1. 76.
    +1
    Hannibal: Kendi öfkesine cevap verebilen bir insandan daha vahşi bir hayvan yoktur.
    Will: Bu öfke değil. Öfke, kışkırtılmaya verilen duygusal bir cevaptır. Bu farklı bir şey.
    ···
  2. 77.
    +1
    Sınırlarımızı çok erken öğrenirsek gücümüzü asla öğrenemeyiz. (Hannibal)
    ···
  3. 78.
    +1
    Bir terapistin hayatının eşit iki parçası, öğüt ve meraktır. Bir hastayı bir yola koyarız fakat yolun onları nereye zütüreceğini merak etmekle kalırız. (Hannibal)
    ···
  4. 79.
    +1
    Bu olanlar, bizi aynı kareye getirdi. Ben seni öldürmesi için birini gönderdim sen de beni öldürmesi için. Ödeştik. (Will)
    ···
  5. 80.
    +1
    Will: Toplumun nazik kanadı, normalde cinayet işlemeyi büyük bir tabu olarak görür.
    Hannibal: Ölüm olmasaydı, kaybolurduk. Bizi yüceliğe ulaşmaya sevk eden, ölümün yaşanma ihtimalidir. Onu ellerinle mi öldürdün?
    Will: Fazlasıyla içli dışlıydı.
    ···
  6. 81.
    +1
    Bizi insanlar olarak şekillendiren en etkili güçlerden birisi bir miras bırakma isteğidir. Sen arkanda ne tür bir miras bırakacaksın? (Hannibal)
    ···
  7. 82.
    +1
    Fakat insanlar enstrüman değildir. Çaldığın şey her neyse, Hannibal yarattığın şeye göre çok dikkatle dinlemelisin.
    ···
  8. 83.
    +1
    En kötülerimizin bile konuşmak için birilerine ihtiyacı olur, Mason. (Hannibal)
    ···
  9. 84.
    +1
    Sınırı olmayan biri, sosyopattır. Ya da bir gazeteci.(Will)
    ···
  10. 85.
    +1
    Sınırları geçmek, onları ihlal etmekten farklıdır.(Hannibal)
    ···
  11. 86.
    +1
    Tanıdığın düşman, tanımadığın dosttan yeğdir. (Will)
    ···
  12. 87.
    +1
    Will: Beni bir dizi etkiye indirgeyemezsin. Herhangi bir şeyin ürünü değilim. Davranış pgibolojisi için iyilik ve kötülükten vazgeçtim.
    Hannibal: O halde benim kötü olduğumu söyleyemezsin.
    Will: Sen, tahrip edicisin. Aynı şey.
    Hannibal: Kötülük tahrip edici bir şeyden mi ibarettir? O kadar basitse, fırtınalar da kötüdür. Ateş de öyle, dolu yağışı da. Sigortacılar bunların hepsini “doğal afet” kavrdıbının altına süpürür. Bu et, bir doğal afetin eseri mi, Will?
    ···
  13. 88.
    +1
    Will: Öldürmek, düşünce şeklimi değiştiriyor.
    Hannibal: Evet. Kan ve nefesin, görkemine güç katmak için değişim geçiren yegâne şeyler olduğunu anlaman gerek. Tıpkı bir ışık kaynağının yanışı gibi.
    ···
  14. 89.
    +1
    Her yaratıcı eylemin yok edici bir sonucu vardır Will. Hindu Tanrısı Shiva, hem yok edici hem de yaratıcıdır. Geçmişte kim olduğun, bugünkü benliğini açığa çıkarmak için yok edilir.(Hannibal)
    ···
  15. 90.
    +1
    Kaç yalanın kutsallaştırılması gerekti? Kaç vicdanın harap edilmesi gerekti? (Will)
    ···
  16. 91.
    +1
    Will: Hangi Tanrı’ya dua ediyorsun?
    Hannibal: Dua etmiyorum. Gösterişsiz eylemlerimin, Tanrı’nın eylemleri yanında sönük kaldığını görmenin haricinde tanrısal varlığa ilişkin herhangi bir şey düşünme zahmetine girmedim.
    Will: Ben Abigail’i tekrar görmek için dua ettim.
    Hannibal: Duan tamamen cevapsız kalmadı. Onun bir parçasını görmüş oldun. Will evren küçülürse zaman geriye dönerse ve fincanlar tekrar birleşirse dünyanda Abigail için bir yer oluşabilir.
    ···
  17. 92.
    +1
    Tanrının nedensiz kötülükleri idraki aşar ve ironide eşi benzeri yoktur.
    ···
  18. 93.
    +1
    Dünyadaki en korkunç şey, her şeyin berrak olduğu bir an olabilir. (Dr. Bloom)
    ···
  19. 94.
    +1
    Tanrı’nın acı çektirmeye dair seçimleri bizim için tatmin edici değildir. Masumiyet onu gücendirmediği sürece bu seçimler bizim için anlaşılmazdır.
    ···
  20. 95.
    +1
    Hannibal: Ufukta görünen olaylar kargaşasında konumumuzu korur durumdayız.
    Will: Soğukkanlılık masken güçlü bir gerçek dışılık duygusu veriyor. Bu yaşananların çoğu bir rüya gibi geliyor.
    Hannibal: Rüyalar, bizi uyanıkken yaşadığımız hayata hazırlar.
    Will: Rüya görmek bir şeydir, fakat rüyanın doğasını anlamak ise başka bir şeydir.
    Hannibal: Olduğun kişiye uyanıyorsun. Anlaman gereken şey bu.
    ···