-
1.
0böyle bi başlık da sadece ve sadece benim olabilirdi zaten.
-
2.
0dün birkaç kavramı birbirine göre inceledim. aslında herşey panorada, kottonda siyah bi ceket görmemle başladı. ceket çok güzeldi. saçma sapan, upuzun ama incecik bi vücudum var. üstüme olan şey çok nadirdir. benim tarzıma da uyuodu o ceket, üstüme de. siyah, pamuklu. ama kadife gibi dokumuşlar anladın mı. gri boğazlı kazağın üstüne çok güzel oluyo. neyse. fiyatı 100 tl. almayı düşündüm ama de-factodan geriekalı bi mont almıştım zaten. ikinci kez para veremezdim. aç açık değilim çok şükür ama her istediğimi istediğim anda da elde edemiyorum.
-
3.
0kız arkadaşımla beraberdik, cekete baktık bi süre, evirdim çevirdim. giydim çıkardım. yok bıraktım çıktım. biraz daha dolndık, sevgilime bişeyler aldık. sonra panoradan çıktık. kapıda bi audi r8, 2 porsche (2011) bi de ferrari bi de mercedes vardı. vay dıbına koyim dedim ya. eve gelene kadar aklımda hep bu düşünce vardı. dedim ulan millet son model araba alıyo, ben 100 liralık ceketin lafını yapıyorum. sinirim bouldu moralim bozuldu evin içinde bi trip bi trip. neyse gece oldu yattım...
-
4.
0sonra aklıma daha dün gördüğüm dilenci kadın geldi. ne kadar etkilendiğimi, üzüldüğümü ve çaresiz kaldığımı yine burda anlatmıştım sana. ne kadar etkilendiğimi sen de görmüştün. yine aklıma geldi. bu sefer utandım, sıkıldım, nefret ettim kendimden. sevgilime aynen şu mesajı attım:
ben bi ceketin lafını yapıyorum, ferrariye binenler var. daha kötüsü, ağlayarak dilenenler var ama ben bi ceketin lafını yapıyorum.
ceketi, beni çıkar ordan, bda oku. bak sokaklarda ağlayanlar da var, ferrariye binen de. dünya çok adaletsiz. imanımın sağlam olmamasının temel nedeni budur zaten. eşitsizlik, adaletsizliktir. hani allah hiçbi kulunu diğerinden çok sevmezdi, hani hepimiz eşit yaratılmıştık? sakatı da var fakiri de. nerde adalet? her neyse geçelim bunu. olay bu noktaya geldiğinde aklımda bazı düşünceler oluşmaya başladı. dedim ki: -
5.
0ben o ceketi alırsam, içine bir de gömlek istiycem. gömlek de alırsam pantolon, ayakkabı, btane daha, btane daha, sonra araba, sonra ferrari... ! bunun sınırı yok dedim. insanoğlunun elindekilerle asla yetinmeyeceğine karar verdim.
bunun yanı sıra, başkalarından daha şanslı olduğum noktaları düşündüm. sağlık, zeka, maddi durumun ortalama olması. adaletsizliğin bir örneği de olsa, pek çok insandan daha şanslıydım. öyleyse elimdekiler için şükür etmeliydim. kime şükür edeceğin hiç önemli değil. inanıyosan allaha, putperestsen puta, zerdüştsen ateşe, doğaya, anne babana, daimon'a... ama bi şeklde elindekiler elinde olduğu için mutlu olmalıydın. -
6.
0bak şimdi aklıma geldi. o zaman bu piramidin en altında kalan, şanssızlar diyebileceğimiz insanlar bile polyanna misali mutlu olabilecek bişeyler bulup şükredebilir. öyleyse şöyle diyebilir miyiz, bütün insanlar eşit derecede mutlu olabilir. kimi sevdiğinden gelen bi gülümsemeyle, kimi bir ferrariyle.
-
7.
