felsefik piçler gelin bakalım

çıkışlar sağ kapıdan

bence hepsinin başı paganlık keke sence ?

yalnızlık korkusu

din gerçek midir değil midir değilse ihtiyaç mıdır yoksa nesiller boyunca işin getirisini farkeden diğer kişiler tarafından toplumlara empoze edilen bir yalan mıdır?

dinlerin çıkış noktası hak saptırılma noktası şeytan

edit: dinler kelimesi temelden yanlış. din dediğimiz islam, yahudi hristiyanlık vs ise eski şeriatlardır şimdikiler ise tahrif edilmiştir. inanmayı bırak varlıkları bile saptırmak amaçlıdır.

tek allah'a tazim dışı olanlar ise din değil inanıştır.

(bkz: sümerler)

cahiller izlesin

http://www.youtube.com/watch?v=3oWx6NUBDM8

hangi sandalye?

din gerçekse hayatın tek gerçeği, yalansa da bütün insanlığın kandığı bir yalandır.

Insanlarn boslukta kalıp cıkar yol araması

öyle pek felsefik fln degilim ama kendi düşüncemi sorarsan otorite ve güç peşindeki adamların zütünden uydurdukları halkı belli kurallarla sınırlayan ilahi olduğu içinde emirleri sorgulamasını engelleyen kurrallar bütünü
edit:günümüz dinleri için söylüyorm güneşe aya tapanlar değil

@9 senin lafına binayen yazıyorum hz alinin bir lafı var derler hani birisi gelip demişki işte ya yalansa cennet cehennem filan diye o da yalansa benim 70 yıllık hayatım yanar ama dogruysa senin sonsuz hayatın yanar demiş adama ama mantıksız degil mi bu yalansa zaten elinde olan sadece 70 yıl yani senin sonsuzun bu çok kıymetli senin için onuda belki yalan olan bişey için harcarsan ölünce yarağı yedin haksız mıyım

bugün yine düşündüm yıl 2013 etrafa bak öyle insanlar var ki bunları sadece korkuyla zaptedebilrisin yoksa adam cahil kural tanımaz sosyal zeka sıfır ki bilişim çağına geldik çook eskilerdeki insanları düşün bu admları neyle zaptediceksin daha zeki olanlar insanların genel kavrayışlarını korkularını analiz edip sistemler bütünü oluşturmuşlar gibime geliyor

binler niyetim kimsenin inancına saygısızlık etmek değil ama kim ne düşünüyor inananı neden inanaıyor inanmayan neden inanmıyor merak ediyorum amk araştırıyorum

ilahi takdir mübarekler

yok mu lan 2 kelam edecek adam

iyi ben yatıyorum o zamn binler

ustunde kesın konusulamayacak konu. dunya
ateıst merkezı sayılan ısvıcredekı cern bıle, bıg
bang teorısınde bır tanrı parmagı oldugunu kabul
ettı. yanı ateızm yuzde doksan curudu, gunumuz
ınanısı deızm.
dort kutsal kıtapta bellı baslı seyler var, hepsınde
gecerlı. hırsızlk yapmayacaksın, baskasının malına
dokunmayacaksın, namusa goz dıkmeyeceksın vs.
eskı cagları dusununce bunları sadece toplum
duzenı ıcın uydurulmus basma kalıp kurallar
olarak ele alabılırız.

din denen şeyin, dönemin cahilliğinden yararlanan zeki insanların kendisini peygamber ilan ederek iyi bir amaca hizmet etmek istemelerinden kaynaklandığını düşünüyorum. Tabi zaman geçtikçe çelişkileri göze batmaya ve gerçek olmadıkları ortaya çıkmaya başlıyor. Dinlerle ilgisi yok ama şu sıralar aklıma en çok takılan soru şu: tanrı mı bizi yarattı yoksa biz mi tanrıyı?

e ulan dedik ya yalnızlık korkusu diye.

öncelikle okumadıysan oku: kendini yaratan insan

dinlerin kökeni en başta korkunun kendisi. insanlar korktukları şeyden kurtulmak için, aslında yalnızca korkunun kendisinden kurtulabilmek için korku veren şeyleri (ideleri) birer kişiliğe büründürüp, onunla iletişime geçmeye başlamışlar. misal ateş yakıcıdır, korkutucudur ama ona layık davranırsan etini daha lezzetli hale getirir, kış günlerinde zütünü ısıtırsın. yahut bazı hayvanlar korkutucudur ama ona layık davranırsan işine yarar. (hem canın kurtulur hem de belki yılanın zehri bir hastalık tedavisinde kullanılabilir)

geleceğin belirsizliğine olan korku, yağmur yağacağını bildiği için romatizma hastalarını kahinlere çevirmiştir. insanları iyileştirebilen birkaç deneysel doktor ulvi sayılmış, tanrılarla bir bağlantısı olduğu düşünülmüş.

o sıralarda da avcı-toplayıcılık yavaş yavaş bitmiş, yerine yerleşik tarımcılık geçmeye başlamış. eh şehirleşmeler de bu yüzden olmuş. şehirleşmeyle birlikte ufak din adamları peyda olmaya başlamış. bu adamlar başta halk tarafından seçilen adamlarken sonradan kendi aralarında kararlaştırdıklarını başa getirmeye başlamışlar. krallıklar böyle doğmuş.

bu arada bu din adamlarının en büyük özelliği geleceği tahmin etmeleridir. (yani aslında takvimi bulup, nil nehrinin ne zaman taşacağını hesap etmişler ve halkı biz biliyoz diye keklemişler)

tek tanrılı dinler ise bu dönemde peyda olmuş.
her ne kadar ibrahim olarak gösterilse de, tek tanrılı dini bir firavunun ortaya attığı (bilmem ki hangisi.. herhalde kendini ilah ilan etmiştir) duymuştum. ibrahim ise buna karşı çıkıp tanrı'nın bir vücuda sahip olmadığını savunmuş olsa gerek..

neyse ne işte.. kimileri rant sağlamak için, kimileri ise kötü gidişata dur demek için, kimileri inanmasalar bile, kimileri ise gönülden inandıkları için din denilen şeyleri bu güne getirmiş.

bak şimdi. düşün bi evrenin sonsuzluğunu.. sonra dünyanın evrenin neresinde olduğunu.. düşün bir evrende ne kadar yalnız olduğumuzu.. sonra ilk tutunacak dala asıl: biri var, bu koskaca şeyi tutan diye.. çünkü o varsa, korkacak bir şey yok.

(okuyanı gibsinler)