında zevkle tutup öptüm, ardından Yeşim hanımında elini öpüp kapıyı açmalarını bekledim. Kapıyı açıp içeri girdik, hiç ayakkabılarını falan çıkartmadılar. Yeşim hanım tam içeri girecekken, ay dur kız ne içeri dalıyorsun hemen; önce ayakkabıların altını temizleyelim ablana acı biraz dedi gülerek. Yeşim hanımda ne acıyacağım be sanki kendi temizliyor deyip gülmeye başladı, sonra da haa tamam anladım senin amacını deyip kapının girişindeki 2 sandalyeye oturdular ve ayak ayak üstüne attılar. Haydi Can efendi ilk görevini anlamış olman gerekiyordu dedi Buse. Konuşması oldukça havalıydı, hatta biraz kokoşlara kaçıyordu ama benim kulağıma fena halde tahrik edici geliyordu. Kadın 1 numaraydı abi, her ne kadar bi Alex olmasa da Neyse hemen işe koyulayım o zaman deyip, bezler neredeydi Yeşim hanım dedim. Yeşim hanım tam yerlerini tarif ederken Buse araya girip ne bezi yahu, senin o dilin ne işe yarıyor dedi ciddi bir tonda. Daha önce hiçbiri ayakkabılarını falan yalatmamıştı bana, bunu söylediğinde şok oldum. Hani tamam ayak fetişistiyim falan ama ayakkabı yalamaktan falan öyle ahım şahım zevk duyan biri değildim. Nasıl anlayamadım deyip salağa yattım tabi hemen. O anda sinirlenip, dilin diyorum dilin! Gerçekten hiç eğitilmemişsin sen. Bir de o kadar abartarak anlatmıştı bana Yeşim, bilseydim hiç gelmezdim ya seninle nasıl uğraşacağız biz deyip yaklaş bir bakıyım dedi. Yaklaşınca da fena halde bir tokat attı sağ eliyle, gözlerim yaşardı tabi hemen. Şimdiye kadar kimseden fiske yememiş ben, kendimden 2-3 yaş büyük birinden tokat yemiştim hemde hiç beklemediğim bir anda!Tümünü Göster
-
92.
-2@402 gibtir git amk yemişincisi
-
93.
-2Ne oluyor yahu, neyin kafası bu dedim birden sinirle. Bunu dememle ayağa kalkıp arka arkaya 3-4 tokat atması bir oldu. Çok ama çok sinirliydi, vurdukça vuruyordu. Neye uğradığımı şaşırmıştım, birden yere attım kendimi daha fazla vurmasın diye. Korkmaya başlamıştım, herşeyi oldukça iyi bilen; kendine fena halde güvenen ve gerçek anlamda dominant bir kişilik vardı karşımda. Yere kapaklandığım da bu gerçek anlamda ilk cezandı, umarım hatanı anlamışsındır. Artık işine dön istersen daha fazla mızmızlanmadan dedi ve sandalyesine tekrar oturup sağ ayağını kafamın üstüne koydu. Bir süre o şekilde durup sadece düşündüm, acaba rest çekip kapıyı çekip gitsem mi dedim; hatta Buse cadısını pataklamayı bile düşünüyordum ciddi ciddi. Ama Yeliz hocanın annemle olan samimiyeti aklıma geliyor ve bu düşüncelerimden vazcaymak zorunda kalıyordum. Hani tamam bir çok kişi için bu yaşadıklarım muhteşem şeyler olabilir ama bana ağır gelmişti. ilk defa böyle beni hiç düşünmeden, kişilik haklarıma saygısı olmadan; sadece beni yönetmeyi kafasına koymuş biriyle karşı karşıyaydım. Yok abi bu işe bir kere girdik, o kadar da dayak yedik dönüşü olmaz artık. O spordan gelmiş ayakları tadacağım ben! deyip kendimi farklı bir şekilde motive etme çabasındaydım ve başarılı da olmuştum
-
94.
-2Efendim saygısızlığımı mazur görün, pek alışık olmadığım durumlardı bunlar. Bir daha bu tarz hatalar yapmayacağım, ayağınızı kafamdan çekerseniz oldukça mutlu olurum. Her dediğinizi yapacağım bundan böyle merak etmeyin deyip yeri öpüyordum. Ardından aferin böyle ol işte, aslında oldukça zeki birisin ama kullanacağın yerleri tam olarak bilmiyorsun deyip ayağını kafamdan kaldırdı. Tüm bu olan biteni şaşkınlıkla ama bir o kadar mutlu bir şekilde izliyordu Yeşim hanım, bu da gözümden kaçmayan bir ayrıntıydı tabi.
-
95.
-3Ardından ilk olarak Buse hanımın sağ ayağını elime alıp yüzüme doğru yaklaştırdım, ayağında ayağına oldukça yakışan bir spor ayakkabı vardı. içinde de beyaz bir pamuklu çorap vardı görebiliyordum. Uzundu da çorap zaten, dokunuyordum yani. O an hayatımın dönüm noktasıydı diyebilirim, hele ki o ilk dil dokunuşlarım yok mu of of off. Tat mat yok zaten, sadece dilime işkence ediyordum ama o anki ezilme duygusu bile yetiyordu bana. inanın o ayakkabının altını yalarken bana üstten öyle bir bakıyorlardı ki, sanırsınız aç bir köpeğe bakıyor gibilerdi. Rezil durumda olduğumu biliyordum ama böyle bir şekilde izlenmeyi hiç tahmin dahi etmiyordum. O ayakları yaladıkça dilim daha da ağrıyordu ama hiç biri umursamıyordu, her tarafını iyice yalayıp temizledikten sonra kendisi de kontrol etti ve aferin aferin senden iyi bir köpek yapacağım ben dedi ve yanağımdan bir makas alıp ayaklandı. içeri giderken de günün ilerleyen saatlerinde üstünü de temizleyeceksin merak etme, içinde kaldı biliyorum deyip gülerek salona geçti..
-
memati bi siego
-
kayra silinsin kampanyası
-
kayra pm den peygambere sövüyor
-
filistin bomba videosu gündemi
-
gayra güncel foto
-
olley be cuma
-
gayra o şaşı gözünün
-
16 5 25 ramstain ananı
-
ramşeytn günaydin başlığı açtın mı
-
beyler kurban kesecem ama
-
bi gece kıyıntısı yapak dedik
-
temu ananı
-
kayra küfür etmeyi bile beceremeyen
-
kastamonu ayısı kayra
-
dumbki ananın mezarına kazma kürek dalıp
-
kapattigim sekmede ne vardi
-
günaydın tayfa bulduğu yannana yapışıyor
-
50 tlye döner satan yerler var
-
rumba la rum hesap sms kodu 571085
-
dumbki adlı yazarın bacısı foto attı
-
harbiden sözlük ölmüşs
-
bayadir sigara icmiyom
-
tek korner ve tek golden
-
gran torino dakı kız korelıydı fılıp
-
sanayiye tebliğciler geldi
-
bugun yediklerim 16 05 25
-
sigara da iciyor pezemek
-
la bizu kim alabilur
-
otuzbirlencektim isteğiim
-
bu ülkeye etsiz çiğköfteyi nasıl alıştırdılar la
- / 2