/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +5
    Yemeğini yerken yemek salonuna iri kıyım bi adam daha gelmişti. Frank castle adamı bir süre izledi.
    Yabancı kişide normal olmayan bir durum sezmişti “düz ayak bi adama benzemiyor” dedi içinden.






    Adam tabağına et ağırlıklı bir şeyler alıp masasına oturdu.
    Yemeğini yerlerken resepsiyonun olduğu taraftan 3 el silah sesi geldi ve arkasından ne istiyorsunuz diyen bir erkek sesi duyuldu.
    Frank yabancı kişi ile bakıştı, bakıştığı adam kalkıp sesin geldiği yöne doğru ilerleyince kapıdan içeriye doğru bir el bombası girdi.
    Frank hemen kendini camdan dışarı attı ve arabasına doğru koştu bagajını açtı, malzemelerini aldı çelik yeleğini giydi, tabancalarını bacak kılıflarına yerleştirdi, beline büyük bir bıçak taktı.
    Eline büyükçe bir laucher ve omzuna M4A1 tüfeği yerleştirdi. Yeterince mermi aldıktan sonra çıktığı camdan geri içeri girdi.
    ···
  2. 27.
    +5
    Frank yemeğin parasını tezgaha koyduktan sonra aracına binip Metro tünelindeki evine doğru ilerledi.
    Biraz uyuduktan sonra bilgisayarını açtı ve federal transport yollarını canlı kameralar ile gösteren bazı sitelere girmeye başladı. Yolların yoğunluk durumunu ve Mekgiba gümrüğünün bu yollara açılan bölgelerinin yoğunluk yüzdelerini incelemeye başladı. incelediği kadarıyla Mekgiba sınırından Amerika’ya geçişler saat : 22:00 ve 23:30 arasında daha bi yoğunluk kazanıyordu.
    Dışarı çıktı ve aracını doğruca federal transport yollarına sürdü.
    ···
  3. 28.
    +5
    Stark endüstrinin silahlarını önceden de görmüştüm dedi Punisher.
    Nerede dedi Hawkeye. Fellucedemi ? yoksa Kandahar’da mı ?
    Her ikisindede cevabını verdi Punisher. Ama hiç bu kadar yakından tanık olmamıştım bir insan neden böyle silahlar yapma isteği duyar ki ?
    Hawkeye cevap vermedi. Eğildi ve yerden kopmuş bir el aldı. Punishere baktı ve tekrar yere bıraktı.
    ilerden bir erkek sesi geliyordu. Sesin olduğu yere doğru geldikleri zaman BEYAZ TAKIM ELBiSELi ADAM olduğunu gördüler. Üzerinde çatının parçaları vardı ve yanıyordu.
    Punisher adamın yanına geldi yerdeki adam Punisher’a bakarak “SEN” diyebildi sadece.
    Evet benim dedi Punisher şimdi konuş beni buraya neden getirdiniz.
    ···
  4. 29.
    +5
    Trafik ilerde yapılmış bir kazadan dolayı sıkışmış herkes yolun açık olan sol sapağına doğru ilerlemeye başlamıştı.
    Trafiğin sıkışması Punisher için iyi bir şeydi.
    Arabasından indi elinde gaz bombası atan bir Launcher vardı. Doğrudan arabaya nişan alıp arka camından içeri gaz bombasını attı.






