/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 76.
    +1
    ReServet
    ···
  2. 77.
    +1
    Rezzzzzzzzz
    ···
  3. 78.
    +1
    Lu llaaa bunun devamı yokki amk
    ···
  4. 79.
    +1
    Helal olsun kardeşim bir aydır her gün düşünmeden edemediğim bir derdim var öyle güzel yazıyorsun ki düşünmüyorum okurken acı çekiyordum unutuyorum o yüzden hızlı yazarsan sevinirim * öptüms
    ···
    1. 1.
      0
      Umarım dertlerin sıkıntıların çözülür kanka. Dikkat et kendini fazla üzme.
      ···
    2. 2.
      0
      Eyvallah güzel dileklerin için umarım çözülür
      ···
  5. 80.
    +1
    Ejderhalar insan ejderha dogurabilirmi
    ···
    1. 1.
      0
      Bugta kaldım kanka.
      ···
  6. 81.
    +1
    Gözlerimi ovuşturup geri açtığımda yine ejderhaların yanına gelmiştim. Lan işin ortasında birden kayboldum ben o zaman. Ahan da kaypak beni gibecek. Hayır yaa. Hatta evden bile atabilir. “Neredeydin sen” diye hesap soracak o zaman ne hesap vereceğim? Arkama baktığımda hepsi uyuyordu. Annelerinin kanadının altına girmişler bile. Anne ejderha gözlerini açıp bana baktı:

    Anne-“Hoş geldin Bir Bine. Çok gergin gözüküyorsun, bir sıkıntın mı var?”

    b-“Sadece yanlış zamanda dünyadan kayboldum. işteydim.”

    Anne-“iş derken ne demek istediğini anlamadım. iş dediğin bir eylem gerçekleştirme. istediğin zaman devam edebilirsin.”

    b-“Bizim dünyada öyle değil. Belli bir saatimiz var. O saatler içinde çalışmazsak bize yemek (para desem açıklaması var ohoo) vermezler.”

    Anne-“Yemek yemek için çalışman mı lazım? Burada iken ağaçtan koparıp yiyecektin az kalsın zehirli olan meyveyi.”

    b-“Burada öyle ama bizim dünyada sizinki kadar çok meyve ağacı yok. Hem olsa bile sahibi vardır.”

    Anne-“Doğadan gelen bir meyveyi başka bir insan mı sahipleniyor?”

    b-“Tam anlamıyla öyle. Ama boş yere sahiplenmiyor. Kendi yetiştiriyor besliyor karşılık olarak veriyor. (Şimdi yok devlet vergisini alıyor yok osu busu şusu anlatmadım hepsini.) Ve o meyveyi almak için çalışmam lazım. Şimdi birden ortadan kaybolduğumu görünce bana kızacaklar. Hatta belki artık yiyecek bulamayacağım.” Lan para falan olayına girsem iyicene kafası karışacak.

    Anne-“Çok yorgun gözüküyorsun. Şimdi sen bunları düşünme. Sadece uyu. Yarın ne yapacağını düşünürsün.” Dediği gibi çok yorgundum. Tam yere yatacaktım kanadını açtı. Ha. Yani diyor ki çocukların yanına yat. Tamam. Fark etmez. Sadece uyumak istiyorum. Dediği gibi. Yarının derdi yarına. Beta ile Alfa’nın arasına yattım. Anne de kanadını kapattı. içerisi gerçekten de iyi ısındı ha. Kanadı bayağı iş görüyor. Elimle kanadına dokundum. Gerçekten tül gibi bir kanadı var. Parmağımı kanadının üzerinde gezdiriyordum.

    Anne-“Oynamaya devam edersen ben de uyuyamam sen de uyuyamazsın.” Hemen elimi çektim. Hissettiğini bilmiyordum. Utandım açıkcası. Alfa’ya doğru döndüm ve uyumaya başladım.
    ···
  7. 82.
    +1
    okurum bunu
    ···
  8. 83.
    +1
    Rezervasyon rezz
    ···
  9. 84.
    +1
    Sen çok kuvvetli bir kalemsin
    ···
    1. 1.
      0
      Saol panpa.
      ···
  10. 85.
    +1
    Bu neymiş boyle rez
    ···
  11. 86.
    +1
    okuyalım bari sardı aga bayağıdır incide hikaye okumuyordum kuzen gibenler yüzünden.
    ···
    1. 1.
      0
      Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır panpa. Benim de pek hoşuma gitmiyor kuzen gibmeli hikayeler ama okuyanları çok diye durmadan yazılıyor. Umarım hoşuna gider.
      ···
  12. 87.
    +1
    Ejderya varsa söylesin
    ···
  13. 88.
    +1
    Pandanın panı ananın amı
    ···
  14. 89.
    +1
    Kan ter içinde kalmıştım. Nefes nefese idim. O göz de neydi öyle? Çok gerçekçiydi. Hayal değil gibi. Ama hem buradayken hem orada nasıl olurum? Yok yok. Aklım almıyor. Ama göz aklıma geldikçe nefesimi kontrol edemiyorum. Uzun süredir bu kadar korkmamıştım. Masadayım. Şimdi olmaz. Hemen gözlerimle masadakilere baktım. Kaypak hariç kimse bana bakmıyor. Ne oluyor işareti yaptı. Ben ise elimi bir şey yok der gibi salladım. Nefesimi kontrol altına alamasam da normal gözükmem lazımdı. Sonunda Nur Hanım bana doğru baktı.

