gerçek bir cin hikayesi anlatmak istedim

o an mahallenin abileri geldi hayati abi falan vardı noldu lan dedi ne bağrınıyosunuz, böyle böyle anlattık, şimdi biz aradık çalılarda falan ama züt de tam yemiyo detaylı bi tarama da yapamadık açıkçası, hayati abi 2 arkadaşıyla daha gelmişti hani lan dedi aldılar sopaları girdiler çalıların araya abi bam güm vuruyolar arıyolar telefon ışıklarından bakmaya çalışıyolar tam detaylı taramaya girdi yani. eğer ki bi adam çıksa yaşamasının mümkünü yok. çocuklar garanti öldürecek. kimseyi bulamadılar. hadi lan dedi hayati abi dağılın evlerinize yok bişey dedi. çırozu falan eve zütürdüler. herkes dağıldı bende gittim eve yattık uyuduk. sabah oldu ahmetle konuşuyoruz dün geceki olayı anlattım ona. olum dedi ben o ağacın altında bahsettiğiniz aynı tipi gördüm, ramazan ayında gördüm gece dedi. haaay anasını gibeyim.. ahmet edim sen ne ayaksın olum? sen böyle anahtar sağda solda bulmalar, gölgeler bilmem ne bide bunu mu gördün. bide rahat rahat anlatıyosun dedim ben ramazanda gördüm siyah giysili adam oturuyo diye sanki normal bişeymiş gibi. ben onu anneme anlattım ramazanda gördüysen kötü bişey olamaz dedi. ya normal adamdır falan yada başka bişeydir ama kötü bişey olamaz dedi bende fazla üstelemedim dedi.

o ağaca en yakın evde oturan çocuktan öğrendik, birine büyü yapmışlar ve büyüyü bozmak için muska okutmuşlar muskayı da o ağacın dibine gömmüşler. o sanırım onun bekçisi dedi öyle görenler varmış bi kaç kişiden de duymuştuk doğrudur dedi. vay amk dedim. iyi güzel de, bu kadarı fazla yani üstüste yaşadığım olaylar bu nedir böyle dedim artık kendi kendime. neyse zaman geçti istanbula döndük artık. 1-2ay geçti, hiç ruhani olaylar yaşamadık fakat bunların hepsi üstüste geldi

neyse beyler bunu burada bitiriyorum. bu dönem üstüste yaşadığım akıl kaybettirecek ve korkutan olaylardı. başlangıç evresiydi. üzerinden kaç sene geçti, şuan 24 yaşındayım ve o hala hayatımda var.. * devamında gelişen olayları bugüne kadar hepsini yazacağım fakat yarın devam edeceğim çünkü çok uzun.

yarın gece kaldığım yerden devam edicem. şu yaşıma kadar o hala hayatımda. ve de olucak gibi gözüküyor. hadi hepinize gömdüm yarın gece görüşmek üzere

@92 lan olum şuan bile hala var diyorum. saat 5 aq nasıl bitsin. ben bu gece biter diye bişey demedim ki zaten. bi dahakine uyarırım baştan günlüktür, devamlıdır diye

beyler merhaba. gece 01:00 gibi kaldığım yerden anlatmaya başlicam

birazdan başlıyorum gençlik.. ikinci seansa geçiyoruz. kahvemi alayım, sigaraları hazırlayın. yanınıza kuran alın. ateistler yarrrağı yedi onlara yapıcak bişey yok.