0hayır diyemeyiz. çümkü o insanlar piramidin üstündekiler yüzünden eziliyo, mutsuz oluyo. en adam gibi adamımız bile bazen dış görünüşüyle kıyaslıyo insanları. yapmıyomuyuz fahrettin, yapmıyomuyuz muhittin? yapıyoruz. resmin sadece gördüğümüz kadarını yorumlamıyomuyu? aynen öyle yapıyoruz. hani gnirps süperdi, adrinaya 5 megan foxa 15 basardı? noldu? tırt.
-
8.
0biliyosunuz bu aralar ülkenin gidişat pek iyi değil. demokrasi, dolayısıyla özgürlük üzerine baı tartışmalar var. bunu gibindirik bi ülkenin yönetimi ya da düşünce yapısıyla irdelemicem. herhangi bi ülke, ya da ideoloji adı vermeden sadece özgürlük kavrdıbını incelicem. dinlicekmisin adamım? iyi dinle o zaman. çünkü bence özgür değilsin.
-
9.
0öncelikle neye göre hareket ederiz? eylemlerimizin altında yatan sebep, bizi eyleme iten şey nedir? bu sorunun bir cevabı varsa, zaten sen özgür değilsin. basitten başlayarak devam edelim. neden kapıyı açtın muhittin? öyle istediniz hocam. muhittinin kapıyı açmasındaki sebep neydi? biri bişey istedi. devam edelim. birinin isteğini yerine getirdi. onun öğretmen olduğunu unutalım. bir isteği yerine getirdi. devam. bir isteği tatmin etti. muhittin kapıyı açarken özgür değildi. sadece bi isteği tatmin etti. bu istek bir başkasına, ya da kendine ait olabilir. kendine ait olması durumunda neden özgür olamayacağını inceleyelim şimdide.
-
10.
0insanın iki şekilde hareket ettiği varsayılır. bunlardan bi tanesi mantığa göre hareket, diğeri iç güdüye göre hareket. mantığa göre hareket ederken neen özgür değiliz, onu anlatayım şimdi sna.
mantık bir kurallar dizisidir. çelişmezliği vardır, tutarlılığı vardır, vardır da vardır. felsefe grubu okuyanlar bilir. mantıka her şey kuraldır. elindeki veriyi belli bir sisteme oturtup öyle incelersin. peki. muhittin kapıyı açacak, muhittinşn kapıyı açmasının mantıklı olup olmadığını inceleyelim. muhittin, evlat dışarda köpek var. kapıyı açarsan içeri girecek. ama sen kapıyı açmak istiyosun, çünkü çok açsın, o kapıyı açıp dışarı çıkarsan orda yemek de var. mantık çerçevesinde incelersek muhittin kapıyı açmamalı. alternatif çözüm üretirsek muhittin köpeğin gitmesini beklemeli. ya da köpeğin ölmesini. ama muhittin kapıyı açmamalı. muhittin isteğini yerine getirebildi mi? mantık çevrçevesinde davranarak özgür olabildi mi? yoo hiç de olamadı. başka örnekler verin, sonuç hep aynı olacaktır. mantıklı hareket ettiğimizde özgür değiliz, kurallara bağlıyız. -
11.
0giblenmeme rekorunu kırdırmamak için yazıyorum. gibimde değilsin.
-
12.
0o zaman mantıksız, saçma sapan işler yapalım diceksin. karsa gidip bişeylere ucube diyelim, çiftçinin anasına sövelim, herkesin gözünün önünde hırsızlık yapalım gibisinden. özgür müsün? hayır yine özgür değilsin. neden değilsin biliyo musun muhittin? isyan etmek istedin, farklı olmak istedin, ve bir isteğe boyun eğerek bir eylemde bulundun. işte mantığın bittiği yerde içgüdüler başlar.
-
13.
