1. 96.
    +1
    Tilki, tavşanın çığlığını duyunca koşarak gelir. Fakat yardım için değil. Jack’in çığlığını duyduğunda, koşarak gelme sebebin ne olacak? O an geldiğinde yapılması gerekeni yapacak mısın? (Hannibal)
    ···
  2. 95.
    +1
    Hannibal: Hepimizin kaderi kan ve boşluğun içinde uçup yüzüyor.
    Will: Herkes yemeğe hazırlanıyor.
    ···
  3. 94.
    +1
    Hannibal: Kimliği saklayıp ortaya çıkarmak epik Yunan eserlerinde sık kullanılan bir temadır.
    Will: Tıpkı savaşla sınanan arkadaşlıklar gibi.
    ···
  4. 93.
    +1
    Mason: Acıktım!
    Hannibal: O zaman burnunu ye.
    Mason: Yiyeyim.. burnumu mu yiyeyim? Ağzımda tavuk taşlığına benzer bir tat ve kıvam var.
    Hannibal: Tat, zihinde acıma duygusundan önce gelen bir yerde bulunur. Acıma duygusunun yemek masasında yeri yoktur.
    Mason: Kendime doydum!
    ···
  5. 92.
    +1
    Hannibal: Cinayet mi, merhamet mi?
    Will: Merhamet diye bir şey yok. Merhameti biz yaparız onu, basit sürüngen beynimizde fazlaca büyümüş parçalarımızda imal ederiz.
    Hannibal: O halde cinayet de yoktur. Cinayeti de biz yaparız. Bu sadece bizi ilgilendirir.
    ···
  6. 91.
    +1
    Will: Köpeklerimi neyle besliyorsun?
    Mason: Sadece kendimle.
    ···
  7. 90.
    +1
    Dünya, kendisini görüntülerin seslerin, kokuların ve anıların bir ahenksizliği şeklinde sunar. (Hannibal)
    ···
  8. 89.
    +1
    Diğer insanlara güvenme ekgibliği, dine olan ihtiyacı arttırır. Diğerlerine güvenemezsen, Tanrı’ya güvenmek zorundasın. (Hannibal)
    ···
  9. 88.
    +1
    Hannibal’ın tanık olduğum tek suçu, etki altına almaktı. Etki, farkında olmadığımız zamanlarda işe yarar.
    ···
  10. 87.
    +1
    Hiçbir şey bizi yalnızlık kadar savunmasız kılmaz, Ajan Crawford.
    ···
  11. 86.
    +1
    Hannibal: Ufukta görünen olaylar kargaşasında konumumuzu korur durumdayız.
    Will: Soğukkanlılık masken güçlü bir gerçek dışılık duygusu veriyor. Bu yaşananların çoğu bir rüya gibi geliyor.
    Hannibal: Rüyalar, bizi uyanıkken yaşadığımız hayata hazırlar.
    Will: Rüya görmek bir şeydir, fakat rüyanın doğasını anlamak ise başka bir şeydir.
    Hannibal: Olduğun kişiye uyanıyorsun. Anlaman gereken şey bu.
    ···
  12. 85.
    +1
    Tanrı’nın acı çektirmeye dair seçimleri bizim için tatmin edici değildir. Masumiyet onu gücendirmediği sürece bu seçimler bizim için anlaşılmazdır.
    ···
  13. 84.
    +1
    Dünyadaki en korkunç şey, her şeyin berrak olduğu bir an olabilir. (Dr. Bloom)
    ···
  14. 83.
    +1
    Tanrının nedensiz kötülükleri idraki aşar ve ironide eşi benzeri yoktur.
    ···
  15. 82.
    +1
    Will: Hangi Tanrı’ya dua ediyorsun?
    Hannibal: Dua etmiyorum. Gösterişsiz eylemlerimin, Tanrı’nın eylemleri yanında sönük kaldığını görmenin haricinde tanrısal varlığa ilişkin herhangi bir şey düşünme zahmetine girmedim.
    Will: Ben Abigail’i tekrar görmek için dua ettim.
    Hannibal: Duan tamamen cevapsız kalmadı. Onun bir parçasını görmüş oldun. Will evren küçülürse zaman geriye dönerse ve fincanlar tekrar birleşirse dünyanda Abigail için bir yer oluşabilir.
    ···
  16. 81.
    +1
    Kaç yalanın kutsallaştırılması gerekti? Kaç vicdanın harap edilmesi gerekti? (Will)
    ···
  17. 80.
    +1
    Her yaratıcı eylemin yok edici bir sonucu vardır Will. Hindu Tanrısı Shiva, hem yok edici hem de yaratıcıdır. Geçmişte kim olduğun, bugünkü benliğini açığa çıkarmak için yok edilir.(Hannibal)
    ···
  18. 79.
    +1
    Will: Öldürmek, düşünce şeklimi değiştiriyor.
    Hannibal: Evet. Kan ve nefesin, görkemine güç katmak için değişim geçiren yegâne şeyler olduğunu anlaman gerek. Tıpkı bir ışık kaynağının yanışı gibi.
    ···
  19. 78.
    +1
    Will: Beni bir dizi etkiye indirgeyemezsin. Herhangi bir şeyin ürünü değilim. Davranış pgibolojisi için iyilik ve kötülükten vazgeçtim.
    Hannibal: O halde benim kötü olduğumu söyleyemezsin.
    Will: Sen, tahrip edicisin. Aynı şey.
    Hannibal: Kötülük tahrip edici bir şeyden mi ibarettir? O kadar basitse, fırtınalar da kötüdür. Ateş de öyle, dolu yağışı da. Sigortacılar bunların hepsini “doğal afet” kavrdıbının altına süpürür. Bu et, bir doğal afetin eseri mi, Will?
    ···
  20. 77.
    +1
    Tanıdığın düşman, tanımadığın dosttan yeğdir. (Will)
    ···