evet beyler istanbula dönmüştük. bi süre geçti hiç bu tarz şeyler yaşadım. fakat inanılmaz hisler oluştu bende. kimisi 6.his diyor, kimisi şom ağız diyor. örnek veriyorum ulan hava tam deprem havası diyorum ve o gün küçük bi sarsıntı oluşuyor 2 kez başıma geldi size yemin ediyorum. fakat kasti olarak söylenmiş bişey değil, saçma sapan boş boş konuşuyosunuz ve öyle denk geliyor. bi keresinde ulan bayadır dayak yemiyoruz he dedim arkadaşlara o gün kavga çıktı mahallede biz 6 kişiydik 50-60 kişilik ülkücü grup saldırdı bize aq bunun gibi şeyler. fakat çok fazla kapsamlı. insanlar hakkında kişilik profili çıkarma uzmanı olmuştum sanki, bir insanın sinsi, güvenilmez, güvenilir olduğunu çözümleme durumları oluştu bende. ince detaylara takılmaya başladım. garip şeyler olmaya başladı ve garip insanlarla tanışmaya başladım. ve fal bakmaya başladım arkadaşlar.. fal nasıl bakılıyormuş, varsa aranızda bakan ne dediğimi anlıyordur. mesela kahve falı bakarken telvenin şekilleriyle hiçbir alakanız olmadığını, ona bakarak içinizden geçeni anında söylemeniz gerektiğini ve harika hikayeler yazdığını anlıyordur. inanılmaz derecede fallar bakmaya başladım ya bana sorarsanız zütümden atıyorum, kızın vereceği tepkilere göre az çok bişey öğrendikten sonra hakkında yorumlamalar yapıyorum bakın kuran çarpsın, 2 sene sonra bile kız inanmıyorum o gün söylediğin herşey ama herşey oldu dedi geçen hafta bana. hayatımda değişik şeyler olmaya başlamıştı

özellikle bir insanın gözlerine bakarak hayatında ruhani şeyler yaşamış mı net olarak tespit ediyorum. o kadar da iddialıyım yalan söyleyenin anasını gibeyim. erkeklerde hiç denk gelmedim bilmiyorum ama karı milletinin gözlerine bakarak hayatında ruhani şeyler yaşamış mı yaşamamış mı net bir şekilde tespit ediyorum. ve bu kızların hepsi güzel gözlü kızlar. cam gibi parlak gözlü, yeşil gözlü kızlar. nazar ile ilgili bir durumla paralel olabilir bu tam olarak bilemem. ezgi ve gamze diye bir kızla tanıştım. ezgi yemyeşil ve cam gibi gözleri olan güzel bir kız. bi arkadaş ortamında otururken "senin cinlerle olayların oldu mu" diyip kızın resmen şok olan surat ifadesiyle karşı karşıya geldim. Ezgi inanılmaz derecede rahatsız edilenlerden ve onlarla yaşamayı öğrenmiş insanlardan. gece yatarken koridorda birilerinin dolaştığını görüyor. yemek yerken bir ses "kalk televizyonu kapat" diyormuş ve kapatmazsa rahatsız ediyomuş bu bir çok kez başına gelmiş. ve rüyasında sürekli küçük güzel bir kız çocuğu görüyormuş. yaklaşık 100den fazla görmüş. hocalara gitmiş, muskalar yazılmış fakat muskayı taktığında boğuluyor adeta. nefes alamıyor ve daralıyor yani takamıyor, etki etmiyor.

gamze, yine dikkat çekici gözlere sahip. garip bi kız. arkadaşlığımız vardı bi ara muhabbet arasında yine ona böyle bi soru yönelttim, şaşırdı evet özellikle bir dönem çok fazla garip şeyler yaşadım çıldırmak üzereydim ama şuan yok çok şükür dedi. mesela odasında giyinirken "kapıyı kapat" diye bir ses duymuş. eve babası falan gelmiş sanmış kimse yokmuş çünkü, giyindim odamdan bi çıktım ki evde kimse yok, anında evi terk ettim korkudan dedi. bir keresinde de banyo yaparken "çabuk ol" diye bir ses duymuş. en çok şaşırdığım ise bigün içerken anlattı, sabah uyandığında külodunun dizlerine kadar inik olduğunu görmüş. ağlamış bağırmış annesine anlatmış olayı, o kapıyı kapat ve çabuk ol olaylarını da biliyor annesi daha önceden anlatmış çünkü, hocaya falan zütürmüşler. kız yanımda beni şeytan gibti diye ağladı

