/i/Tespit

  1. 76.
    +1
    Geldim beyler devam ediyorum
    ···
  2. 77.
    +12 -1
    Padişahlarımızdan biri bir şairimizi yanına çağırıp:
    - Bana öyle bir şiir yaz ki ilk mısrasında seni idam etmek isteyeyim, ikinci mısrada ise seni altına boğmak isteyeyim. Şair uzun süre çalıştıktan sonra şu dizeleri yazmış:
    Azm-i hamam edelim sürtüştürem ben sana!
    Kese ile sabunu rahat etsin cism-i can.

    Le-ü şarap içirip ıslattırıp ıslattırıp geçirem.
    Parmağına yüzüğü hatem-i zerderahşan.

    Eyil eyil sokayım iki tutam azmıdır.
    Lale ile sümbülü kahkülüne ey nevcihan.

    Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam.
    Bir gümüş ibrik ile testine abı revan.

    Salınarak giderken arkandan ben sokayım.
    Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.

    Öyle bir sokayım ki kalmasın dışarda hiç!
    Düşmanının bağrına hançerimi nagihan.

    Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim.
    Yeter ki sen kulundan iste her zaman.

    Sen her sabah gelesin, bu kuluna veresin.
    Benden sana selam olsun ey sultan_ı şah sen bunları hak edersin... !
    ···
  3. 78.
    +16
    Fukaranın biri bakkala girmiş elinde 75 kuruş var ekmek alsa peynir alamicak peynir alsa ekmek alamicak.Ne yapacağını düşünürken içeriye takım elbiseli zengin görünümlü biri girer bakkala der 10 kangal sucuk benim damada, 2 koli yumurta benim damada, 3 teneke peynir benim damada, 5 kilo pastırma benim damada. Bunu gören fukara sorar:

    -Beyfendi damadınız kim ki sizden bu kadar itibar görüyor?

    -Bir şey değil sadece kızımı gibiyor der.

    Bunu duyan fukara:

