üst edit:final yapılmıştır

insanlığı türk erkeğini tanıycaksınız bu yaşanmışlığım da rez alın

öncelikle tanıtayım kendisini deli hüseyin benim bildiğim olmak üzere birçok isinle tanır çevre halkı

küçükken bi kere görmüştüm oldukça korkutucu olduğunu hatırlıyodum sadece ancak ilk defa o kadar yakından görecektim 2 metre bi adam inanılmaz geniş omuzlar üstünde elinde sırtında tüfek boynunda tüfeğin fişekleri matara kaşık bıçak tencere(ince uzun saplı eski bişi)bile bulunan bi adam köuün bi ucundan girince bütün çocukları aileleri evine sokar herkes anlamsız bi saklanma çabasına girer ve hakkında bir sürü korkunç hikaye döner bende bi iki tanesini duymuştum ancak senede bi geliyoduk köye etkilenmemiştim o kadar

Babamın 1 aylık yıllık izninin 3 haftasını köyde geçirecektik 30 civarı hane olan ufakça bi köy bi tarafı ilçe merkezine yürüme mesafesinde diğer tarafı çok yüksek olmayan dağlar bu dağların bi kısmı tarla bi kısmı orman yakınımızda da bi dizi köy var

ilk üç dört gün sabahları haneleri ziyaretler sayısız çay geceleri yakın yaşlarımda ki köyün gençleriyle alem(alem dediysem brodway ve üç beş bira) onlar sabahtan tarlalara gittiklerinden ben 1 e kadar uyuyodum ancak o gün 9 gibi uyandım kahvaltımı yaptım evde tek olduğum ve çok sevdiğim için ılık süte ekmek doğrayıp yedim sonra evin arkasında ki etrafı ağaç dolu 5 dönümlük tarlaya gidip meyve ağaçlarına çıkıp dalından yiyerek vakit geçiriyodum

Bütün ceplerimi erik doldursuktan sonra tarlanın yanından doğru yola çıktım az yürüyme niyetindeydim geri dönerken son bi avuç eriğim kalmıştı karşıdanda o geliyodu deli hüseyin ancak ven o olduğunun farkında değildim köyden biridir diye erik uzattım derin ve sert bi şekilde baktı eyvallah çekti ama o nasıl bi tok ses tonu yutkundum zütüme kaçan sesimle ben kendime bidaha toplıycam zaten diye üsteledim avcunu açtı koydum ancak nasırlı ve devasa elleri vardı oldukçada kötü kokan bi bedeni kaçar şekilde iyi günler dedim yürüyodum ki

Yeğenim dedi o gür sesiyle bi tur daha yutkundum sen kimlerdensin dedi ayşenin(dedem öldüğü için mekanı cennet olsun) torunuyum ben dedim zütümden çıkan ince sesimle hangi ayşe dedi muzafferin eşi ayşe güldü muzafferi bilirim iyi adamdır başın sağolsun dedi hepimizin diyebildim güç bela gel yürüyelim seninle az korkma bişey yapmam diyince reddetmeye korktum açıksası ve yürümeye başladık

Sanırım ilk defa biri onu insan yerine koyup bişey ikram etmişti korkutucu ancak samimi ve garip bi şekilde güven veriyodu şehirlisin galiba falan filan diye yürüyodu muhabbet bi yanda ki köy le aramızda 500 metre vardı ve o köyde yürüyoduk millet kaçıyo camdan meraklı gözlerle bana bakıyodu müsade istedim benimle gel istersen genç yapılı çocuksun ava çıkıcam bi kaç gece ormanda olucam dedi teşekkür wttim reddettim ancak neden bilmiyorum gitmek istiyodum üstelemedi üç gün sonra yine geçicem burdan bu sefer senin için madem sıkılıyosun buralarda benimle gezmek sana değişik gelir bi düşün dedi cevap almadan gitti

Kimseye bişey söylemedim düşünmek istiyodum gitsem bile iyi bi bahaneye ihtiyacım vardı sebepsiz yere gitmemek benim için bi seçenek değildi bende evdekilere arkadaşın yanına gidiceğimi il merkezine geldiğini burda patladığımı söyledim beni çok sallamazlar zaten tamam telefonun açık olsun yeter dediler o ahmet bırakacaktı çantamı hazırladım vedalaştım evdekilerle bindik arabaya köyü iki parça düşünün aşağı taraf yukarı taraf tam ortasından bi yol ayrılıyo bizim gideceğimiz yolda o tam ahmet dönecek dönme devam et dedim neden lan dedi sür olum dedim sürdü köyün bitişinde durdurdum durumu anlattım mal mısın falan desede çantayı ve telefonu buna bıraktım böyle böyle evdekilere telefonunu düşürdü diyceksin torğido gözünden çıkardığım kağıda kontrol ederek yanlış bi numara yazdım bunuda verirsin burayı aralar dedim ve beklemeye başladım

