gececi tayfa toplanın aşk hikayemi

http://www.youtube.com/watch?v=aS6-b7CONDI

başlamadan: http://video.uludagsozluk.com/v/hypnogaja-6105/
biliyorum ben kendimi..illa bir şeyler olacak lan..illa...
gibtiğimin fransızı dedi..
o an yıkıldım lan.
yıkıldım..
çocukken kapı çalar..saçma bir heyecanla babanızı beklersiniz ya..değildir ama gelen.. ya da ne bileyim..en büyük beklentinin yıkılması gibi bir andı..
ağlamak istedim lan.
bildiğin ağlamak istedim...
çocuk bize doğru geliyordu..
güldüm acı acı ama..
kaderimizde fransızı fransada dövmekte varmış diye...

http://www.youtube.com/watch?v=6fMnF0Fvdpo ..

realist adamım ya ..
salağım işte..
geliyor bir kere çocuk..
ne halt edebilirim ki?
o sırada nathalie elimi bıraktı..
sevdiğiniz bir insan sizin elinizi iki durumda bırakabilir..
birincisi ailesinden birisi gelebilir..
ikincisi bir arkadaşı ile el sıkışmak için..
karşıdaki arkadaşı değildi ama..
hani değildi.. hani geçmişe karışmıştı lan..
şans deyip duruyordum ya..işte şans sana...
al ulan..
isterse binlerce euro versinler..al sana şans ulan...

elinin benden uzaklaştığı an var ya..saniyelere bölünmüş olarak kafam da hala..
adalet işte..
çok şanslısındır.. arada şanssızlıkta girer..bu da bir şanstır be belki..
bu da bir şanstır...

hala aklımda o elin benden uzaklaşması.. hayatım değil ama.. nathalie nin suratı geçti gözlerimin önünden.. şakaları..resmen bebek gibi davrandığı anlar..
bebeğin büyümüştü member..
belki de elinden kayıp gidiyordu lan..
realistim işte..
hiç bir şey yapamazsın ki giderken süzüle süzüle...

http://www.youtube.com/wa...v=NW7oNpzBSGc&ob=av2e ...

mutluyuz be panpalarım öyle demeyin..
ne olursa olsun güleceksiniz hayatta.. bakın ben hala gülümseyebiliyorum hayata..
ne olursa olsun gülümseyeceksiniz...

orada o gibtiğimin fransızı nathalie yi öpse umrumda olmazdı lan.. elimi bırakmıştı çünkü..
kalbim varya.. öyle bir çıtırdadı ki..
hala ağrır lan.. hala...
düşünmeyin lan.. hayal etmeyin.. umarım asla yaşamazsınız..
nathalie elimi geri tutmaya çalışsa da ben çektim bu sefer.. trip evet.. liseli kız tribi yapıyorum.. durum böyle değil beyler..
o elin gidişi varya.. işte beni yıkan olaylardan biriydi o..
o el gitti ya..
çocuk karşımızda fransıca bir şeyler söyledi..2 dakika boyunca konuştular.. öyle bir sinirleniyordum ki resmen üstüme düşen yağmur damlaları buhar oluyordu lan..
nathalie hafif ağlamaklı bir ses tonu ile bu member dedi.. çocuk kafasını salladı.. biliyorum dedi sert bir aksan ile..
banane dedim bende..
buraya bunun için gelmedim dedi..
bende buraya bunun için gelmedim dedim , nathalie yi gösterip onun için geldim dedim.. çocukta güldü acı acı..
bu çocuk yakışıklıydı lan.. cidden yakışıklıydı..

ben türkiye ye döndüğümde ya da o an..elinde sonunda nathalie mi benden alacaktı...

http://www.youtube.com/watch?v=Uyc6QyDaOBg ...

aralarına geçtim.. fransıca bir şeyler söyledi ..eşit bir ortamda ve eşit durumda..bu çocukla kavga değil mücadele ederdik.. dişe dişlik bir rakipti ..
ama o el aklımın ucundan gitmiyordu..
neden bırakırsın ki eli.. neden?
çocuk özür diledi.. şaşırdım ama özür diledi..ve dönüp gitti..
o anlarda bana deseler ki..dünyanın borcu üstüne yıkılacak..ama konuştuklarını anlayacaksın.. kabul derdim bir an bile düşünmeden...
kabul derdim..
salak gibi neler söylediklerini ara ara ezberlemeye çalışmıştım lan bir de o sinirle..
annem hep söylerdi... hala söyler.. aptal aşık diye.. aptal aşık kafası işte...

