-
101.
+1 -3Çaresiz bir şekilde sandalye de oturan Yeşim hanıma baktım, o da bana bakarak günün daha yeni başladı farkındasın değil mi dedi? köpek gibi kafamı salladım Tamam eğleniyoruz falan da sen daha çok fena çekersin Buse'nin elinden, akşama ablam ve Eylül'de aramıza katılacak; emin misin bunları kaldıracağından dedi. Gayette ciddi konuşuyordu benimle. Bilmiyorum efendim, aklımı kullanamıyorum şuanda; sanırım kendimi deneyeceğim dedim. Eh sen bilirsin şimdiden uyarayım da seni, benim için hava hoş yani daha neler neler yapacağım sana; inan çok tatlısın nasıl kıyacağım sana bilemiyorum belkide dahada ileri bile gidebiliriz deyip yanağımdan sıkıca öptü ve ayakkabısının altını yalatmadan içeri doğru geçti.
-
102.
0arkadaslar simdilik bu kadar devamı maçtan sonra yazıcam görüşmek üzere
bu arada başlığı ayakta tutarsanız sevinirim -
103.
+1 -1O akşam Yeliz ve Eylül hocamla birlikte bu 2 genç arkadaşın bana yapacaklarını düşünmek yerine Yeliz hocamlara erken gitmek zorunda kalmış ve akşam öncesi benimle bir nevi prova-antrenman yapmalarına izin vermiştim. Daha doğrusu izin vermek ne haddime, zorunda kalmıştım diyelim. Yeşim hanım ayakkabılarını temizletmek yerine sözleriyle beni yeterince ürkütmeyi seçmiş ve bu amacına da ulaşmıştı. Yeliz hocanın salonu oldukça büyük, büyük olduğu kadar da doluydu. Doludan kastım sadece salonda bile 2 çeşit oturma gurubu vardı, gerisini siz anlayın artık. Neyse Buse ve Yeşim salona geçip beni çağırdılar. Hemen arkalarından gelip kafam yerde onlardan komut beklemeye koyuldum. 4 ayak üstünde falan durmuyordum, onlarda bu durumdan rahatsız değillerdi ve bu durum beni mutlu ediyordu. Neden mutlu ediyordu diye sorarsanız da ayıptır söylemesi kotumu yeni almış ve dünya kadar da para saymıştım Dizlerimin sürekli yere değip de yıpranmasını istemiyordum haliyle. Kafam yere bakar durumda komut bekliyordum, bekliyordum da karşımda bacak bacak üstüne atmış gerçek anlamda bir afet duruyordu ve o halde bile çaktırmadan vücuduna bakmaya çalışıyordum. Abi inanın hayatımda gördüğüm en güzel, en ciksi, en kendine güvenen kadınlardan biriydi o ve güzel olanda şu ki aramızda doğru düzgün yaş farkı dahi yoktu. Teniste kullandığı minicik eteğiyle karşımda bacak bacak üstüne atmış beni süzüyordu. Ardından Yeşim o anki sessizliği bozup Buse'ye 'hayatım ben çok yorgunum ya, bize bir yorgunluk kahvesi yapsın ha ne dersin' dedi, Buse de çok iyi olur, hem o gele kadar bizde biraz laflarız deyip bana döndü ve bize 2 köpüklü kahve yap biri orta biri şekerli olsun; özellikle köpüklü diyorum sakın bana isteğim dışında bir servis sunma dedi
-
104.
-2Bu eve ilk defa geldiğim için kahveyi bırakın mutfağın yerini bile bilmiyordum. Ev oldukça büyüktü ama mutfağı bulmam zor olmadı. Mutfağı buldum bulmasına da kahve fincanları, şeker, tepsi, su bardakları ve cezve derken bir 10 dakikam uçtu gitti. Ardından kahveyi yapmaya koyuldum, evin en küçüğü olduğum için annem bu konularda beni iyi yetiştirmişti. Yani kahveymiş, yemekmiş, sunum şekliymiş vs. bu konularda oldukça iyiydim ve kendime güveniyordum da. Kahveyi yapmaya başlarken acaba kendime de yapsam mı diye düşündüm ama herhangi bir talep olmayınca vazgeçtim ta ki içeriden Buse'nin bağrışmalarını bulana kadar. Lan çocuk kahveler nerede kaldı! diye bağırdı. Hemen içeri koştum, koşarken böyle bir bayanın ağzına bu tarz cümlelerin hiç yakışmadığını falan düşünüyordum; ne haddimeyse.. Yanlarında oldukça yalaka ve saygılı olmam gerektiğini bildiğim için ve tekrarlıyorum; kesinlikle şiddetten haz duymadığım için hemen efendim bu eve ilk gelişim olduğu için ne nerede bilmiyordum, bulana kadar 10 dakika falan harcadım maalesef o yüzden şuan suyu yeni koydum; izin verirseniz tekrar dönüp kahveye bakayım dedim. O da bana gülümseyerek 'aferin aferin çabuk öğreniyorsun, zeki birine benzediğini söylemiştim ama kullanamıyordunkii beni gördükçe nasıl kullanacağını da öğrenmeye başladın sanırım' deyip kahkaha attı ve devamında kendine de yapıyorsun değil mi? dedi. Hayır efendim, izniniz olmadan öyle birşey yapmak istemedim deyince tamam izin veriyoruz, git kendine de yap ve sunumu öyle yap dedi. Hemen mutfağa döndüm, bu ufak kesiti düşünürken kendime de kahve yapmamı neden istedi ki? Acaba ilk başta bana sert görünüp beni tartmak falan mı istedi; normalde Yeşim'den pek farkı yok diyordum. Yalnız düşünceye bakın, Yeşim'i çok saf ve iyi sanıyorum hala O kadar iyi niyetliyimki..
-
105.
