1. 5.
    -1
    adam haksız beyler
    ···
  2. 4.
    0
    okumuyoruz öğrenmiyoruz sonra avrupada bi yerde elin almanı fransızı ee siz ermenileri katlettiniz dediğinde apışıp kalıyoruz
    ···
  3. 3.
    0
    okuyun şunları özet falan yok
    ···
  4. 2.
    +6 -1
    oktay ekşi
    ya hocalı katliamı?..

    dün 26 şubat idi. yani ermenilerin azerbaycan da 1992 yılında yaptıkları hocalı katliamı nın 13 üncü yıldönümü...

    dünkü gazeteleri görmüşsünüzdür:

    hocalı katliamından söz eden ne bir haber ne de bir makale vardı.

    çünkü biz ulus olarak da eski olayları tazeleyip intikam üretmeyiz. aynı nedenle olacak eğitim sistemimiz ;kin ve intikam; doğurabilecek bilgileri öğrencilerden saklar. sonuçta, özellikle yurtdışına giden türk çocukları, karşılarına ;siz ermenileri öldürdünüz; gibi bir suçlama çıktığı zaman apışır kalırlar. yanıt dahi veremezler. zannederler ki, türk ulusu onlardan suçlarını saklamıştır.

    bu durum tarihi gerçekleri bilmeyen insanlarımızda suçluluk kompleksi yaratır. o yüzden yıllardır ermeniler yayınladıkları kitaplarla, filmlerle, şarkılarla, hikáyelerle türkleri20 nci asrın ilk ve en büyük katlidıbının suçlusu diye tanıtarak dünya kamuoyunu aleyhimize tahrik ediyor, çeşitli ülkelerin parlamentolarından ;türkiyeyi suçlayan; kararlar çıkartıyor ama türkiye bir şey yapmıyor. daha doğrusu ;vızıltı; düzeyinde kalan birkaç itiraz sesi ile yetiniyor.

    hálá savunmadayız. saldırıya hálá geçemedik.

    oysa 26 şubat, azerbaycan ın karabağ bölgesini 1991 eylül ünde işgal eden ermenilerin hocalı da yaptıkları katliamın 13üncü yıldönümü ise, bu gerçeği ortaya çıkartıp;

    işte... yüzlerce kadın, çocuk, yaşlı sivil azerbaycanlının katili bunlardır diye bağırmak gerekir.

    gerçekten o gün hocalı ya giren ermeni ve rus askerlerinin yaptığı katliam, vahşetin akıl almaz örnekleriyle, hocalı sokaklarını kan gölüne çevirdi. vusal aliyev e göre kasabanın 3000 i aşan nüfusunun 613 ü o gece öldürüldü. bu arada 106 kadın, 63 çocuk ve 70 ihtiyarın başları kesildi, gözleri çıkarıldı, derileri soyuldu. hamile kadınlar süngüyle delik deşik edildi.

    bakın o vahşeti yaşayan ve sonra beyrut a yerleşen ermeni gazeteci daud kheyriyan, for the sake of cross (haçın hatırı için) isimli kitabında (sayfa: 62-63) ne anlatıyor:

    gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli ermeni grup, hocalı nın 1 kilometre batısında bir yere 2 mart günü 100 azeri ölüsünü getirip yığdı. son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. başından ve elinden yaralıydı. yüzü morarmıştı. soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hálá yaşıyordu. çok az nefes alabiliyordu. gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. o sırada tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. sonra tüm cesetleri yaktılar. bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. yapabileceğim bir şey yoktu. ben şuşa ya döndüm. onlar haç ın hatırı için savaşa devam ettiler.

    doğrusu merak ediyoruz... türkiye nin ve azerbaycan ın avrupa konseyi parlamenterler meclisi ndeki parlamenterleri, hocalı da ermeniler tarafından yapılan katliamın kınanmasını ne zaman isteyecekler? azerbaycanlılar, avrupa insan hakları mahkemesi ne ne zaman başvurup da haklarını arayacaklar?
    Tümünü Göster
    ···
  5. 1.
    +4 -1
    amerikalı gazeteci thomas goltz, amerika azerbaycan derneği tarafından washington da, kongre binasında düzenlenen bir toplantıda hocalı katlidıbını anlattı. 1992 yılı şubat ayında karabağ bölgesindeki hocalı kentinde ruslar tarafından desteklenen ermeni kuvvetleri 800 kişiyi öldürmüş, yaklaşık 1 milyon kişi de bölgeyi terketmek zorunda kalmıştı. konuşmasına petrol şirketlerinden ya da azeri lobisinden para almadığını söyleyerek başlayan goltz, hocalıda olanları ermenistan hükümetinin hala inkar ettiğini söylerken şöyle dedi.

    azerbaycan başkannın danışmanı vafa gulizade 26 şubat 1992 geceyarısı telefonda sorularımı yanıtladı ve bir katliam olduğunu söyledi. nerede olduğunu sordum, hocalı kentinde dedi ve telefonu kapattı. hocalı da daha önce bulunmuştum. o zaman kente ulaşmanın tek yolu helikopterleydi çünkü diğer yollar ermeniler tarafından kapatılmıştı. havaalanında güvenlik görevlisi ali hacayev le karşılaştım. memleketi olan hocalı da durumun ne olduğunu sordum, o da 'gidip görelim, neler olduğunu gözlerinle görüp doğruyu yaz' dedi. hacayev le yola çıktık. son 3 aydır ermenilerin bölgedeki pek çok kenti ele geçirdiğini, azerilerin elinde hocalı ve şuşa nın kaldığını, aradaki yolun da kesildiğini öğrendim. hacayev bakü tarafından aldatıldıklarını düşünüyordu, bunu yazmamı istemedi ama öldüğü için söylediklerini açıkladım.

    goltz, agdam a ulaştıklarında hocalı dan kaçan yüzlerce kişiyle karşılaştıklarını söyledi, "önce hayatta kalanların anlattıklarına inanmakta güçlük çektik. ermeniler kenti çevirerek bir ültimatomla halka ya kenti terketmelerini ya da öleceklerini söylemişlerdi. son gün olanların detayları çok ürkütücüydü. baküye helikopter göndermesi için haber verilmiş ancak azerbaycan hükümeti hiçbir şey yapmamıştı. 25 şubat 1992 gecesi ermeniler kenti 3 yerden sarmış, küçük bir yol açık bırakılmış ve buradan kaçanlar olmuştu."

    ermeni ateşi altında kaçarak karabağ yakınlarına ulaşanların yeniden ateş altında kaldığını söyleyen goltz, sivillerin öldürüldüğünü söyledi. goltz, yaklaşık bin kişinin öldüğü söylentilerine önce inanamadıklarını söyledi, ilk günün sonunda 500 e yakın insanın öldüğünü haber aldıklarını ve bu sayının kaybolanları içermediğini kaydetti. "gördüklerimiz karşısında reuters muhabiri elif kaban ve eşim hicran donup kaldılar. fotoğrafçı arkadaşım öyle etkilenmişti ki fotoğraf çekebilmesi için kendisini objelerin üzerine doğru itmem gerekiyordu. cesetler, mezarlar, evet hepsi mide gerektiriyordu. ama olanları anlatmak, dünyaya duyurmak gerekliydi. hayatta kalanları bularak hemen orada neler dediklerini kaydettik. bazı cesetleri tanımaya çalıştım ama yüzlerinden vurulanlar, tanınmayacak halde olanlar vardı. bazılarının kafa derileri yüzülmüştü.
    Tümünü Göster
    ···