bu gecelik sona geliyoruz beyler.. devdıbını anlatacağım daha sonra..

http://www.youtube.com/watch?v=uUR5YcZJCMY bu günün son şarkısı olsun bu da...

döndüm ve yürümeye başladım. nathalie bağırıyordu.. ağlamaklı bağırıyordu.. gelirmi diye bekledim peşimden.. gelmedi..sonra koştu bana doğru.. sarıldı bir anda...
hayatımda ki tek önemli olan şey sensin neden anlamıyorsun dedi..
bir şey demedim...
böyle olma lütfen dedi..ne yapıcağımı bilemiyordum lan..
işte tam böyle bir ortam lazımdı bana o gün.. ya da en yakın arkadaşlarla içilecek bir kaç bira...
seni eve bırakayım dedim , bir süre düşünmek istiyorum diye lafımı bitirdim..
hayır dedi , ne oldu ki böyle yapacağın dedi.. yalnızca 1 saat dedim..
yani senden uzak kalacağım 1 saat ha dedi.. öyle bir güldü ki..acı acı..ama alaylı...
karşıya geçmek için adımımı attım yola..iki- üç adım attım galiba.. ulan ne bileyim ben o memleketin öyle olduğunu.. kırmızı bir araba bana doğru geliyordu.. unutamam lan hala.. belki anın etkisi.. belki cidden ne yapacağımı bilemememden..
kırmızı bir araba bana doğru geliyordu ama durmaya niyeti yoktu..ve nathalie ye döndüğümde çoktan ayağını yola atmıştı..

bu gecelik bu kadar diyelim beyler.. bilerek burada bırakıyorum ki daha fazla etkilenmeyin bu gün.. herkese iyi geceler..

http://video.uludagsozluk.com/v/hypnogaja-6105/ neden bilmiyorum ama bununla başlıyalım..bununla devam edelim..
bu gün çok yazamayacağım..ilginize teşekkür ediyorum amacım bazı noktaları geçmek ve merakınızı gidermek..

o araba varya.
filmlerde olur sanırdım lan..
değilmiş meğerse..
üzerime gelişini hala hatırlıyorum..
nathalie nin üzerine gidişini ise ayrı bir şekilde hatırlıyorum...
her şey anlıktı beyler..
nathalie ye doğru fırlamam arabanın hızlanması.. yağmur..
ulan resmen beynim her birisini ayrı resmediyordu.. nathalie yi kenara fırlattım resmen , araba ise bana sürterek geçti ve ben yere yuvarlandım..
nathalie ye o an ne oldu bilmiyorum.
düştümü.. denge mi kurdu bilmiyorum..ama ben düşmüştüm.. araba hızla devam etti..
kendime bir baktım pek bir şey yoktu.. dizimi vurmuştum.. ki zaten sakattı dizim..
birde sağ dirseğimden elime kadar yüzülmüştü biraz.
nathalie ye bakmak için doğruldum hemen ama o çoktan bana doğru gelmişti..
bu olanlar belki 10 saniye içinde oldu beyler..ama benden yıllar zütürmüştü..

fransızca bir şeyler söylüyordu..ama o telaş..o gözleri var ya..
dün gibi aklımda...