0içgüdü olayına muhittinin kapısından devam eerek giriş yapalım. en son küçük maceracımız muhittin bir odadaydı ve karnı açtı. kapının dışında bi köpek, bi de yiyecek vardı. ne dangırdıyon beevi, açım aç dedi, kapıyı ve mantığını kırdı, dışarı çıktı. köpeğe bi tekme savurdu (köpek zaten finoydu gandurdum sizi) ve yemeğe saldırdı. muhittin mantık kurallarının dışına çıktığı için özgür mü? hayır muhittin hala özgür değil. çünkü muhittin yeme güdüsüne karşı koyamadı. güdülerine göre davrandı, güdüleinin esiri oldu ve kapıyı açtı.
-
14.
0yani özgür değiliz. o bilinsin de. eşit de değiliz. o da bilinsin.
-
15.
0okuyorum ben çok etkiliyici
-
16.
0eşitsizliğin beni rahatsız eden bir çok kısmı var. bunlardan en büyüü tabii ki bazı insanlar çok mutluyken, her istedikleri olurken, herkes onlara saygı duyarken bazılarının sefalet içinde, acılarla dolu bi ömür tüketerek ölmesi. bu duruma seyirci kalmak beni çok üzüyo ve çok etkiliyo. ama ben tanrı değilim. ben ol deyince insanlar mutlu olmuyo. komünist ve ya allahsız da değilim her ne kadar öyle görünsem de.
eşitsizliğin bana dokunan bi taklu ucu da eğitim sitemi. şimdi ben pgiboloji okumuycam da gelicek limit türev integrali tam süper çok mükemmel çalışmış bi inek mi okuyacak. insanlara ben yardımcı olamıycam da annesinin emri babasının korkusu üzerine hacettepe pgibolojiyi kazanmak zorunda kalmış olan dingil mi okuycak. lazım mı bana limit türe? ha huur çocukları. değil. bana insanların nasıl düşündüğünü ve nasıl düşünmesi gerektiğini öğretin. -
17.
0bi sigara içip gelicem. dönünce sigaranın bende yarattığı duygular hakkında duygusala bağlamıcam. ya da zararından falan bahsedip gibmicem keyfini. sigara içmekte bile özgür değilsin onu bil ama. çünkü ya bi isteğin ya bi nedenin var. sigara içerken bile eşit değilsin onu da bil. çünkü alan var alamayan var :D
-
18.
0bi işaret koym de biara okuycam lan
-
19.
0ben muhittine üzülüyorum. ben genel olarak üzülüyorum zaten. günlük hayatımda beni iyi giyinen, güzel sevgilisiyle dolaşan, özgüven dolu, fırlama, biraz da liseli gibi görebilirsiniz. göründüğüm gibi değilim ama yaşamak için bazı kalıplara sığmak, ya da başkalarının giremeyeceği kalıplar oluşturmak zorundasın. insanların seni tanıyacağı bi kimliğin olmalı. sana seslenirler. görünce tanırlar. ama gerçek sen kafanın içindedir. orda ne olduğunu kimse bilemez. ben bilirim senin kafandakileri. hislerini bilirim. okumuş yazmış adamlar da bilirler. ya da bildiklerini sanırlar. aslında asla tam olarak bilemezler. çünkü kavramlar da senin özgürlüğünü kısıtlar. düşündüğün ya da hissettiğin şeye bir ad verdiğin anda o adın sözlük anlamındadır her şey. bişeyler hissedersin, bunun tarifine üzüntü dersin. sana öyle anlatmışlardır. üzüldüm dersin, insanlar kendileri için üzüntü neyse onu anlar. onlara öyle öğretilmiştir. ama senin hissettiğin onun anladığından farklıdır. çünkü onun hissettiği senin hissettiğinden farklıdır. işte bu yüzden insan kendini ifade edemez, bu yüzden birini asla tam olarak tanıyamazsın. sadece hakkında fikir sahibi olabilirsin.
-
20.
0yeni tanıştığın bi kızdan hemen etkilenrsin. bazen tanışmasan da olur. perenin arkasındakinin kız olduğunu bilmen yeterli. hatta gözünün önünde olandan daha çok etkilenirsin ondan. kusurlarını görene kadar mükemmel kızdır o. heyecanlanırsın. hormonların sana oynadığı küçük, güzel oyunlar.