forget the name play the game

hamdican yıldırım naber len :D

nickini görmek sevindirici.

sözlüğün en laçka yazarı.

nick altını gibtirme ibiş yapmıyorum yorum morum dıbına korum

reyizimiz



nick altıma yorum yap

kankam olmasından gurur duyduğum yazar..

@175 panpa capsi koysana unuttum amk

@174 sen de bi gibtir git dıbına koduumun şizofreni

abaza lan bu. bir gün züt capsı atmıştım evi arayacaktı bu kimin diye. mesajları hala duruyo dıbını gibiyim.

(bkz: ekşici çirkin karı detected)
(bkz: pollyanna) sözlükte kendini pazarlıyor ezik amlı hunharca güldüm lan

illallah dedirtmiş olduğu halde bir şeyleriyle bir türlü unutulamayan eski bir sevgili gibi, beni hiçbir zaman anlamadığını düşündüğüm; benim de kendisini hemen hiçbir zaman anlayamamış olduğumu görüp uzlaşamaz bir ikili olacağımızı nihayet teslim ettiğim; yaptığı ve yaptığım ve yazdığı ve yazdığım her şeye rağmen yemin billah da sevdiğim ama illa ki uzaktan seveceğim biri - hani ne derler, "dostun eskisi"..

"gece ikiden sonra çok daha iyi yazılıyor" diyen, ama bu saatte bile bir şey yazamamış olan yazardır. nereden biliyorum, çünkü ona uydum ve ben de gece gece ilham ın gelmesini bekliyorum. arkadaş tavsiyesine uymadan önce ikinci kez düşünesiniz diye;
(bkz: ilham perisine tecavüz etmek)

gorulmediği zamanlar bunyede huzursuzluk, bıkkınlık vs. yaratan insankızı. okuz yapıo insanı, "aa senin canın mı sıkıldı, karnın mı aarıo, sırtın mı yanıo, nooldun" sorularıyla karsı karsıya getirir insanı. halbuki ne bas ne de kıc agrıyodur, sadece ortada mutlu oluncak bisi yoktur, felis uzaktadır, naapıyodur kimbilirdir ve daha niceleri.
hatırladım da ben sana igrenc esprilerimden hic yapmadım, nasıl oldu bilmem, ama en kısa zamanda yapıp nuhhaha diye guleceğim, bekle beni, baskalarının iğrenc esprilerini dinleme, baskalarıyla kick box yapma.

martina hingis'e benzetilmesine gelince; büyük bir yanılgıdır, yanlış anlamadır, asrın hatasıdır, sakın kanıp da oyledir zannetmeyindir, siz de hataya dusmeyindir.

kronik aşık, uyku tutmaz, sallamaz, adda gidesi bir catı kuşuymuş kendileri. zirve de gordum, duvarın koşesine kafasını koymuş gozluyordu gencleri, konuşmuyordu pek... sonra konur sokakta gordum elinde mikrofon etrafında cıtır kızlar, dedim noluyoruz... her entrysinden mesaj çıkabilen, buyuyunce "cezmi ersoz" olur diye korktugum sahsiyet... ama gelin gorun ki; sebepsiz bir samimiyet buluyorum kendilerinde. bir yandanda; bildigin muhendis.

herseyiyle, her hareketiyle tamamen samimiyet ve guven kokan bir insanla tanismak istiyorsaniz iste size firsat. bu adamla tanisip yuzune bir bakin iciniz nasil huzur doluyor. tanidigim en samimi ve temizkalpli insanlardan biridir. bunun yani sira acaip yetenekli ve zeki bir insandir. gitar tutmayi orenmemin en birinci sebebidir. gitarist olmamdaki gazin cikis noktasida bu guzel insandir. ayrica cok guzel muzik dinler ve icra eder. the mist adli bir deathmetal grubu var ve cok basarililar. bu adam bambaska.

