efsane yeşil in iki ajan hikayesi

Yer Hakkari'de bir karakoldu. Yakalanan 7 terörist vardı. Basit birer adamdılar ama Yeşil için hiç öyle değildi. Yeşil elinde bir silahla teröristlerin yüzlerine baktı. Biraz denetledi. Sağa gitti, sola gitti. Daha sonra tekrar yüzlerine baktı. Ardından hepsinin diz çökmesini istedi. Hemen diz çöktüler. Yeşil elinde silahla arkalarına geçti. Birincinin ensesini açtı. biraz inceledi ve ardından ensesine tek kurşun sıkarak adamı öldürdü.O arada is diğer askerler istemsiz bir şekilde Yeşil'e müdahale edip, 'Abi dur öldürme bu adamların içlerindeki ajanları bulacağız daha.' dedi.
Yeşil bu söze gülümsedi. Ardından sanki hiçbir şey yokmuş gibi diğer teröristin arkasına geçti. Herkes sessizdi, sessiz olmak zorundaydı. Yeşil ise ikinci teröristin ensesini bir süre daha inceledikten sonra onun da ensesine sıkıp geçti. Herkes şaşkınlıkla olanları inceliyordu. Yeşil hiç kimseye bir soru sormadan öldürüp geçiyordu. Herkes olanları korku ile izlerken Yeşil üçüncü teröristin arkasına geçti. Onun arkasında biraz durdu. Sonra gülümsedi. Alaycı bir gülümsemeydi Yeşil'in yaptığı. Ardından Yeşil, adamın ensesinden tutup öne attı. Herkes ne oluyor diye baksa da Yeşil'e, o hiçbir şey demiyordu ve dördüncü teröristin arkasına geçiyordu.Üçüncü teröristi öldürmemişti ama niye ? Herkes iyice artan merakla Yeşil'i izlerken Yeşil dördüncü teröristin de kafasına sıktı. Ardından beşincinin ensesine... Daha sonra altıncı teröristi ellemeyip onu da ileri itti. Daha sonra yedinci teröristin de kafasına sıktı. Komutanlardan biri biraz da meraklı ama Yeşil'e hesap sormanın sonunun ölüm olma ihtimalinden de korkarak tedirgince, 'Abi ne oluyor, niye bunun ikisini öldürmeyip diğerlerine hesap sormadan direkt sıktın geçtin? ' diye sordu.
'Mehmet komutan, onlar teröristti ve terörist olmanın cezasını çektiler.'
'Abi bunlar ne? Bunlar da terörist, niye bunları öldürmedin? '
'Evet bunlar da terörist ama bir farkları var bunların.'
'Ne abi?
'Bunlar sizin aradığınız ajanlar. Bunların ikisi de Kürt değil.Şu an ırklarının ne olduğunu tam söyleyemem ama yabancı bunlar ve aradığınız iki ajandırlar. '
'Abi nasıl yani? '
'Gel Mehmet gel, yaklaş: '
Mehmet komutan Yeşil'e yaklaşırken öldürmediği o iki birini yerden kaldırıp yine diz üstü bir tutarak ensesini açtı. Daha sonra komutana dönüp 'Mehmet hava nasıl? ' diye sordu.
'Sıcak abi ... '
'Peki bu sıcaklıkta en az bir yıl kalmış kişinin derisi ne olur? '
'Kızarır abi. '
'Güneşin o sıcaklığı bir yıl boyunca adama nasıl etki eder? '
'Adamın ensesinde bir iz bırakır.Ama, ama abi... '
'Sanırım anladın Mehmet.Bak bu iki itin ensesinde hiç yanık izi yok.Şu öbür itte çok az bir yanma olmuş. Belli ki bu daha yeni gelmiş.Öbürü ise bir süredir burada bulunmaktaymış. Kısaca Mehmet aradağınız iki ajan it bunlar.'