    Arabanın içi bir anda duman altı olmuştu. Punisher gazın etkisi ve panik ile arabadan inen şoförü elindeki COLT 1911 ile başından vurdu. Silah sesini duyan insanlar çığlık atmaya ve arabalarından inip koşmaya başladılar tam bir kaos ortamı oluşmuştu bir anda.
    Tam Punisher’ın istediği ortam….
    Ön koltuktaki adamda koltuğunun altındaki Mp5 i çıkartıp kurma kolunu çekti ve dışarı çıktı. Dumanın içinde kalmış sürekli öksürmeye başlamıştı Punisher 2 tane göğsüne sıktığı adam orada yere düştü.
    Gaz Punishere doğru gelmeye başladığı zaman dumanın içinden birisi koşarak Punisherin göğsüne çarptı ve yere düştü.
    HECTOR SUAREZ……
    Allahın belası dünyada o anda koşmak için seçebileceği en yanlış kişiyi seçmişti.
    ···
  5. 30.
    +4
    Pekala o zaman dedi Clint yanındaki küçük çantasından malzemeler çıkartıp Frankin eziklerine ve yarıklarına tedavi uygulamaya çalıştı.
    Frank, Clint kendisine tedavi uygularken gördüğü malzemeleri kullanarak bir şeyler yapmayı düşündü ve “malzemeler ordunun envanterindeki sıhhi eşyalar değil mi ?” diye sordu.
    Evet dedi Clint ben ve bağlı bulunduğum ekip olabilecek yasa dışı organizasyonları izlemek için bölgeye bırakıldık ve helikopter bizi bıraktıktan saatler sonra adamlar bizi eliyle koyduğu gibi buldular. Ekip arkadaşlarım öldü geriye bir tek ben kaldım benide buraya attılar ve ne zaman çıkartırlar bilmiyorum.
    Ne zaman oldu bu olay diye sordu Frank. “Sanırım 1 hafta oldu” diye cevap verdi Clint. Burada günleri pek fazla takip edemiyorsun maalesef.
    Frank ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Evin içinde etrafı gözlemleyebilecek açık bir yer aradı.
    Çok ama çok büyük bir delik vardı dışarısını çok sınırlı olarak görebilecek bir yerdi.
    Akşam olmasını bekledi……
    ···
  6. 31.
    +4
    Takım elbiseli adam Ruiz’in omzuna dokunup “Konuşmasını sağla” dedi. Ruiz “peki parton” dedi ve Frank’a doğru ilerledi.
    Ruiz elindeki sopayla Punisher’ı konuşturmak için epey çaba sarfetti fakat Frank konuşmadı.






    En sonunda vücudu ezikler içinde kalmış olan Frank’i yerinden çözüp bir başka odaya zütürdüler.
    zütürdükleri odada Punisherdan başka bir kişi daha vardı. En köşede karanlıklar içinde bir adamdı bu.






    Punisher’ı yanına attıklarında adam karanlıktan çıkıp frank’in yanına geldi ve “ seni fena hırpalamışlar” dedi. Frank adama baktı konuşması düzgün olan bir adamdı bu üzerinde askeri bir üniforma vardı ve vücudundaki morluklara bakılırsa biriside onu fena benzetmiş gibi duruyordu.






    Benim adım CLiNT BARTON dedi asker ve seni bu kadar patakladıklarına göre onlardan biri olmalısın.
    Hayır dedi Punisher adım FRANK CASTLE onlardan biri değilim ben.
    ···
  7. 32.
    +4
    Akşam olana kadar etrafı dinlemeye ve gözetlemeye devam etti.






    Akşam olupta etraf sessizleşince Clint’in çantasından sıhhi malzemeleri alıp kilidi açmaya çalıştı. Kısa bir uğraştan sonra kilit açıldı. Etrafta kimse yoktu.






    Kapıyı açtı arkasından Clint geldi 5 metre sağındaki küçük evin ışıkları yanıyordu kapı aralıktı ve kapının önünde elinde silah olan bir kişi bekliyordu.
    Frank ses çıkarmamaya dikkat ederek kapıda bekleyen adamın arkasından yaklaştı ve boynunu çevirerek kırdı hemen arkasında Clint vardı.
    Öldürdüğü adamdaki tüfeği Frank kendine tabancasınıda Clint’e verdi.
    Camdan içersini kolaçan ettiler. içerde 6 kişi vardı. Masada kağıt oynayan 4 kişinin silahları duvara yaslanmış bir şekilde geri kalan 2 kişi silahlıydı ve silahların yaslandığı duvara sırtlarını dayamış bir halde duruyorlardı. Bunlardan bir tanesi Frank’in Punisher’ın malzemelerini kendi üzerine giymişti. Frank bu işe çok sinirlendi.
    ···
  8. 33.
    +4
    BiR ARACIN iÇi…..
    GÜNÜMÜZ…..
    Punisher derin bi nefes alarak kendine geldi. Nerede olduğunu bilmiyordu, başı çok ağrıyordu. Elleri tepesinden yüksekçe bir yere kelepçelenmişti kafasında bez bir poşet vardı.
    Bir adam Punisher’ın kafasındaki bez poşeti çıkarttı ve “Her önüne gelen kamyonu durdurmak iyi bir plan değildi dimi?” diyerek güldü.






