-
151.
+1kendisine aşığım.
-
152.
0dün benim için gayet müsait bir gündü. yapacak hiç işim, gitmem gereeken hiçbir yerim yoktu. bende seni izleyerek geçirmek istedim dünü emma. nitekim izledim de. yalnız annemle ilginç diyaloglar yaşadık. öncelikle neleri izlediğimi söyleyeyim de çünkü buradakiler the rocker gibi bir filmi bile herkesin izlemeyeceğini düşünüyorlar, isim vermek istemiyorum journalci -ups ağzımdan kaçıverdi- en azından filmleri dışında başka bir iki yerde görsün.Tümünü Göster
dün tekrar(!) izlediklerim:
saturday night live, s36 e04
david letterman 25.06.2012
jay leno 21.07.2011
falandı.. bu şekilde aratırsanız journalci -bak yine isim verdim- bulur izlersiniz.
neyse aradan birkaç saat geçti. annemde beni gözlemliyormuş. gelip gidip sürekli seni izlediğimi fark etmiş. daha önceden seni seyrederken beni bölmemesi gerektiğini çok iyi öğrendiği için girip odama konuşmak istemedi. ancak bütün hepsini izleyip, kapattıktan sonra, benim suratımda aptal bir gülümseme varken geldi yanıma..
derdi sen'mişsin. neymiş efendim gerçek değilmiş. yahu çizgi film mi diyorum? ona ulaşamazsın oğlum boşver gel sana birini bulalım, bak arif amcanlar bu yaşta tanışmışlar ne kadar mutlular diye nutuk çekmeye başlıyor. gerçek değilmişsin onun gözünde. yani galiba hayatım boyunca sana saplantılı olarak kalacağımdan, seni bulamayacağımdan korkuyor. gerçi bende herhangi bir saplantı söz konusu değil ama anne bakışı işte.
dedim anne ben ulaşacağım ona, büyük fikirlerim var, hatta muhtemelen o da(emma) benden çok etkilenecek. güldü, bende senin yaşındayken tarık akan'a aşıktım dedi. anne dedim bununla o bir mi?
şimdi kadının tek derdi uzun bir ilişkim olması. evleneceğim kızı seçmemi istiyor yavaş yavaş. evlenmesemde uzun süreli bir ilişkim olmasını diliyor.
hayır benim ilişkilerim sık sık olur ama ben sıkılır bırakırım. hiç kimse emma gibi değil ki. insan en iyiyi görünce, daha aşağısına ait olamıyor. insan emma ile yaşayabileceğini bilince mahalleden arzu'yla kahve bile içemiyor.
en uzun süreli ilişkilerim emma'ya benzerlikleriyle bilinenlerle oldu. hatta bir tanesi o kadar çok benimle birlikte olmak istiyordu ki, oturmuş benim gibi emma'nın hali hazırda bulabileceği tüm videoları izlemiş, onun gibi davranıyordu. evet başlarda mutluydum ancak o jestler mimikler, konuşma tarzı sadece gerçeğine yakışıyor sadece onunla mükemmel ahenk içinde bir bütün oluşturuyordu.
evet emma, sen böylesin işte, adım atarken bile evrene öylesine uyum sağlıyor, o ritmi yakalıyorsun ki! bir güzel tebessüm edişin savaşları durdurabilir. o zaman zaman kendimi kaybedip saatlerce baktığım gözlerinle bir bakışın, bana cennetin kapılarını açabilir.
sana sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum, bu duyguları tattırdığın için emma..
anne sana çok kırgınım, o gerçek değil de ne demek! neyse sana kızamam ki.
emma, seni öylesine seviyorum ki, sözcüklerle bunu sana sunamam ama istersen gösterebilirim.. tek yapman gereken, tavşan deliğinden bir kere girmek.
hoşçakal. -
153.
0i love you and probably i will love you forever!
-
154.