+2 -20ben bu kıza güvenemedim benimde delillerimin olması lazımdı. belimdeki kemeri çıkardım ve koşarak busenin yanına gettim. ağzına yüzüne kemerle vurdum yere düştü napıyosun diye ağlamaya başladı. dedim ulan ayak ayak nereye kadar yetti içim dışım ayak oldu rüyamda bile ayak göürüyorum birazda am gibeyim züt gibelim göğüs yalayalım sakso çekelim dedim. jeanı nı asağıya ındırdım karsıma kabak gibi züt cıktı. züt deliğinin cevresinde kıllar vardı amk içimde kalktı sonra ters çevirdim. birde ne göreyim kaymak gibi amcık. bunun dıbını yalamaya basladım. kızda parmağınıda sok diyordu bende ne parmağı yannan sokucam dedim. 18cmlık damarlıyı dıbına kökledim kanlar akmaya basladı benim ufaklı kontrol ettim benimkinde bisey yoktu kızın amından akıyordu. kanı aldım anlıma sürdüm ve edriyııııııııın diye bağırdım. buda böyle bir anımdır.
-
106.
+1 -1arkadaşlar şaka yaptım hikayeye devam ediyorum
Neyse kahveleri yapıp, çok da iyi bir sunum hazırladım ve salona geçtim. Beni gördüklerinde oh oh ev ne güzel kahve koktu dedi gülümseyerek. Tepsiyi önce masaya koyup, hemen ikisine birer tane orta masa çektim; ardından da tek tek kahveleri ikram ettim. Tabi ilk önce ev sahibine ardından da Buse'ye. Buse'ye kahvesini verirken bana dur gitme dedi, buyurun efendim deyince benimkini de alıp Yeşim'e göz kırptı ve büyük bir tükürük bıraktı içine. O anda ciddi anlamda şaşkınlığımı gizleyemedim ve efendim ne yaptınız, neden tükürdünüz o şekilde mi içirteceksiniz yoksa dedim yüzümü ekşiterek. Evet öyle içeceksin, bir itirazın mı var yoksa! dedi sert bir ses tonuyla. Hayır efendim ne haddime dedim, ardından dur içme hemen Yeşime uzat kahveni dedi bende alıp Yeşim'e verdim. Buse'ye bakıp gülmeye başladı ve ağzında beklettiği büyük tükürüğünü kahkahalar eşliğinde kahveme bıraktı. inanın iğrenç görünüyordu, şuanda o manzarayı düşününce bile midem kalkıyor ama o anki ezilme duygusunu hiçbir şeye değişemeyeceğimde bir gerçekti. -
107.
0daha onceden worde yazdım yapıstırmaya devam ediyorum?
-
108.
0neyse devam edeyimTümünü Göster
Tükürükleri normal sıvı şeklinde olmadığı için ağzıma akıp giden bir şeyler geliyordu, e kahve çok sıcak olduğu için direk kafaya da dikemiyordum. Her bir yudumda o tükürüklerden bir miktar tadıyordum ve ben bu işlemi yaptıkça onların keyifleri daha da yerine geliyordu. En azından insan gibi karşılarına geçip oturmuş, öyle içiyordum kahvemi. Neyse kahveler bittikten sonra Buse bana dönüp, ee Can efendi beğendin mi bakalım kahveni dedi gülerek bende muhteşemdi efendim her zaman bu güzel tadı boğazımda hissetmek isterim dedim. Yeşim bana bakıp ya harbiden sen işini biliyorsun ha, cümlelerin etkileyici oluyor hep böyle kafanı kullan aferin sana deyip ardından da dur bunları içeri zütürmeden gel buraya; madem bu kadar beğendin sana saf bir şekilde direk ağzımdan vereyim bu sefer o değerli tükürüğümü deyip kahkahayı patlattı Yeşim. Lan dedim o demin Yeşim hakkında düşündüklerim demekki fasa fisoymuş, bu da aynı çıktı ama yapacak bir şey yok diyordum içimden. Hemen yanına gelip ağzımı açtım, öyle olmaz ayağımın önüne uzan dedi. Hemen uzanıp yerden ona doğru bakıyordum, ağzımı olabildiğine açtım ama o hiç beklemediğim bir şey yapıp tükürüğünü yüzüme bıraktı. Yine kocaman bir tükürüktü ve bu sefer kahveyle de karışıktı. Hemen bir tane daha tükürtü, diğeri kadar büyük olmasa da bu da etkiliydi ama bunu ağzıma bıraktı ve kahkaha atmaya devam etti. Ben doğrulmadan hemen Buse gelip ayağıyla önce mideme sonrada boğazıma bastı ve sağ ayağıyla boğazıma baskı uygulayıp iyice aç daha da aç! diye bağırmaya başladı. En maksimum seviyede açmıştım ama o bunu bildiği halde daha da açmamı istiyordu, en sonunda yüzüme gerçek anlamda tüm yüzüme gelecek şekilde sert bir tükürük savurdu ve ayağıyla iyice de yüzüme yedirdi! O anda kendimden yeterince iğrenmiştim zaten, bir de bu üstüne gelince ulan sokayım şu zevklerime; düştüğüm bu rezil duruma bak! Bir kere daha bu tarz da bir hareket yaparsa çıkar giderim, böyle zevke de sıçarım! dedim sinirle kendime. Bunu dememle Buse'nin suratıma tekrar tükürüp bir de boğazıma bastırması bir oldu. O anda gözüm karardı, birden üstümden attım Buse'yi ve ağzıma geleni saydırdım ikisine de. Yalnız unuttuğum bir şey vardı, o da evde bazı odalarda hırsızlığa karşı kameraların bulunduğuydu Bu durumdan habersiz saydırdım saydırdım saydırdım ve arkamı dönüp gitmeye tenezzül ettim, o anda arkamdan Yeşim geldi ve gerizekalı köle kapıdan çıktığın anda az önceki acizliklerinin hepsi sanal alemde olur; merak etme kendimizi gizlemesini de biliriz, sadece sen rezil olursun dünya aleme! dedi ve oldukça da ciddiydi bu konuda. Ses tonundan anlayabiliyordum bunu, ha bunu söylemeden önce şunu da belirtmek isterim ki ben bunları yaparken Buse koltuğa doğru devrilmiş ve hayretler içinde beni izlemekteydi. inanın o anda gerçekten kimin ezik olduğunu bende o da gördü ama birazdan yaşanacaklardan sonra bunu kim takardı ki.. Bunları duyunca durdum ve başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Dönüp Yeşim'e baktım ve nasıl yani, hiç elinize telefon falan almadınızki dedim. Bana bakıp sırıtarak gerzek herif şuraya bak dedi ve köşede kamerayı görmemle gözlerimin dolması bir oldu. Tamam dedim, bir daha hayatım boyunca kurtulamayacağım bunlardan! Yeliz hocayla Eylül hoca en azından benim zevklerim doğrultusunda hareket ediyor ve iki tarafında mutlu olduğu bir ikişki yaşanıyordu ama bu durum hiç öyle değildi. Resmen 2 kız tarafından rezil bir şekilde eziliyor, iğrenç şeyleri üstümde denemelerine izin veriyordum kii bunlar daha başlangıçtı! Sadece oturup çaresizce Yeşim'e ve Buse'ye baktım.. -
109.