    Aracın içinde 4 silahlı kişi vardı bunlar bir askerden öte eline silah tutuşturulmuş gençlerden ibaretti.
    Bir müddet daha aracın içinde bu şekilde ilerlediler. Yolculuklarının sonlarına doğru araç baya bi sarsılarak ilerlemeye başladı frank içinden “patika bir yola çıktık demek ki gözden uzak bir yerdeyiz” dedi.
    Araç durdu. Önce şoför indi ve arka aracın arka kapısını açtı. Önce punisher’ı indirdiler ve soğuk bir odaya zütürdüler. Etraftan domuz ve inek sesleri geliyordu. Gene ellerini tepeden bağlayarak bir duvara yasladılar. Vücudu soğuk bir yere daha değiyordu Punisher’ın ne olduğunu anlayamadığı bu şeyi keşfetmeye çalışsa da bir sonuca varamadı.
    Bir kişinin adımlarını duydu…
    Bir adam kafasındaki bez poşeti çıkarttı….
    ···
  9. 34.
    +4
    Okuyomusunuz beyler?
    ···
  10. 35.
    +4
    Bir diğer masa başka bir köşede duruyordu üzerinde bir takım silahlar ve bir başka çelik yelek ve BiR YAY VE 2 SADAK DOLUSU OK DURUYORDU.
    Bunlar benim malzemelerim işte dedi Clint sessiz bir şekilde.
    Kapının iki yanında beklediler.
    Frank el işaretleriyle ne yapacaklarını anlattı.
    Önce Frank içeri girecek duvardaki iki kişiyi alacaktı Clint hemen arkadan girecek ve masada kağıt oynayan adamları haklayacaktı. Frank duvara yaslanan silahlı kişileri aldıktan sonra destek için masadakilere yönelecekti.
    ···
  11. 36.
    +4
    Frank eliyle üçten geriye saydı.
    3….
    2….
    1….
    içeri Önce kendisi girdi ve duvarda yaslanan kişilerin göğsüne ve kafalarına birer tane kurşun sıktı. Sadece çelik yeleğini alan adamın kafasına özellikle ateş etmişti malzemelerine bir şey olsun istemiyordu çünkü. Arkasından hemen Clint girdi ve masada oturanların






    hepsinin kafasına birer el ateş etti. Frank tekrar masaya döndüğü zaman masadakilerin hepsinin yerde olduğunu gördü. Hepsi de kafalarının aynı yerinden vurulmuşlardı. Hepsinin alınlarının Santimi santimine tam ortasında birer tane delik vardı.
    Nişancılığın iyiymiş dedi Clint’e bakarak. Clint elindeki tabancaya bakarak öyledir dedi.
    Hadi dedi Frank çok ses çıkardık birazdan burası adam kaynar hızlı olmalıyız.
    Öldürdüğü adamlardan kendi malzemesini alırken. “ BUNLAR SANIRIM BANA AiT BENiM ÖLÜ DOSTUM” dedi frank.






    Arka tarafında malzemelerini alan Clint “ Neden öyle dedin ve PUNISHER’ın malzemelerinin burada ne işi var” dedi.
    ···
  12. 37.
    +4
    “Adamı herkes tanıyor” dedi Frank malzemelerini alırken ve bende bu yüzden söyledim başka bir nedeni yok dedi ve ayağa kalktı.
    Clint’e doğru baktığı zaman gözlerine inanamadı…..
    Clint Barton….
    AVENGERS GRUBUNDAKi HAWKEYE iDi……






    Onu pataklanmış halde gördüğü zaman hiç ihtimal vermemişti ama malzemeleri ve okunu aldığı zaman tanımıştı onu. Gerçi adamların alınların tam ortasındaki deliklerden anlamalıydı ama aklına son gelecek kişi bile değildi HAWKEYE….






    Sen dedi Frank. Hawkeye mısın ? Neden benden sakladın ?
    Peki dedi Hawkeye sen neden benden Punisher olduğunu sakladın ?

    Frank cevap veremedi.
    ···
  13. 38.
    +4
    Frank cevap veremedi.

