goben breslav

Temiz düzenli her ogrenci arkadasın aradığı türden sözlükte sayısı az olan yararlı yazarlardan

çocukluğumuz aynı mahallede geçtiğinden çok iyi tanırım. beni hep kaleci yapardı, kendisi takım kaptanıydı ama buna rağmen sinirlenmez, top benim dıbına korum demezdim, hey gidi hey.

aminakoyayim

mükemmel kişiliği olan nefis bi yazar. asil yardımsever mütevazi kısacası adam gibi adam

yollucam dedi yolladı, dürüst bir bin

evli ve amlı oldugunu iddia ediyor

amlı mı değil mi çözemedim.

@32 öncelikle herkesten defalarca özür diledim, yani lütfen biraz daha sakin ol. ayrıca senin tabirinle 'kıvırmadım' zaten hikaye sonunda, hikayeyi nasıl oluşturduğumu anlatacaktım. aynen söylediğim gibi, bir arkadaşım anıları, kendi yaşanmışlıklarım ve gözlemlerim.. bir şey daha dostum, anlamıştım baştan diyorsun da, ben hikayemi benimsediğine inanıyorum, eğer baştan yalan olduğuna inanmış olsaydın bu kadar sinirlenmez, küfretmezdin de. neyse tekrar kusura bakma.

dün akşam hayatımda ilk kez bir hikaye yazmak geldi içimden. yazmaz olaydım. artık incinin gücüne inancım sonsuz ve inciye giren kişi sayısına..

anlattığım hikayeye galiba herkes beddua etmiş. bunu yeni farkediyorum. daha doğrusu çok içten bir beddua ettiğinizi yeni farkediyorum.

herşey sabah uyandığımda başladı. yatağım cama yakın ancak her zaman az açık durur camım, sabah kalktığımda küttt! diye başımı cama vurdum. sonuna kadar açılmış adeta beni öldürmeye çalışıyordu. ah başım falan dedikten sonra tuvalete koştum. tuvalet meğersem ıslakmış ve içeriye çıplak ayaklarla girince ayağım kaydı, kapaklandığım yer klozet oldu. hayatımda en nefret ettiğim şeyi klozeti baya bir elledim ve ağzımla aralarında 1-2 cm kaldı.. yüzümü yıkamak için suyu açtığımda nedense(!) kaynar su geldi hala suratım kıpkırmızı.. dişimi fırçalayacakken tüpü bir sıktım, normalde iki saat sıktığım tüp pıırt ediverdi ve gözümün içine diş macunu girdi.

kendimi adeta son durak filmlerinde hissediyorum. yaşadığım bunlarla sınırlı değil. elim yanık, kafam şişik ve galiba ishal de olmuşum.

hepsini anlarım cezalarını çekiyorum da, balığıma ne demeli? akvaryuma baktığımda bir sağa bir sola savruluyordu. ne kadar enerjik diye düşündüm meğersem hayvancağız sizlere ömür.

gitarımın en altta ki mi teli kopmuş durumda.

televizyonda kablo tv olmasına rağmen bariz şekilde 10-15 tane kanal eksilmiş durumda.

daha yazacak epey şey var. arkadaşlar ben ettim siz etmeyin yahu. yazıktır bu adama. ben bu hikayeyi yazmazdan evvel gayet şanslı ve mutlu bir insandım. ne yaptınız da bunlar oluyor anlamadım gitti. yazıktır ama bu adamada. sizlerden tekrar tekrar özür diliyorum, beni bağışlamanızı umuyorum.

anasını gibtiğimin oruspu çocugu. Millette seni adam sanıp oturup dinliyor amk.
not: ccc @146 ccc

@13 bu iş uzayacak desene *

@14 rusyayı* bombalıyıp türklere değil osmanlıya verdiği gemiler.

(bkz: #90962381)

@11 sadece bana karşı koymakla onu elde edebileceğini düşünüyorsun demek. yani ne denli bir rakibin olduğunu anlamışsın. eh haklısın. ben senin yerinde olsam önce emma'yı elde etmek yerine, beni ortadan kaldırırdım. çünkü sen ona ulaşsan bile dışarda her zaman ben olacağım..

senden büyük bir ben. -yaş, para, kilo, vücut, zart zurt bu anlamlarda değil-

tüm evrenin enerjisini hissedebilen ve bu harikulade ahenge uyum sağlayabilen ender kişilerden olarak!

emma stone benimdir ey analtıncı.

@9 kesinlikle haklısın. ancak okunuşları goben ve breslav şeklinde olduğu için birçok kitap öyle almıştır. bende okunuşlarıyla yazmayı tercih ettim diyebilirim.

goeben ve breslau olmasın gemilerin ismi

yapılan hiç bir iyiliği karşılıksız bırakmayan, düşünceli nadir yazarlardandır.. sana da teşekkürler kardeşim.

(bkz: adamın dibi)
;)

zevklerinden dolayı saygı duyduğum bir yazar olsa da, kusursuz bir varlıkla ciks yapmayı hayal ettiğini itiraf etmesiyle kendisinden çekindiğimi itiraf etmeliyim. neyse en azından koluna bir kez dokunabilirsin emma'nın, ama tek parmağınla ve üç saniyeden fazla değil.