ikisini de aşkta bulabilirsiniz. aşkı bulan insan ölür, artık o eski kişi değildir, sevgilinin hamuruyla yoğurulur ve yeni bir benlik ortaya çıkar. aradan zaman geçer, insan aşktan ve aşk acısından ölür. hatıralar o dönemde
zehirli sarmaşık görevi görür, zira nereye baksanız onu görürsünüz, dinlediğiniz her namede onu anarsınız, gecenin kör karanlığında uykunuzdan ağlayarak uyanırsınız -onu rüyada görmek bile can yakar-, kadere isyan edersiniz, inanç kalmaz içinizde hiçbir şeye.
ucuz hayaller görürsünüz bir şizofren gibi...
bütün bunların nedeni aslında insanoğlunun yaşama sebebi.
aşk.
"Aşktır ölümden güzel olan, bak ve gör yaşam düşlerdedir"