+1emma,Tümünü Göster
bugün senin için house bunny'i bir kez daha izledim. "we could... we could... we could" dediğin sahneyi dört kez başa aldım, tatlılığın ve mizah duygun o filmin o sahnesinde çok güzel hissediliyordu çünkü. inek, kimsenin arzulamadığı bir kızı oynuyordun orada, kaşların makyajla birleştirilse de, benim gözüme hala dünyanın en güzel kadını gibi göründün.
sonra seni ne kadar çok sevdiğimi bir kez daha kelimelere dökebilmek adına sözlüğe girdim. bir de ne göreyim, goben breslav kod adlı, nickini yazmak için tuşlara basmaya bile tenezzül etmediğim zat, tüm ruhumu ve kalbimi dolduran sevgimin mümessiline, sana olan sevgimi yine aşağılamaya kalkışmış. zaten ikonik güzelliğine bir kez olsun değinmeden, adeta içindeki arzuyla kendini kavuran ergenler gibi lafı hemen cima etmeye getiren bu kişinin o entrysinden sonra, aşka ve sana olan bakış açısını iyi kötü kavramıştım. yalnız son yazdığı cümleler şu gerçeği yüzüme vurdu bir kez daha; senin olduğun programı doksan dokuzuncu kez de izlesem, buraya onun çetelesini çıkarmazsam başkalarını bildiğime veya izlediğime inandıramam. içinde adın geçiyor diye izlediğim onca programı, dizi bölümünü belirtmek, tek tek liste haline getirmek zorundayım, sanki imdb hepsini yazmıyor gibi. neyse, sen kalbimi dolduran sevgiyi bana ilk bakışında hissedeceksin ve o zaman goben breslav gibilerini daha adını duymadan silmek için haklı bir sebebin daha olacak, bundan eminim canım.
yavuz ve midilli arkadaşımız sana benzeyen (!) sevgilisinden bahsetmiş. hiçbir şeyi kanıtlama çabası içinde olmasam da ve benim seni ondan daha derin sevdiğim nerden baksan anlaşılsa da, bende de benzer bir hadisenin vuku bulduğunu itiraf etmeliyim. londra'dayken, şehrin soğuğu ve yapay ortamı içinde ispanyol bir kızla tanıştım. adını burada belirtmeyeceğim bu kız, kocaman mavi gözleri ve kızıl saçlarıyla seni fazlasıyla andırıyordu, çilli suratın getirdiği karakteristik ve karizmatik ses tonu da yerli yerindeydi. kızla düzeyli bir ilişki kurmaya çabalasam da, tüm çabalarımıza rağmen onun bana sunabildiği tek şey, sana ulaşamamamın verdiği derin üzüntü oldu. ben the help'i onunla birlikte odeon'da bir sinema salonunda izlemiştim. kız tipinin seni hafiften andırdığını görünce bana dönüp durumu söyledi, ben de evet dedim, senin daha güzel olduğunu hissettirmemeye çalışarak. fakat yok, yürümedi. hakikaten taklitler aslını yaşatıyor derlerdi, yaşattı. sana olan sevgim, o kız beni bırakınca depreşti. zaten hiçbir zaman o o değildi, senin kağıttan bir taklitindi benim için. ilişkinin yıkılış süreci ise, tıpkı zavallı bir ergen gibi seni masaüstü resmi yaptığımı görünce başladı. http://images2.fanpop.com...one-11816059-767-1222.jpg şu pozun masaüstümü süslüyordu, hala da durur. o dakikadan sonra kız da şaşkın bakışlarında tanıdık bir huzur aradığımın farkına vardı. devamlı bildik bir söz bekliyordum, eskiden kalma, öylesine. konuşurdu, bir şeyler söylerdi, beklediğim sözler bunlar değildi. anladım ki hiç kimse sen değildi emma, istese de olamazdı.
şimdi duydum ki, colorado'daki elim sinema saldırısı neticesinde başlıca rollerden birini üstlendiğin gangster squad filmi ocak 2013'e ertelenmiş. seni perdede bir kez daha görmem için beş ay daha beklemek zorunda olacağım anldıbına geliyor bu. ama olsun, beklemeye değer. zaten perdeyi falan aşmamıza az kaldı. geliyorum emma, little white corvette adını verdiğim senaryomla geliyorum. seni seviyorum ve hep seveceğim. -
155.
+1http://www.youtube.com/watch?v=FOAKRflWxEA
bahsettiğim "we could... we could... we could... " sahnesi de burda, 49. saniyede başlıyor. gerçi senin yaşadığın her saniye benim için 'best moment'tır ama olsun. -
156.
0izlerimi takip edip, arasına bir iki londra, ispanyol kızı, best moment gibi sözler sıkıştırman ne kadar da komik anlatamam journalci.