    Hadi dedi bu konuları sonra görüşürüz. Şimdi gitmeliyiz yoksa çok büyük bir çatışmanın ortasında kalacağız.
    Hızlı bir şekilde dışarı çıktılar ve evi gören hakim tepeden evi gözlemeye başladılar. Aynen dedikleri gibi olmuş evin etrafı onlar ayrıldıktan kısa bir süre sonra adam kaynamaya başlamıştı.
    Hawkeye kulağında mavi ışık olan bir cihaza dokunarak konuşmaya başladı.
    - Tony ben Clint beni duyuyormusun ?... Tony beni duyuyormusun ? (belindeki bir panelden bazı numaralar girdi) Tony ben Hawkeye beni duyuyormusun ?... Tanrıya şükür…….Tony şu an benimle en son irtibatın kesildiği yerden itibaren en yakın yerleşim yerini saptamaya çalışın……..hayır hayır sizin gelmeniz çok tehlikeli olur nasıl silahları olduğunu bilmiyorum tehlikeli olabilir………(10 saniye bekledikten sonra)……..tamam pekala birazdan sana işaret vermek için bir noktaya işaretleyici bırakıcam o noktayı cehenneme çevirmeni istiyorum……(sadaktan üzerinde kırmızı ışık olan bir ok çıkardı ve evlerin bulunduğu noktanın orta bölgesine attı)






    …..görebildiniz mi?... tamam bekliyoruz….
    ···
  14. 39.
    +4
    Yerdeki adam gülmeye başladı “tabiki seni öldürmek için Punisher” dedi. Gülerken ağzından kanlar fışkırıyordu. Kim istedi bunu ? adamın nefes alışları zorlaşmaya başlamıştı. KiNGPiN dedi sadece KiNGPiN SENi ÖLDÜRMEMiZ KARŞILIĞINDA BiZE ÇOK PARA VERECEĞiNi SÖYLEDi.





    Binaya roket atan kişinin de sen olduğunu biliyorduk zaten. Afrikadan gelecek olan kamyonların engellenmemesi lazımdı. Bu yüzden senin ölmen gerekiyordu PUNiSHER.
    Punisher istediği isimleri aldığı zaman artık yerdeki kişi yaşamıyordu….
    ···
  15. 40.
    +4
    Punisher silah sesleri geldiği an bir şeylerin ters gittiğini anlamış ve hemen olay yerine yakın bir yerde hazırlanmaya başlamıştı.
    Sesler Los Angeles sebze deposunun iki blok ötesinden geliyordu ve orası pek tekin bir yer değildi.
    Sokağa çıkan son bir köşe kalmıştı dikkatli bir şekilde köşeyi döndüğü zaman gördüğü sahne çok kötüydü.
    iki polis arabası içinde öldürülmüş polisler,yerde bir başka polis ve konteynerin arkasına saklanmış diğer bir polis.






    Konteynerin arkasındaki polis kendisini gördüğü zaman bayılmıştı. Göğsündeki işaretin aynı olan bir maske taktı yüzüne ve hemen polislerin öldürüldüğü araçlardan birinin arkasına geçti. Sırtından bir bomba atar çıkardı ve ateş eden üç kişinin olduğu yere doğru ateşledi.
    Bombanın patladığı yerden kırmızı sprey tarzında kan ve organların fırladığını görmüştü. sonra eline favori silahı olan m4a1 alıp olduğu yerden çıktı önce hemen ilerisindeki 4 kişiyi göğsüne ve kafasına gönderdiği mermilerle öldürdü. Onların arkasındaki bir kişi Punisher’e doğru bıçağıyla hamle yapmıştı adamın elindeki bıçağı tutup adamın kendi gırtlağına soktu. Yan taraftaki adam tabancasını Punishere doğru yöneltmişti fakat tabancayı tutup solundaki adamın kafasında büyükçe bir delik açmak için kullandı ve sonra aynı tabancayı alıp sahibinin kafasına doğrulttu ve beynini arkadaki duvara yapıştırdı.





