dream theater'ın Six Degrees Of Inner Turbulence albümünden en derin parçası. belkide yaptıkları en vurucu parça. az önce yüzümü yıkmaya gittim bunun yüzünden.
sözleriyle falan bir şans verin, gözleriniz dolacak mı merak ediyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=x0vYfKZOZ6Q
Why, tell me the reasons why
-Neden, bana sebebini söyle neden?
Try, still I don't understand
-Dene, hala anlamıyorum.
Will I ever feel this again
-Bunu tekrar hissedecek miyim?
Blue sky, I'll meet you in the end
-Mavi gökyüzü, sonunda seninle tanışacağım.
Free them, free the memories of you
-Onları özgür kıl, hatıralarını özgür kıl.
Free me, and rest 'til I'm with you
-Beni özgür bırak ve geri kalanını... Hala seninleyim.
A day like today
-Bugün gibi birgün
My whole world has been changed
-Tüm dünyam değişti
Nothing you say
-Birşey söylemiyorsun
Will help ease my pain
-Benim acımı hafifletecek misin?
Turn, I'll turn this slowly round
-Dön, etrafta yavaşça döneceğim.
Burn, burn to feel alive again
-Yak, tekrar canlı hissetmek için yan!
She, she'd want me to move on
-O, ilerlemek için beni isterdi.
See me, this place I still belong
-Gör beni, hala ait olduğum yer burası.
Give chase, to find more than I have found
-Takip et, bulduğumdan daha iyisini blmak için.
And face, this time now on my own
-Ve yüzleş, şuan tamamen benim.
Days disappear
-Gün kaybolur
And my world keeps changing
-Ve dünyam değişir
I feel you here
-Seni burada hissediyorum
And it keeps me sane
-Ve bu aklımı başımda tutuyor.
So I'm moving on
-Bu yüzden ilerliyorum
I'll never forget
-Asla unutmayacağım
As you lay there and watched me
-Oraya uzandığında ve beni seyrettiğinde
Accepting the end
-Sonu kabul ediyordum.
I knew you were scared
-Korktuğunu biliyordum
You were strong I was trying
-Güçlüydün, ben deniyordum.
I gave you my hand
-Elimi sana verdim.
I said it's okay letting go time to leave here
-Tamam dedim, buradan gitme zamanımız geldi.
And I'll carry on
-Ve devam edecektim.
The best that I can without you here beside me
-Burada benim yanımdayken sensiz yapabildiğimin en iyisi bu.
Let him come take you home
-Seni evine bırakmasına izin ver!