-
26.
0elimi cisme dokundurmam ile çekmem bir oluyor. çok sıcak. ortalama bir tenis topu büyüklüğünde elips metal bir kutuya benziyor. sıcaklığını hala korunduğundan elime alamıyorum. mantomu çıkarıp metala sarıyorum ve olay yerinden koşarak eve doğru gidiyorum.
anahtarları nefes nefese cebimden çıkarırken bir yandan da ellerim titriyor. henüz yaşadığım olayın şokunu atlatabilmiş değilim. kutuyu direk buzluğa atıyorum ve koltuğuma yığılıyorum.. -
27.
0kutuyu açmak içim sabırsızlanıyorum. artık yeterince soğuduğunu düşünüp buzdolabının kapağını açıyorum. elime bir bıçak alıp metali zorluyorum fakat bir çizik bile oluşmuyor. takım sandığımdan çekicimi alıyorum ve bununla da denemelerim başarısız kalıyor. kutuyu alıp bilgisayarımın karşısına oturuyorum..
-
28.
0Tamam da bize ne
-
29.
0biraz kendime gelmek için bir ferre sitesi açıyorum. hardcore kategorisinden tipini beğendiğim bir bayanın ferresinu açıyorum. zevke gelmeye başladım. bir elim işini görürken diğeriyle de kutuyu okşuyorum. tam o sırada kutu birden elimden fırlıyor ve havada asılı bir şekilde duruyor! tek elim aletimde bir yandan bu ikinci şoku atlatamamışken ve tam boşalmak üzere iken kutu açılıyor ardından kutunun içine fışkırtıyorum..
-
30.
0kutu kapağı açık vaziyette yere düşüyor. bir yandan korkum kutudan uzak durmamı söylerken bir yandan merak duygum içine bakmamı söylüyor. kutuya temkinli bir şekilde yaklaşıyorum ve içinde henüz gözleri bile açılmamış bir erkek çoçuğu buluyorum!.
-
31.
0bu bir bebek! peki o kutuya nasıl sığmıştı! üçüncü bir şokun ardından şaşkınlıkla tökezliyorum ve yere düşüyorum. olduğum yerde yarım saat duruyorum. bebeğin ağlama sesi beni kendime getiriyor! evet, kutuda canlı bir erkek çocuğu var! bebek açlıktan ölüp başıma kalmasın diye korkup hemen dolaptan günlük sütümü getiriyorum ve ağzına tıkıyorum. bebek daha cok ağlamaya başlıyor. kutunun içinden çıkarıp gömleklerimden birini çocuğa sarıyorum. elimde bebek, ne yapacagımı bilmez vaziyetteyken kapı çalıyor..
-
32.
0kapıyı yavaşça açıyorum. garip siyah elbiseli göğsünde s simgesi olan orta yaşlı bir adam karşımda duruyor.
"merhaba, ben jor-el. çoçuğumuzu, kal-el'i smallville/amerika civarına postalamıştık fakat sanıyorum ki planlamadığımız bir meteor yağmuru sebebi ile sizin ülkenize düşmüş. ben onun babasıyım. lütfen bebeğimi bana verin." diyor.
"nerden bileyim lan dıbına kodumun çocuğu" diyip kapının her zaman arkasında tuttuğum baseball sopasını adamın kafasına geçiriyorum.. -
33.
0sopa adamın kafasında parçalanıyor fakat herif hiç etkilenmemiş görünüyor. dördüncü şokun üstüne yüzüme gelen bir yumruk hatırlıyorum.
hastanedeyim. başım sarılı ve hareket edemiyorum. etrafı gözlemlemeye çalışıyorum. sanırım yoğun bakım ünitesindeyim. gözlerim tekrar ağırlaşıyor.. -
34.
0devam etmemi isteyen olursa devam edeceğim. azcık film kültürünüz olsaydı tutardı lan bu başlık. bence, yani, sanıyorum.