harika fallar bakmaya başladım ve fal baktığımda bende bir daralma, kendini kötü hissetme gibi hisler yaşamaya başladım. ve fal baktığım insanlar hep bişeyler yaşadılar. çok fazla kötü şeyler değil. hastalıklar, bazı işlerin kötü gitmesi vs gibi. 2 kez de ölüm oldu bunlar hakkında pek yorum yapmak istemiyorum daha doğrusu o olayları buna bağlamak istemiyorum. en etkilendiğim ise bir arkadaşımın falına "kelebek kadar kısa ömür" gibi boş bi laf ettikten 1 gün sonra kızın yengesinin ölmesi oldu. ve o günden beri ciddi anlamda fal bakmıyorum. biri benim kalbimi kırdığında, gerçekten bozulmuş ve kırılmışsam o insanların başına muhakkak bir olay geldi. birine içten bir beddua ettiğimde kesinlikle başına bir iş geliyor. size herşeyin üzerine yemin ederim. ha ama mesela denemek için durun bakın şuna edeyim mesela gibi değil, bir olay yaşamam ve olayın içerisindeyken ciddi ve kalpten lanet etmem lazım. olayın bi kere kesinlikle benimle ilgili olması gerekiyor. böyle böyle ulan hayırdır falan derken, annem birgün bi hocaya gitmiş. kadınların klagib işleri işte. kadın fal bakıyor ama öyle şey fallardan değil, dinci bu. cinleriyle konuşanlardan. o gün annem öğrenmiş ki, benim 2 tane cinim varmış beyler. beni seviyor ve değer veriyorlarmış, koruyup kolluyorlarmış. annem garibim korkmuş bide olum var mı böyle bişey görünüyolar mı konuşuyo musun falan dedi kadın onların alemine falan geçtim sandı. var annecim öyle garip şeyler ama konuşma görme falan yok canım manyak mısın kafayı yerim dedim. ben bunları annem sayesinde öğrenmiş oldum.vay be dedim, ama neden yani? sebep? birçok insanın cinleri olurmuş yanında bazıları onları fazla hisseder bazıları hissetmezmiş..

neyse beyler, bir yaz tekrar bursa-inegöle gitmek üzere yola çıktık, tatil amaçlı.. ve bu yaz benim için yine oldukça garip geçti. şimdi o bölümlere geçiyorum

kahve alıp geliyorum

geldim beyler pardon sigaram da azalmıştı bi koşu aldım geldim. hızlıca başlıyorum

ben istanbula döndükten sonra neler olmuş neler, bizim aynı çocuklarla oturup muhabbet ediyoruz. bu siyah kıyafetli herif olayında olan arkadaşlarımdan birisi ismi Uğur, abisi var haşim. haşim mahallenin delikanlı başkanıydı. inegölde şöyle saça bi olay ver beyler, her mahallenin bir delikanlı başkanı var. kendi aralarında seçiyolar. her mahalle birbirleriyle kavga ediyo sanırsınki ortadoğu. bu mahalle başkanları devlet başkanı gibi öyle kavgalarda. mesela mahallede düğün falan olunca bunlar düğüne geliyo ve düğün sahibinden para alıyolar. vermezse düğünü dağıtıyolar. aldılkarı parayla da içki alıyolar eğleniyolar işte. saçma sapan bi durum. bu haşim birgün bi arkadaşıyla gece tarlada içiyolarmış. zil zurna sarhoşlar, motora binmişler dönüyolar inegölde herkesin mobilet denilen ya da 101 denilen motoru vardır da dat dat daaaaaat diye bağırır dıbına koyduğum şeyi. bunlar içmişler, dönerken düşmüşler yolda. kafayı bi kaldırmışlar, önlerinde 4-5 kişi var birisinin belden aşağısı yok, birisinin belden yukarısı yok, birisinin kafası yok bunlar anında ayılmış motoru falan bırakıp koşa koşa mahalleye gelmişler. bana bunu uğur anlattı, abim 3-4 gündür evde çıkmıyo dedi. vay aq koskoca delikanlı başkanı haşim evden çıkmıyo korkudan pgibolojisi bozulmuş kafayı yemiş. ha gibtir lan dedim ben inanmadım yok kafası yok,yok belden aşağısı yok ama benimde başımdan o olaylar geçince insan ister istemez inanıyor bilenler ve yaşayanlar bilir. biz o gece uğurlara gidip kalmaya karar verdik. uğur baştan gitti nevale falan alıcak edicek bizde onların başka mahallede de evleri orada kalırlar genellikle arası yürüyerek 15-20 dk uzak değil. biz mahallede kaldık bu gitti

