/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +14
    Sinemadan çıktık. Elinden tuttum. Genelde yürürken o koluma girerdi, el ele tutuşmazdık. Sevgili olduğumuz ilk gün de elini tutmuştum. Anılarımız canlansın istedim.
    Şöyle bi içlendi, nefes aldı, göğsünü kabarttı.
    B: neler aldın sen bu kadar ya
    E: eve gidelim de göstericem ben sana
    B: bak sen allah allaah
    E: şşşt meraklan biraz
    B: iyi bak çok meraklandım, gel yemek yiyelim şimdi
    E: tamam canım girelim şuraya
    Yemek yedik. Uzun zamandır öyle yemek yiyemiyorduk, ya yarım kalıyordu ya da hiç başlayamıyorduk bile. Gözlerine bakmaktan, onu seyretmekten yemek yemeği unutmuştum.
    E: hadi aşkııım soğutuyosun bak
    B: ha ney evet yiyorum ya işte
    E: daldın mı hayırdır ne o hal
    B: vuruldum vuruldum
    Kaşlarını kaldırarak bana baktı. Ağzını büzüştürerek gülüyordu. Utanmıştı.
    Eve gittik. Yorulmuştum ben yine. Eve girer girmez elimdekileri bi kenara bırakıp salondaki çekyatlardan birine uzanmıştım. Eylül de poşetleri çantaları alıp odama geçmişti.
    Biraz zaman geçti.
    B: eylüüül nabıyosun gelsene ya
    E: geliyorum bi saniyee

    Salona bir geldi, ben yerimden kalktım. Doğruldum, dikildim artık ne derseniz. Bi anda kendimi kaybettim sanki. Kendisine siyah bi gecelik almışı. Altı, etek kısmı dizinin bi karış üzerindeydi , üstü de hatrı sayılır derecede açıktı. Kapının yanında dikilip elini beline attı.

    E: aşkım beğendin mi sürprizi mi ??

    Cevabı beklenen bi soru olmadığını biliyordum. Gözlerimin nasıl açıldığını ne hale geldiğimi o görüyordu zaten.
    Yanıma geldi, yakalarımdan tutup çekti kendine doğru. Öpmeye başladı. Dudaklarıma öyle sıkı yapıştı ki , öyle hırsla öpüyordu ki oturduğumuzu farketmedim bile.
    Beni oturtmuş , o da kucağıma oturmuştu. Öpüşmeye devam ediyorduk.
    ···
    1. 1.
      +3
      Boşaldım helal et .
      ···
  2. 52.
    +10 -1
    Bi ara dudaklarını çekti dudaklarımdan. Gözlerime bakıyordu yanaklarımı tutarak.
    Sadece bakarak seni seviyorum diyebiliyorduk o an. Bakışlarımız kelimelerden daha çok şey ifade ediyordu.
    Birden bire boynuma sarıldı. Başını boynumun hemen yanına yerleştirdi. Ben de ona sarıldım omzunun arkasından.
    E: böyle küçücük bi çocuğumuz olsa , oğlumuz olsa koşsa etrafta
    B: kızımız olsa olmaz mı kız istiyordum ben
    E: ya sağlıklı olsun da bırak şimdi kızını erkeğini
    B: tabi orası öyle doğru söylüyosun
    Çenemin altından öptü.
    E: bence artık çocuğumuz olmalı vanic
    B: artık mı , yok yok daha değil
    E: ama çok güze...
    B: yok eylül olmaz dedim
    E: tamam hayatım kızma

    Parmaklarını göğsümde gezdiriyordu.
    E: aşkım
    B: hı
    E: hiiç sadece söylemek istedim
    B: öyle olsun bitanem (gülümsüyordum)
    E: ya neee
    B: bişey yok canım allah allah
    E: hadi kalk da üstünü değiştir artık rahat bişeyler giy bu ne böyle
    B: tamam tamam dur giyineyim geliyorum

