1. 176.
    0
    'Yaşamanın amacı kaba anlamıyla başarı olduğu inancını gençlere aşılmaktan sakınmalıyız. Çünkü başarı kazanan bir insan başkalarından büyük bir pay alır ve bu pay çok kez onlara gördüğü hizmetin karşılığını kat kat aşar. Bir insanın değeri verdiğiyle ölçülür, alabileceğiyle değil.'

    Albert Einstein / Eğitim Üzerine Makaleler.
    ···
  2. 177.
    0
    insanda şeref ve faziletin iki belirtisi vardır:
    Hiddet zamanında yumuşaklık, kudret zamanında bağışlamak...


    Victor Pouchet
    ···
  3. 178.
    0
    'Her ne kadar Cicero Sokrates'in felsefeyi gökyüzünden indirip insanların evine getirdiğini yazsa da, onun yaptığı aslında insanları evlerinden ve yaşamakta oldukları yeraltı dünyasından yükseklere çıkarmaktı. '

    ironi Kavramı - Kierkegaard
    ···
  4. 179.
    0
    "Erdeme, yanılgılarımıza savaş ilan ettiğimiz zaman erişebiliriz."

    Seneca - Ahlaki Mektuplar
    ···
  5. 180.
    0
    Delilik, gençliğin hızlı akışını yavaşlatır ve can sıkıcı ihtiyarlığı bizden uzaklaştırır.'

    Deliliğe Övgü / Erasmus
    ···
  6. 181.
    0
    'Ne zaman bir dâhiyle konuşsam, mutluluğun artık mümkün olamayacağına emin oluyorum. Ne zaman bahçıvanımla konuşsam, bu kez de tam zıt tının doğru olduğuna ikna oluyorum.'

    Bertrand Russell
    ···
  7. 182.
    0
    ''Konuşacak kimse bulamadıkları için kaç kişinin yazar olduğuna, bu yüzden kaç kitap yazılmış olduğuna şöyle bir bakarsak, kitapçıların yalnız insanlar için gidilebilecek en iyi yer olduğunu anlarız.'

    Alain de Botton - Felsefenin Tesellisi / (sf.183)
    ···
  8. 183.
    0
    'Sakın kendinden zayıfa vurma, yaparsan zalim olursun. Sakın kendin için yaşama, yaşarsan amaçsız olursun. Ama başkaları için yaşarsan, kahraman olursun.'

    irfan Uyar - Anlasam, Anlatamazdım
    ···
  9. 184.
    0
    'Her ne zaman gülmek için bir fırsat olsa, ona katıl. Her ne zaman dans etmek için, bir fırsat olsa ona katıl. Her ne zaman şarkı söylemek için bir fırsat olsa, söyle. Ve bir gün yarattığın mutluluğu bulacaksın.'

    Osho
    ···
  10. 185.
    0
    'Bir eğitim fakültesinde öğretirsiniz, öğretirsiniz, öğretirsiniz; araştırma için zaman yoktur, düşünmek için zaman yoktur, dış olaylara katılmak için zaman yoktur. Salt öğret, öğret, öğret ve sonunda zekanız söner, yaratıcılığınız körelir ve neden böyle sönük olduğunuzu anlamayan, olan bitenden habersiz, masum öğrencilerden oluşan ve birbiri ardınca gelen dalgalara tekrar tekrar aynı sıkıcı şeyleri anlatan bir otomatik makine olursunuz.'

    Robert M.Pirsig
    ···
  11. 186.
    0
    'Mutluluk nedir? O, sana; senin bilinçlilik durumuna ya da bilinçsizliğine, uykuda mı yoksa uyanık mı olduğuna bağlıdır. Murphy’nin meşhur bir özdeyişi vardır. Der ki, iki tip insan vardır: Biri sürekli insanlığı iki tipe ayırır ve diğeri de insanlığı hiç ayırmaz. Ben ilk tipe aidim: insanlık iki tipe ayrılabilir, uyuyanlar ve uyanmış olanlar. Ve elbette ikisinin arasındaki küçük bir grup.

    Mutluluk, bilincinin neresinde olduğuna bağlıdır. Şayet uyuyorsan, o zaman zevk mutluluktur. Zevk duyu demektir, beden aracılığıyla elde edilemeyecek olanı bedenle elde etmeye çalışmaktır; bedeni onun yapamayacağı bir şeyi elde etmesi için zorlamaktır. insanlar her şekilde bedenleriyle mutluluğa ulaşmaya çalışıyor.

    Beden sana sadece anlık zevkler verebilir ve her zevk aynı miktarda, aynı derecede acı ile dengelenir. Her zevk kendi zıddı tarafından takip edilir çünkü beden zıtlıkların dünyasında var olur. Tıpkı günün gece tarafından takip edilmesi ve hayatın ölüm tarafından takip edilmesi ve de ölümün hayat tarafından takip edilmesi gibi; bu bir kısırdöngü. Zevkin acı tarafından takip edilecek, acın zevk tarafından takip edilecek. Fakat sen asla huzur bulmayacaksın. Bir zevk hali içerisindeyken onu kaybedeceğin için korkacaksın ve bu korku seni zehirleyecek. Ve acının içinde kaybolmuşken elbette ıstırap çekiyor olacaksın ve onun dışına çıkmak için mümkün olan tüm gayretinle çabalayacaksın; sırf yeniden onun içine düşmek için.

    Buda buna yaşam ve ölüm çarkı der. Bu çarkla birlikte, ona yapışarak döner dururuz… ve tekerlek dönmeye devam eder. Bazen zevk yukarı gelir ve bazen de acı yukarı gelir ama biz bu iki kayanın arasında eziliriz.'