akşam oldu biz yol aldık bunlara, geldik evlerine. lan bi baktık haşim tir tir titriyo mal mal bakıyo bize kesecekmiş gibi aq sanki içine şeytan kaçmış. hayrola haşim abi dedim yok bişey dedi yere dikti gözleri. uğur dediki karabasan geldi. yatıyo tv izliyodu bi baktım nefes almadan dinini gibeyim, kitabını gibeyim diye sövüyo, lan noldu diyorum hala küfrediyo bakıyo bana mal mal, 5 dk falan bu şekilde kilitlendi sonra derin derin nefes almaya başladı dedi. bende karabasana inanmam, bilimsel açıklaması olduğuna inanırım o halin. dedim olum karabasan diye bişey yok lan geldi işte aq ney bu o zaman diye tepki verdiler o an şaşırdım allah allah var mı lan acaba gerçekten dedim çünkü hayatımda öyle garip şeyler yaşadım ki aq artık her ruhani şeye inanmaya başladım. haşim de bi garip nefes alamıyo, üzerine bi ağırlık bastırmış o anlamış o an karabasan geldiğini çok inanırlar öyle şeylere, herif din kitap küfrediyo.. lan dua oku bişey yap allah de. değişik bi adam

ve bişeye dikkat ettim beyler, kötü ruhani olaylar inançsız adamlarda oluyo. inegöl garip bi yer. aq der gibi allaha kitaba peygambere ekmeğe küfür ederler pislik bi yer. ha müslümanlar, cumaya giderler şey yaparlar allaha inanırlar ama allaha kitaba bol bol küfrederler. ben ekmeğe küfredildiğini ilk kez orada duydum. ezgi mesela çok güzel kızdır, açık kızdır ama müthiş inançlıdır sürekli şükreder, allah lafını düşürmez ağzından o da böyle şeyler yaşıyor ama kötü şekilde değil. diğerleri kötü şekilde yaşıyolar

o gece takıldık haşim gibinde mi, içiyor hala aq pgibolojisi bozulmuş tırsıyor ama devam içmeye sövmeye. haşim abi dedim ya doğru mu böyle böyle olmuş, ya yalan söyleyenin ta anasını avradını gibeyim dedi. yanındaki arkadaşı da görmüş. ve yanındaki arkadaşını 1 gün sonra tokatlamışlar.. tarlada kulübelerinde kalıyomuş o gün, kimse yok yapayalnız tokat gelmiş suratına. bu nerden geldiğini şaşırmış bi an kalkmış 2-3 tokat daha atmışlar bu kaça kaça gelmiş eve bırakmış kulübeyi tarlayı :S ben bunları duydukça şok oldum, adam anlatırken korkudan gözleri doluyo ağlıcak. bi de haşim aq, ağır abi yani. insan o olunca müthiş referans alıyo. bende dedim bi gib yaşadığımı sanıyorum, olan olaylara bak. daha öncelerden de tarlaların yanlarındaki hendeklerde gece tarlaya giden 2-3 kişinin parçalandığını görmüşler, ağaca asıldığını görmüşler. mahallede öyle rivayetler anlatılır eskiden olmuş bunlar ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum

