1. 151.
    0
    ozaman bana inanmalısın. kız bi vakit düşündükten sonra gerçekten kendine bu adamın kim olduguna dair bir fikri olmadıgına kendini inandırdı.-iyi. peki madem sen kimsin bilmiyosun ve cebinde bir adres varsa o adreste burasıysa benim seni tanıyo olmam gerekmiyor mu?- bilmiyorum. kuşkulu davranışları ve hiçbişeye anlam veremeyen bakışlarından yalan söylemediğni anlamıştı. tamam dedi içinden.-sana inanıyorum. inanmak istiyorum. çünkü içimden bir his seni evden atmamam gerketiğini söylüyor. peki adın nedir---ismin de mi yok.- bilmiyorum.-benim çayım bitti sen de ister misin?-olur deyip tekrar mutfağa yöneldi. mutfağa girecekken tekrar duraksadı ve-saat kaç acaba? diye sordu-saat?-tamam. artık kuşkum kalmadı. dedi ve yüzünde hin bir gülümsemeyle kahveleri tazelemeye gitti. adam şaşkındı. çünkü cevaplar bulmaya geldiği evden daha çok sorular almıştı.en önemlisi tanımadığı birinin adresi nedne cebinde olsundu ki.derin düşüncelerinin arasından kız tekrar içeri girdi ve kahve kupasını önüne koydu.-peki ceplerini bi daha karıştırdın mı belki kimliğin falan da vardır diye sorunca bi hışımla ellerini ceplerine attı genç adam heryerini yokladı ayakkabılarını dahi fakat sadece bu adres vardı. adres kağıdının üzerinde karalanmış olan bir isim dikkatini çekti.ona odaklanınca kız sordu-ne var ne yazıyor?-bilmiyorm üstü karalanmış bir isim var kağıtta.-ver bakayım. deyip elinden aldı kağıdı -okunmuyor bu bi işine yaramaz deyip buruşturdu kağıdı
    ···
  2. 152.
    0
    ardından birkaç dakikalık bir sessizlik oldu. kız bu admaın ona ne anlatacağını diğeri kızın ona neler oldugunu anlatacka diye beklediler. ardından kız- evime gecenin bi yarısı giren sensin. sadece kahve içmeye gelmedin umarım.-ne yani siz beni tanımıyor musunuz?-genelde tanıdığım insanların suratına kapı çarpmam. ikisi de gülümsedikten sonra- ben yerde yatıyordum. kalktım ve kim oldugun neerde oldugum hakkında bişey bilmez halde kalkıp yürüdüm. ardından bir yere girdim. orada elimi paltomun cebine atınca bir kağıt vardı. kağıtta burası yazılıydı. bunun ne anlam geldiğini yoldaki bi adma sordugumda bu adrese mi gitmek istiyorsun şuradan dön git dedi. söyeldiği yolu takip edi buraya geldim.sen benim hakkımda bişeyler biliyorsundur umuduyla. ardından daha uzun bir sessizlik oldu. çocuk kızın gözlerine çok sert bir bakış attı gözlerinin yeşil oldugunu yeni farketmişti.ve bişeyler arar gibiydi kızın gözlerinde.bu sessizlik boyunca sadece bakıştılar ve ardından-ne yani buna inanmamı mı bekliyosun?-beni gecenin bir yarısı evine davet eden sendin.ne duymayı bekliyordun?-bilmem sadece içimden bir ses seni içeri almam gerketiğini söyledi
    ···
  3. 153.
    0
    up up up
    ···
  4. 154.
    0
    up up up
    ···
  5. 155.
    0
    up up up
    ···
  6. 156.
    0
    Yarın burdayım dedin gelmedin bin anlatacağın hikayeyi gibiyim
    ···
  7. 157.
    0
    am yoksa ben yokum
    ···
  8. 158.
    0
    http://www.facebook.com/zamanderin şikayet edelim beyler şu huur evladını kapattıralım sayfasını amın oğlu rapçiyim diye dolanıyo küfürbaz bin
    (bkz: http://inci.sozlukspot.co...i-var-beyler-ko%C5%9Funn/)
    ···
  9. 159.
    0
    reserved
    ···
  10. 160.
    0
    @69 yarın söz gene buradayım.

    hikayemi kısa tutacağım tezek in günde 14 litre şarap içiyordum u gibi abartmam
    ···
  11. 161.
    0
    cashload.org/7eb58cd6/0a4ea1f767012
    ···
  12. 162.
    0
    fakir bin devam et işte
    ···
  13. 163.
    0
    @64 panpa buraya kadar okuduysan sabretmelisin yarın devamı gelecek
    ···
  14. 164.
    0
    burdayım geldim bin devam adiyoruz
    ···
  15. 165.
    0
    Hadi devam
    ···
  16. 166.
    0
    up up up
    ···
  17. 167.
    0
    up up up
    ···
  18. 168.
    0
    okadar yazdım ama okuyan pek yok.
    neyse amk ben kendime yazarım prooblem yok
    ···
  19. 169.