    -Sen bana 250 gr peynir al ben senin bütün sülaleni giberim.
    ···
  4. 79.
    +9 -2
    12 yaşında bir çocuk bir kadına tecavüz etmekten yarğılanıyormuş. Üstelik çocuğun avukatı da bayanmış. Mahkemede bayan avukat, çocuğun gibini dışarı çıkarıp eline almış ve sallayarak; 
    - Hakim bey, bu çocuk bu ufacık pipisiyle bu kadına nasıl tecavüz edebilir?...
    Tam bu sırada çocuk avukatın kulağına eğilerek fısıldamış; 
    - Avukat hanım biraz daha sallarsanız davayı kaybedicez!...
    ···
  5. 80.
    +17 -2
    birgün kadın evde yemek yaparken salonun camı kırılmış kadında camcıya telefon etmiş: 
    -alo camcı mı?
    -he camcı dıbına koyayım.
    -salonun camı kırıldı gelip takarmısınız ?
    -takarım dıbına koyayım.
    bir zaman sonra kapı çalmış.
    -kim o?
    -camcı dıbına koyayım.
    kadın camcıyı içeri almış ve kırık camı göstermiş, biraz sonra kapı tekrar çalar:
    -kim o?
    -camcı dıbına koyayım.
    -ne camcısı camcı salonda cam takıyor.
    -düştüm dıbına koyayım.
    Kadın camcıyı tekrar eve alır camcının işi biter giderken kadın:
    -sen neden hep dıbına koyayım diye konuşuyorsun?
    -konuşurum dıbına koyayım 
    -seni şikayet edeceğim!!!
    -etmezsen dıbına koyayım 
    der. 
    Kadın şikayetçi olur.
    Mahkemede hakim sorar:
    -neden küfürlü konuşuyorsun ?
    -sanane konuşurum dıbına koyayım.
    -bak seni asarım.
    -asmazsan dıbına koyayım.
    -asın bu muallakyi.
    cellat ipi adamın boğazına geçirmeden sorar.
    -son bir isteğin varmı?
    -yok dıbına koyayım der cellat ipi boynuna geçirir sandalyeye tekmeyi atar adam sallanırken eliyle bir dakika işareti yapar.
    Cellat heralde son bir isteği var diye düşünerek ipi gevşetir bizimki:
    -napıyon? Boğuluyodum dıbına koyayım.
    der.
    ···
    1. 1.
      +1
      Vay amina koyim
      ···
  6. 81.
    +7
    Çok yaşlı kadının birisi bir gün çarşı alışverişinden dönerken süper mini etekli ciksi genç bayanı uzun kuyruğun en sonunda beklerken görmüş ve ağır adımlarla yanına yaklaşarak;
    - hayırdır yavrum bu neyin sırası böyle?.
    Genç ve ciksi bayan tabii biraz sinirle;
    - ''nane şekeri dağıtıyorlar'da onun kuyruğudemiş.
    Yaşlı kadında düşünmüş nane şekeri yemeyeli uzun zaman oldu ve hemen sıraya oda girmiş, halbuki o gün *ruspuların vegiba çıkarma günleriymiş. ciksi ve genç bayana sıra gelmiş ve sonra yaşlı kadına. Genç adam yaşlı kadına bakmış;
    -
    yooo teyze sendemi?demiş. 
    Yaşlı kadın;
    -
    ne olmuş ki dişlerim yok ama yalarım'' demiş.
    ···
  7. 82.
    +12
    Adamın biri metresiyle sohbet ederken metresi dönmüş ve adama demiş ki:
    - Sevgilim lütfen şu sakalını keser misin seni rahat öpemiyorum?!
    Adam dönmüş ve metresine:
    - Hayır kesemem çünkü karım böyle beni çok seviyor kesersem karım beni öldürür!! 
    Adam metresini kıramamış ve sakalını kesmiş. Gece geç saaatlerde evine gitmiş karısı uyuyormuş, süzülerek yatağa girmiş o an karısının yanağı kocasının yanağına değmiş ve karısı:
    - Sevgilim sana bu vakitte evime gelme demiştim her an kocam eve gelebilir!!!
    ···
  8. 83.
    +10 -3
    Temel bir kurt köpegi almis ve çok iyi egitmis. Adi Coni' ymis. Coni, Temel'in her söyledigini anliyormus ve yapiyormus. Hatta telefona bile bakabiliyormus. Telefon çaldiginda ayagi ile handfree tusuna dokunup Temel'in söylediklerini cevaplayabiliyormus. Bir gün Temel evi aramis. Coni telefonu açmis. "HAV" demis. 
    Ula Coni sen musun? 
    HAV 
    Fadime evde mu 
    HAV 
    Baska kimse var mi ? 
    HAV 
    Ula kaç kisi var? 
    HAV HAV 
    Ne yapiyiler ? 
    heheheehehe 
    Ula ne zamandan beri yapiyiler ? 
    auuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu
    ···
    1. 1.
      0
      Mağara amk
      ···
    2. 2.
      0
      Mağara amk
      ···
  9. 84.
    +10
    Adamın biri eczaneye girmis ve bir kutu prezervatif istemiş. Eczaci kadın sormuş:
    - Hangi boy olsun?
    Adam yanıtlamış:
    - Bilmem ki. 
    Bunun üzerine Eczaci kadin adamın fermuarını indirmiş ve aletini dışarı çıkarıp eliyle bir süre yoklamiş. Ardından kalfaya seslenmiş:
    - Oğlum bir kutu orta boy prezervatif getir. 
    Bir süre sonra baska bir adam gelmiş ve bir kutu prezervatif istemiş. Eczaci kadın yine sormuş:
    - Hangi boy olsun? 
    Adam yanıtlamış:
    - Bilmem ki. 
    Yine kadın fermuarı indirip aleti eliyle iyice yoklar ve kalfaya seslenir:ı
    - Oğlum hemen bir kutu büyük boy prezervatif getir.
    Bunları gören karşı bakkalın çırağı hemen soluğu eczanede alır ve bir kutu prezervatif ister, ancak alet büyüklüğünü bilmediğini ekler. Eczaci kadın çırağın fermuarını açar, aleti eliyle güzel bir yoklar ve kalfaya seslenir:
    - Oğlum hemen peçete getir!!! 
    ···
  10. 85.
    +12 -1
    Adam kırmızı ışıkta dururken karşıda kucağında köpek olan bir çocuğun bir trafik polisinin paçasından çekiştirdiğini görmüş ve olayı izlemeye koyulmuş.
    Çocuk çekiştirdikçe polis sinirlenip "git buradan" der gibi bir şeyler yapıyormuş.
    Çocuk birazdan tekrar gelip adamın paçasından çekiştirip köpeği işaret ediyormuş ve bu olay bir kaç dakika devam ettikten sonra polis bir ara iyice kızmış ve çocuğu oradan kovmuş.
    Olayı izleyen adam oraya doğru gidip polise cıkışmış: 
    "Ayıp ayıp! Küçücük çocuğa nasıl davranıyorsunuz!!!"
    Polis adama dönerek:
    -Kardeşim sen cocuğun ne dediğini biliyor musun?
    -Yahu kücücük çocuk ne diyecek??? Herhalde karşıya geçmek isteyecekti...
    -Yok yaaa... O çocuk kucağındaki köpeği gibmemi istiyor! Yavrularının Polis Köpeği olmasını istiyormuş!!
    ···
  11. 86.
    +7
    Temelin 8 tane çocuğu varmış ama hepsi de birbirinden salak, geri zekalıymış. Temel ve karisi Fadime doktora gitmişler. Durumu anlatmışlar. Biz artık çocuk istemiyoruz demişler. Doktor bunlara 1-2 kutu prezervatif vermiş. Nasıl kullanılacağını falan anlatmış yollamış. 

