1. 1.
    0
    yaşayacakmışım.
    göğsümde lezyonlar birikmiş, doktor en fazla 1,5-2 sene daha yaşarsın dedi.
    ne aileme ne de arkadaşlarıma haber vermedim.
    20 yaşındayım
    ve hikayemi anlatacağım çok insan yok.
    yapmak istediğim şey bir gün hatırlanacak bir hikaye bırakmak.
    ancak asla kimliğimi, olaylarda ki kişilerin kim olduğunu açıklamayacağım.
    ···
  2. 2.
    0
    başlıyorum.
    ilkokul 5 teydim daha.
    uyumsuz ayak sendromu gibi bir hastalığım vardı.
    doktor tavsiyesi spor yapmamın faydalı olacağı yönündeydi.
    futbola başladım.
    yaşadığım yere yakın bir takımın altyapısındaydım.
    futbol oynamak 6. sınıfta yeterli bir popüler çevre sebebiydi.
    berrin(gerçek isim değil)...
    futbol, basketbol oynayabilen mükemmel ötesi bir kızdı.
    sık sık beraber oynardık okul bahçesinde.
    aşıktım ona.
    telefon olaylarının yeni başladığı zamanlardı.
    bir gün dersaneden çıkıyordu bende evdeydim
    mesajlaşıyorduk.
    basket oynayalım dedim.
    beklicen ama dedi.
    senelerdir bekliyorum.
    bekliyorum çünkü berrin dersaneden çıkarken..
    ···
  3. 3.
    0
    kamyon çarptı ona.
    öldü.
    çocukluk aşkım diyebileceğim tek kişi.
    öldü...

    8.sınıfa kadar futbol oynamaya devam ettim
    bölge finallerinde beşiktaşla karşılaştık
    2 gol attım.
    ben ve kalecimiz beşiktaşa transfer olduk.
    veysel adında bir çocukla tanıştım.
    beraber kalmaya başladık ailesi problem etmiyordu.
    ···
  4. 4.
    0
    küçük bir bodrum katıydı.
    beraber para biriktirmeye başladık.
    bana kız ayarladı falan.
    ders 1 : zaman herşeyi unutturuyor.

    başak iyi bir kızdı diye düşünürdüm hep.
    bana ders çalışmam gerektiğini, sakatlanırsam gib gibi ortada kalacağımı söylerdi.
    mantıklı gelmişti.
    dahi diyemezdim kendime ama zeki olduğumu düşünürdüm hep.
    anadolu lisesini kazandım,ama bir şeyleri kaybedeceğimden haberim yoktu.
    ···
  5. 5.
    0
    @6 ölürsem peşini bırakanı gibsinler.

    neyse.
    lise iyiydi, akşam idmanlarına rahatlıkla yetişebiliyordum.
    sabah idmanlarını, serkan hoca problem etmiyordu
    iyi bir antrenördü.
    ankarasporla oynayacaktık.
    ilk 11 de başladım
    veysel bana gaz veriyordu
    başak el sallıyordu
    herşey güzel başlamıştı.
    gidip başağın elinden tuttum
    rahatlarım diyordum ama daha çok
    heyecanlandım.
    ilk maçımdı.
    ilk.
    ···
  6. 6.
    0
    kaçıncı dakika olduğunu
    neyin ne zaman olduğu bilmiyorum.
    sadece hayatımın değiştiğini biliyorum
    sakatlandım
    ilk maçımda daha ilk maçımda bacağım kırıldı.
    babam ısrar etti
    futbolu bıraktım.
    kaç hastane de yattım hatırlamak bile istemiyorum.
    çıktığımda veyseli aradım.
    aradım
    ulaşamadım.
    ···
  7. 7.
    0
    fazla problem değildi
    evinin yerini biliyordum ne de olsa.
    gittim kapıyı çaldım.
    açılmadı. yüksek girişteki daireye gittim.
    kapıyı çaldım
    veyseller nerde diye sordum
    gittiler dedi adam.
    taşındılar.
    tabi taşınırken biriktirdiğimiz 20 milyar parayı da taşıdılar.
    veyseli görmedim bi daha.

    serkan hocayla kavga etmiş atmışlar bunu takımdan
    o da fırsat bu fırsat deyip kaçmış.
    ···
  8. 8.
    0
    başakda
    benim seninle işim olmaz dedi.
    o da gitti yani
    sevgilimi kaybettim
    en iyi arkadaşım dediğim bini kaybettim
    paramı kaybettim
    işimi kaybettim
    60 kiloydum 95 kilo oldum
    vücüdumu kaybettim
    tek kişilik dev kaybedenler kulübüydüm.
    ···
  9. 9.
    0
    lisedeki öğretmenler durumumu biliyolardı
    hepsiyle görüşürüm, çok minnettarım onlara.
    zorla lise 2 ye geçtim.
    babam dersaneye gitmem gerektiğini anlattı.
    mantıklı bir fikirdi.
    temelim sağlam değildi bundan sonrası için ne yapabilirdim ki
    dersaneye yazıldım
    hiç arkadaşım yok gibiydi.
    ta ki o gün dersane kapısından içeri girene kadar.
    ···
  10. 10.
    0
    kardeşim diyebileceğim tek insanı gördüm yanı boştu.
    emre.
    meraba dedim meraba dedi.
    oturduk muhabbete başladık.
    beni tanıyordu gibiydi.
    tanıyomuş zaten karşılıklı maç yapmışız.
    çabuk ısındık birbirimize.
    bi tayfa oluşturduk zamanla.
    kan kardeşi gibiydik.
    lise 3 te ayrılmak zorunda kaldık
    sınıf dağıtımında farklı sınıflara düştük.
    ve onu gördüm.
    ders 2: hayat ne kadar taktan olsa da,gülümsemeyi de ihmal etmez.

    hayatımda 8 vurucu şeyle karşılaştım
    6 sını biliyorsunuz.