kalemi keskin, çok yönlü sözlük yazarı.. eskisehir titre ve kendine gel zirvesi'nde eyleyip sıvayamadığım gafların şahidi, gecenin bir yarısı milletin kurt adama kestiği saatlerde profiterol canavarı olan sırdaşım * iki bölümü birden okumasıyla hayrete şayan, hem otların hem balıkların hem de ayrılıkların çeşidini bilen, kocaman yeşil gözlü, güzel, eğlenceli insan.

sans eseri bir kis firtinasinda ayni dolmusla kadikoyden taaa taksime kadar olan 2 saatlik yol boyunca- aslinda yolun yarim saat filan surmesi gerekiyordu ama ilahi surahi diyorum- dur durak bilmeden ikimizin de ordan burdan, geyik sinirlarini zorlarcasina konustugumuz, anlatacak o kadar cok sey varmis demek ki dedigim.. oysaki konuskan bir insan degilimdir parantezini de acasim var buraya. hatta, bak actim(..nerdeyse yarim senedir de gormuyorum yuzunu.. dolmusa mi binmek lazim ..
ve tabi ki, o iki saatlik yolda taksimi birak tekirdaga bile gidebilirdik, oyle uzun surdu yol yani..

aynı yılın aynı gününde doğduğumuzu, orta okul hazırlık sınıfında doğum gününü söylemeyi öğrendiğimiz gün fark ettiğim kadim dostum, sıra arkadaşım. zeki çevik ve ahlaklı duruşa, rasyonel görüşe, duru ve nükteci deyişe sahip güvenilir insan. natıka sahibi, retorik ustası, okumaya gittiği farklı diyarlarda vizyonuna vizyon katan cerkes misyoneri (kafiye olsun diye). haksızlığa sessiz kalamayan iyilerin yandaşı, kötülüğün baş düşmanı. yıllar önce tenefüste top oynarken taktığım kasti çelmeye, seneler sonra kamptaki futbol turnuvasında istemeden arkadan ayağıma takılıp beni yerlerde sürükleyerek karşılık verse de basket maçlarında yediği blokların pek azına karşılık verebilen orta saha virtiözü, fundamental abidesi. sozluğe girmem için referans verip vermediğini açıklamayarak beni ikileme sürükleyen, mystery yaratarak histeri krizlerine sokan gizem avcısı. her şeyin ötesinde, en sevdiğim dostarımdan.

birinci nesil yazar. kendisi oldukça eğlenceli bir insandır hatta nick'ini de çok beğeniyorumdur ama giydiğim pembe gömlek nedeniyle 2 gün boyunca canımdan bezdirmiş, canına susamıştır.

hayır, pembenin de her tonunu giymem dedik, defalarca söyledik. yok, anlamıyor arkadaş. umarım yazarlığında böyle şeylere takılmaz da uslu uslu takılır buralarda.

ukela! küstah! pis, öög, kakadır ama iyi biridir aslında. fakat zeki ama çalışmıyordur. popisi vardır.

bir bulsam kendini nane limonlara, bal zencefillere boğacağım, üstünü örteceğim arkadaş .
(bkz: tanışabilir miyiz)
burdan kısmetini kapamak istemem tabi (bkz: sadece arkadaşız)
bi de fenerbahçeliler günü müdür nedir bilmiyorum o su kutlu olsun, entry tarihimde hep kalacak o. fenerbahçeli olup da futbol konuşmayı (fenerbahçe dahil) sevdiğim nadir insanlardandır. zaten kendisiyle tanışıklığımız beytepe maç ortamlarına dayanır. sonra bir gece ansızın sözlükte gördüğümde "bu? yoksa yoksa?!" diye şaşırıp sevindiğimdir. kafadengi neşeli insan işte. sohbetini pek bi sevdiğim. daha yazarım ben burdan.
haa bi de hiçte biçare miçare değil!
bana entry girmiyosun diyodun al sana entry