    Neyse bunlar kullana kullana bir gün prezervatifleri kalmamış. Temel kara kara düşünmeye başlamış. Ne yapsak ne etsek diye. Fadime "Dur ben sana dantelden örüvereyim" demiş. 

    Ölçüyü falan almış 1-2 gün içinde örmüş. Aradan 9 ay geçmiş Temel ile Fadime'nin 1 çocukları daha olmuş. 
    Zamanla çocuk büyümüş, 9-10 yaşlarına gelmiş. 
    Ama nasıl bir çocuk zeki mi zeki, fırlama mi fırlama . 
    Önceki 8 ine hiç benzemiyor. Tüm sınavlarda birinci, sporda tüm şehrin en iyisi. Köyün en zeki, atılgan çocuğu olmuş. 

    Bir gün Temel kahvede otururken sormuşlar: 

    "Ya Temel senin 9 çocuğun 8'i deli mi deli bu sonuncusu nasıl oluyor da bu kadar akilli oldu?" 

    Temel gerine gerine cevap vermiş : 
    "Süzme o, süzme."
    ···
  12. 87.
    +9 -1
    Bir Alman bir Fransız birde Temel bir guzergahı hava yolu ile katetmek zorundalar.. 
    Almanya semalarındayken Alman 
    -"bizim buraların patatesi cok meshurdur.. Bizde de adettir" diyip elindeki patatesi camdan aşşağı atar.. 
    Fransadan gecerken de Fransız 
    -"bizim buralarında şarabı meşhurdur.. bizde de adettir" diyip şarap şişesini aşşağı fırlatır.. 
    -Karadenizden geçtikleri sırada Temel dinamiti çıkarır.. Ateşlemek üzereyken diğerleri zıplar.. 
    -"Napıyorsun arkadaşım delirdin mi?" dediklerinde Temelde 
    -bizim buralarında madeni meşhurdur kardeşim" diyerek elindeki dinamiti ateşleyip aşşağı sallar.. 
    Aynı güzergahı karayolu ile gitmek zorunda olan adamlarımız Almanyadan geçerken yol kenarında ağlayan bir çocuk görürler.. kafası bantlıdır.. Alman iner arabadan: 
    -Noldu evladım neden ağlıyorsun 
    -Amca geçen burda dikilirken kafama patates düştü kafam yarıldı ühühühü diyerek ağlar.. Alman'ın kalbi sızlamaktadır.. 
    -Ah canım kıyamam al bu parayı git kendine gazoz gofret filan al.. 
    Fransadan geçerken yine yol kenarında ağlayan bir çocuk.. Fakat bunun kafa bantlı kol alçıda.. Fransız iner.. 
    -Neden ağlıyorsun evladım.. 
    -Gecen burda dikilirken üstüme şarap şişesi düştü amca canım çok acıdı..der.. Suçluluk içersindeki Fransız parayı uzatır.. 
    -Git kendine bişiler al.. ağlama lütfen.. 
    Neyse en son durak Trabzon.. ve yol kenarında yerde tepinen bir çocuk.. Kahkaya boğulmuş gülmekten kıvranıyor.. Temel iner aşağıya.. 
    -Noldi la ne tepineysun ? 
    -Ahahaha amcacum geçen şu karşiki köye doğru bi osurdum havaya uçti daaaa ahahhah !!!
    ···
    1. 1.
      0
      Güldürdün
      ···
  13. 88.
    +12
    iki rahibe varmış, biri matematikçi, biri mantıklı... Bunlar bir akşam karanlıkta kiliseye dönerlerken matematikçi rahibe, mantıklı olanına dönerek, "yaklaşık 20 dakikadır bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklaşıyor şu anda aradaki mesafe 50 metre" der. Bunun üzerine mantıklı rahibe bunun tek mantıklı açıklaması olabileceğini ve adamın kendilerine tecavüz edeceğini ve daha hızlı yürümeleri gerektiğini belirtir. Rahibeler daha hızlı yürümeye başlarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe:
    - Adam da hızlandı ve aradaki mesafeyi kapatıyor, şu anda 30 metre arkamızda... O zaman mantık olarak koşmamız gerekir.
    Rahibeler koşmaya başlar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe:
    - O da koşuyor ve arayı kapatıyor. Şu anda mesafe 10 metre... O zaman mantık olarak bizi yakalayacak. Birimiz sağa, diğerimiz sola saparak kiliseye ulaşmaya çalışalım. En az birimiz kurtulur.