    7. ve 8.
    en zorunu daha uzun anlatıcam.
    ···
  11. 11.
    0
    izninizle 20 bardak bira,10 fındık votka shotla komaya girip giremeyeceğimi test etmek istiyorum.
    devam edicem.
    teşekkür ederim takip edenlere.
    ···
  12. 12.
    0
    ha komaya girersem üzülmeyin arkadaşım devam edicek biliyor o herşeyi
    tekrardan görüşmek üzere.
    juanes.
    ···
  13. 13.
    0
    içemedim dıbına koyayım, içirmedi muallak arkadaşlarım.
    neyse devam edeyim bari dıbını gibeyim.

    nerde kaldık.
    o'nda.
    çok güzel bir kız değildi.
    dişleri yamuk yumuktu bile denebilir.
    ama
    suratında acizlik.
    benim gerçeğimi yansıtıyordu.
    benim acizliğimi.
    benim yorgunluğumu.
    eğer hayatınız berbat bir şekilde geçtiyse, geçiyorsa veya geçecekse
    sizi en iyi anlayacak kişi
    hayatı sizin gibi geçirmiş olan biridir.
    hikayesini bilmiyordum
    ama yüzünden,
    çaresizliğini son damlasına kadar yansıttığı gülüşünden
    bunu rahatlıkla anlayabiliyordum.
    o benim beklediğim kişiydi.
    Hasret...
    isminde bile hüzün vardı.
    ···
  14. 14.
    0
    ulaşılmazdı.
    6 kişilik elitliği en üst düzeyde yaşayan bir grupla takılırdı.
    emir, mert,selin, hasret,pırıl, fidan.

    emir fabrikatör oğlu. babasının ne kadar zengin olacağını tahmin edemezsiniz. zenginliği gösterge olarak kullanmazdı asla.
    ama bateri çalar,son kalite fotoğraf makinesi kullanır,iyi kıyafetler giyerdi. anlıcağınız davranışlarından olmasa da kullandıklarından
    anlardınız.

    mert subay çocuğuydu.zor bir hayatı vardı sürekli bir baba peşinden sürüklenme vardı onda.
    fidan ile çıkardı, evleneceklerini düşünürdüm hep.
    sigara falan kullanırdı burası önemli*

    selin, onunda durumları iyiydi,iyi de kızdı ama kaprisliydi,ne zaman ne diyeceğini veya yapacağını kestiremezdiniz.

    hasret, daha sonra derinlemesine anlatıcam.

    pırıl, saftı gazozuna ilaç atabilirdiniz,o derece.

    fidan, güzel ve iyiydi pırılla kankiydiler baya.

    ve juanes, malın önde gideni, babası işçi, hiçbir ekstrasını göremezdiniz futboldan başka ki onuda oynayamıyordu artık.

    muhteşem 6 lının arasına sızmak gerekiyordu.
    evet hasret için bu lazımdı
    peki ama
    nasıl ?
    ···
  15. 15.
    0
    tenefüste aşağı inilirdi.
    bende kullanıyorum sigara taku için iniyorum aşağı.
    bu mert uzakta duruyo yanında da apo diye bi çocuk var bakıyolar bana falan.
    geldi bu selam verdi, başladık muhabbete.
    güldük falan.
    (düşünün ne kadar eski o zamanlar gülebiliyorum)
    sınıfa çıktığımızda
    ben en arka da otururdum geldi oturdu
    devam ettik güldük, saçmaladık falan sardı bunu benim muhabbet.
    sol yanımıza emirde geldi onuda kafaladık.
    hiç yokken 6 lıdan 2 si geldi zaten.
    ···
  16. 16.
    0
    yarın devam edicem, yorgunm
    ···
  17. 17.
    0
    göğsüm arğıyo çok yarınm anlatıykm
    ···
  18. 18.
    0
    bir erkeğin diğeriyle arkadaş olması çok zor değildir.
    en kötü merhaba deyip olaya dalabilirsiniz.
    ama bir kızla tanışmak
    her zaman zorlu olmuştur.
    ki bu kız ortalama bir seviyenin üstündeyse.
    öncelikle hasret ile hiç bir ortak buluşma alanımız yoktu.
    ama bunu başarmam gerekiyordu
    çünkü onu gerçekten seviyordum
    ···
  19. 19.
    0
    emir ve mert ile muhabbeti ilerletmeye devam ettim.
    emir ile bir gün otururken müzik hakkında muhabbete başladık.
    muse hakkındaydı yanlış hatırlamıyorsam.
    konuştuk, konuştuk.
    en sonunda baterisinde bahsetti bana bir şey çalıp çalmadığımı sordu.
    hayır cevabından sonra bana bateri öğretirim istersen dedi.
    olur, sevinirim dedim.
    yalan oldu sonradan ama ben bu noktayı kaçıramazdım.
    kendi başıma haftada 1 kez gittim ve az buçuk çalmaya başladım.
    müzik kulağım vardı ve 3-5 şarkı çalabiliyordum.

    bu arada ramazanda sınıftakiler, hocalar falan bi iftar programı yapılmasına karar verildi.
    hava yağmurluydu gidip gitmemek arasında çok kaldım.
    ama iyi ki gitmişim dedim ordan ayrılırken.
    ···
  20. 20.
    0
    8 kişiydik
    tam karşımda o vardı.
    saçma salak ders, futbol muhabbeti döndü.
    bi ara onunla konuştuk.
    dersten, nerde oturduğundan falan.
    az da olsa biraz muhabbetimiz olmuştu.
    en azından sabah birbirimizi görünce günaydın falan diyebiliyorduk.
    ···