    0
    -dünyada din denen birşey var. yani dünya üzerindeki hemen hemen bütün insanları onları yaratan bir varlığa inanıyorlar.
    -peki o varlığı kim yaratmış?
    -o inandıkları varlık yaratılmamış. yani bizden önceki sonsuzluktan beri var bizden sonraki sonsuzukta da var olacağına inanılan birşey.
    -nerede yaşıyor?
    -yaşamıyor. sadece insanlar ona inanıyor. böyle bir şeyin var olduguna inanıyorlar.tek ve çok tanrılılar var çok tanrılı dinler pek fazla kalmadı tek tanrılı dinlerdne de müslümanlık hristiyanlık yahudilik en yaygın olanları. seçimi sana bırakcağım istediğine inanmakta özgürsün. sadece bu 3 din de aynı tanrıya inanıyor. sadece aralarında 600 yıl var yani yahuilik gönderiliyor sonra hristiyanlık sonra müslümanlık. inanmamakta da özgürsün.
    -peki sne hangisine inanıyorsun.
    -yaşadığımız ülkede ki bizim ülkemiz türkiyedir.%90 ı müslümandır bu ülkenin.ben de müslümanım.
    -tamam biraz daha düşünüp araştırayım.
    -tabi ki. deyip konuşmaktan içmeyi unuttukları kahvelerini yudumladılar. kahve soğuktu. fındık tadı da dibe çökmüştü ama konuşmaktan dili kuruyan burçine iyi geldi ve
    -birazdan kalkıcaz biraz gezer tekrar eve döneriz. sana angiblopedi alacağım ve sözlük. kelime anlamlarını ve neyin ne oldugunu oradan okuyarak öğreneceksin. okuma biliyor musun?
    -bilmiyorum.
    -okuma bilmiyor musun?
    -hayır okuma bilip bilmediğimi bilmiyorum. dedi ve burçin cep telefonun çıarıp bir şeyler yazdı ve bunları okumaa çalış dedi
    -biliyorum. bunları tanıyorum fakat anlamlandıramıyorum. biliyorum bunları ama biliyorum!!
    -tamam galiba okuma gibi teml şeyler hala kayıtlı. byük ihtimal yüzebilr ve bigiblet de kullanabilirsin ozaman. evde okuma alıştırması yaptıkdan sonra bütün angiblopediyi bitirmelisin. şuan aklın tamamen temiz oldugundan çabuk ezberleyeceksindir zaten.
    ···
  20. 170.
    0
    -eee... deyip biraz düşündü burçin. çünkü 34 senelik hayatımda hiç heyecan yaşamadım. pgiboloji okuyorum yüksek lisans yaptım. fakat hayatım hep kuru geçti. zevk alamadım yaşamaktan. hergün okula gidip geldim.ne bir çılgınlık ne bir başınabuyrukluk yaptım ve artık bişeyleri değiştirmek isterken sen geldin. sana temiz bir sayfa açarak aslında haytta yarım bıraktıklarımı yapmak isteiklerimi yapıyorum. benim ekgib yanlarımı seninle tamamlayacağım. seni kullancakmışım gibi sanma sakın. sadece açıksözlü olmak istiyorum.hep hatlar yaptım sürekli. hiç evlenmedim ve çocugum olmadı. bari sana tecrübelerimi aktarıp şu dünyada işe yarar bişey yapmak istiyorum. deyip gözleri sulandı. hakan ellerini burçini gözlerine zütürüp yavaşça sildi akan 1 damla gözyaşını ve

    -birlikte olacağız.sen bende yapamadıklarını.ben sende hayatı öğreneceğim.
    -çok teşekkürler. hayatımdaki en yakın insanın 34 yaşında edindiğim hafızasını kaybetmiş biri olması biraz mağrurluk yaratsa da temiz bir sayfa açtım hayatıma.der demez hakanın aklına sormak istediği bir soru geldi.
    -sana birşey soracağım ama lütfen küçümseme
    -ne küçümseyeceğim canım buyur söyle
    -bu televizyon dediğin şeyin içine insanlar nasıl giriyor? diye sorunca burçin çok yüksek bir kahkaha attı ve yaklaşık 1 dakika sürdü. sanki hayatında gülmediği her snaiyenin acısını çıkarıyor gibiydi.
    -küçümsemeyeceğni söylemiştin.
    -ahaha... yok canım küçümsemiyorum sadece eski filmlerdeki gibi oldu da. insanlar içinde değil. elektrik denen birşey var.bir enerji.o enerji ile yayın benim televizyonumda görüntü olarka oluşuyor. aslında o gördüklerin daha önceden çekilen görüntüler yani insanlar bişeyler yapıyor bir makina bunları kadediyor ve benim telvizyonuma gönderiyor bende onları izliyorum.
    -anlayamadım ama zamanla kavrarım umarım.
    -hee bu arada sana en önemli şeyi söylemeyi unuttum. dedi burçin ve hakan heyecanlandı...
    ···