    Bi eşofman altı bi tişört giydim tam salona geçecektim ki odama geldi.
    E: yatalım mı artık
    B: daha erkendi ama
    E: yatalım yatalım
    B: tamam canım sen bilirsin
    Uzandım yatağa, yanıma yavaş yavaş sokuldu. Bacağını bacağıma sürttürüyordu yavaş yavaş.
    Dizinin arkasından tuttum, kalçama doğru çektim, bacağımın üstüne koydum. Elimle yavaşça bacağını sıvazlıyordum.
    Tekrar öpmeye başladı beni, elini yanağıma koydu. O şekilde uyuyakalmıştık.
    ···
  3. 53.
    +9
    Sabah uyandığımda saat 8 di. Artık bi okula gideriz aq dedim kendi kendime. Eylüle baktım, üşümüş olacak ki büzülmüş, dizlerini başına doğru çekmişti. Bacağına dokundum , buz gibiydi. Sımsıkı örttüm üstünü. Yorganı boynuna kadar çektim. Elimi tam çekecekken tuttu, öptü elimi.
    E: günaydın hayatım
    B: günaydın canım kalk hadi hazırlan da olula gidelim
    E: okula mı
    B: evet artık bi uğrayalım ya
    E: iyi de bitanem bugün pazar değil mi
    B: pazar mı
    E: pazar ya tabi hahaha
    Telefona baktım tekrar. Harbiden de pazardı. Ne yapacaktık okulda anasını satayım.
    Hemen yanına sokuldum. Biraz daha yattık öyle.
    Kahvaltıdan sonra hazırlandık , birlikte egeyi ziyarete gittik. Yoldayken miray konusunu anlattım. Ayak uyduracağını söyledi.
    (Eg : ege E: eylül B: ben)
    Eg: hoşgeldiniiz buyrun gelin
    B: nasılsın kanka iyi gördüm maşallah
    E: ege geçmiş olsuuun
    Eg: sağolasın eylül , iyiyim kanka şükür ya iyileşiyorum işte. Ee miray nerde o neden gelmedi bişey mi oldu yoksa
    E: o mu o yok yok ne olacak canım ehehe biraz rahatsız da yatıyor evinde biz de zorlamadım
    Eg: rahatsız mı neyi var bak benden bişey saklamıyosunuz dimi
    B: yok oğlum ya ne sakl...
    E: ya kadınsal şeyler işte çok kafana takma sen onu boşver
    Eg: iyi öyleyse madem benden selam söylersiniz, çok özledim onu ya
    B: aleyküm selam kanka merak etme söyleriz.

    Tekrar içim parçalanmıştı. Eylüle bakmıştım. Onda da aynı ifadeyi görebiliyordum.
    Eg: ne zaman çıkaracaklarmış beni kanka bişey dediler mi
    B: kanka heralde bi haftaya kalmaz çıkarsın baksana taş gibisin mübarek
    E: evet ege ya nasıl da hızlı iyileşiyosun bak çok seviniyorum senin adına
    Eylülün telefonu çaldı.

    E: alo efendim canım... hıhı söyle müsaitim... aaa gerçekten mi dur bi konuşıyım da dönerim ben sana... tabi ya çok güzel olur... tamam canım görüşürüz öptüm.