    Geriye uzun namlulu silahları kullanan ve binanın içinde olan 3 kişiye gelmişti.
    M4A1 in bomba atar kısmına düştüğü yerde hem patlayan hemde napalm etkisi yapan bombalardan koydu. Bu tip silahları savaş dışında kullanmak yasaktı gerçi bu serserilerin yaptığıda yasaktı bu yüzden eşit sayılırlardı.
    Tetiğe asıldı…..
    Bomba tam olarak orta pencereden içeri girmişti. Patladıktan sonra olduğu yerde yangın çıkarmıştı. Kavrulan serserilerin camdan atladığını görmüştü.
    ···
  16. 41.
    +4
    Hawkeye kulaklığına tekrar birşeyler söyledi ve Punisher’a dönerek Tony STARK bir helikopter yönlendiriyor sanırım benimle gelmeyeceksin dedi.
    Hayır dedi Punisher Los Angeles’ta yapılması gereken işler var.
    Peki dedi Hawkeye o zaman Los Angeles’a gidiyoruz.






    Tepelerinde STARK ENDÜSTRi’ye ait özel bir helikopter belirmişti.
    ···
  17. 42.
    +4
    ŞUBAT,2005……
    FELLUCE,IRAK…..
    SAAT : 00:35 (GECE YARISI)
    ÖZEL OPERASYONLAR DAiRESi DELTA GÜCÜ….
    KIDEMLi ÇAVUŞ FRANK CASTLE……..






    Skorsky BlackHawk helikopterinin içinde özel ekipmanlı on tane asker bulunmaktadır.

    - Evet beyler biraz önce 302. Ranger gücü ile bağlantımızı kaybettik, muhtemelen ağır ateş altındalar. Görevimiz onları destek gelene kadar çevre binalara yerleşerek korumak. Dikkatli olun burada yaşayan sivillerde var çatışma esnasında tüfeğinizi doğrulttuğunuz yerde olabilirler. Sorusu olan ?
    Takımda kimseden ses çıkmadı.






    Askerlerin telsizlerinden küçük bir bilgi geçti…..
    - Hedefe varmamıza 5 dakika kaldı hazırlıklarınızı kontrol edin.
    Askerler hazırlanmaya başladılar. 5 dakika sonra telsizden “hedefe vardık,ipleri atın” bilgisi geçer.
    5 dakika sonra helikopterin yanlarından kalın halatlar aşağıya doğru atılır ve askerler halatlardan kayarak aşağıya doğru inmeye başlarlar.






    Frank Castle ve ekip arkadaşları bir evin terasında ve evin bir kat aşağısında mevzi alırlar. Pusuya düşen grubun telsiz bağlantısını sağlayan asker vurulmuş ve telsizi kullanılmaz hale gelmiştir.
    Etraftan grubun üzerine sürekli ateş edilmektedir.
    Frank Castle telsizden diğer arkadaşlarına emrimi beklemeden ateş etmeyin komutunu verir.
    Manzara gerçekten korkunçtur. Köşeden çıkıp veya sokağın başından gruba ateş edenler genelde orada mermi yiyip ölmüşlerdir ve sokak artık bir mezarlık halini almıştır.
    Frank eline bir roket atar alarak roket ateşinden sonra ateş etmeye başlayın diye bilgi verir telsizden.
    Roketi tam önlerindeki binanın kolonuna atar ve binanın bir kısmı sokağa yıkılır.
    Artık adamların geleceği tek bir sokak vardır.
    Frank castle ve ekibi aşağıdaki ekibi korumak için destek atışına başladılar. Sokak olduğu gibi cesetlerle dolmuştur ve sokak kan ile yıkanmıştır.
    Aradan 45 dakika geçmişti……
    Telsizlerine bir ses geldi.
    - Burası Karaşahin 64 tahliye için koordinat bekliyoruz tamam.
    Frank koordinatları tam olarak vermiş ve helikopteri beklemeye başlamışlardı. Helikopter tepelerinde belirdiği zaman pusudaki grubu güvenli bir şekilde terasa doğru çıkarmış ve tahliye için hazır hale getirmişlerdi.
    Önce onlar binecek sonra ikinci gelecek helikoptere kendileri binecek ve o lanet bölgeden oldukça hızlı bir şekilde uzaklaşacaklardı.
    Grubun hepsi helikoptere bindiler ve kalktılar fakat helikopterin pilotu telsize bağırarak şunları söyledi.

