1. 51.
    +1
    Hannibal: Beni değiştirebileceğine inanıyor musun? Tıpkı benim seni değiştirdiğim gibi?
    Will: Zaten değiştirdim.
    Hannibal: Kader ve yaşananlar, bizi bu ana geri döndürdü çay fincanının parçalandığı ana. Seni affediyorum Will.
    ···
  2. 52.
    +1
    Tilki, tavşanın çığlığını duyunca koşarak gelir. Fakat yardım için değil. Jack’in çığlığını duyduğunda, koşarak gelme sebebin ne olacak? O an geldiğinde yapılması gerekeni yapacak mısın? (Hannibal)
    ···
  3. 53.
    +1
    Hannibal: Hepimizin kaderi kan ve boşluğun içinde uçup yüzüyor.
    Will: Herkes yemeğe hazırlanıyor.
    ···
  4. 54.
    +1
    Dünyadaki en korkunç şey, her şeyin berrak olduğu bir an olabilir. (Dr. Bloom)
    ···
  5. 55.
    +1
    Tanrı’nın acı çektirmeye dair seçimleri bizim için tatmin edici değildir. Masumiyet onu gücendirmediği sürece bu seçimler bizim için anlaşılmazdır.
    ···
  6. 56.
    +1
    Hannibal: Ufukta görünen olaylar kargaşasında konumumuzu korur durumdayız.
    Will: Soğukkanlılık masken güçlü bir gerçek dışılık duygusu veriyor. Bu yaşananların çoğu bir rüya gibi geliyor.
    Hannibal: Rüyalar, bizi uyanıkken yaşadığımız hayata hazırlar.
    Will: Rüya görmek bir şeydir, fakat rüyanın doğasını anlamak ise başka bir şeydir.
    Hannibal: Olduğun kişiye uyanıyorsun. Anlaman gereken şey bu.
    ···
  7. 57.
    +1
    Hiçbir şey bizi yalnızlık kadar savunmasız kılmaz, Ajan Crawford.
    ···
  8. 58.
    +1
    Hannibal’ın tanık olduğum tek suçu, etki altına almaktı. Etki, farkında olmadığımız zamanlarda işe yarar.
    ···
  9. 59.
    +1
    Diğer insanlara güvenme ekgibliği, dine olan ihtiyacı arttırır. Diğerlerine güvenemezsen, Tanrı’ya güvenmek zorundasın. (Hannibal)
    ···
  10. 60.
    +1
    Dünya, kendisini görüntülerin seslerin, kokuların ve anıların bir ahenksizliği şeklinde sunar. (Hannibal)
    ···
  11. 61.
    +1
    Will: Köpeklerimi neyle besliyorsun?
    Mason: Sadece kendimle.
    ···
  12. 62.
    +1
    Hannibal: Cinayet mi, merhamet mi?
    Will: Merhamet diye bir şey yok. Merhameti biz yaparız onu, basit sürüngen beynimizde fazlaca büyümüş parçalarımızda imal ederiz.
    Hannibal: O halde cinayet de yoktur. Cinayeti de biz yaparız. Bu sadece bizi ilgilendirir.
    ···
  13. 63.
    +1
    Mason: Acıktım!
    Hannibal: O zaman burnunu ye.
    Mason: Yiyeyim.. burnumu mu yiyeyim? Ağzımda tavuk taşlığına benzer bir tat ve kıvam var.
    Hannibal: Tat, zihinde acıma duygusundan önce gelen bir yerde bulunur. Acıma duygusunun yemek masasında yeri yoktur.
    Mason: Kendime doydum!
    ···
  14. 64.
    +1
    Hannibal: Kimliği saklayıp ortaya çıkarmak epik Yunan eserlerinde sık kullanılan bir temadır.
    Will: Tıpkı savaşla sınanan arkadaşlıklar gibi.
    ···
  15. 65.
    +1
    1. ve 2. sezon replikleri bu kadar. 3. sezon başladığında bu başlığı 3. sezon replikleriyle güncelleyeceğim. 3. sezonun bomba gibi olacağına eminim, beklemedeyiz.
    ···
  16. 66.
    +1
    Peter: Be-bence o ölmeyi hak ediyor.
    Will: Fakat sen onu öldürmeyi hak etmiyorsun, Peter.
    ···
  17. 67.
    +1
    Vicdanımız yanılmaz bir yargıçtır, biz onu öldürmedikçe.
    ···
  18. 68.
    +1
    Herhangi bir yasal adalete olan inanç, hiçbir zaman bir gece lambasından daha rahatlatıcı olmaz. (Will)
    ···
  19. 69.
    +1
    Ölüm fikrini her zaman rahatlatıcı bulmuşumdur. Hayatımın her an sona erebileceği fikri beni hayatın sunduğu şeylerin güzelliğini, sanatını ve korkusunu tamamen kucaklamam için özgür kılıyor.
    ···
  20. 70.
    +1
    "-oki doki"
    ···