    B: kimdi o ya
    E: ayy begüm ya hani var ya benim arkadaşım
    B: ee ne dedi ki
    E: haftaya yılbaşı ya buketlerin evinde parti olacakmış baya büyük bizi de çağırdılar işte canım gideriz dimi
    B: ya ne partisi şimdi allah aşk...
    E: ya ege de çıkmış olur hem hep birlikte gideriz bi kafa dağıtırız canım nolcak yaa hadi lütfen
    Eg: olur aslında kanka mirayı da alırız gideriz bana uyar eğer çıkmış olursam tabi
    B: iyi tamam bakarız
    E: dur arıyıp söyliyim kıza geleceğimizi
    ···
  4. 54.
    +12
    Bi haftayı aynı tempoyla geçiriyorduk. Hayatımızdan miray çıktığından beri çok aksiyon yaşamamıştık. Fakat egeye de hala bişey söylememiştik. Her seferinde başka bişey uyduruyorduk , o da bişeyleri anlamıştı zaten bi süre sonra ama inanmak istememişti kendince. Egenin de 1 haftaya çıkması çok düşük bi ihtimaldi. O kırıklar varken onu en azından birkaç hafta daha orda tutacaklardı. O kabullenmişti problem değildi, iyi olsun da gerisi mühim değildi zaten.
    Yılbaşı günü buketlere gitmek için hazırlanıyorduk.
    E: aşkım sence kırmızı küpelerimi mi takayım yoksa mavi taşlı olanları mı
    B: maviler çok dikkat çekiyo kırmızıları tak
    E: ay benim sevgilim beni mi kıskanırmış
    B: ne kıskanacam ulan çok göze batma diyorum işte
    E: hehe tabi tabii
    B: annenle konuşuyo musun hiç
    Birden bire modu düşmüştü. Sanki ananı avradını diye girişmiştim de karşılık verememişti.
    E: evet dün görüştüm
    B: iyiler miymiş ne yapıyorlarmış
    E: iyiymiş
    Sanki babasından haberim yokmuş gibi davranıyordum.
    B: e baban nasılmış o da iyi mi bi sıkıntı yok dimi?
    E: biz de bilmiyoruz
    B: ne demek bilmiyoruz ?
    E: babam evden gitmiş 3-4 gün önce bidaha da aramamış annemi
    B: yapma ya nasıl gitmiş acil bi işi falan çıkmış olmasın
    E: baya baya gitmiş işte vanic
    Bişey diyemedim üzüldüğünün farkındaydım. Yanına gittim. Omuzlarından tuttum. Alnından öptüm.
    B: çok güzel olmuşsun
    Eylül utandı.
    B: çıkalım mı artık saat 10 oldu (akşam)
    E: hıhı hadi gidelim
    Yolda eylülden öğrendiğim kadarıyla buket varlıklı zengin mi zengin bi kardeşimizdi. Ailesi okulu kazanır kazanmaz ona denize sıfır büyük bi daire almıştı. Biz de parti ayağına evini görmüş olacaktık.
    Ortam güzeldi. Müzik biralar bilmemneler gayet eğlenceli bi yerdi. Biz içmiyorduk ama yine de eğleniyorduk.
    Birden bire holün sonuna doğru yöneldim. Sanki mustafayı görür gibi olmuştum.
    ···
  5. 55.
    +6
    Beyler görüyorsunuz partlar kısa değil ben de mobilden yazıyorum insaf edin biraz elimden geldiğince hızlı yazıyorum
    ···
    1. 1.
      +1
      panpa sabaha kadar burdayiz sen elinden geldigince yaz
      ···
    2. 2.
      +1
      panpa sabaha kadar burdayiz sen elinden geldigince yaz
      ···
  6. 56.
    +7
    Hemen gördüğüm odaya doğru yöneldim. Sinirlenmiştim de. Eğer o mustafaysa elimden sağ kurtulamazdı bu saatten sonra. Gittim. Sağa sola baktım. Birilerine sordum.
    Sanırım bilinçaltımın bana oynadığı küçük bir oyundu bu. Mustafa falan yoktu.
    Telefonum titredi.
    Bilmediğim bi numaradan mesaj gelmişti.
    "Mutfağa gel"
    ···
  7. 57.
    +8
    Koşar adım mutfağı aradım buldum. Girdim. Kalabalıktı zaten içerisi bana yazanı pat diye bulmam imkansızdı. Eylülü de bırakıp gitmiştim yanından çok geç kalırsam merak edecekti. Tezgahın diğer tarafında duran begüm işaret parmağıyla "gel gel" işareti yaptı.
    Yanına gittim.
    B : begüm V: vanic(ben)

    B: nasılsın vanic
    V: iyidir de beni çağıran senm...
    B: evet o benim numaram kaydet istersen
    V: hayırdır bişey mi oldu
    B: bi saniye, bukeeeet gel canım
    ...
    B: hadi ben kaçtım görüşürüz siz keyfinize bakın
    Ne oluyordu aq? Hiçbir şey anlamamıştım