    Ve matematikçi sağa doğru, mantıklı sola doğru koşmaya başlar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulaşır ve telaş içinde beklemeye başlar. Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantıklı rahibe gelir.
    - Matematikçi sorar; Ne oldu ne yaptın?
    - Adam beni takip etti. Artık mesafe üç-beş adıma kadar azalmıştı, mantık olarak daha fazla koşmanın anlamı yoktu...
    - Eeee?
    - Mantık olarak ben durdum, adam da durdu.
    - Sonra...
    - Mantık olarak ben eteğimi kaldırdım, o da pantolonunu indirdi.
    - Peki daha sonra?
    - Daha sonra ne olacak. Eteğini kaldırmış bir rahibe, pantolonunu indirmiş bir adamdan daha hızlı koşar.
    ···
  14. 89.
    +4 -2
    Temel , Dursun bunların ikisi ögrenciymiş.Ögretmen Dursuna sormuş oglum bir arabanun içindesun havada cok sicak neyaparsun. Dursunda dümemi acarum hocam der.
    Hoca: başka ne yaparsun der. 
    Dursun:gömlegimi cikarirüm hocam der. 
    Hoca:yine aynısını sorar. 
    Dursun: eee camı acarım hocam der. 
    Hoca:ee içeri ciren havanın ivmesi kaçtır diye sorar. 
    Dursun:bilmeyirum hocam der:
    Hoca:oturla sıfur der. 
    Sıra Temele gelir. Hoca Temele aynı soruyu sorar. 
    Hoca: Temel oglum aynı soruyı sana sorayirum sen naparsun der.
    Temel:dümemi acarım hocam der hoca başka ne yaparsun der
    Temel:ee eteki dümemi acarum hocam der 
    Hoca:ee başka ne yaparsun. 
    Temel:gömlegimi cıkarirum hocam der. 
    Hoca başka ne yaparsun. 
    Temel pantolunimi cikarurum hocam der. 
    Hoca:ee başka ne yaprsun der. 
    Temel: hocam anamı gibseniz o camı açmam der.
    ···
  15. 90.
    +16
    Günün birinde birbirlerini deli gibi seven bir adam ve kadın varmış. Bir kaç yıl sonra sevişerek evlenmişler. Aradan geçen yıllar sevgilerine yenik düşmeye alıştırmış her ikisini de. Adam her gece eve alkollü gelir olmuş. Yine alkollü geldiği bir akşamda 
    - "Dur ben şu kadınla biraz dalga geçeyim... " 
    demiş. 
    - "Hatun.. senin mallar epeyce büyüdü, çamaşır makinesi kadar oldun be"
    demiş. Kadın bu söze hiç aldırış etmemiş. Derken bir kaç gün geçmiş aradan ve adam yine eve alkollü gelmiş. 
    - "Şu kadınla bir daha dalga geçeyim"
    demiş ve
    - "Hatun senin mallar epeyce büyüdü, çamaşır makinesi kadar oldun" diyerek şakayı tekrarlamış. Derken aradan 3-4 gün sonra adam bu kez aklı başında gelerek eve yemek yemiş ve yatmış. Adamın uykusu kaçmış kadını dürterek
    - "Hatun kalk... !" 
    demiş tabi kadında çıt yok. Birkez daha dürtmüş ama yine kadında çıt yok. Adam bu kez tekrar ederek eklemiş: 
    - "Hatun kalk, canım istedi birşeyler yapalım"
    demiş. Karısı kafasını kaldırıp:
    - "Buruşuk bir çorap için koskoca çamaşır makinesini açtırma bana. Elinde çiteleyiver... !!!"
    ···
  16. 91.
    +6
    Bir gün bir baba oğluna ahlak dersi veriyormuş;
    - bak oğlum her zaman için bayanlara yer vereceksin demiş. 
    Oğluda;
    - baba sen her zaman buna uydunmu demiş. 
    Babada;
    - Tabi oğlum her zaman bayanlara yer verdim demiş.
    Çocuk;
    - Ama baba bu duvardaki resim senin söylediklerini yalanlıyor. bak annem ayakta sen ise oturuyorsun.
    Baba;
    - Oğlum bu fotoğraf zifaf (gerdek) gecesinin sabahında çekildi. O sabah ne bende ayakta duracak derman nede annende oturacak hal kalmıştı...
    ···
    1. 1.
      0
      Ne biçim gibtin aminakodum
