1. 72.
    0
    @76 bu aile baskısı insanları mahvediyor panpa
    ···
  2. 71.
    +1
    herkesin benden bir şey beklerken oks yi kazanamayıp düz liseye gitmem bence o kadar baski vardı ki üstümde okb başladı 6 yıldır devam ediyor dikkat ekgibligi şizofreni ardı arkası kesilmedi sadece normal bi insan olmak istemiştim
    ···
  3. 70.
    0
    son 1 up
    ···
  4. 69.
    0
    son 2 up
    ···
  5. 68.
    0
    son 3 up
    ···
  6. 67.
    0
    son uplamalarım beyler
    ···
  7. 66.
    0
    @70 umarımda seni üzen ve yıkan bu tür olaylar olmaz panpa
    ···
  8. 65.
    0
    düşünüyorum da benim o kadar büyük bi olayım olmadı be
    ···
  9. 64.
    0
    gececi tayfa ?
    ···
  10. 63.
    0
    up beyler yokmu aanlatıcak şeyleri olan
    ···
  11. 62.
    0
    up up up
    ···
  12. 61.
    0
    @65 sanırım benide panpa
    ···
  13. 60.
    +1
    @64 "yüzü çok gülen insanlara iyi bakın, aslında içleri hep kan ağlar" sanırım böyleydi bu söz. beni en çok anlatan söz bu söz.
    ···
  14. 59.
    0
    @63 zor dönemlerden geçmişsin panpa herkesin bi derdi çıkıyor işte
    ···
  15. 58.
    +1
    hayatımı değiştiren ortam üniversite idi.

    lisedeykern tipsiz sivilceli içine kapanık biriydim. o kadar tipsizdim ki sınıftakiler benle konuştuklarında gülüşklerini skaladıkları açık bir şekilde gözüküyordu. hatta bi ara minibüste kasanın olduğu yerde oturuyordum. önümde de bi kız oturuyordu. ben dışarı bakıyordum ve onun bana güldüğünü farkediyordum. umursadım bi kaç kere döndüm baktım harbiden de gülüyor. o zamanlar pısırık olduğum için sineye çektim eve gittiğimde "ulan beni seven sayan saygı gösterecek birileri olmayacak mı lan" gibisinden düşünür arada da ağlardım. üstüne üstelik annemin öss sınavı için üzerimde baskı kurması ve lanet olsun ki başka çocukları bana örnek göstermesi benim olmayan moralimi daha da olmazlara sokuyordu. kızlarla zaten konuşamazdım. dilim falan tutulurdu ekeklerle ise çat pat. sınıfta ayrı bi köşeye geçer tek başıma hayal kurardım. insanların beni sevdiği değer verdiği unutmadığı bir ortamın hayalini. daha sonra üniversiteye gelince allhıma sonsuz şükürler beni ne olursa olsun beni seven sayan insanlar çıktı zamanlar karşıma. özellikle karşıma çıkan 1 kız bana sevmeyi öğretti insanlarla ilişki kurmayı dost olmayı öğretti. bana hayatım boyunca içtenlikle ve sıcak davranan ilk kızdı. tabi sevgili değil bu ama öyle bir dost ki o beni unutsa bile onu asla unutmayacağım bir dost. 1. sınıfta pek fazla kaynşamasam da bu 2. ve 3. sınıfta benim için daha az sorun haline geldi ve şimdi sınıfın nerdeyse hepsiyle orta derecede bazılarıyla ise sıkı derecede samimiliğim var. hayatımdaki dönüm noktam üniversite ve o kız. ağlamaklı oldum lan.

    özet yok okuyun. bu arada sağol @1 bu başlığı açıp içimi dökmemi sağladığın için. bi şey daha eklemek istiom. eğer ailemin yanında okusaydım kesinlikle şimdiki durumumda olamazdım. gene içine kapanık asosyal biri olurdum. iyi ki istanbul dışından okumuşum.
    ···
  16. 57.
    0
    @61 bende yaptım ve pişmanım panpa
    ···
  17. 56.
    +1
    @58 ben de aynı hatayı yaptığımı sanmıştım ama daha sonra hak ettiğini gördüm aylar sonra o yüzden pişman değilim.
    ···
  18. 55.
    0
    @58 okudum panpa duygulandım bin
    ···
  19. 54.
    +1
    @56 panpa kız bu sonuçta ne yapabilir amk ,erkek çevrem de sağlamdır benim.ben bi insana kanka demiyosam benim için pek anlam ifade etmez zaten.
    ···
  20. 53.
    +3 -1
    sevgilime gibtiri koyduğum gündür. 2013 yılı 14 Şubat'ına denk gelen bu hadise şöyle vuku buldu panpalar.

    sabah kendisine canım cicim falan mesaj attım, edebiyatın sınırlarını zorlayarak hoş laflar ürettim, imgeleme yaptım. 1 saat 2 saat derken kızdan cevap yok. neyse ben vatandaşı tam 8 saat bekledim. 8. saat dolarken içimde buruk bir şey vardı. nefret, öfke, acı değildi ama hepsinden birer parça gibiydi. mesajı gönder tuşuna bastım. beni giblemediğini düşündüm. uyudum akşam. tabi nasıl uyunursa. ertesi gün zombivari bir vaziyette kalktım yataktan. kahvaltı edip okula gittim. yoldayken mesaj attı. sadece telefonum bozulmuştu dedi. o an yıkıldım işte. ona haksızlık ettiğimi anladığım an acıyı hissetim. fiziki acının ötesinde bir şey. öyle ki bütün bedeninizde hissediyorsunuz, kalbinizin sıkıştığını, kulaklarınızın uğuldadığını duyumsuyorsunuz. bir an bir saat gibi oluyor. dünya duruyor, yok oluyor sanki. siz ve o çırılçıplak gerçek oluyor sadece. acıdan, gerçekten kaçamıyorsunuz. ikinci ilişkimdi bu. bundan önce öfke dilediğimi hatırlıyorum. unutmak için. gerçeklikten kaçabilmek için. istediğim bu muydu? yıkım, kırılan ve onarılamayan kalpler miydi? haksızlık etmek miydi? çok geç anladım hata yaptığımı. sevginin önüne öfkeyi koymanın sonucu sadece acıydı. kendimi affedemedim o günden sonra. bunun hesabını veremedim kendime. acı hiç dinmedi. notlar aynı seviyedeydi ama hayvan gibi çalışıyordum artık. geceleri uyuyamaz olmuştum iyice yorulmadan. yatınca hatırlıyordum yeniden çünkü. bütün gün kaçtığım şey yapışıyordu yakama insafsızca, sıkıyordu ama öldürmüyordu da. bazı şarkıları dinleyemez olmuştum. ruhum derin bir uykuya daldı sonra. daha da uyanmadı. ot gibi yaşıyorum, cezam olarak. hiç hata yapmadığımı düşünürdüm. pişman değildim hiçbir seçimimden dolayı, o güne kadar. tek pişmanlığımdır. affetmeyi unuttum, sevgiyi unuttum maziyi unutacağım derken. keşke ellerim kırılsaydı, bana bir şey olsaydı da basamasaydım o tuşa. gitmeseydi o mesaj. öyle işte.

    özet yok beyler. kusura bakmayın.
    ···