    - Bak senin tarafına doğru rpg li üç kişi geliyor gördün mü ?
    - Gördüm,gördüm tutunun






    Bu sırada pusuya düşen ekibi alan helikopter herkesin gözleri önünde vurulur ve helikopter olduğu yerde dönmeye başlar.
    - Karaşahin 64 vuruldu,düşüyoruz…….karaşahin 64 düşüyor…..karaşahin 64 düşüyor…….
    Helikopter kalktıktan kısa bir süre sonra vurularak düşmüştür.
    Frank Castle ve grubu hemen olay yerine intikal ederler fakat çok geç kalmışlardır.
    Bütün ekip helikopter pilotu ile ölmüştür…….
    Tümünü Göster
    ···
  18. 43.
    +4
    evet arkadaşlar hikayemize yarın devam edeceğiz
    ACABA PUNISHER NEREYE GÖTÜRÜLÜYOR...

    iYi OKUMALAR...
    ···
  19. 44.
    +4
    EYLÜL 2002……
    KANDAHAR,AFGANiSTAN……
    ÖZEL OPERASYONLAR DAiRESi DELTA GÜCÜ….
    KIDEMLi ÇAVUŞ FRANK CASTLE……..






    Harap ve bitap düşmüş bir şehir….
    Ortalık toz ve dumandan geçilmiyor….
    Son derece şiddetli bir çatışma ortamı….

    Kandahar’ın alınması operasyonu bir yerden sonra sarpa sarmıştı birliklerin ve bölüklerin arası açılmış haberleşme neredeyse yok denecek kadar azdı. Zaten haberleşme olsa bile ortamdaki toz askerlerin birbirlerini görmesini engelliyordu bu şehirde doğan büyüyen kişiler için bu büyük bir sorun değildi fakat dışarıdan buraya gelen askerler bir türlü buranın hava durumuna alışamamıştı.
    Frank Castle beraberindeki 7 askerle beraber bir sokakta sıkışmıştı etrafındaki bütün binalardan ve sokaklardan üzerlerine ateş yağıyordu.






    Frank bu durumla nasıl başa çıkacağını düşünüyordu. Hemen yanındaki evin içine girmeyi düşündü fakat içerde ne ile karşılaşacağını bilmiyordu. Her halükarda bu sokakta ölmekten iyiydi yanındaki askerlerden birine kapıyı aç diye bağırdı.
    Asker sırtındaki büyük pompalı bir silahı çıkartıp kapının menteşelerine ateş ettikten sonra tek bir tekmede kapıyı kırdı ve grup evin içine girdi.
    Evin içinde bir kadın ve 3 tanede çocuğu vardı. Anne çocuklarını kollarına almış askerlere doğru bakıyordu.
    Frank’in askerlerinden biri o bölgenin kullandığı dili biliyordu Frank kadına zarar vermeyeceğimizi arka evi kullanıp arka sokağa geçeceğimizi söylemesini istedi.
    Asker bunu onların dilinde söyledi. Kadın parmağı ile koridoru gösterdi. Haklıydı koridorun sonundaki pencere direk bir arka sokağa bakıyordu. Pencereden hemen çıkıp bir arka sokağa geçtiler.






    Frank ve askerleri köşeden dönüp sokağı terk edecekleri an az önce kullandıkları içinde bir anne ve 3 çocuğu olan evin üstüne top mermisi düştü.
    Ev bir anda harabeye dönüşmüştü…….
    Kadının kanla sıvanmış sırtını döküntülerin içinden görebiliyordu…….
    Yanında küçük eller ve ayaklar…….
    ···
  20. 45.
    +4
    Punisher Hector’un kolunu hemen yanındaki halkaya kelepçelemişti. Sonra aracın çakmağına bir kere bastı bir süre bekledikten sonra çakmaktan bir çıt sesi çıktı.
    - Konuş Hector bir kamyon uyuşturucu Mekgiba’dan nereye gidecek.
    - Ne biliyim .mını s.ktiğim






    Punisher çakmaklıktan sıcak çakmağı aldı ve Hector’un suratına bastı…..
    - Hector kamyonun Los Angeles’e geleceğini oradan New York’a hareket edeceğini biliyorum şimdi konuş Hector hangi yoldan geçecek bu kamyon.
    - Ananın yolundan or.spu çocuğu benden asla bişi öğrenemezsin
    - Öylemi düşünüyorsun ?
    - Evet !!!
    Punisher çakmağı alıp Hector’un alnına bastırdı. Adamın alnında kocaman bi kırmızılık oluştu ve acı içinde bağırmaya başladı.
    ···