gececi tayfa toplanın aşk hikayemi

reserved

size nathalie gittikten sonra ki bir haftamı özetleyeyim..
evde yediğim sadece doritosun baharatlısı vardı.
hala yiyemem o 1 hafta yüzünden..

başka hiç bir şey yemiyordum resmen.
paso doritos alıyordum.
başka bir şeye el atamıyorum ki.
yemek yapamıyorum.
sipariş vermek için uğraşamıyorum..
aklım sürekli takılıyor duruyor..
doritosun yanında sadece gazoz içiyordum..

çökmüştüm o 1 hafta da..
arkadaşlarım ciddi ciddi çok üzülüyordu.
bana yemek getirmişlerdi iki üç kez.
ama yemeden unutmuşum..

unutuyordum beyler..
görseniz.
susuyordum..
su içmek için mutfağa gidip bardağımı dolduruyordum.
sonra bardağı bırakıyordum , salona geçince susuyordum tekrar.
bir gidiyordum masanın üstünde içi su dolu bardak..

televizyon açık uyumayı severim , sadece o kadardır televizyon hayatım normalde..
televizyonu hiç kapatamadım o bir hafta..
ne zaman kapatsam aklım gidiyordu..
her gün nathalie ile konuşmadan önce duş alıyordum.
ama her gün başka bir oda da konuşmaya çalışıyordum..
o pisliği görmesin diye..

bilmiyorum aranızda sevdiği ile böyle bir durum yaşayan oldu mu..
olmadıysa da söyle diyelim..
1 hafta boyunca sevgilinizden haber alamıyorsunuz..
aklınız takılır mı?
yemekler cazip gelir mi?
dışarı çıkabilir misiniz?
nefes alabilir misiniz peki?
yaşayabilir miisiniz ki...

http://www.youtube.com/watch?v=zRIbf6JqkNc

ve klasiğimiz..

@440 ne zaman beklettim panpa?
bir açıp okursan işim var dediğim gün yazamadım sadece.
herkes pazartesi günü geleceğimi düşünüyordu ve inboxum da bir sürü mesaj vardı gelince haber ver diye.
bende haber verdim geldiğimi

illa dizi bekletir gibi bekletecen he yeter la

reserved

bekliyoruz panpa

panpalar selamlar..
eve şuan girdim , kendimi toparlayıp başlayacağım , ilginize teşekkür ederim.

@432 @433 şehir dışına çıktı yarın falan gelir panpa son entry sinde bahsetti adam
@434 kayda değer panpa ama okuma bence yapışıp kalırsın amı zütü dağıtırsın

panpa nerelerdesin olum bişe mi yaptın kendine lan !!!

okuyan var mı panpalar kaydadegerse okucam

2.hafta artık kendimi toparlamaya başlamıştım..
en azından adam akıllı yemek yiyebiliyordum artık..
geçen hafta çökmüş gözlerim.. yeniden ışık kazanıyordu...
daha doğrusu nathalie ile günde iki kez konuşmaya başlamıştık..
belki de bir nedeni oydu..

keremle konuştuk bir gün nathalie okuldayken..
oralarda durumlar nasıl ne zaman gideceksin dedim..
gittim bile dedi..
nasıl yani dedim.
paristen taşındım dedi...
çocuklara tembihledim en küçük bir durumda senden önce çökecekler dedi..(nerede olursan ol , şiven her zaman daimidir.)

içimi bir telaş aldı..
keremin gideceğini biliyordum ama bu kadar hızlı olacağını da bilmiyordum ki.
belki de biliyordum.. cidden hatırlayamıyorum artık..

çocuklara söyle arada kontrolleri sıklaştırıp saatleri değiştirsinler dedim..
asla nathalieye karşı bir güvensizliğim yoktu beyler..
ama onca yaşanan olay bazı güvenlik önlemlerini gerektiriyordu..

zaman içinde bıraksalar da bu önlemleri..
bazen önlem almak , sonradan gözlerinizden yaşlar akmasını engeller..

http://www.youtube.com/wa...2gydQ&feature=branded

sonuçta çıkamadım işten..
ücretsiz izin aldım ama biraz..
kendimi toparlardım , finaller öncesi de biraz merkez de çalışırdım..
param zaten git gide azalıyordu..

çalışmam lazımdı ki , nathalie ye kavuşabileyim..
1 hafta izin aldıktan sonra , çok sert bir şekilde çalışmaya başladım..
3 hafta sonra finaller başlayacaktı. . ve benim 2 haftam vardı çalışabileceğim..
devamı elbet gelirdi..
ama öncelikle bir miktar kurtarmalıydım ki , bir hafta sonu için bile gidebileyim yanına..

isterseniz paranızın her kuruşuna çok değer verin..
simit alın karnınız doysun diye..
yanına çay içmeyin su için.. biraz tasarruf edebileyim diye..

isterseniz dışarıya çıkmayın paranız azalmasın diye..
boş verin eğlenceyi..

ama yanınız da 'O' varken..
o paraların hiç bir önemi kalmaz..
yanınızda ki sizin için yaratılmışsa..
zaten sizin derinlere gitmenize izin vermez..
ama yaratılmamış ise o zaman durumlar farklıdır..

biz bir istisnayız ..
çünkü farklı ülkelerde..
farklı hayatlar peşindeydik..
ve ikimizin de maddi açıdan oluşan boşluklarımızı..
manevi açı gereğinden fazla bile dolduruyordu...

güzel bir şarkı bu..
http://www.youtube.com/watch?v=koHo5-0DVlI

ertesi gün fransaya gidiyordum ..
uçaktan tırsan ben..
uçağa binmek için can atıyordum..
umarım sevdiğiniz hep yanınızda kalır..
kalır ki yaşamazsınız böyle bir durumu...