-2Yeşim yanıma gelip saçımdan tuttu ve kafamı kendisine doğru kaldırdı. Oldukça sinirli ama sinirli olduğu kadar da rahat ve mutlu görünüyordu. ilk defa bana köle demişti az önce ve bunu söylerken gayet içten ve normalmiş gibi de söylemişti, gözümden kaçmamıştı bu durum. Bunların hepsini düşünürken, lan ne güzel kendi isteğimle yapıyormuşum gibiydim her şeyi keşke hiç öyle çıkışmasaydım da tüm bu kozları ellerine vermeseydim diyordum kendi kendime.. Bana baktı ve yüzüme yine tükürüp sağ eliyle okkalı bir tokat attı, ardından da bundan sonra benim ve Buse'nin gerçek anlamda kölesisin anladın mı! Biz seni azat edene kadar asla ve asla sözümüzden çıkmayacaksın, yoksa gerisine karışmam deyip beni sırt üstü yere savurdu. Hiçbir şey söyleyemiyordum hala şoktaydım, işin ilginci Buse'de hiçbir şey söylemiyor sadece koltukta oturmuş sinsi sinsi bakarak beni ve Yeşim'i izliyordu. Yerde bu yaşadıklarımı, ileride daha neler yaşayacaklarımı ve hayatımın ne denli işleyeceğini düşünürken istemsiz bir şekilde duygu patlaması yaşamış ve ağlamaya başlamışım. Bunu göre Yeşim de ağla ağla, sana kendini toparlaman için 5 dakika veriyorum; 5 dakika boyunca ne yaparsam yap, süren bittiğinde karar senin. Biz seni burada bekliyor olacağız dedi ve Buse'yle sessizce benim hakkımda konuşmaya başladılar. Bende salonun çıkışında yerde ne yapacağımı düşünüyordum, kimseyi duyacak halde de değildim zaten..
-
110.
-2inanmayan okumasın kimseye zorla oku demiyorum gibko yorumlar yazmayın binler
-
111.
0Uzun uzun ne yapmam gerektiğini düşündüm. O kamera kayıtlarının aileme, arkadaşlarıma yada herhangi birilerine gitmesine kesinlikle izin veremezdim çünkü gerçek anlamda rezil durumdaydım. Yüzüme tükürülmüş, yerde ezilmiş, saçım çekilmiş, tokat üstüne tokat yemiş ve ayakkabı yalamış olduğum skandal görüntüler mevcuttu o kamerada. Sonradan edindiğim bilgilere göre evde toplamda 5 kamera mevcutmuş ve gerçekten de hepsi 24 saat kayıttaymış. Girişte, salonda ve 3 yatak odasındaymış bu kameralar. Yani o anda verdiğim kararın ne kadar doğru bir karar olduğunu bunları öğrenince çok daha iyi anlamıştım. Neyse 5 dakikanın sonunda Yeşim hanım içeriden seslendi; Ağlaman bittiyse gel buraya süren bitti, artık bir karar vermen gerekiyor. Hemen doğruldum, gelmeden önce lavaboya fırladım elimi yüzümü yıkadım iyice ve ayna da son kez kendime baktım; geçmiş olsun Can, kendi kendine hayatına sıçtın deyip yanlarına doğru yola koyuldum. Tam salonun kapısından geçecekken artık kafamı kullanmam gerektiğini ve onlara şirin görünmem gerektiğini düşündüm ve eğilip köpek pozisyonuna girdim. Beni öyle gördükleri anda delicesine kahkaha atmaya başladılar, 4 ayak pozisyonunda yanlarına kadar geldim. Buse araya girip, lan bu tamam zaten baksana daha biz söylemeden bundan sonra bizim için neyi temsil ettiğini anlamış. Yeşim hanım da gülerek evet ya, daha az önceki tepkisi için cezasını da bilmiyor ya neyse; böyle olması daha iyi ama dur bakalım bize diyeceği bir şeyler var sanırım? deyip bana baktı. Yanlarına gelip defalarca kez özür diledim (tam olarak neler söylediğimi yazmıyorum, zaten tam anlamıyla da hatırlamıyorum ama cidden uzun sürdüğünü söyleyebilirim; bayağı bir dalga geçtiler çünklü). Neyse en son önce Yeşim hanımın sonra da Buse hanımın ayaklarını (hanıma geçtim haliyle, yazarken bile o yaşadıklarımı hatırlıyor ve istemeden de olsa bu şekilde hitap ediyorum yazarken; ayrıntıya tam olarak takılmazsanız sevinirim arkadaşlar) 5-6 şar kez öptüm ve onlar yeter diyene kadar da devam ettim buna. En sonunda Buse hanım 'tamam yeter lan, fazla öpme hak etmiyorsun daha o kadarını' deyip kafamı ayağıyla iteledi. Ardından da Yeşim hanıma dönüp kız tamamdır ya, bu daha da bizim sözümüzden çıkmaz dedi, Yeşim hanımda çıkmaz değil çıkamaz! deyip noktayı koydu. Cezanı zamanı gelince vereceğiz, şuan için sadece köleliğe ilk adımlarını atıyor olduğunu hatırlatmak isterim sana; bu daha başlangıç unutma sakın! Ve bize hizmet ederken an ve an kameralar tarafından kaydedildiğini de unutma deyip yanağımdan bir makas aldı ve gülerek televizyonu açıp gel buraya hemen dedi. Hemen dediğini yaptım, ardından sağ ayağını gösterip converslerimi çıkart bakayım dedim; ayağında bileğe kadar olan beyaz converslerden vardı ve ayağına oldukça yakışıyordu. O tenis kıyafetlerini değiştirip eşofmanlarını giymişti; haliyle çoraplarını henüz görememiştim. Sağ conversini güzelce çıkartıp yanıma koydum, parmaklarını oynatıp yere yat