edit:sadece yaşam belirtisi istiyorum

Bi saate karşıda belirdi artık geri dönüşüm yoktu öyle bi niyetimde yoktu yaklaştı iyce gelmezsin sanmıştım dedi neden geldim bilmiyorum dedim yürümeye başladık ona göre giyinmiştim bot kot pantolon hasır tarzı bi kazak kaban bunlarla daha poslu duruyodum ancak o o resmen bütün heybetiyle beni gölgede bırakıyodu ara bi yola girdik çok konuşmuyoduk epeyce bi yürüdük yolda kurduğu tuzaklardan tavşan mavşan topluyo benim sırtıma yüklüyodu bense hiç sesimi çıkarmadan devam ediyodum

Bu son dedi hiç boş geçmemiştik kurduğu tuzakları ancak bu seferkinde kan vardı av yoktu kaçmış dedi(iy ki dedi anlamamıştım)kan kurumaya yüz tutmuş ancak kurumamıştı sağa sola baktı etrafı bi süzdü burda bekle dedi gitti geri gelmese günlerce geri dönemezdim ancak çok geçmeden sırtında keçi geri geldi rahatlamış gmrünüyodu yürümeye devam ettik yasak değil mi yaptığımız diye sordum sana yasak dedi anlamamıştım

Kendinizi belli edin beyler bi yandan yazıyorum yarım bırakmak istemiyorum

ilerde bi eve geldik adamın biri koşarak indi hoşgeldin izzet dedi baya bi şaşırsım beni sordu bi süre benimle dedi oda üstelemedi bana dönüp bu orman bekçisi mustafa av yapanları yakalıyo dedi sırtında keçi benim elim tavşan dolu geri mustafaya döndü seç birini dedi bi tavşan aldı mustafa ve dışarda ki masaya buyır etti çay koymaya gitti senin adını hüseyin biliyodum dedim tebessüm etti ilk defa deli hüseyin mi dedi başımı sallayarak cevap verdim daha kaç uydurma adın var bilmiyorum dedi izzet benim adım anam izzet koydu beni ise kötü izzet bilirler dedi ardından çaylar geldi ve o gece orda kaldık

Sabah erkenden kaldırdı beni bu sefer keçide benim sırtımdaydı bir sürü ot ve mantar topladık bi kaç saat ardından ormanda öyle bi yere geldik ki yılan olsan giremezsin jiletli teller tuzaklar arkamdan ayrılma dedi peşi sıra takip ettim ki az ilerde bi ev dışardan görmek imkansız neredeyse ve kapısında 6 7 tane kadın 25 50 yaş arasında diyebilirim nereye düştüm amk diye düşünürken melike misafirimizle ilgilen dedi önce hepbirden gelip topladıklarımızı aldılar sonra melike kaldı beni bi odaya zütürdü çok dar sadece derme çatma bi yatak olan küçük pencereli karanlık bi oda ama içimde hiç korku yok güveniyorum kötü izzete neden niçin bilmiyorum sadece güveniyorum yemeğe kadar burda dinlenebilirsin dedi

Okuyosanız bi kaç part atıp seri kaçıcam

Geleceğine inandığım pampalarım için bu part yarın devam ediceğim bi kişi dahi olduğu sürece bitireceğim

Biraz uyudum ancak yemekten önce kendim kalkmıştım evi gezmeye bailadım eski püskü eşyalarla dolu bi ev ancak dikkatimi çeken kumalık ya da üstünlük herhangi bi hiyerarşik durum yok kimse kimseden su bike istemiyo ve çok samimiler nerden baksan 12 kişi varlar ama içlerinden biri beni izzetin yanına zütürdü derme çatma evde derme çatma bi oda daha ancak bu sefer farklı ki kitaplık var çok eski kitaplardan ancak hiçbirinde toz yok ortada eski ahşap bi masada oturuyo bişeyler karaloyodu ben girince kafayı kaldırdı gel yeğenim dedi gittim masanın önünde iki sandalye var oturdum güldü o sandalyelere emanetlerim kavga ettiğinde barıştırmak için otuttururum ilk defa bi misafir dedi tebessüm ederek ve başladı anlatmaya

