burası kişiler blog alanım olsun
Ara ara hayatımdan kesitleri buraya gelip sessiz sessiz yazarım. Benim için de yıllar sonra nereden nereye geleceğime dair de bi anı olur.

Burada güncel yazılarımı , yaşadıklarımı, yaşanmışlarımı ve sevdiğim müzikleri paylaşım yapacağım. Sevgi pıtırcıklarını anlatacağı, sodakolik ve diyalektik bir bölge ilan ediyorum.

28 11 2016 pazartesi

Soktuğumun müdür sabah sabah bana günaydın diyor. Be huurnun sıçtığı sensin günaydınl. Görmüyor musun üstüm ıslanmış. insan bi geçmiş olsun der. Sanki bilmiyor metrobüsten indikten sonra 20 dk yol yürüdüğümü. Yağmurun durması beklesem geç kalacağım. Sonra diyecek ‘bu saatte işe mi gelinir’, Her sabah patates çuvalı gibi metrobüste gelmem de yetmiyor zütten bacaklı müdüre.

Ulan halbuki ne hayeller başlamıştım bu işe. Okuduğum bölümle alakası yoktu. Çıraklıktan öğrendim ama bulunduğum durumlar fazla erotik.

http://imgim.com/0l7LDW.jpg

28.11.2016 Öğlen
ÖĞle yemeĞi ve meldanin soda Şisesi

Öğle yemeği için esnaf lokantasına gitme gerkliliği duyguduğum günlerdin biri. Pazarseti olması fazlasıyla insanların içinde soda şişesine oturma isteği uyandırsada melda karısının koca zütlü olduğun ve soda şişe fabrikasıyla aynı cümlede olacak kadar erotik olabileceğini söylemek isterim.

Bıyıklı ve göbekli ustaya kolay gelsin denir sıraya gerilir. Bir mevsim salata iki bayat tulumba tatlısı 1 tabak pilav ve haşlamanın kanat kısmını alarak masaya oturulur. içerde yemak kokularının arasında saf alınteri ve biraz uyanık insan kokusu eşliğinde haşlamanın suyuna ekmek bana bana yenilir.

Yemekten sonra bi yere gidip mal gibi çay içmek yerine ki zaten akşama kadar bilgisayar başında çay içip oturuyoruz. Gezmeyi tercih ederim. Sadece yürürüm. Bazen şarkı söylerim bazen de dua okurum sesli sesli. Tabi sık sık kendimle kavga ettiğim de oluyor. Çok ağzını bozdu bu aralar baya sövüyor bana. Tabi kötü söz sahibine aittir.

istanbul bugün yağışlı kimse sevmez ama ben çok severim. Hhafif yağmur yağıyor oh mis. Ne demiş Barış abi ‘ellerim ceplerinde bir türkü tutturmuşum duyuyor musun değil mi’ eee doğru demiş ama o melda karısının koca zütüne soda şişesi ve onu üreten fabrika, işçiler, fabrikaya ürün satan tedarikçiler , bıyıklı ustalar kafam da deli sorular. Sonuçta aşk bu kızıl ötesi yaralı müzesi hareket edemem..

Yaklaşık 20 dk mal gibi dolaştıktan sonraa ofise geldim. Üşümüşüm, hemen ısıtıcının başına geçtim. Çok mutlu oldum ipneler. Deneyin çok güzel oluyor. Önce üşümes sonra sıcak bi sobanın başında ısınmak.

Tam oturdum işe başlayacağım çişim geldi. Sonra vay efendim fuck me. Hayata kırşı bakış açısını sorgulamak isteyen 15 yaşındaki liseli ergen gibi isyan edip aşırı dozda “aleyna tilki” dinleyerek intehar etmek istiyorum.

Bakalım daha ne geçecek bu kuşun zütü kadar beynimde

28.11.2016 Akşam
https://soundcloud.com/al...ecel-pazarlik-kabul-etmez
https://soundcloud.com/inan6666/atomfizik

Akşam oldu, karanlık tarafın üstünlüğü yavaş yavaş kabul edilirken benim hala işte çalışmam spesifik bir olaydır umarım. Meldanın koca zütüyle orantılı kafamın içinde ki gereksiz ve çıplak fikirlerden dolayı suçlayacak kimsem olmadğı için kendime en yakın olan cami çıkışı 1 tl ye aldığım kalemim bu yaşadıklarımın müsebbimi ilan ediyorum. Ulan diyorum Atoma fiziğine de lanet olsun. Kahretsin diyorumm, sonra düşünüyorum da vay ammıskim diye de diyebiliyorum. Tabi bunları içimden ve çöpe atmadğım soda şişesine bakarak söylüyorum

Çakma adidas çantamı omuzuma yandan bağlayarak ve elime aldığım soda şişesine son kez bakıp çöpe atıyorum. Melda, melda diyorum, susuyorum. Hava çok ciksi, yağışlı soğuk ve cana yakın. Geneleve düşmüş Angele Merker Kadar samimi buluyorum böyle havaları. Metrobüse binme konusunda kendime ait taktikler geliştiriyorum, bu her seferinde işe yaramasada binme ihtimalimi arttırıyor. Zorda olsa binmek sevindirici. Zor şartlar altında çantamdan ismet Özel’in Erbain”ini çıkarıyorum ve rastgele bi şiir açıyorum. Ve okuyorum

Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar
ben yaşarken koptu tufan
ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat
her şeyi gördüm içim rahat

Gördüm huur çocukları, hepsini gördüm inkar edemezsiniz. O koca zütlerinizin sığamıyacağı hayellerim var benim. Elbet size rağmen de bunları gerçekleştireceğim.

Gelin
bir pazarlık yapalım sizinle ey insanlar!
Bana kötü
bana terkettiğiniz düşünceleri verin
o vazgeçtiğiniz günler, eski yanlışlarınız
ah, ne aptalmışım dediğiniz zamanlar
onları verin, yakınmalarınızı
artık gülmeye değer bulmadığınız şakalar
ben aştım onları dediğiniz ne varsa
bunda üzülecek ne var dediğiniz neyse onlar
boşa çıkmış çabalar, bozuk niyetleriniz
içinizde kırık dökük, yoksul, yabansı
verin bana
verin taammüden işlediğiniz suçları da.

Terkedilmişliklerinizi verin bana aklı 5 ince sığan zavallılar. Sizin yerinizi de üzülürum, vazgeçtiğiniz hayellerinizi anlatın bana, onları dinleyeyim sizin için. Unuttuğunuz her şeyi herkesi verin ki kendimi avutacak bir avuç dekolte ömrüm olsun.

Usulca kitabı kapatıyorum Gözlerim yaşarıyor, ama diyorum ki ağlamayacağım huur çocukları, size inat vazgeçmeyeceğim umutlarımdan. Ne zaman kendimi unutsam, iş, hayat koşuşturmacasına kapılsam hemen şiir okurum ki ne olduğumu kim olduğumu nerden nereye geleceğim aklıma gelsin diye. Yoksa da beyinlerini dart kotlara sığdıran insanlardan olurum.

Günün özeti Meldanın koca zütü, soda şişesi, Metrobüs ve şiir. Elde kalan bir bardak sıcak tazelenmiş hayaller ve montun cebinden yazdan kalma 5 tl.

ismet Özel
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar
https://soundcloud.com/re...smin-arkasindaki-satirlar