    B: buket V: vanic(ben)
    B: şeey nasılsın iyi misin
    V: iyiyim sağol da neler oluyor bi anlatabilir misin
    B: hiç ya bişey olduğu yok sadece biraz muhabbet ederiz demiştim kalabalık ya kalabalığı pek sevmem de
    V: muhabbet ederiz? benimle yani?
    B: evet bence gayet normal bişey bu
    V: iyi de biz seninle tanışmıyoruz bile
    B: tanışalım işte hazır burdayken

    Buket 1,70-72 boylarında , fiziği gereğinden fazla iyi olan, ailesinin verdiği rahatlıktan kaynaklı giyimi kuşamı biraz açık sınırını aşan, siyah saçlı açık tenli ve çok iyi makyaj yapabilen bi kızdı benim görebildiğim kadarıyla.

    V: ben eylülün yanına gitsem daha iyi olur merak etmiştir zaten arıyordur şuan beni
    B: ay yok yok handanlara falan muhabbet ediyo o aklına bile gelmezsin sen onun
    V: hadi ya olsun ben yine bi şeyyaps...
    B: ya otur iki laflıycaz şurda canım ehehehe
    ···
    1. 1.
      +2
      lütfen gibme şu huurları amk. her hikayede aynı tak
      ···
      1. 1.
        +5
        gibecek olsam eylülü gibmiştim çoktan
        ···
  8. 58.
    +16
    Beyler sabaha kadar yazacaktım ama yarın yolculuk yapacam bugün de biliyorsunuz acayip yoğundum gözler kapanıyor. Rezini almayan alsın da yarın devam edicem kaldığımız yerden. Bu hikayeyi okuyan olsa da olmasa da sonunu getirecem beyler içiniz rahat olsun yarım kalmaz. Yarın devam edelim hayırlısıyla , iyi akşamlar hepinize.
    ···
  9. 59.
    +11
    Buketin ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. Çok boş bi muhabbet dönüyordu aramızda ve bu sinir bozucuydu. Birden bire lafa devam etti tekrar.
    B: ee nasılsın napıyosun
    V: iyi (sağa sola bakarak)
    B: evimi beğendin mi canım
    V: güzel güzel
    B: seni hiç anlamıyorum ya
    V: ne diye
    B: ne işin var ki bu eylül sünepesiyle
    V: saçma sapan konuşmazsan sevinirim
    B: ay tamam kızma da yalan mı söylüyorum sanki...
    Kısa bi süre bekledi
    B: ... şu haline bak senin gibi çekici bi erkeğin o kızla ne işi olur ya hahaha
    Ben muhabbetin nereye gittiğini anlamamıştım ve aşırı derecede rahatsız olmuştum. Bir an önce eylülü bulup gitmemiz gerekiyordu.
    B: ... ayrıca çok da iyi dövüştüğünü duyduk hıhıhı
    Ulan ne diyordu bu ? Ben kiminle dövüşmüşüm de duyuyordumuz dövüştüğümü ? Ayrıca ben nasıl iyi dövüşebilirim liseden beri kimseyle kavga bile etmiyordum.
    V: ne diyosun sen ya ne dövüşmesi ne saçmalıyosun
    B: ay sen de hemen her şeye kükreme
    V: saçma sapan konuşuyorsun
    B: ay okanın ağzını yüzünü dağıtan sen değil misin sanki yalan konuşuyoruz ya
    Bi anda durdum. Gözlerimi açtım. Kaşlarımı çattım. Birkaç saniye tepki vermedim. Koşarak eylülü buldum.
    B: ben E: eylül

    B: hadi çabuk gidiyoruz
    E: dur aşkım noluyo kolumu acıtıyosun
    ···
  10. 60.
    +8
    Eylülü çıkardım. Öylece boş boş yürüyorduk. Hızlı adımlar atıyordum.

    E: aşkım noluyo böyle
    B: bilmiyorum eylül bilmiyorum
    E: ama hiçbişey anlatmıyosun ki
    B: önce mustafayı bulmam lazım
    E: aşkım ne mustafası ne oluyo yaa

    Tüm her şeyi karıştıran mustafaydı. Benimle ne zoru vardı ki onun? Herkesin kafasını karıştırıyor, herkesi bana karşı kışkırtıyordu.