hani küçükken annenizin önünde top oynarsınız.. ve düşersiniz ya..
anneniz bir telaş ile kalkar.. annenizin gözleri telaş içindedir..
aynı öyleydi.. annemden gördüğüm , ailemden gördüğüm o sevgiyi gösteriyordu bana..
tutkulu bir aşkın yanında o sevgiyi gösteriyordu...
sarıldım ona .. hemen ayağa kalktım..
dizim biraz uyuşmuştu..
hastaneye gidelim dedi.. gerek yok dedim..bir süre durduk öylece dedi..
seni seviyorum dedi..
biliyorum dedim..
sen beni sevmiyormusun dedi..bir beklenti içindeydi..
o gözleri var ya..
resmen süt dökmüş kedi gibiydi ..
nasıl sevmiyeyim dedim ..
zar zor çıkıyordu cümleler..
el bırakması yüzünden değil...
ona bir şey olacak korkusu...
inşallah hiç birinizin başına gelmez beyler..
inşallah..
çünkü sevdiğin bir kişi den nefret ettiğin bir an bile...
ona bir şey olmasını istemediğin anlardan biridir..

http://www.youtube.com/watch?v=aSNJ00iAZ7I ne alaka demeyin..
panpalarımızdan gelmiş..
editledim beyler..

beraber evine doğru yol aldık.. hafif hafif ağlıyordu.. üzeri ıslaktı.. çünkü yağmur yemişti..
ama benim üzerimse sanki havuza atlamışım gibiydi..
yine de sarılıyorduk lan birbirimize..
o diye başladı söze..
susturdum..
bahsettiğim o bir saatimdi o an benim için.. dünyanın bütün dertlerinden uzak..
sorun yok.. öfke yok.. acı yok.. mutluluk bile yok..
sadece huzur var.. yalnız başıma bazen bira içerim ben gidip.. geçen insanları izlerim..
karşıyakalı panpalarım bilirler sahilde ki 1912 yi..orada otururdum bazen ..saat kaç olursa olsun.. güzeldir dalmak çünkü yalnız başına hayallere..
yine derdin yoktur..
öfke yoktur..
acı yoktur...
mutlu değilsindir..
ama huzurun vardır...
eve girerken türk çocuklardan birisi gördü bizi. çocuk bir telaş yaptı. anlatamam size..
kardeşim diye hitap etti galiba.. genemi o bin dadandı dedı..
hayır kardeşim merak etme dediğimi hatırlıyorum..ama benim için daha kötüsü dayandı dedim.. anlayamadı bir süre.. nathalie kafayı eğince , ters giden bir şeyler olduğunu düşünüp keremlerin daire doğru yol aldı..
bizse içeriye girdik..
üzerimizi çıkarttık hemen..
ulan boxerıma kadar ıslanmıştım.. onuda çıkarttım ve nathalie geldi..
düzgün bir vücudum vardır beyler.. onun ki ise mükemmeldi.. sarıldı bana.. beraber yatağa girdik ve üzerimizi örttük.

neden bu kadar mahrem anları anlatıyorum bilmiyorum..ama o an varya.. tenini tamamen hissetmek vicudum da..
farklıydı lan.. kokusundan tutun da , o ana kadar.. nerede olursak olalım.. birbirimize ait gibiydik.. üzerimizdeki o örtü diyelim..o ise ayrı bir ortam katıyordu... odada ki tek ışık benim için nathalie idi.
ama konuşma zamanı gelmişti...

konuşmaya başladık..
ne söyledi sana dedim..
eskilerle ilgili bir şey dedi..
geçmişin hayaleti lafını kullandım yine.. peşimizi asla bırakmayacak dimi dedim..
zeki bir kızdı.. fazla zeki...
sanki türkiye de olsak senin geçmişin bırakacakmıydı dedi..
afalladım lan.. kolay kolay olmaz bu..afalladım ..
önemli olan gitmiş olması dedi..
kabul edilebilir dedim..ama sana ne söyledi..
ve bana dürüst ol gibi bir şey söyledim galiba..
'sana nasıl yalan söylerim ki dedi'..
işte bu an aklımda beyler.bu lafı hala kulaklarım da..
ne söyledi dedim tekrar.ve tekrar..
beni hep sevdiğini ve hep kollayacağını söyledi dedi...
giberler dedim türkçe olarak. giberler..
o an da kapı çaldı..ev arkadaşı gitti açtı ve keremin geldiğini sesinden tanıdım..
kapıya doğru geldi çaldı.. geliceğim dedim. bekliyorum dedi bir şeyler olmuş galiba..
üzerime bir iki şey attım ve kereme olayı özet olarak anlatmaya başladım. nathalie ise duşa girmişti o an..