gececi tayfa toplanın aşk hikayemi

farklıdır sevdiğin kızın kokusu..
çok farklı..
http://www.youtube.com/watch?v=3uNyPefjS88

11. gün..

bende seni seviyorum dedi..
neden biletimi aldın dedim..ben almasam sen asla almayacaktın ve gidemeyecektin..
ikimizde biliyoruz dedi..
realistti beyler kız..
en güzel özelliklerinden birisiydi..
ve aramızdaki aşk saf bir aşktı...
mitlerde olur onlar ama..
bizim aşkımız sanki ateşte dövüşmüş gibiydi..
tutkulu ve kaya gibi sağlam..
bilmiyorum yazdıklarımda kendisini gören oldu mu hiç..
size o an ki ruh halimi bir betimleme ile anlatayım..
çocukken ailenizin eve gelmesini beklersiniz. gelirler ve size bir şey getirmişlerdir.. sakız olur genelde bu..
her gün beklersiniz bunu..
ve çıldırırsınız mutluluktan..
hani bir kinder çikolatanın bile en değerli olduğu zamanlar ki ruh haliniz beyler..
işte ona olgun olduğunuz zamanı ekleyin..
ve sevginiz artık aşka dönüşmüştür..
kaç gün kalacaksın türkiye de dedim..15 dedi..
bir çıldırma süreci başlıyordu benim için...
ailen dedim..
biliyorlar dedi...
izin verdiler yani dedim.. önce hayır..ama seni rusya da izlemişler..onu hatırlayıp evet dediler..
mutluluk işte beyler..
sevdiğiniz kızın ailesinden takdir almak ...
farklıdır..
özeldir..
sizi özel kılar..
buradaki konuşmalarımız ne olursa olsun..
hepimizin içinde bir bey efendi vardır..
ve ne olursa olsun içimizdeyse gösterebiliriz..

kafama takmıştım..
ben bu kız ile evleneceğim...

devam et panpa buralardayız dıbına koyayım yine de

dışarıya çıktık..
yine dolaşıyorduk hafif kapalı bir günde..
yine beraberdik..

her zaman ki alışkanlığımız bir cafeye oturmaya gittik.
ben şanslıydım evet..
ama şanssızlığım da yanımdaydı..
gibtiğimin fransızı da oradaydı..2 kız 2 de erkek vardı yanında..
gidelim dedi.
neden dedim?
bilmem dedi... sadece gidelim.
sen sadece benimsin dedim...
kimse de alamaz seni benden..
istediğimiz yerde de dururuz dedim..
ister inanın ister inanmayın ama hukuku iyi bilirim.. avrupa hukukunu da..
bana kimse dokunamazdı beyler.. diyelim ki dokundular.. elin fransasın da bile başlarına iş açabilirdim..
her neyse , geçtik ve oturduk cam kenarına..
yine yan yana..
bize bakıp duruyorlardı..
aslında bana..
ama birisini severseniz..
artık ben ve sen yoktur..
biz varızdır.. ve ya siz varsınızdır...

yirmi dakika sonra.. tabi yanlış hatırlamıyorsam..
masamıza geldi kızlardan biri..
fransızca bir şeyler söyledi ve ingilizce selam verdi..
sonra bana dönüp ,neden ona zarar vermeye çalışıyorsun dedi.
kime dedim..
gibtiğimin fransızına dedi..
doğruldum ve , sence yanımda hayatımın aşkı varken birisine zarar vermeye çalışırmıyım dedim..
bir şey demedi..
rastlantı dedim , eğer buraya biraz daha bakarlarsa başınıza geleceklerden ben sorumlu olmam diye cümlemi bitirdim..
nathalie kıza artık bizi rahat bırakın dedi ingilizce olarak..

bizim birlikteliğimiz size zarar vermez dedim..
bize değil ama sana verir dedi arkadasından gelen bir çocuk. bildiğin ilk okul ingilizcesi ile..
güldüm..
nathalie kolumu sıkıyordu..
sen dua et dedim..dua et yanımdaki güzelliğe..
sen ona dua et dedi..
masadan kalktım. çocuk geriledi.
iki garson geldi..
nathalie gidelim aşkım dedi.
my love.
böyle güzel bir ses tonu düşünün..ve bu kelimeleri..my love..
nasıl hayır derim.
kalkarken çocuğa ve kıza dönüp , dışarıda birinizi bile takip ederken görürsem bizi nathalie yi bir taksiye bindirim ve bu şehri başınıza yıkarım dedim nathalie benden biraz uzaklaşmışken.. biraz dediysem çantasını alıyordu..
parayı ödedik ve çıktık..