bakayım dedi. Hemen tükürdüğü anki gibi pozisyonumu aldım, o da terden biraz siyahlamış beyaz çoraplarını yüzüme dayadı. Tenisten sonra duş almamıştı, çoraplarını da değiştirmemişti tabi. inanın yoktu böyle bir koku, çok ağır ama ağır olduğu kadar da farklı ve hoş bir koku vardı çoraplarında. Terden parmaklarının olduğu kısım ıslanmıştı. Sadece kokla dedi, bende 5 dakika kadar her iki ayağını da kokladım, tamamen o yönetiyordu beni. Ardından yalamaya başla bakalım komutu geldi, hünerlerini görelim deyip gülmeye başladı. Çoraplar biraz kalın olduğu için ayaklarını tam olarak hissedemiyordum ama oraya sıra gelecek düşüncesiyle zevkle yalıyordum ayaklarını. Zaten dediğim gibi o yönlendiriyordu beni, ellerimi yerden kaldırmam yasaktı. 20 dakika kadar bunu da yaptıktan sonra çoraplarımı çıkart bakayım dedi. Önce sağ ama dedi, sağ çorabını çıkarttığımda karşımda gerçek anlamda bir sahibeye ait tırnaklar gördüm. Oldukça uzun, bakımlı ve kıpkırmızı bir ojeyle gözleri alan güzellikte. Tam yalayacakken bekle! dedi bana. Birden Buse ayağa kalkıp yerde duran her iki elime de basıp tüm ağırlığını verdi, ayağında ayakkabıları da olduğu için canım oldukça acıyordu! Artık dayanamayıp bağırma noktasına geldiğimde ise karşımda Yeşim hanımı gördüm, sağ ayağını açık olan ağzımdan içeri geçirip boğazıma kadar geçirdi. Bunu yaparken zevk alıyor gibiydi kii her ikisi de kahkahalar içinde gülüyorlardı. Ellerimi hiçbir şekilde oynatamıyordum, kafam ise Yeşim'in kontrolünde yerden asla hareket edemez durumdaydı. izle hayatım deyip birden ayaklarını en içe bastırmasın mı! Oww hayatımda yaşadığım en garip olaylardan biriydi o kii birden kusacak gibi oldum, midem boğazıma kadar geldi. Göz yaşlarım akmaya başladı ama ben böyle kötü oldukça onlar gülmeye devam ediyorlardı. En son tam çatlayacakken ayaklarını ağzımdan çıkartıp rahatlamamı sağladı ama inanın bitik durumdaydım o anda. Bana bakıp hahaha dur kız daha yeni başladık, ne bu hemen ağlamaya başlamışsın deyip beni daha da ezdi kendince; Buse ise ayakkabısıyla değişik değişik şekillerde ellerimi ezmekle meşguldü. Son bir defa daha deneyelim şunu deyip ayağını tekrar boğazıma soktu ve o anda kameraya el sallayıp, beni gösterdi ve işte köle ve sahibe dediğin böyle olur; Buse biz fena eğleneceğiz yaa deyip kahkahayı patlattı. Buse de ya bunu paylaşamam ben kimseyle ha, hem daha eğiteceğim de bunu. Bence sadece bize hizmet etsin, şunu bir ayarlayalım ya. Hem benim evde musait biliyorsun, ne zaman istersek eğleniriz yani deyip topu Yeşim'e attı. Yeşim'de bana bakıp acınacak haldesin be güzelim deyip boğazımdaki ayağının uzun tırnaklarını dilime sapladı ve bana göre bütün gücünü verip tırnaklarıyla dilimi ve boğazımı mahvetti! Ardından da ayağını ağzımdan çıkartıp bana gösterdi ve gülerek bak bu senin kanın, daha yeni olmana rağmen iyi bir performans çıkardın. Merak etme 3-4 güne düzelir ağzın, yada düzelmez mi acaba? Hahaha deyip kafama basıp koltuğa oturdu. Ardından Buse'de karnıma basıp diğer ayağıyla yüzümü yana doğru çevirip yanağıma doğru basıp tek ayak üstünde durdu ve tüm ağırlığını yüzüme verip 5-6 saniye kadar öyle durdu. Kafam patlayacak sandım ama tanrıya şükür ağzımın içi dışında hiçbir yerime zarar gelmeden o durumu da atlattım. Buse'de yerine geçip beni yanlarına çağırdılar, Yeşim bana bakıp; Bundan böyle kesinlikle sözümüzden çıkmayacaksın, biz ne zaman nereye gel dersek hiçbir mazeret uydurmadan anında gelecek ve yapacaksın. Merak etme yavaş yavaş seni adam ederiz biz, gerçek anlamda bir kölesin artık sakın unutma bunu da! Ha son olarak da kamera kayıtlarını merak etme, ne ablam ne de Eylül göremeyecek onları. Buse'yle aramızda konuşup bir karar verdik, onların bugün yaşananlardan ve daha sonra yaşanacaklardan haberleri olmayacak. Sen sadece bize bu denli hizmet edeceksin, ablamların amaçları farklı zaten; onların amaçlarını ve sınırlarını iyi biliyorum. Akıllı olursan sadece bunları bizimle yaşarsın, eğer yok ben daha da acı çekmek istiyorum dersen ablamlara da tüm bu yaşananları ve bize o verdiğin tepkileri büyük bir zevkle anlatırız hiç merak etme; tamam mı? deyince bende sadece çaresizce onlara bakıp, tamam efendim bundan sonra siz ne derseniz o ama lütfen kamera kayıtlarını hemen şimdi halledin dedim Tamam kalk şimdi deyip yanıma geldi ve dudağıma sert bir öpücük kondurdu, sen bizi mutlu edersen bizde seni mutlu ederiz ondan da şüphen olmasın Can'cım deyip gülerek içeri gitti..Tümünü Göster
-
112.
