1. 126.
    +1
    Hannibal: Beni değiştirebileceğine inanıyor musun? Tıpkı benim seni değiştirdiğim gibi?
    Will: Zaten değiştirdim.
    Hannibal: Kader ve yaşananlar, bizi bu ana geri döndürdü çay fincanının parçalandığı ana. Seni affediyorum Will.
    ···
  2. 127.
    +1
    1. ve 2. sezon replikleri bu kadar. 3. sezon başladığında bu başlığı 3. sezon replikleriyle güncelleyeceğim. 3. sezonun bomba gibi olacağına eminim, beklemedeyiz.
    ···
  3. 128.
    0
    Hannibal'ın ilham alındığı kişi Albert Fish aynen, çok kral adamdır
    ···
  4. 129.
    0
    3. sezon başladı, 3 bölüm geçti ve geçen bu 3 bölümdeki replikleri paylaşıyorum
    ···
  5. 130.
    0
    Şeytan, düşünüp hayal kurmaya başladığımızdan beri insanlığın bir boyunduruğu oldu.
    -Hannibal Lecter
    ···
  6. 131.
    0
    Abel Gideon: Herkes bir şekilde yenir.
    Hannibal Lecter: Şişman olsa da, zayıf olsa da.
    ···
  7. 132.
    0
    Bedelia: Artık etik kaygıların yok, Hannibal. Estatik kaygıların var.
    Hannibal Lecter: Etik, zamanla estetiğe dönüşür.
    ···
  8. 133.
    0
    izlenimleri korumaktan çok izlenimleri yaratmakla daha çok ilgilisin.
    -Bedelia Du Maurier
    ···
  9. 134.
    0
    Bedelia: Huzurun, ahlaklılıktan yoksun.
    Hannibal: Ahlaklılık diye bir şey yoktur. Sadece ahlak vardır.
    ···
  10. 135.
    0
    Abel Gideon: Beni kekik içinde tütsülemişsin.
    Hannibal Lecter: Tütsüledim, kapladım ve şeker kamışıyla servis ettim. Kemikten düşecek kıvama geldin.
    ···
  11. 136.
    0
    Herkesin kendine özgü bir tadı vardır.
    – Hannibal Lecter
    ···
  12. 137.
    0
    Eğer Hannibal’ı yakalamak üzere olduğunu sanıyorsan bu, Hannibal böyle düşünmeni istediği içindir.
    Olanların kontrolünün onun elinde olmadığını düşünerek kendini kandırma.
    -Bedelia Du Maurier
    ···
  13. 138.
    0
    Bedelia: Onların seni görmesine izin verdim.
    Hannibal: Yeteri kadar görmelerine izin verdim.
    ···
  14. 139.
    0
    insanların motivasyonu, şeffaf bir açgözlülükten daha fazlası olabilir.
    -Hannibal Lecter
    ···
  15. 140.
    0
    Sürekli maruziyet bizi uçarı ve müstehcene karşı duygusuzlaştırdığına göre bize hala habis geleni görmek öğretici bir şey.
    -Hannibal Lecter
    ···
  16. 141.
    0
    Abigail: Neden ona yalan söyledin?

    Will: Yanlış şeyin yapılacak doğru şey olması çok çirkin bir düşünceydi.

    Abigail: O sana hepsini geri alman için bir şans verdi ama sen yalan söylemeye devam ettin. Kimsenin ölmesine gerek yoktu.
    ···
  17. 142.
    0
    Will: Olabilecek her şey olur. Sonunun iyi bitmesi ve kötü bitmesi gerekiyor. Olabilecek her şekilde bitmeli. ikimiz için bu şekilde bitti

    Abigail: Bir sonumuz yok. Henüz bize bir son vermedi. Onu bulmamızı istiyor.

    Will: Yaptığı onca şeyden sonra yine ona gider misin?

    Abigail: Olabilecek olan her şey oluyorsa o zaman asla yanlış olanı seçmiş olamazsın. Sen sadece yapman gerekeni yaptın.
    ···
  18. 143.
    0
    Will: Aydınlanmış bir dünyada bile Tanrıya daha yakın hissedebilmek için buraya geliyorsun.

    Abigail: Sen Tanrıya daha yakın hissediyor musun?

    Will: Tanrı buraya bulmaya geldiğim şey değil.
    ···
  19. 144.
    0
    Abigail: Tanrıya inanır mısın?

    Will: incil’dekilere kıyasla bilimkurguya daha yakın olan bir şeye inanıyorum.

    Will: Tanrı hiçbirimizi kurtaramaz çünkü bu kabalık olurdu. Zarafet acı çekmekten daha önemlidir. Bu onun tasarımı.

    Abigail: Tanrıdan mı bahsediyorsun Hannibal’dan mı?

    Will: Hannibal, Tanrı değil. Tanrı olmanın bir zevki olmazdı. Tanrıya meydan okumak onun iyi vakit geçirme fikri.
    ···
  20. 145.
    0
    Pazzi: Hayal gücü ikimizde de olan bir armağan.

    Will: Armağanın keskin tarafından tutmuş bir adamın yaraları var bende.

    Pazzi: Yanlış taraftan tutmuşsun.
    ···