edit:sabah gelen olursa devam edicem

Nasıl sevindim lan güne bu kadar iyi başlanamazdı hoşgeldiniz beyler

Burda gördüğün kadınların kimisine ailesi eziyet etmiş kimi kaçmış evinden kimine devlet ihanet etmiş kimisi de kötü yola düşmekteydi bana gönderildiklerinde bende hepsine sahip çıkıyorum diye girdi konuya şok olmuş kendimden utanmıştım ben neler düşünmüştüm olayın aslı neydi kimsine kocalıkta yapıyorum dedi ancak asla ırz düşmanı olmadım bir kere haram lokma sokmadım ne kendi buğazıma ne emanetlerime buryada bi düzen kurdum gördüğün üzere ancak sizin hayatınızda hiç varolmadım dedi nasıl yani diye sordum ne kafakağıdım var ne adıma herhangi bişey elimde bi tek kitaplarım dedi nasıl yani dedim anam öğretmişti osmanlıcam var biraz senelerdir bu kitapları okurum tekrar tekrar bilirim hepsini ancak okumayı unutmak istemem dedi içeri bi kadın girdi yemek hazır izzet abi dedi abi dedi lan abi

Ayaklandık istersen okuyabilirsin dedi bilmemki abi osmanlıca dedim güldü tabi ya siz nerden bilesiniz dedi sofraya geçtik dikkatimi çeken ilk şey izzet abi dahil evde ki herkes kendi yemeğini kendi alıyodu ancak şu şekilde hanımlar tasa alıyodu ardından onlarınkinin neredeyse 3 katı bana kalan bütün tencere izzet abiye iyice ye dedi bende itaat ettim resmen hayvan gibi yedim yemeğin ardından beni tanıştırdı bi ton soru sordular kötü izzetin yüzü şehir hayatıyla ilgili soru geldikçe düşüyodu euravizyonu kazanabildik mi şuna ne oldu falan filan belli çok zaman olmuştu medeniyet yüzü görmeyeli izzet abi pek anlatmıyomuşta derken lafımızı böldü yibe o gür ses hadi yeter bu kadar misafirimizin dinlenme vakti diye dağıttı hepsini bende ufak odama doğru yol aldım

Yatağa geçtim ardımdan biri daha girdi odaya zifiri karanlık izzet abi sandım korktum baya korktum aha kestane gitti amk evi karı dolu gibtirgit diycektim ki melikenin sesi yana kay biraz ananı gibim noluyo dedim melikeyi anlatıyım biraz uzun boylu 1.75 vardır en küçükleri orta züt göğüs fazla kilo yok ancak sıfır bakım kıllı bacaklar kaytan bıyık falan işte beraber mi yatacaz dedim seninle ben ilgileneceğim duymadın mı dedi mecbur değilsin dedim güldü yanıma yattı merak etme evlenmek zorunda kalmıycaksın benimle zaten izzet abi onu kastetmedi ben kendim geldim dedi izzet abiye yanlış yapmam istemiyorum dedim saçmalama yanlış bişey yok diye ısrar ediyo bense reddetmeye devam ediyodum kulağıma eğilip uyuyalım o zaman dedi sırtını döndü bende döndüm ama uyumak ne mümkün derken arkadan sarıldı tekrar kulağıma eğilip lütfen dedi ananı gibiyim bende insanım giberler böyle işi dedim sabahın ilk ışıklarıyla uyuyakaldık

Buraları beğeniyosanız ilerler eminim çok hoşunuza gidicek

Saati bilmiyorum ancak akşama doğru uyandım yemek yedik izzet abinin odasına geçtik korkuyodum gece olanlara kızmış olabilir emanetim dedim lan diyip gebertebilirdi beni ancak hiç öyle olmadı direk girdi konuya melike gelmiş gece yanına diyerek evet abi dedim bak yeğenim 12 emanetim var ben sadece 4 tanesiyle kocalık ilişkisi içindeyim onlarda onların istediği melike seni istemiş ancak üzerine hiç bi hüküm koymadan o yüzden korkma bi sorun yok amk şok üstüne şok böyle bi adam nasıl böyle bir zihniyete sahip olabilirdi anlamak güç ancak anladım abi dedim sadece ardından devam etti sabah erkenden çıkacaktık yola bu sabaha kaldı iyi ye iyi uyu ancak ne mümkün melike tekrar gelmiş kalkanın imanı yine olmamıştı tabi ki ancak erken yatmıştım bunu düşünerek

