gececi tayfa toplanın aşk hikayemi

sonunda bitti ve bir cafeye oturduk.. içeriye..geleceğim dedim.. bende seninle gelirim nereye gidiyorsun dedi.. buraya oturmazsan sana çok kızarım bekle beni dedim..
çok korktum dedi..
ulan bana meydan okuyan bir kız.. yine güldüm lan yine.. içten güldüm ama..
aileleri ile eskiden oyunlar oynayanlar varsa çocukken.o anlar gibiydim.. kızma birader tarzı oyunlar.. sırf sen mutlu ol diye oynardı ailen.. monopoly filan nerede...
kendin üretirsin bir şeyler ve onlarda oynar.. birde kazanırsın ya nedense..o anki mutluluk vardı lan içimde..bu kız ailemden olmuştu..
1 ay bile olmadı belki..ama ailemdi..
gidip çerçeveyi aldım. çok güzel ayarlamıştı lan adam. ikimizin de yüz resmi.. sanki birbirimize bakıyor gibi düşüyor bir üçüncü alana..
çok güzeldi. paketi de ayrı güzeldi..
nathalie için döndüm. cafeye giriceğim bir baktım hatun ortada yok. arkamdan geldi.
eşyalar hala oturduğumuz yerde ama..
olaya bak ya..
eşyaları bırakıp beni takip etmiş..
ya da ben öyle sanmıştım.. neredeydin dedim..
başını eğdi..ve işte beklediğim an geliyordu.. mutluluk baltalansın hadi be dünya.. geç bile kaldın..
işte filan falan demeye başladı.. sinirlendim baya.. kızarmışım bile..
sonra bir anda kafasını kaldırdı.. senin şapşal(silly) olmanı çok seviyorum dedi.
ve elinde sakladığı bir bilekliği çıkarttı. zaten verdiği kolumdaydı..ama bu eski savaşçıların taktığı türden bir bileklikti..ve üstelik ortasında resmi vardı...
bende ona çerçeveyi verdim..
zengindi lan kız.. hediye zaten çok alıyordu..
ama bunu görünce gözleri doldu..ve yanıma geldi.. karşı karşıya oturmadık.. zaten sevmem o olayı..yan yanaydık yine..

@6 Özet geç o.ç kim okur onu

@6 Özet geç o.ç kim okur onu

devam et panpa

http://video.uludagsozluk...ngers-in-the-night-36424/

he he heee

amk bunu film yapın rekor kırmazsa ebemi gibsinler

panpa ikinci film cıktı amk yağmurlu sahneyle here comes the rain again birinci filmin sonu şimdi 2. film amk senin senarist yapcan beni

amk senin bir yere kaybolma gelicem 1-2 saate devam et

kaçıncı kez bu şarkıyı paylaşıyoruz bilmiyorum ama o gece bu şarkı çalıyordu..
http://video.uludagsozluk.com/v/hypnogaja-6105/

yine..saatlerce..

@302 panpa zamanım oldukça gireceğim.
@304 ara ara yazacağım siz unutmayın beni güzel panpam..

söylediğim gibi finallerim var beyler..
bugün bu kadar diyelim..

http://www.youtube.com/watch?v=mj70mXG3E1M

http://www.youtube.com/watch?v=EzgGTTtR0kc

adam beni süzdü baya bir..
fransızca bir şeyler söyledi..
nathalie gülümsedi ..
ne oldu der gibi baktım herhalde..
babanın bahsettiği kadar yapılıymış dediğini söyledi..
beyler..
bir gururlandım..
ulan hani böyle büyük bir iş yaparsınız sizin için..
içinizden bir çoşku yükselir ya..
beni hayal edin..
ve yerime kendinizi koyun..

sade bir dükkandı..
bir sürü hediyelik eşya ve kitap vardı..
amcası bir kutu çıkarttı..
kutuyu nathalie ye verdi..
nathalie de bana..

kutu ikinci dünya savaşından kalmaydı.
biliyorum çünkü ilgim var..
fransız ordusuna ait bir kutuydu..
küçüktü ama..
televizyon aleti gibi düşünün boyunu..
biraz daha kısa ama geniş..
içini açmamı söyledi..
göz bebekleri büyümüştü..

içini açtım..
içinden bir saat çıktı..
altın bir saat çıktı beyler..
tekrarlıyorum .altın bir saat.
sarılacak gibi oldum ama amcasını gördüm o an.
durdum.
amcası hadisene dedi..
sarıldım. kendi etrafımda döndürdüm..
amcası güldü baya bir..
nathalie çığlık çığlığaydı..

@316 güldürdün panpam..
devam edeceğim dediğim gibi..
ama finaller bir bitsin..
ara ara yazarım..
gitmeden son bir şarkı.
http://www.youtube.com/wa...btmFK4BM&feature=fvst

reserved

ben yapıcam filmi panpalar bana bırakın o işi taktım kafaya

ülkeye dönmüştüm..
aptal gibiydim ama..
cidden aptal gibiydim..
rüyalar gibi bir yaşam sürmüştüm 15 gün..
ve gerçek hayata uyandım işte..

hemen bilgisayarımın başına geçip nathalie yi aradım skype üzerinden..
zaten beni bekliyordu..

duş bile almamıştım...
sevmek böyledir işte..
'o' seni bekler..
sense hiç bir şeyi onun önüne koymazsın...

günler geçiyordu..
vizeler başlamıştı..
şirket beni dış göreve göndermiyordu , çünkü vizelerimin tarihi önceden belirliydi..
dış göreve gidememek demek , prim alamamak demektir.

yinede şirkette sıkı çalışıyordum..
ya da ben öyle sanıyordum..
öyle dalgındım ki..
arkadaşlarım vizeler arası moralimi yüksek tutmak için içelim diyordu..
iki vize arası içilmez deyip gülüp geçiyordum..

ama eve gidince kendimi alkole vuruyordum..
dayanamıyordum..
nasıl dayanabilirsiniz ki?

http://www.youtube.com/watch?v=A1pxpYfM8Bc

biraz yazalım final öncesi..