0hikayeye devam ediyorum
-
113.
+1 -1Buse koltukta oturmuş ayak ayak üstüne atmış sinsice bana bakıyordu. Aklında yine bir şeyler vardı, buna emindim ama sadece yere oturmuş ona bakıp komut almayı bekliyordum. Gel buraya dedi, hemen doğrulup yanına gittim. Uzan şuraya bakıyım sırtın yere gelecek şekilde, Yeşim gelene kadar biraz sınırlarını zorlayalım bakalım dedi gülerek. Hemen dediği gibi durup kendisine baktım, ayağa kalkıp ilk önce ufak ufak tekmeler attı ardından sağ ayağını göğüs kafesime koyup hazır ol dedi, 2. ayağını da atıp bana baktı ve bu konumuna alış derim çünkü daha çook kişi sana bu şekilde yukarıdan bakacak deyip ağzını bile aç demeden yüzüme tükürdü! Hiç beklemiyordum o tükürüğü ama yüzümü de silemiyordum, elimi kaldırırsam dahi nasıl bir tepki vereceğini bilemiyordum. Ardından güzel oldu güzel deyip bir tükürük daha bıraktı ve yavaşta göğüs kafesime sol ayağını atıp sağ ayağıyla da yüzümdeki tükürüklere bastırıp ardından ayakkabısının altını çıkardığım dilime bastırıp durdu. Kafam o konumdayken ayağıyla baskı yapması halinde kesin nevrim dönerdi ama pek umrunda değil gibiydi. Düşünün başımın altında yastık dahi yok, sadece halı! Felaket bir durum. Bir süre daha yüzüme ayağını sürtüp arkasından dilime bastırdıktan sonra ayağını tekrar göğüs kafesime koyup bana baktı ve gülerek öyle bir şey yapacağımki hayatın boyunca unutamayacaksın deyip bütün ağırlığını vererek göğüs kafesinin üstünde zıplamaya başladı. 52 küsür kilo olmasına rağmen yok böyle bir şey ya! Yemin ediyorum o güçlü göğüs kafesim var ya kırılacak sandım o anda. Resmen ağlamama ramak kaldı, o derece kötüyüm. En son tam göğüs kafesinin üzerinde durup tüm ağırlığını vererek eğildi ve yüzüme bakıp şuan o yüzünü görsen ne tepki verirdin bilmek güç ha; böyle bir suratı uzun zamandır görememiştim, halbuki ağır da değilim kıpkırmızısın resmen yahu deyip kahkaha attı. Cevap veremiyordum çünkü zaten zor nefes alıyordum, bunu da anlamış olacak ki konuşsana lan deyip sağ ayağıyla göğsüme sert bir tekme attı. O anda tuttuğum nefesimi bırakıp efendim çok kötüyüm, konuşamıyorum hatta nefes bile zor alıyorum alışkın değilim dedim zar zor bir şekilde. Ama inanın çok kötü durumdaydım ve hiç mi hiç acıma duygusu yoktu! Bana bakıp sen dur daha dur, o az önceki çıkışın içinde yakında çok güzel cezalar vereceğim sana; az sabret sen daha bunlar hiçbir şey deyip erkeklik organıma doğru yöneldi. içimden yapma, lütfen düşündüğümü yapma diyordum ama dışarı çıkartamıyordum tabi bu sözlerimi. işin kötü yanı o kadar acı çekmeme rağmen, hani karşısında öyle aciz durumdayım ve beni istediği gibi kullanıyor olma durumu var ya sanırım sırf bunlardan kaynaklı benim o güzel organım dimdik havada durmuştu. Üstümde kot olduğu için onu karnıma doğru düzeltmiştim uzanırken ama bu da hiç iyi bir durum değildi. Sağ ayağıyla üzerine geldiğinde bana dönüp, yuh lan bir ağzına sıçmadığım kaldı ama o kadar şeye rağmen dimdik ayakta maşallah; bakalım o kafamdaki cezaları üstünde uyguladığımda da bu halde olabilecek mi deyip sırıttı. Ardından da sağ ayağını üstüne getirip sıkıca bastırdı, bir an irkildim ve dengesini bozdum ama ilginç bir şekilde hiç tepki vermeden diğer ayağını da getirip orada zaman geçirmeye başladı. O kadar sert durumdaydı ki her bir hareketi canımın yeterince yanmasına neden oluyordu ama onun tabiki bu durum hiç umrunda değildi. 3-4 dakika kadar üstüne bastırdıktan sonra nedense hiç tekme yada üstünde zıplamadan yere indi ve git bana hemen bir bardak su getir dedi. Ne olduğunu anlamamıştım ama çokta mutluydum bu durumdan, dahasını kaldıramazdım zaten buna emindim. Bu arada Yeşim'de salona geçmiş ne yaptığını falan soruyordu Buse'ye..Tümünü Göster
-
114.