mutlu olursunuz böylece hep..
günleriniz onu düşünerek geçmez..
en küçük bir şeye sinirlenmezsiniz böylece..
çünkü yüzünü görünce biter gider her şey..
ama uzaktayken olmaz bu işte...

etrafınıza bir bakarsınız...
herkesin bir sevgilisi vardır yanında..
gülerler.. gülümserler..
her bir gülümsemede onu görürsünüz uzaktayken..

sırtı dönük her kız ona benzer aslında..
yüzünü gördüğünüzde bin dünya çöker üstünüze..
çünkü hiç bir zaman o olmaz..

yolda yürürken sinirlenirsiniz..
çünkü sevgilinize sarılmış birisi vardır yolda..
ama bir dakika..
o sevgiliniz değildir ki..
çok uzaktadır o..
çok...

http://www.youtube.com/watch?v=nX1VeFBo9AQ

keremle konuşuyorduk..
neler yaptığımı sordu durumu anlattım..
soğuk gibiydi biraz..
hayırdır dedim..
abi dedi..

böyle bir ses tonu vardır..
yalnızca uzun yıllardır tanıdığınız insanlardan bu şekilde duyabilirsiniz..
isterse size tebrikler , bir milyon dolar kazandın dese..
o ses tonu her şeyi açıklar..

ne oldu dedim...
çocuğu gene görmüşler nathalie nin yanına yaklaşmaya çalışırken dedi..
sinirlenmedim..
sinirlenemedim...
demek ki nathalie de görüşmek istiyor..
demek ki aşk sadece boş bir rüya..
gereksiz bir kandırmaca..

sevgiliniz varken böyle şeyler olsun istersiniz..
yapımız gereği acı çekmek isteriz biz..
insan oğlu..
böyledir yapacak bir şey yok...

hemen karamsarlığa vururuz işi..
hemen infazını gerçekleştiririz , karşı tarafı dinlemeden..

o an öyle yapmıştım ben..
nerede dedim..
okul çıkışın da dedi..
ama bu sefer nathalie arkadasını dönüp uzaklaşmış bizim çocukların yanına gelince çocuk gitmiş dedi..

bir yolculuk sırasında gideceğiniz yere iki yüz kilometre kaldığını sanarsınız..
ama tabela da yüz yirmi kilometre der ya bazen..
hani o sevinç vardır ya..

giymediğiniz montunuzun cebinden çıkan o beş lira gibi..
öyle bir sevinç yaşadım..
sanki dünyanın hakimi bendim o an...

benim güzelim yapmaz dedim..
çocuğu gördükleri yerde çökün dememe kalmadan kerem konuştu..
çocuklar gibtiğimin fransızını tehdit etmişler , bir daha nathalie nin yanında görmeyelim demişler dedi..
helal olsun dedim ve gittiğim zaman onlara birer şişe rakı zütüreyim diye not aldım kafama...

tartışma olmuş biraz ve gitmiş..
içim öylesine rahatlamıştı ki..
hem kollayacak adamlar vardı...
hem nathalie yüz vermiyordu..
içim öylesine rahattı ki..

3 gün sonra gidecektim..
işin güzel tarafı iş yerinden fransaya gitmem gerektiği söylenmişti..
parise gittiğimin ertesi günü parisin biraz dışarısına gitmem gerekiyordu..
ama sonuçta süprizimi yapabilecektim..

görebilecektim o güzel gözlerini..
sevebilecektim yanaklarını..
evet öyle ..
ne derseniz deyin ayrıdır sevdiğiniz kızın yeri..
dışarı ya nasıl gözükürseniz gözükün..

sevdiğiniz kıza farklı konuşursunuz..
sizin çocukluğunuzdur o.
bebekliğinizdir..
geleceğinizdir..
sizdir o...

farklıdır yeri..
çok farklı..

http://www.youtube.com/watch?v=cueB7j4ZGrM

finallerin bitmesine çok az kalmıştı..
büyük bir süpriz hazırlığı içindeydim..
dev gibi bir ayı almayı düşündüm..
vaz geçtim..

biraz param vardı kıyıda köşede..
yüzük zaten aşkımı sembolize ediyordu..
bu sefer güzel bir kolye almak istedim ona..
adımın baş harfi a beyler.
n & a şeklinde bir şeyler aramaya başladım.
bir gün finallere çalışmadım ve aradım..
buldum sonunda..

öyle uyduruk bir şey değildi..
ciddi ciddi güzel bir şeydi...

hiç birimiz ailelerimize böyle davranmayız değil mi..
bir çiçeği bile çok görürüz bazen...
ama bir kız gelir bir gün hayatımıza ..
neler neler yaparız..

bu kolyeyi alırken anneme böyle bir şey almadığımı hissettim..
alsam mutlu olur muydu ..
bilemem..
ama aklımı kurcaladı sadece..

gidin ve sarılın sevdiklerinize ...
çünkü en zor günler geldiğinde yanınızda onlardan başka kimse kalmaz hiç bir şekilde...

çok sağlam bir para verdim beyler..
ama müthiş bir kolye bulmuştum..
gözlerinin parlaklığını karşımda hissedebiliyordum..
para ile satın alamayacağı şey yoktu belki ama..
bu kolyeyi ben sevgim ile örmüştüm..

bu dünyada ki en değerli şeydir..
paraya değer veren bir sevgiliniz varsa bırakın gitsin...
çünkü maddi bir değeri olmayan şeylerde karşınızda ki kızın gözleri parlıyorsa..
size sarıldığında kalbi minik minik atıyorsa...
siz onu öptüğünüz de yanakları kızarıyorsa..

işte o kız , kaçırılmaması gereken bir kızdır..
böyle kızlar..
kaçırılmamalıdır...