yine huzursuzluk derken , nathalie dışarıda bana sarıldı..
ne oldu dedim..
hiç dedi..
seni çok seviyorum sadece...

ve dolaştık yine..
fransızca sözcükler öğretmeye çalışıyor beceremiyordum..
çok tatlıydık lan.

o gün böylece geçti..
12. gün de herhangi bir şey olmadı. sizin ilginizi çekecek..
ha derseniz ki aşkı anlat tutkuyu.. yeteri kadar anlattık zaten..
13.gün farklıydı..
sabah nathalie nin okuluna gittik ve bazı işleri hallettik. okulunda oturduk biraz.. deli gibi öpüştük sınıflardan birinde..
öğlene doğru bana yemek yapması için eve gittik..
yemeği yaptı..
yedik..
ve sonrasında tatlı olarak kendisi vardı..
evden çıkmayıp deli gibi sevişiyorduk yine.. saat 18.00 gibi bir haber geldi..
keremin başı belada..ve yanında nathalie nin yakın arkadaşı olan bir kızın..
nasıl çıktığımızı bilmiyorum evden..
taksi tutup tanıştığımız mekana gittik..
ulan o mekan bir duygulandırdı beni..
ama şimdi konumuz farklıydı..
kapıda bir kız gördük nathalienin arkadaşı..
sinema bölümü öğrencisiydi ve ağlıyordu..
ne oldu derken yukarı çıkın kendiniz görün dedi..

yukarı fırlarken ben nathalie kalıp kalmama arasında gitti geldi..
kız nathalie yi itti ve bende geleceğim dedi.
yukarı çıktık..
kapıda kimse yoktu.
benim kapıyı sertçe açmamla nathalie nin benimle birlikte girmesi bir oldu..

girer girmez karşımızda kızlı erkekli yirmi-yirmi beş kişi bulduk..
bir de yaklaşık 3-4 metrelik bir yazı..
nathalie ve member.. sonsuza kadar...

tanıştığım ve tanıştığımız herkes gelmişti.
2 katlı bir pasta vardı...
üstünde nathalie ve benim sarılmış bir resmimiz..
bir sürü yiyecek hazırlanmıştı...
nathalie kıp kırmızıydı..
bense çok mutlu..
keremler ve nathalie nin yakın arkadaşı olan kızlar organize etmiş bunu.
ben gideceğim diye son günleri unutmamamızı istemişler..
çok güzel bir süpriz olmuştu..
herkes hayatımda gördüğüm en güzel çiftsiniz diyordu..
bir sürü iltifat.. ikimiz de utanmıştık baya..
pastayı keserken öp diye bağırıp durdular..
kestikten sonra onu bir öptüm..
nefessizce dakikalarca..
herkes çıldırıyor gibi sesler çıkartıyordu..
baya mutlu olmuştuk..
baya...

http://www.youtube.com/watch?v=0put0_a--Ng

http://www.youtube.com/wa...7JGCc&feature=related

girl you'll be a woman soon

http://www.youtube.com/watch?v=cdMEMGLr9xE

http://www.youtube.com/watch?v=zRIbf6JqkNc

14. gün..
gitmeme yalnızca bir gün kalmıştı..sabah 7 de uyandık..daha doğrusu uyumamıştık ki.
çok üzgündüm..
nathalie ise çok ama çok durgun..ve dalgın..
siz hiç karşınızdaki kızın titrediğinizi gördünüzmü..
titremesi ve hıçkırarak ağlamasını..
gitme demek istiyorum dedi..ama gitmezsen olmayacak biliyorum ..
sen değilmiydin bilet alan kendine dedim..
evet dedi..
görüşmemizi kimse engelleyemez..ve engellemez dedim..
biz seninle insanların gülümseme sebebiyiz...
bizi biz birbirimizi bu kadar çok seviyoruz diye seviyorlar ..
sarıldım..yine ıslanıyordum..
çok zor lan..
mutluluk gözyaşları da..
acı da..
hüzün göz yaşları da..
çok zor işte...