    Nur-“Bir Bine. iyi misin? Solgun görünüyorsun.” Nefesimi toparladım. Kötü olduğumu belli etmemeye çalışarak:

    b-“iyiyim efendim. Kusuruma bakmayın. Sadece bir an hızlı yedim boğazımda kaldı.”

    Nur-“Aman kendine dikkat et. Su getirin çocuğa.” dedi ve gülümseyip tekrar misafirlere döndü. O değil de kaypağı bana bu kadar meraklı bakarken ilk kez görüyorum. Ama önemli değil. Sadece hayaldi. Sadece hayaldi. Su geldi ve kana kana içtim. Resmen kanım çekilmişti. Ama sonunda biraz da olsa toparlandım. En azından nefes alışverişim düzeldi. içimdeki o hissi bir türlü atamıyorum. Sonunda yemek bitti. Herkes kalkıp Kadir Bey’in elini öpüp salonu terk ediyordu. Herkes gitmişti Tam kaypak öpecekken tokadı yapıştırdı ona. Kaypak bile neye uğradığını şaşırdı.

    Kadir-“itin oğlu. Ben seni neden kömürlüğe kapatıyordum? Hatırla. Ben sana her seferinde ceza vermek için kömürlüğe kapattım. Sen belki de çocuğu oradan çıkarmıyorsun. Benim yaptığımın hıncını çocuktan alma.”

    Süleyman-“Evet baba. O cezalarım nedense hiç bitmiyordu. Yanlış yazıyordum kömürlükte ceza, soruyu yanlış çözüyordum kömürlükte ceza, yemeği üzerime döküyordum kömürlükte ceza, altından kalkamayacağım iş veriyorsun yapamayınca ceza. Maşallah. Pek güzel adaletin varmış. Ben o kömürlükten çıkamadım ki bir türlü. Ben diğer çocuklar gibi sokaklarda büyümedim baba. Sen izin vermedin. Ama artık büyüdüm. Kendi işimi kurdum. Şimdi müsadenle. Benim de kendi kurduğum işimle ilgilenmem lazım. Her ne kadar senin yolunla kesişse de. Yürü Bir Bine. Gidiyoruz.” Benim de tek yapabileceğim şey dediğini yapıp “Yemek için teşekkürler.” diyerek dışarı çıkmak oldu. Arkama baktığımda Nur Hanım üzgün Kadir Bey ise “Ona sahip çık.” şeklinde ağzını oynatması oldu.
    ···
  15. 90.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  16. 91.
    +1
    Rez panpa
    ···
  17. 92.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  18. 93.
    +1
    Al amk rez
    ···
  19. 94.
    +1
    Ağlamaya devam ediyorum. Her şeyi unutmuşum, belki de birazdan bıçaklanacağım ama yine de ağlıyorum. Karşımda çaresizce ölen birini görmek çok acı veriyor. Tek yaptığı şey ise kızını kurtarmak. Anlamadıkları için öldürdüler. Kendi suçlarını onlara attıkları için öldürdüler. Daha sonra bana biri sarılıyordu. Sesinden tanımıştım. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

    Süleyman-“Şşş şşş. Sakin ol. Sakin ol. Ölmeyeceksin sakin ol. Ben izin verir miyim lan çırağımı öldürmelerine?” Kaypaktı bu. Beni hiç yalnız bırakmamış demek. Ama ölüm korkusu değildi ki beni ağlatan. Ölüm görmekti. Hem de bir hiç uğruna birinin ölümünü görmek. Arabaya bindik. Ben şok durumundaydım. Hiçbir şey söylemeden yolculuk ettik. Sonunda eve vardık. Süleyman beni kucağında taşımıştı. Yatağa yatırdı ve

    Süleyman-“Hadi bakalım bugün iyisin. iyi tarafımdan kalkmışım. Yarına kendini toparla, yoksa fena söverim sana.” dedi ve odadan çıktı. Dedikleri umurumda bile değildi. Sadece uyumak istiyordum. Gözlerimi bir an karardı. Uykuya dalıyorum sandın lakin ejderhaların yanında buldum kendimi. Anne ejderhadan uzakta yatıyordum. Onu gördüğümde beni tekrar ağlama tuttu. Hemen yanıma koştular.

    Anne-“Bir Bine. iyi misin? Çok kötü gözüküyorsun.”

    b-“iyi değilim anne. iyi değilim.”

    Gama-“Neden böylesin? Ne oldu?”

    b-“Bu diyardan başka bir diyar biliyor musunuz?”

    Alfa-“Bir senin diyarını biliyoruz.”

    b-“Hayır. Başka bir diyar daha buldum. Gördüğüm manzara korkunçtu. Anne. Sen bir ejderha kum olur toprağa katılır ölürse demiştin. Peki kanlar içinde ölme ihtimali var mı?”

    Anne-“Eğer yaşama amacını gerçekleştirmemişse ataları onu reddeder ve bedeni toprak olmaz. Yoksa…” Ağlamama devam ettim. “Zihnine bakmama izin ver.” dedi ve kafasını kafama değdirdi. Daha sonra olanları gördü. Hemen geri çekildi.

    Beta-“Tamam. Sakin ol.” Diye vücudumu okşadı ve kanadının altına aldı. Kanadının altına alana kadar fark etmemiştim. Boyları neredeyse annelerinki kadar olmuş. Kanadından toz benzeri bir şeyler düşüyordu. Belki bana öyle geliyordur. Daha sonra tozları izlerken uyuyakaldım.
    ···
  20. 95.
    +1
    Rez ...
    ···