(bkz: londra lı journalci)
(bkz: ispanyol kızlarla journalci)
neyse dostum teklifim şu aramızdaki husumeti daha fazla kişiselleştirmeyelim ve bir savaş haline gelmesin.. bak barış eli uzatıyorum sana *
ayrıca ben izlediklerimi, sen 'the rocker filmini bilmez gemi adlı arkadaşlar' dedikten sonra yazmaya başladım, yoksa orda senden daha önce belirttiğim gibi -gerçi herşeyi nedense bir adım önünde anlatıyorum- imdb'ye yazıp bulabilirsin ve çok basit.
şu bahsettiğin emma benzerliği içinde olan kız arkadaşınla yaşadığın flört ne kadarda benim hikayeme benziyor.. bir kelime vardır, neydi o dur dur. heh 'esinlenme'. galiba senin satırlarında hep bir esinlenme var dostum.
(bkz: esinlenen journalci)
bugün emma hakkında çok güzel ve eğlenceli bilgiler öğrendim. sesiyle alakalı. crazy stupid love setinde baya bir zorluk yaşamış, gülmekten öldürdü beni.
emma, zamanı geliyor, hissediyor musun?
senin gözlerinden cenneti görme ihtimalini seviyorum emma'm.
if i have one wish.. only one. i choose you emma. believe me, i want you more than everything. -
157.
0(bkz: yurdum kezbanlarinin ta amk)
senin esamen okunmazken açtığım bu başlıkta ispanyol kızdan bahsetmiştim goben breslav dostum. emmayı bırakmadığın sürece barışı unut. anlattığım olaylarda ne denli gerçeklik payı olduğunu özele gelirsen rahatlıkla açıklarım.
dahası, emmanın crazy stupid love setinde yaşadığı zorlukları nando salva'ya geçen yılın eylül ayında verdiği röportajdan biliyorum. ilkokul yıllarında beden dersinde düşüp iki kolunu da kırdığı için dirty dancing hareketini dublörle yapmış kendisi. ancak "baak ben daha çok şey biliyorum" demek daha çok sevdiğini mi kanıtlıyor bilemiyorum.
(bkz: dikkatsiz ciks bağımlısı goben breslav)
edit: başlığı yanlış yazmışım, bir yandan güzelliğiyle büyüleyen emma, diğer yandan bunu inkar eden densizler, kafa bırakmadınız ki. -
158.
0benim emma'dan vazgeçme gibi bir düşüncem olmadı ve olmayacak 'dostluğumuz' adına bunu asla yapmam. ben çok kişiye rest çektim emma için. devam da ediyor bu durum ve bitmeyecek.
o zaman şöyle söyleyeyim, bundan sonra bu başlık altında sana cevap vermeyi düşünmüyorum. ne yazarsan yaz okumayacağım da, okursam cevap vermek zorunda hissettiriyorsun kendimi. çok elzem bir durum olursa özelden yazarsın.
yalnızz, yine şunu söylemeden edemeyeceğim, emma'yı herşeyden çok sevdiğini iddia eden bir adam, eğer gerçekten bu duyguyu biliyorsa, bu duygunun daha da fazlasını hissettiğini 'iddia' eden -ki sadece iddia etmesi bile yeterlidir- birine nasıl emma'yı bırak diyebilir? bu, tutkunun bu kadar kolay vazgeçilebilecek olduğunu mu zannediyorsun?!
emma, seninle ciks yapmayı hiç düşünmemiş ama seni herşeyden çok isteyen biri var.
ciks denilen kavrama bakış açısı ne kadar sığ değil mi?
ben tutkudan, arzudan, yanmaktan, aşktan bahsettiğimde, dikkatsiz ciks bağımlısı oluyorum.. ancak bir türlü anlatamıyorum. o ve ben düşüncesiyle bile, o'nun beyaz tenli vücudunun benim vücuduma temasını tahayyül etmek bile-
bambaşka. bunu türkçe değilde ingilizce bir sözcükle vurgulayacak olursak, 'whole' diyebiliriz, hatta çat pat ingilizcemle becerebilirsem,
emma.. i think us. i think your body touch mine. that's 'imagine' amazing. that's burn me! if you and me make love, i say; 'now, we whole' 'now i found home'.
you, perfect woman. one day, we will walk all word together. -
159.