Sabahın ilk ışıklarıyla yola çıktık yol boyu ot topladık ardından bi köye indik bi teyzenin yanına işlerine yardım ettik git gide ilginçleşiyodu benim için adam baya baya insanlığa hizmet için vardı hemde koskoca önyargı duvarlarının arkasında artık daha rahattım daha çok muhabbet ediyoduk bana dedemi anlattı çok görmemiştim ben küçükken kaybetiğim için yine bi ormandaydık kendimize yatıcak bi yer bulup kurduğu eski püskü çadırın önüne ateş yaktık tencerede ot kaynatıyo banada otları anlatıyodu kaynattığımızı biliyodum zaten madımak ancak çok fazla şey öğrendim diyebilirim ardından benim aileme geldi konu babamın polis olduğunu söyleyince Yüzü düştü sinirlenmiştim ne yani senim yaptığından ne farkı var sende o kadınları korumuyo musun dedim ona değil sinirim bu vatan uğruna çalışan her adama saygım var ancak neye sinirlendiğimi umarım öğrenmezsin dedi ardından ben çadırda o dışarda yattık uyuduk

edit:aralara rez geldikçe atıyorum ancak daha kahvaltı yapmadım gelcem şimdi

Sabah tekrar yol teptik hala ot topluyoduk ardından ağaçsız köylünün koyunu ineği otlatmaya getirdiği sıra sıra tepelerden oluşan bi yere geldik bi tepeye çıktık aşağıdan bize bakan çobana el salladı çoban köpekleri çekti bizde devam ettik yola ilçe merkezine doğru ancak ayaklarım gibilmişti diyebilirim banyo yapmam gerekiyodu artık bi dükkana girdik ben müsade istedim her ihtimale karşı yanıma para almış olduğumu tahmin edersiniz ki hamama gittim yarım saat sonra döndüm yine kötü izzet kötü gözüküyodu hakkımı vermedi şerefsiz dedi ne hakkı abi dedim o otları bu adama satıyorum bu sefer hakkımı vermedi dedi savunalım abi ne demek hakkımı vermedi o kim lan diye döndüm arkamı hiddetle ki dur dedi pes sesiyle yedirir miyim ben hakkımı yeğenim ne kadar seversin beni görmek istedim dedi gaytan mı geçiyon abi benle dedim yola devam konuşmalan şehir veledi dedi baya baya samimiyet kurulmuştu artık ne alakası var abi ya dememle yapıştırdı koşa koşa hamama giden ben miyim diye ama mahcup eden taraf ben oldum cunup mu gezseysim abi su varken güldü konuşa konuşa devam ettik yola

Beyler belli edin kendinizi

Beyler şuku için değil okunmak için yazdığımı anlamışsınızdır ilk başa şuku verinki millet gelsin

Bi gece kondunun önüne geldik en son kapıyı ufak bi oğlan açtı izzet abi bunu anana zütür diye para verdi oğlana yollası ananı gibiyim dedim kendi kendime bu nasıl bi insan nasıl bu kadar iyi olabilir bi adam anlamak zor para verdi içeri dahi girmedi hızlı adımlarla yürümeye devam ettik sakin abi koşsaydın dedim görürse teşekkür eder mahçup hisseder yibe dedi kim dedim fatma dedi dul kalmış bi kadın 3 çocuklu izzet abide yardım ediyomuş 3 5 kuruş artık bu adamın kendini tanımam lazımdı nasıl başladı bütün bunlar bilmek zorundaydım akşam tekrar ormana kamp kurduk ateş yaktık ben girdim lafa direk izzet abi sana bi sorum olacak
Buyur yeğenim
Senin nasıl bi hayat hikayen var ki bu inanması güç şeyleri yapıyosun dedim
iç çekip boşver be yeğenim dedi anlat abi anlat ki başkalarını da bilsin neymiş insan olmak dedim ve başladı

Güçlü bi ailenin oğlu olan babası anasını kaçırmış başkasına vermesinler diye severmiş ikisi birbirini izzet abimde nikahsız evlat ancak kız tarafı ve kızı verecekleri aile bir olup izzet abinin babasının evin basmış kimse sağ çıkmamış ancak anası kaçmış bizim köydeki ayyaş caferin evine ayyaş caferde öyle bi adam ki anlatılmaz beyler acayip zengin herkes bilir bunu en kaliteli içkileri içer köydeki tek gözlü yıkıntısında ancak arada evine lüks arabalar gelir gider 80 i vardır şuan ancak turp gibi adam anca içir yer sıçar diye bilirdik biz meğer hikayesi bambaşkaimiş

edit:beyler 20. entryim bu bi çoğunu okuyan var mı bilmeden attım ilk ve son kez sıradan bi şuku gelin rezleyin yeter eğer bi daha şuku istersem çugulayıp bitir lan köpek diyin bitiriyim

edit:yazacağım partı gibiyim bunu nasıl okudunuz amk kusra baknayın