bir kaç gün sonrasında gece çayırda oturuyoruz içkileri aldık ateş yaktık, yanıbaşımızda tarlalık alan başlıyor alabildiğine tarla diğer tarafımız mahalle evler falan var, bizim oralarda olan bu tarz olayları anlatıyolar herkes korkuyla dinliyo aq bi yandan da içiyoruz iyice tırsıyoruz ama ben tırsmıyorum, içimden tırsmak da gelmiyor. ve ilerki hayatımda öğrendim bunu, ayrıca annem bi kere hocaya zütürdü o söyledi, korkana gözükürlermiş. korkmuyosan ne mutlu sana çünkü çoğu zaman bunun kontrolünü sen sağlayamazsın dedi. anlatıyolar tırsıyo millet ama bende tırsma falan yok. arkadaş dur foto çekelim dedi, gibtir taktan bi telefon o zamanlar akıllı telefon falan yok, çekildik falan bir de yaktğımız ateşin fotoğrafını çekti. beyler, size yemin olsun aynen yaratık silüetinde çıktı fotoğrafta ateş.. bildiğin kolları ayakları kafası gözü ağzı var. size yemin ederim. herkesin ödü takuna karıştı bende tedirgin oldum bu nedir lan dedim, hemen ateşi söndürdük ve dağıldık oradan. o fotoğrafı arkadaşım bana 2-3 sene önce attı ve bunu hatırladın mı dedi. unutanın dıbına koyayim dedim nasıl unuturum. şuan bulamadım ama size söz yarın koyacağım buraya fotoğrafı. koymazsam seri şekilde eksileyin. yani umarım duruyodur ki duruyordur saklıyolardır çünkü çocuk attı bi kez o fotoyu allah bilir nerde. yarın size göstericem o fotoyu

bizim sülalede de böyle garip insanlar var. mesela annemin bi akrabası var kadın 50 yaşında ama bekar hiç evlenmemiş eczacı kendisi, abi evde kendisi yatırla mı şehitlerle mi ne yaşıyomuş. her gece yatarken bahçesine bir ibrik su bırakırmış 2 de takunya, sabah ezanı okunduğunda ibrik hep yarıya inermiş takunyalar da ıslak olurmuş, siz ciddi misiniz dedim nasıl yani, korkmuyo musunuz, niye korkiyim ki ben alıştım beraber yaşıyorum ne zararı var diyor. annemin çocukluk arkadaşı cinle evli. annesi bigün oğlum sen evlenmicek misin demiş, ben evliyim ya anne bak ağaçta çocuğum bile sallanıyo demiş. annem deliydi ama o diyo kendi kendine konuşurdu hep. aslında o deli dediklerimiz cinlerle konuşuyorlar beyler. o alemdeler.
gölcük depremi olduğunda, yukarıda eczacı diye tanıttığım kadının eczanesinin karşısında ishakpaşa camii var inegölde. inegöllü varsa aranızda bilir. onun karşısında çiftefırın var ünlü. o gece, fırında çalışan adam sigara içmek için dışarı çıkmış ve deprem başlamış, caminin bahçesinde bi sürü eski mezar var mezar taşlarının uzunlukları 1,5 - 2 metre çok eski mezarlar, ölüler gece oradan kalkıp camiyi ve minareyi tutmuşlar. bunu gören o adam korkudan ölmüş. böyle anlatılır. o adam gerçekten öldü deprem gecesi bunu herkes biliyor ama anlatılan bu şey ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmem. fırından dışarı çıkanlar adamın yanına gittiğinde işte güya dili tutulmuş parmağıyla işaret etmiş mezarlıkları falan göstermiş vs vs

bursa harbiden evliyalar şehri aq

sonra biz bi daha inegöle falan gitmedik öyle daha doğrusu ben gitmedim bizimkiler gider, 1-2 kez gittim o da biri cenaze diğeri de günübirlik bi iş içindi. oradaki çocuklarla facebooktan twitterdan falan konuşuyoruz anca. ama yarın fotoğrafı bulucam onlardan göstericem size ateş fotoğrafını.

şimdi size son bir olay anlatıcam beyler bitiriyorum. ufaklı tefekli bir çok olay oldu bunlarla ilgili ama hangi birini anlatayım aq. bende yaşamasını öğrendim az çok pek umursamıyorum. bu anlatacağım da etkilendiğim olaylardan olduğu için anlatıcam. çok kısa 2-3 entry de biter.