0emma, inanıyorum ki, bizim ruhlarımız birbirlerine daha önceden bağlıydı. seni bu kadar hissetmeme imkan olmazdı başka türlü. seni görmezden evvel içimde zaman zaman parlayan sonra sönen o kıvılcımları düşünüyorum da, neydi bunlar derdim hep, kime yanardı ki bu gönül?
ardından gelen ilişkilerime baktığımda o his onlarla uyuşmuyordu. onlara ait değildi, yüreğimin sesi. ve rol yapmaktan sıkılmıştı artık bu adam. o tutkusunu, ateşini, gerçek sahibi kimse bulup anlatmak, göstermek istiyordu!
ardından o'nu gördüğümde, suratıma dünyanın en aptal insanına ait gülümsemesini koydum. dakikalarca.. o kadar rahatlamıştım ki. çünkü artık kim olduğunu aramayacaktım! o'nu bulmuştum. tek'imi bulmuştum. artık yalnızca yapmam gereken sana ulaşmak ve seninde bu hislerinin nereden geldiğini göstermekti.
diyorum ya, son zamanlarda daha bir başka yanıyorum. biliyorum, yakında birlikte olacağız, bunu hissedebiliyorum.
Emma, you are the one for me.
edit: imla. -
160.
+1tamam goben breslav dostum, beyhude çabalara ve zihinsel mastürbasyonlara müsaadem var. istediğin kadar ilan-ı aşk et. fakat bir inci sözlük yazarı emma stone'la aşk yaşayacaksa o kişi benim. gerek statüm, gerek ingilizceyi şakımam ve sinema, edebiyat ve müziğe olan yatkınlığımla, yüzde yüz ideal erkek olmasam da, hissettiğim aşkı ona da geçirmeyi başaracağım. ayrı ayrı takılalım öyleyse bu başlık altında.
-
161.
0@135 anlaştık, journalci. umarım hayalini gerçekleştirirsin. gerçekten senin için bunu isterim. sen benim için aynı iyi dilekleri seçmesende.
-
162.
+1you are my dream come true
(bkz: little white corvette) unutmayın bu adı, emma bu filmde oy-na-ya-cak!** -
163.
0oha seviye yerlerde amk
-
164.
0@138 bu başlıktan gibtir git.
-
165.
0@139 haklı.
-
166.
+1 -2dünyadaki en güzel kadın.
-
167.
0ressam olsaydım senin uğruna harikulade bir tablo çizerdim. şair olsam seni anlatan muhteşem bir şiir yazardım. güftekar olsam keza öyle. heykeltıraş olsam senin heykelin için bir ömür boyu çabalardım. tanrı olsam gururlanır, kadın olsam kıskanırdım..
ancak ben bunların hiçbiri değilim. sadece ama sadece seni deliler gibi seven ve yüzünde hergün gülücükler açmasını uman aşığım. -
168.
0aklıma gülüşü geldiğinde, tüylerimi diken diken yapabilen kadın.
-
169.
-1çilleri olmayaydı eyiydi tak sıçramış gibi duruyorda xd
-
170.
0çilli halini daha çok beğendiğim kadın. bazı resimlerde çilleri görülmüyor ve bu beni rahatsız ediyor. bu kadar muhteşem bir yaratılışla neden oynuyorsunuz ki? bırakın olduğu gibi o güzelliği içime çekeyim.. harika bir kadınsın emma. harika!
-
sözlük bu sefer harbii bitmiş
-
abdullah uçmaktan kelek göz yorumu
-
2 tane bi bucuk pilav soyledim
-
kadın polis iticiliği
-
bizim sarıkız sözlüğe ne zaman döner la
-
ananizdan faidelendim
-
bize ne ergeeen
-
şu kadinlari susturun artik
-
aşk falan bizim gibi insanlara gelmez aga
-
bu sicaginn
-
ah havuç ah
-
kadinlar maaşlarini napiyor
-
can tayfadan keleğe tokat gibi cevap
-
kaptan kirk saç ektirmeyi düşünüyon mu
-
saçlar seyrekse saç ektirince
-
buz dolabı önerin binler
-
jordi el nino ve ccc rammstein ccc adlı yazarlar
-
beyler 45kya suadiyede iş var gidilir mi
-
akp yol köprü yol hastane yapmaktan başka
-
her başlığa mutlaka cevap veren mal bir yazarvardı
-
hasan mezarci mesih olabilir mii
-
su basligi uplamayin
-
ğadigöy bogasi görme açisi
-
15 haziran babalar günü
-
bir suru haber var halk tvye bakiyorum
-
vikings lakaplı hırt admine mesaj attım
- / 1