/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 5.
    +1
    bu sorduğu sorudan sonra cebimdeki telefona baktım renkli ekranlı ama tuşlu bir telefondu üstelik ben bunu son 2-3 saattir hiç garipsememiştim ancak içinde bulunduğum arabadaki telefon kitine oturtulmuş telefon bildiğin dokunmatik telefon, bildiğin uberdeydik *mına koyim sadece mekan değil zaman karmaşası da birbirine girmişti tarihe baktığımda 2007 yılında olduğumuzu gördük ama o zaman bu araba nasıl vardı, dokunmatik telefon nasıl vardı her şeyi geçtim olduğum yaştaydım 23 yaşında bedenen ve ruhen öyleydim en azından ama benim bu yılda 12 yaşında olmam gerekiyordu kafam iyice karıştı kadına hiçbir şey soramıyordum şoföre de öyle vardığımız yer yine boryspil'di kadın cüzdanından 600 grivni çıkarıp şoföre verdi biraz fazla gibime gelmişti ama takılmadım sonra indik havaalanı kontrolünden geçtik ve bir yerlerde tarihi aradım, yine bir zaman karmaşası daha uçuşları gösteren tabela yeni modellerdendi bildiğin ekrandı ama tarihte 2007 yazıyordu elektronik yazıların olduğu ekran olması gereken şey bildiğin günümüz teknolojisindeydi. kadına doğru döndüm onu tanıyor gibiydim hatta çok iyi tanıyor gibiydim ama kim olduğunu bilmiyordum "ne yapıyoruz biz, neler oluyor?" bana doğru döndü "kafanın bazı şeyleri silmesi normal ama şu an inan ya da inanma sana büyük iyilikler yapıyorum" dedi içimden "hay s*kicem yapacağın iyiliği beynim patatese döndü *mına koyim" diye düşündüm beni anlamış gibi güldü. nedense şaşırmadım beni zamanda yolculuk yaptırıp beynimi anasının nikahına ışınlayan karı zihnimi de okurdu herhalde. sıradaki duygu ise dejavuydu...

    kontrolden geçerken üstümü arayan abi aynı cebimde aynı çakmağa rastladı ve beni tekrar aradı. biraz ileride yürürken saate baktığımda tam olarak benim buradan geçtiğimdeki aynı saat olduğunu fark ettim ve az ileride annesinin elinden kurtulup yere düşen çocuğu gördüm olayların tek farkı yanımda bir hatun olmasıydı pasaport kontrolünden geçerken kadının verdiği pasaporttan resim ve isim okumaya çalıştım ama bi tak göremedim, göremediğim için değil ama kağıttaki harfler ve yazıları bildiğin çözemedim bu ne kiril ne arap ne de başka bir alfabeydi bildiğin okuyamadığımı fark ettim. ben de pasaport kontrolünden geçtikten sonra kendi pasaportuma baktım garip doğum tarihimde zerre oynama yoktu ama kimse 12 görünmesi gereken bir adam nasıl bu yaşta diye bakmadı bile. kafayı çoktan yemiş olma ihtimalime tutunarak lavaboya girdim ve yüzümü yıkadım aynadan tek gördüğüm arkada sıraya girmiş 4 adamın gözünü ayırmadan bana diktiğiydi...
    Tümünü Göster
    ···
  2. 4.
    +1
    sen iyi sıçıyosun rez
    ···
  3. 3.
    +1
    Rezimi alayım trend kokuyor
    ···
  4. 2.
    +1
    rezerve
    ···
  5. 1.
    +10 -2
    öncelikle merhaba beyler ben lighter young daha önce bir kaç hikaye denemesi yaptım ancak kimse zıpçığına takmayınca iptal ettim sonra dönüp bakınca keşke devam edeydim kimse okumazsa kendim okurdum dedim ama olan oldu o yüzden yepyeni bir kurgu yaratıcam ister okuyun isterseniz okumayın, müsadenizle başlıyorum.

    Yer: Kiev, Boryspil Havalimanı
    Tarih: 14 Ağustos 2007

    her şey birbirine girmiş gibiydi biniş biletime ve pasaportuma baktım sırt çantamı bekleme salonunda otururken son kez bir kontrol ettim uzun bir yolculuk için fazla küçük bir bagajım vardı. fakat ne yaptığımı ben de bilmiyordum benim ukraynada işim neydi? buraya gelirken ne düşünmüştüm bilmiyorum. anlamadığım şeyler oluyordu. insanlar çoktan delirdiğimi düşünüyor ama bunu bana söyleyemiyordu, delice hareket etmiyordum ancak yaptığım şeyler çok mantıksızdı. bir kez daha bu durumu yaşıyordum kafamın içinde sesler bir şeylere çağırır gibiydi. yine anlam veremedim sonra yine yaptım kalktım ve uçağımın son çağrısı yapılırken boryspili terk ettim bozuk ingilizcesiyle "taksi taksi" diye gezen hırbolardan birine yanaştım ve "taksi" dedim beraber taksiye doğru yürürken de maidan nezalezhnosti dedim. burası şehir meydanıydı. bir şey beni yönlendiriyor ve ona katılıyordum bu çok garipti. taksi ilerlemeye devam etti ben de o sırada ukrayna hattı takılı telefonumu açtım ve tuşlara tamamen içgüdüsel bastım çıkan ses bana "aramana gerek yok" diyip kapattı. Neler olduğunu anlamıyordum ama yaptığım şeyde çok kararlıydım pgibolojim birbirine girmişti.

    meydana vardığımda tam ortadaki hediyelikçilerin yanından geçtim falcı kadının biri bana doğru yaklaşıp anlamadığım dilde bir şeyler söyledi ve ona dönüp dilini bilmiyorum dedim sonra bana nereli olduğumu sordu ve güvercinlerini gösterdi ancak kısa bir konuşmanın ardından onu da kışkışladım beklemeye devam ettim ve hissettim alt geçitlerden birine yanaştım ve karşımda onu gördüm. beni o çağırmıştı.

    180 boylarında uzun simsiyah saçları bembeyaz teni ve rahatsız edici bir yeşil tonunda gözleriyle bana doğru geldi, göbeği açık bir tişört giyiyordu alttan da mini kot eteği vardı muhteşem bir fizikti hayatımda ukrayna şartlarında bile göremeyeceğim kadar güzel bir kadındı. bana doğru yanaşıp sarıldı.
    yüzümde mimik oynamıyordu ne yaptığımı hem biliyor hem de bilmiyor gibiydim bana doğru döndü, "bensiz gitmeyi mi düşündün yoksa?" diyip güldü

    şaşkın bir şekilde baktım ve sordum "burada ne işim var neden ben ülkemden uzaktayım?" halen daha dalgacıydı "ufak kaçamaklar iyi gelir" diyip koluma girdi ve yola doğru attığı iki adımdan sonra bir araba direkt olarak durdu bindik ve adam bir telefon ekranına bastı o an aklımda bir şimşek çaktı ve kadına doğru döndüm bana gülümsedi "nerede olduğundan önce ne zamanda olduğunu merak etmeni beklerdim" dedi
    Tümünü Göster
    ···