+1 -1Mutfakta isteyerek azcık oyalanıp hemen geri yerime geçtim, biraz su içtikten sonra bana bakıp aç ağzını dedi ve tam dilimin üstüne bir tükürük bıraktı. Oldukça sıcak ve pek hoş olmayan bir tükürüktü ama bunları dert edemiyordum artık. Hemen ardından Yeşim'e bakıp, bak şimdi ne yapacağım dedi ve gülerek yaklaş buraya lan dedi. Yeşim'e benden iğrenme sakın deyip gülerek işaret parmağını burnuna geçirdi ve biraz oynayıp Yeşim'e parmağındaki mukus tabakasını gösterdi. Onu gördüğüm anda midem kalktı ama diyebileceğim hiçbir şey yoktu, Yeşim Buse'ye bakıp iğrençsin be bu kadar da olmaz dedi gülerek ama engelleme gibi bir tavrı da yoktu. Ne yazıkki o da bunların hepsini merak ediyordu! Gel bakip buraya aç ağzını dedi ve parmağını ağzıma sokup 10 saniye kadar yalattı. Hiç çiğnemeden direk yuttum, tadını hiç alma gibi bir derdim yoktu çünkü cidden iğrenç bir şeydi. Bu duruma içerlenip çiğneyip tadının nasıl olduğunu bize söyleyeceksin bize! dedi ve Yeşim'e dönüp sende yap dedi. Yeşim parmağımı sokup da yapmak istemiyorum ben, dur peçeye iyice sümküreyim onu yediririz dedi kahkaha atarak. Hemen peçeye getirip bütün gücüyle peçete sümkürdü ve o iğrenç ötesi görüntüyü bana gösterdi. Şuan o anları düşünürken bile midem ağzıma geliyor o derece! Buse kahkaha atıp aynı hareketi kendine yaptı ve 2 peçeteyi de bana uzatıp direk yememi izlediler. Öyle fena bir tat yok be arkadaşlar, bir de çiğneme faslı yok mu. Vıcık vıcık, sakız gibi bir şey ama tadı of of of. Bir de sırıtarak bana bakmaları ve tadı nasıl lan demeleri yok mu? Orada çakacaktım aslında ikisine de ya dua etsinler o kayıtlar vardı ellerinde, çok pis agresifleştim şuan
-
115.
+1 -1Bana öylesine zavallıymışım gibi bakıyorlardı ki, tabi cevabımı da bekliyorlardı. Bende normal sümük işte, herkesinki aynı. Pek hoş bir tadı yok, oldukça enteresan dedim. Bana bakıp oha lan sümüğünü mü yiyorsun sen fanteziye bak deyip güldüler. Bende saçmalamayın lütfen, arada tükürükle balgam karışır ya oradan yola çıktım; anlayabileceğinizi düşünüyordum o kadar da zeki görünüyordunuz yani deyip inceden lafı soktum tabi. Ah sokmaz olaydım, sen bize aptal mı diyorsun lan! deyip önce 3 tane sert tekme attı karnıma ardından da Yeşim hemen yanıma gelip ayağıyla organımı bütün kuvvetiyle sıkıp öyleye bana hakaretler savurdular. Bir süre sonrada kim daha zeki söylesene ha dediklerinde o kadar acıya rağmen altta kalmayıp git ablana sor dershane derecem ortada; o sana söyler kimin ne kadar zeki olduğunu! demez miyim? Hay dilime edeyim. Gerçi o anki şokla o karşımda gördüğüm tipleri hiç unutmayacağım, içten içe gülmüştüm iyicene ama bir anda bekle Buse geliyorum deyip içeri koşturmasın mı. Lan dedim ahanda sıçtık, sanırım kırbaç falan getirecek! Korktuğum olmadı ama ezildikçe daha da ezilmemi sağlayacak bir şey getirdi; tasma. Tasmayı boynuma geçirip iyice de sıktı, zar zor konuşarak nefes alamıyorum efendim! dedim. 30 saniye kadar öyle durup yüzüm kırmızılıktan mora doğru kaçmaya başlayınca biraz gevşetti ve bu sefer araya Buse girip gör lan işte gör hayatın bile bizim ellerimizde deyip tasmamdan tutup çekiştirmeye başladı. Resmen beni yerde sürükleye sürükleye tuvalete doğru gittik, giderken de sende gel Yeşim sadece tasma getirmekle ve sıkmakla olmuyor; bak şimdi ne yapacağım bu sefil gerzeğe deyip tuvalete geçirdi beni. Artık hiç mi hiç utanmıyorlardı benden, beni geçtim birbirlerinden bile hiç çekinmiyorlardı; sanırım laflarım o kadar dokunmuştu ki birbirlerini görecek halde dahi değillerdi kızgınlıktan. Buse önce mini şortunu ardından da içindeki kilodunu indirip tuvalete idrarını yaptı, o anda derin bir oh çektim çünkü ağzıma yapacak falan sanıyordum! Hemen ardından da tasmamın boyundaki kısmından tutup yala lan hepsini bir damla bile çiş kalmayacak büyük her yerim tertemiz olacak deyip ağzımı o malum yere dayadı. Sümükten sonra 2. en kötü deneyimimi işte o anda yaşadım çünkü beni bir de sürpriz bekliyordu Çok az bir idrarı kalmıştı sanırım, ben yalarken tam ağzıma onu da bırakmasın mı? oww yoo, bak yine kendimden geçtim ya! Sıcacık, iğrenç bir sıvı ağzıma girdi ve dönüp sakın kusma yut onu diye bağırdı sinirle! Zar zor yuttum ama yüzümü o anda görseniz nevrim dönmüştü resmen. Bir ara Yeşim'e baktım kapının orada durmuş bana bakıyor ve sanki işte bizim için bu kadar değersizsin, kim daha üstünmüş ezik der gibi bakıyordu kii bunları zaman zaman söyledi de zaten..Tümünü Göster
-
116.