      ···
  17. 92.
    +5
    Adam son derece sevdigi ve saydigi karisinin 
    60inci yas gününde önemli konuklarini da davet ettigi parti için bir pasta ismarlamis. "Üzerine ne yazmami istersiniz?" diye sormus Karadenizli pastaci. Adam bir an düsünüp: 
    - "Yillarca yoruldun ama, inan daha mükemmelsin" 
    yazilsin! demis adam. 
    - "Peki efendim pastanin üzerine nasil yerlestirelim 
    bu yaziyi?" 
    -"Iki satir halinde olsun, üstte 'Yillarca yoruldun ama' altta 'Inan daha mükemmelsin' seklinde olabilir.." Parti günü tüm davetlilerin önüne kivilcimlar saçan 
    maytaplarla pasta gelmis. Üzerinde aynen söyle yazarak: "Üstte yillarca yoruldun ama Altta inan daha mükemmelsin"
    ···
  18. 93.
    +6
    Nasrettin Hoca Akşehir'de yaşarken bir arkadaşı onlara konuk olmuş.
    Bu konuğa Nasrettin hoca çeşitli şeyler hazırlatmış.
    Tam yatma vakti gelince öbür konuk bir mani söylemeye başlamış:
    Bizim iller bizim iller,
    Yatar iken üzüm yerler.
    Nasrettin hoca konuğunun ne demek istediğini anlamış.
    Gece vakti ona üzüm ikram etmeyi uygun bulmadığı için karşı bir mani söylemiş.
    Bizde böyle adet yoktur, saklarlarda güzün yerler.
    ···
    1. 1.
      0
      Akşehir var şuku
      ···
  19. 94.
    +10
    Kasabanin birinde bir papaz ve onun iki tane papagani varmis. Papaganlar da papaz gibi oldukca inancli ve dindarlarmis. Sabah aksam kafeslerinde oturup incil okuyup dua ederlermis. 
    Papazin cemaatinden bir kadinin da 2 tane disi papagani varmis. Papazin erkek papaganlari ne kadar ahlakliysa, kadinin disi papaganlari da o kadar ahlaksizmis. Eve gelen misafirlerin onunde 'erkek istiyozzz!' diye bagirirlarmis. Kadin sonunda dayanamamis ve papaza akil danismaya gitmis. Papaz da:
    -Sen getir onlari bana benim papaganlarin kafesine koyalim da ahlak ogrensinler biraz, demis.
    Kadin da almis papaganlari getirmis papazin evine. Daha kafese girer girmez disi papaganlaradan birisi:
    -Hey yakigibli, iki tane ucuz fahişe ister misiniz kafesinizde, diye sormus. 
    Erkek papaganlardan biri otekine donup soyle demis: 
    -Oğlum bütün dualarimiz kabul oldu lan sonunda...  
    ···
  20. 95.
    +7
    Ahirette sorğu sırasını bekleyen iki adam birbirleriyle konuşmaya başlar. 
    - "Sen nasıl öldün?" diye sorar birinci adam ötekine;
    - "Donarak öldüm".. 
    - "Kötü bir ölüm olsa gerek"... der birinci adam;
    - "donarak ölmek nasıl bir şey?".. 
    - "Şey, başlanğıçta çok rahatsız edici".. diye anlatmaya başlar ikinci adam;
    - "titremeye başlıyorsun, bütün el ve ayak parmakların ağrımaya başlıyor. Ama sonrası, ölmek için çok sakin bir yol. Vücudun uyuşuyor, adeta boşluğa sürükleniyorsun, tıpkı uykuya dalmak gibi, Peki ya sen nasıl öldün bakalım?".. 
    - "Kalp krizi geçirdim" der birinci adam.
    - "karımın beni aldattığından emindim. Bir gün ansızın beklenmedik bir saatte eve döndüm, yatak odasına koştum.. Karımı orada yapayalnız örğü örerken buldum. Sonra bodruma koştum ama kimseyi bulamadım. ikinci katta da kimse yoktu. Sonra hızla çatı katına vardığımda kalp krizi beni buldu.. Oracığa yığıldım ve öldüm.. Aynen böyle.." 
    ikinci adam başını sallar;
    - "Berbat birşey bu"... der. 
    - "sadece bir an mutfakta durup buzdolabına bakmayı akıl edebilseydin şimdi ikimiz de hayatta olacaktık"..
    ···