0
Bu mu lan hayat?
Hayat bu değil arkadaşlar, hayat cipslerden çıkan pokemon tasoları bence, hayat hersabah erken uyanıp televizyonda çizgi film izlemek, sokakta misket oynamak, yağmur yağıp geri güneş açınca, o toprak arsaları misket oynamak için doldurmak, şimdi boş arsa kalmadı etrafımda, olsada arsa sahipleri çocukları kovuyor, sanki onlar oraya kaçak kat çıkacakmış gibi. Hayat bence, küçücük bedenimle sırf merak ettiğim için herkesten gizli sigara içmek.
Bu değil hayat, hayat yeni yapılan asfaltlarda topaç çevirmek, o topaçları birbirine çarptırp çivisini sökmeye çalışmak. Hayat, üstümüzün başımızın temiz ve yeni olmasını umursamamak, bazen okuldan kaçıp internet cafede cs oynamak, arkadaşla tek bilgisayar açtırıp iki kişilik araba yarışı oynamak. Hayat, rap müziğin büyükler tarafından sevilmeyip, sadece küçüklere özelmiş gbi olan dönem. Hayat ramazanlarda yarım gün oruç tutmak. Sıkıldıkca sürekli yeni oyunlar üretmek hayat, koşarken dizlerin ve dirseklerin parçalanması. Aslınsa komik ve saçma şeyleri, karizmatik olarak algılamak. Hayat koca dünyanın, sadece 5 mahalle büyüklüğünde olması, 5 mahalleden ilerisine annesiz babasız çıkılamaması. Hayat, sebepsiz ama sadece 1 gün küs kalmanı sağlayacak kavgalar. Hayat babadan yaramazlık yaptık diye dayak yemek, hayat kötü şeylere özenmek. Sokaktan terli ve nefes nefese gelip, dolaptaki musluktan doldurulmuş soğuk suyu kafaya dikmek, hasta olduğunda bir kadının başında durması. Hayat tüplü televizyon üstündeki danteller. Evin içinde top oynayıp birşeyler kırmak, fotoğraflarımızın kenarına atarlı sözler yazmak, msn de sınıf arkadaşlarınla konuşmak, en büyük hayalin müzik çalan bi telefon olması, baba eve bilgisayar aldığında dünyanın en mutlusu olmak.
Daha yazarımda, gerek yok bizimkiler uzun yazıları okumadan geçer biliyorm. Kısaca bu yaşadığımız hayat değil, hayat çocuklukta kaldı…