0Ardından toparlanıp elini, yüzünü ve ağzını iyice yıka öyle gel içeri deyip içeri geçtiler. Hala sinirli görünüyorlardı içeri geçerken ve gerçek anlamda korkuyordum. Tamam bu kadar ezilmiş, rezil rüsva olmuştum ama o sözlerimden pişman mıydım? Kesinlikle hayır. Zaten yeri geldi mi bunları o Buse cadısından göreceğimi biliyordum, en azından bunları onların yüzüne söyleyip kendilerinden az da olsa şüphe duymalarını sağlamış oldum Neyse ardından bende lavaboya geçtim, hazır onlar içeri geçmişken ihtiyaçlarımı karşıladım iyice temizlendim ve içeri geçtim. Bunları yapmam 15-20 dakika sürmüştü ama hiç de bağırmadılar içeriden haydi artık diye, geldiğimde salonda yoklardı da zaten. Mutfakta yemek yiyorlardı. Şaşırmıştım bana hazırlatmadıkları için ama hiç de dert etmedim yani. Geldiğimde Lahmacun ısıtmış, gereken yeşillikleri vs. masaya koymuş yemeklerini yiyorlardı. Buse beni görünce hemen kola doldur bize dedi, kolaları doldurup sunumumu yaptım. Ardından o güzel kokuları alınca acıktığımı hissettim, onlarda bunu anlayacak olacak ki tavada sana da 2 tane bıraktık. Geç şuraya sende ye yemeğini dediler. Serttiler ama düşündüğümün aksine onlarla normal bir şekilde, hatta masada yememe izin vermişlerdi. Yani ne tükürdüler, ne yere attılar ne de başka bir şey yaptılar. Sanırım sadece yemeğe odaklanmışlardı o anda, e haliyle tabi spordan gelip hiçbir şey yemeyip saatlerce benimle uğraştılar kolay mı
-
117.
0Yemeği yedikten sonra bu sefer salon yerine Yeşim'in odasına çıktık. Oldukça geniş ve güzel bir odası vardı, masaüstü bilgisayarının dışında yatağının üstünde bir de leptop'u vardı maşallah. Neyse tabi giderken ben 4 ayak üstünde gidiyor, önden de tasmamdan Yeşim tutup yol gösteriyordu. Odaya girdikten sonra bilgisayardan yabancı bir dizi açıp odada ki armutlara oturdular, armut koltukları bilirsiniz çoğunuz herhalde. 2 tane falan vardı tam pc'nin karşısında.. Hemen ardından Buse, kölecan gel buraya dedi. Bunu deyince nedense yüzümde bir gülümseme oldu, hemen neden güldün lan deyince ne bileyim efendim ilk defa böyle bir hitap şekli kullandınız da hoşuma gitti dedim. işin aslı şu ki daha önce hep iddiaya girer, isteyerek kaybeder ve kız arkadaşlarıma hizmet ederdim. Hizmet ederken de genelde bana kölecan derlerdi hatta şuanda bile en az 5 kız arkimde Kölecan diye kayıtlıyım diyebilirim Neyse ayaklarımın önünde diz çök ve şu spor ayakkabılarımı çıkart artık ayağımdan dedi. Yavaşta çıkartmaya başladım, bağcıklarını çözüp ayakkabıyı çıkarttığım anda da ayakkabıyı alıp iç kısmını burnuma dayadı. iyice kokla, içine çek sesini duyacağım dedi gülerek. Bende zevkle bu söylediğini yapmaya başladımm. Enteresan bir kokusu vardı aslında, sanki patlamış mısır gibi kokuyordu ayakkabının içi ama bunun o da farkındaydı. Bana bakıp son 1 haftadır bu ayakkabı da ilginç bir koku var, sırf o yüzden bugün bunları giydim zaten; ne güzel koklar koklar durursun artık dedi sırıtarak. Neyse her iki ayakkabıyı da 2'şer dakika kokladıktan sonra yere uzan bakıyım dedi. Ayağında beyaz dize kadar uzun olan kalın çoraplardan vardı; tenis çorabı gibi bir şey de diyebilirim. O kadar saattir ayağında olmasından kaynaklı tırnaklarının olduğu yerler, parmaklarının altı ve yine bazı kısımlar terden biraz siyahlaşmıştı ve bu durum beni daha da heyecanlandırıyordu Neyse hemen yere uzandım, yavaşça ayaklarını yüzüme yaklaştırdı ve koklamaya başla bakalım ezik dedi gülerek. Bunları yaparken Yeşim bizi hiç takmıyor, diziye konsantre olmuştu resmen. Sadece ayakkabıyı çıkarttığımda çorapların o terli durumunu görüp ıyy iğrenç ya, nasıl bir yaratıksın sen deyip bana iğrenirmiş gibi baktı ve kafama bir tane şaplatıp dizisini izlemeye geri döndü. Arkadaşlar inanın Bu bu işte gerçek anlamda ustaydı, resmen ayağının altının parmak kısmını burnuma dayayıp en fena kokan yerin o olduğunu biliyor gibiydi. Arada yüzümde ayaklarını dolaştırıyor, tırnaklarıyla dudağımı çizer gibi yapıyordu. Sanırım 20 dakika falan sürdü bu durum. 20 dakika sonra Yeşim bana bakıp, lan ne pislik bu ya şuna bak resmen kendinden geçmiş durumda. Bak sen söylemeden yalamaya bile başlamış topuğunu emiyor hayvan deyip kahkaha attı. Dediği doğruydu, komut almadan kendi kendime hareket ediyordum artık ve bu durumdan hiçte şikayetçi görünmüyordu Buse Hanım Bi 20 dakika da iyice yaladım mı ben bu ayakları? Off be dünyalar benim olmuştu, özellikle kendi kendine ayaklarını ağzıma sokup çıkarması yok mu beni benden alıyordu. Cidden işi biliyordu bu kadın, ayaklarını iyice ağzıma sokuyor ve ımmm dur bi bakalım ne kadar giriyormuş ağzına çoraplı ayaklarım deyip zevk verirken acı da çekmemi sağlıyordu çünkü gerçek anlamda ağzımı zorluyordu..Tümünü Göster
-
118.