    Osho
    ···
  12. 187.
    0
    “Tarafgir, bir tartışmaya girdiği zaman, sorunun doğruları hakkında hiçbir şeyi dikkate almaz, sadece dinleyicileri kendi iddialarına inandırmakla ilgilenir. … O, dinleyicileri kendi fikirlerinin doğruluğuna inandırmaya uğraşırken, ben kendimi ikna etmeye çalışıyorum, dinleyenleri ikna etmek şu anda ikinci planda benim için. (S:181)”

    Sokratesin Savunması.
    Tarafgir, (Taraf tutan)
    ···
  13. 188.
    0
    “insan bildikçe ıstırabı artar. Izdırab veren sorudur, cevap değil. Cevaplar yatıştırır, sorular kışkırtır. Cevap ehli, sorunun cevabını ellerinde bulunduranlar değil, sorunun sorulmasını engelleyenlerdir; akılları sıra böyle yapmakla ıstırapın duyulmasına mani olacaklarını sanırlar. Oysa onlar ıstırapsız değildir; ıstırapları vardır ve derindir. Fark şurada ki; ıstıraplarının yanısıra, ıstıraplarının duyulmasını engelleyecek müsekkinleri de vardır; yani sahte cevapları.”

    Dücane Cündioğlu
    ···
  14. 189.
    0
    “Bir başka kişi uğruna kendini tümüyle yâdsıma ve kendi hak ve taleplerini bir başka kişiye teslim etme tutumları “büyük aşkın” örnekleri olarak gösterilir. Aşkın, sevilen kişi uğruna kendini feda etmek ve özveride bulunmaktan daha iyi bir kanıtı yoktur sanki. Aslında bu durumlarda sevgi temelde mazoşist bir özlemdir ve söz konusu kişinin ortak-yaşama (symbiosis) gereksiniminden kaynaklanmaktadır. […] Mazoşizmle aşk ya da sevgi birbirinin karşıtıdır. Sevgi, eşitlik ve özgürlük temeline dayanır. Eğer taraflardan birinin boyun eğmesi ve bütünselliğini yitirmesi temeline dayanıyorsa, ilişki nasıl rasyonalize edilirse edilsin, hangi kılıf altında gösterilirse gösterilirsin, mazoşist bir bağımlılıktır.”

    Erich Fromm, Özgürlükten Kaçış
    ···
  15. 190.
    0
    'Olgunluk üzerine
    Zeytini bilirsiniz,
    En güzel olduğu an, çürümeye yüz tuttuğu andır...
    Insanlar da öyledir...
    Her şeyin bittiği dendiği an, eğer yeniden hayata dönerseniz,
    Bu sizin en lezzetli anınız olacaktır unutmayın.'

    Ertürk Akşun- Ateş, Güneş ve Ada (Syf:227)
    ···
  16. 191.
    0
    “Hiçbir şey orijinal değildir. Hayalgücünüzü gazlayan, sizi ilhamla titreştiren heryerden çalın. Eski filmlerden, yeni filmlerden, müzikten, kitaplardan, resimlerden, fotoğraflardan, şiirlerden, rüyalardan, rastgele sohbetlerden, mimariden, köprülerden, tabelalardan, ağaçlardan, bulutlardan, sulak havzalardan, ışık ve gölgelerden beslenin. Sadece ve sadece ruhunuza seslenen şeyleri malzeme alın. Bunu yaparsanız işiniz (ve hırsızlığınız) özgün olur. Özgünlük paha biçilmez, orijinallik safsatadır. Bunları yaptıktan sonra da hırsızlığınızı saklamakla uğraşmayın, tam tersine değerini bilin. Jean-Luc Godard’ın ‘Nereden aldığınız değil, nereye zütürdüğünüz önemlidir’ sözünü hep aklınızda tutun.”

    Jim Jarmusch
    ···
  17. 192.
    0
    'ne olduğumuzu biliriz ama ne olabileceğimizi asla bilmeyiz.''

    William Shakespeare - Hamlet
    ···
  18. 193.
    0
    'Felsefe ile uğraşma zamanımın henüz gelmediğini,
    ya da geçmiş olduğunu söylemek, mutlu olmanın daha
    zamanı gelmedi ya da artık geçti demekten farksızdır... '

    Epiküros - Düşünceler ve Sohbetler
    ···
  19. 194.
    0
    “Hiçlik karşısında duyulan kaygı? Kierkegaard’a göre özgürlük karşısında hissedilen kaygı. Bence ikisi de aynı şey. Çünkü özgürlük Hiç’in dünyadaki tezahürüdür. Özgürlük olmadan dünya neyse odur, kocaman hantal bir hamur. [Ancak] özgürlük var olduktan sonra farklılaşmış varlıklar var olabilir çünkü özgürlük reddetme imkânı verir. Reddetme özgürlükle dünyaya gelebilir çünkü Hiçlik özgürlüğe tamamen nüfuz etmiştir…”

    (Sartre, Tuhaf Savaşın Güncesi, 1939-1940)
    ···
  20. 195.
    0
    "Sır dediğin hiç kimsenin dinlemeyeceğini bilip
    sulara, taş, toprak ve rüzgâra anlatacaklarındır. Diğer sır sandıklarınız kara noktalarınızdır... Ancak unutmayın ki herkesin bir sıradışı sırdaşı vardır.Bir sır birisine söylendiği anda o sırrı herkes biliyordur , haberin henüz olmamıştır... "

    Eddi Anter - inkar
    ···