yine geleceğim ben dedi..
nereye dedim..bir şey vermek istiyorum sana dedi..
evden çıktı. çıkarken bende geleyim desem bile hayır dedi ve çıktı..
mutfağa yöneldim , camdan izlemek için.o sırada ev arkadaşı olan kız geldi..
konuşmaya başladık..
peluş oyuncak sordum..
ben istediğini biliyorum dedi..
ne kadar dedim..50 eurodu galiba dedi..
keremle bir olup alırmısınız benim gittiğim gün.
odasına koyarmısınız dedim..
tabiki dedi gülümsedi..
o an..
o an varya..
dışarıdan öyle bir fren sesi geldi ki.
beynim çalışmadı..
tepki veremedim..
dondum kaldım...
ağlamaklı oldum ve başıma hücüm eden kanın inmesini bekledim saniseler boyunca..
cama dönerken bir bağırış ta geldi üstüne..
ilk okul seviyesindeki fransızcam ile bunu doktor olarak anladım.
elim ayağım titredi..
ve bir erkeğin ağlayabileceği bir an geliyor diye düşünüyordum yalnızca..

dıbına koyayım senin ölmeyin biriniz yalanına sokuyum bin ağlatma bizi de

takip edenler için kusura bakmayın dedim ya ..yalnızım evde..
yemek konusunda biraz sıkıntım oldu da..

yine ve yeniden bu şarkı..
http://video.uludagsozluk.com/v/hypnogaja-6105/

bir erkeğin utanç anları vardır..
ne yapacağını bilemediği anlar..
cama mı gitsem yoksa aşağıyamı fırlasam diye düşündüm.
camdan iki saniyeliğine baktım , yerde yatan birisi vardı ..
beynim algılamadı ama nathalie olamazdı..
üzerim de ne var , ne yoktu..
hiç bir şey hatırlamıyorum ama dışarıya fırladım..10 saniye almadı galiba inmem..
o sırada kapının önünde nathalie yi gördüm..
işte bir erkeğin utanç anı diyebiliriz belki buna..
nathalie ayaktaydı.. kapıda görevli ile konuşuyordu..
bir araba kazası olmuştu evet..ama benim nathalie im buna dahil değildi..
üzülemedim o kişi için o an..
çünkü gözlerimden yaşlar süzülerek nathalie ye sarılıyordum..
ağlıyorum demiyorum.. yaşlar süzülüyordu sadece deli gibi..
nathalie anlam veremedi..
arkadamdan ev arkadaşı da gelmişti..
kız ağlamaya başladı ciddi anlamda..
nathalie hala anlam verememişti..
kimi için önemsiz olan bir iki dakika..
bazen birileri için saatler gibi olabiliyor..
hatta , hayatının en önemli dakikaları ...

bir panpamızdan gelmiş..
gözümden kaçmış..
kusura bakmasın kendisi..
http://www.youtube.com/watch?v=AOBs8dU4Pb8

paylaştığım şarkıyı görünce aklıma geldi.
tribünde ön planlarda olan birisiyim..
meşaleleri çok severim özellikle..
hep düğünümün meşaleler içinde olmasını istemişimdir.
ne alaka demeyin..
çünkü o an var ya..
bırakın meşaleleri dünya yansın istemiştim..
nefesim kesilmişti..10 dakika sarıldım galiba..
bakanlar vardı garip garip.. diğer kız toplamıştı kendisini.. görevliye durumu anlatıyordu herhalde..
benimse halim aynı ilk buluşmasını gerçekleştirecek erkek gibiydi..
gergindim.. hani ilk buluşma için beklersin ya..
ne olursan ol mutlaka biraz heyecan vardır..
sonra uzaktan görürsün geldiğini.. hafif hafif yürüyordur yaşı kaç olursa olsun..
bir yavaşlar sanki dünya o an..
işte onun bin katını hayal edin şimdi..
kalbim bile atmayı kesmişti sanki..
bu sefer nathalie nin omzun da bir kaç damla su vardı..

ben de dinliyorum dinliyorum şarkıları bişey yolladığım yok bu da benden olsun panpa sözler yakar http://www.youtube.com/wa...v=FbDMUijBP2U&ob=av2e

okurken, bir kahve daha?

http://fizy.com/#s/1a0mi0

9 6 reserved