+1Sanırım 45 dakika kadar sadece çoraplı ayaklarıyla ilgilenmiştim Buse'nin. Artık çorapları çıkartıp çıplak ayaklarını görmek istiyor ve bu istekle yanıp tutuşuyordum ama bir türlü buna sıra gelmiyordu. Ciddi anlamda bu denli güzel bir bayanın ayakları da elleri kadar kusursuzdur diyordum kendi kendime. 45 dakikanın sonunda tamamdır yeter bu kadar deyince hah tamam şimdi çoraplarımı çıkart diyecek diye beklerken, bana bakıp yine sinsi bir ifadeyle ayaklarıma ulaşman o kadar kolay değil bebeğim; hadi bakalım Yeşim'e geç şimdi bir de onunkilerle biraz haşır neşir ol deyip ayaklarıyla iteledi beni. Büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım ama o günün sonunda o ayaklara ulaşacağımı bildiğim için çok da sorun etmiyordum bu durumu. Sonuçta Yeşim'in ayaklarını oldukça merak ediyor, conversten çıkacak ayaklarını koklayıp öpmek için yanıp tutuşuyordummm Neyse Buse'nin ayaklarına birer öpücük kondurup hemen Yeşim Hanım'ın yanına gittim, tabi bu hareketim hoşuna gitmişti Buse'nin. Aferin aferin arada kendinden geçip haddini aşsan da senden çok iyi bir hizmetkar olacak buna eminim dedi gülerek. Yeşim'in karşısına geçip tam bağcıklarını çözmek için hareketlendiğimde, sert bir tokat atıp bu sefer benim şok geçirmemi sağladı ve ben sana öyle bir komut verdim mi! deyip sinirle yüzüme baktı. Buse Hanım'dan o yüzü aldığım için böyle bir durumla karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim ama artık olan olmuştu, özür dileyip çaresizce kendisine baktım sadece.. Neyse önce ayakkabılarımı tertemiz yapacaksın, az önce temizletmemiştim ben hatırlarsan. Altlı üstlü, hiçbir leke kalmayacak yoksa fena olur dedi. Bu dediğini yapmak zordu çünkü beyaz ağırlıklı bir ayakkabı olduğu için ve sol ayağının önüne tükenmez kalemle her ikisininde adlarını yazdıkları için pek olanaklı görmüyordum ama çaresizce başladım yapmaya. inanın yalansız söylüyorum her çifti 20'şer dakika yani temiz 40-45 dakika yalamışımdır. Öyle bir yalamışımki o kalemle yazdıkları isimleri bile temizlemişim! o kadar yani. En son dilimde hiç kuvvet kalmamıştı ama olsun, bitti efendim dediğimde o memnun ve mutlu bakışları görmekte yetmişti bana..Tümünü Göster
Vay be bu kadar iyi bir iş hiç ama hiç beklemiyordum senden, kendim temizlesem bu kadar olmaz yahu. Resmen altındaki ufak taşları bile tek tek dişinle çıkarmışsın, aferin işte böyle adam ol söz dinle; işte şimdi güzel bir ödülü hak ettin. Al bütün ayağım senindir, hiç yönetmeyeceğim kontrol sende deyip göz kırptı bana. Bu lafları bile o ilk baştaki ağır tokatı anında unutmama yetti diyebilirim Yavaşça converslerini çıkartıp o muhteşem ayaklarını koklamaya başladım, bir süre sonra resmen kendimden geçmiş artık benimkini kontrol edecek durumda değildim, patladım patlayacağım diyordum ama zor da olsa kontrol ediyordum kendimi gecenin devdıbını düşünerekten
( yavas yavas buyuk finale yaklaşıyoruz ) -
119.
-2@525 hangi peçeteden çıktın bakayım sen?
-
120.
-3@523 beni bacınla tanıstır yasayacaklarımızı buradan takip edersin artık
@525 amk veledi fazla etkilenme
-
kayra silinsin kampanyası
-
filistin bomba videosu gündemi
-
kapattigim sekmede ne vardi
-
gayra güncel foto
-
kayra pm den peygambere sövüyor
-
dumbki ananın mezarına kazma kürek dalıp
-
gayra o şaşı gözünün
-
ramşeytn günaydin başlığı açtın mı
-
beyler kurban kesecem ama
-
bi gece kıyıntısı yapak dedik
-
günaydın tayfa bulduğu yannana yapışıyor
-
kayra küfür etmeyi bile beceremeyen
-
kastamonu ayısı kayra
-
nurten hülya
-
gran torino dakı kız korelıydı fılıp
-
harbiden sözlük ölmüşs
-
bayadir sigara icmiyom
-
tek korner ve tek golden
-
sigara da iciyor pezemek
-
bu ülkeye etsiz çiğköfteyi nasıl alıştırdılar la
-
kağıt paranın kalitesi mi düşmüş
-
sanayiye tebliğciler geldi
-
bugun yediklerim 16 05 25
-
la bizu kim alabilur
-
otuzbirlencektim isteğiim
-
50 tlye döner satan yerler var
-
rumba la rum hesap sms kodu 571085
-
dumbki adlı yazarın bacısı foto attı
-
ahtapotların züt delikleri ağızlarının hemen
-
yahudican kayra buraya bakın
- / 2