    B: ben ararsam açmaz şimdi sen arasana bi şunu
    E: ya vanic bi doğru düzgün anlatır mısın
    B: ARASANA ŞUNU YA
    E: off tamam tamam arıyorum bekle
    Aradı. Açmadı tabi. Eylülün telefonunu da niye açacaktı ki ? Ama bu gece yılbaşıydı. Birden aklıma geldi.
    B: şu instagrama girsene bi
    E: neden ki
    B: ya eylül boş soru sorma allah aşkına
    E: tamam canım kızma ya giriyorum

    Tam da aklıma geldiği gibiydi, gavat mustafa sahilden fotoğraf atmıştı. Orda kutluyordu yılbaşını. Direk yanına gittim. Eylül de yanımda gelmek zorundaydı, o saatte tek başına gönderemezdim onu eve.

    Mustafaya doğru hızlı adımlarla yürüyordum. Beni birkaç adım kala farketti. Yakasına yapıştım. Yere yatırdım. Sadece vuruyordum. O da sürekli sıçrayıp kıvranıyordu. Yanındaki kızlar çığlık atmaya, birkaç erkek de beni eylülle birlikte beni tutmaya çalışıyordu. Onları savurdum. Vurmaya devam ettim. Tekrar yapıştılar kollarıma sırtıma. Ayırdılar. O sırada erkeklerden bazıları da bana vurmuştu karambolde. Mustafa kalıp olarak benden iri değildi, ben 7 aydır spora gidiyordum. Oturaklı bi vücudum yoktu belki evet ama kalıplıydım. insanların kolay kolay tokuşmak isteyeceği biri değildim yani. Tokuşmayı sevmezdim o da ayrı bi konu.
    Mustafaya neden vurduğumu bilmiyordum. Belki de onun olanlarla bi ilgisi bile yoktu. Ama tüm olanlar beni ona zütürmüştü. Başka bi açıklaması olamazdı.
    Ayırmaya çalışan erkekler beni tuttu, bi tanesi d eylülü geriye itti. Eylülün düştüğünü gördüm. Onu görünce ben daha bi delirdim. Bağırmaya çağırmaya başladım.
    Mustafa yerden kalktı, ağzını tutuyordu. Kanıyordu haliyle.
    Mustafanın yüzüme , tam gözümün altına yumruk atmasından ve eylülün çığlığından sonrasını hatırlamıyorum o gece için.

    Uyandığımda daha önce hiç bulunmadığım bi evdeydim. Başım çatlıyordu.
    ···
  11. 61.
    +9
    Gördüğüm ilk şey başucumda ağlayan eylüldü. Uyandığımı görünce elimi tuttu. Biraz gülümsedi. Zordan bi gülümsemeydi.
    B:(başımı tutarak doğruldum) uhh nerdeyiz biz ya burası neresi
    E: bilmiyorum vanic neler oldu bi bilsen
    B: bu ne ya şimd..
    Yan odadan sakallı bi adam geldi.
    S: sakallı adam B: ben
    S: uyanmışsın kardeşim geçmiş olsun
    B: hayırdır burası neresi
    S: ben murat , içerdeki arkadaşım da selçuk. Ege haklıymış ya senin zütünü kollamakta fayda var haahaha
    B: ne ege mi
    S: iyi misin kardeşim biraz daha dinlenin saat daha çok erken sonra biz bırakırız sizi keyfinize bakın
    Neler olduğunu anlamamıştım. Ege ne alakaydı ki bi kere ?
    B: eylül neler oluyor ya
    Bana sarıldı. Boynumda ağlamaya başladı.
    E: çok kortkum vanic sana bişey olacak diye çok korktum. Allahtan bu adamlar yetişti de..
    B: ne yetişmesi bi anlatsana
    E: mustafalar 4 kişi üzerine çullandılar ya nasıl vuruyordu sana köpek (hıçkırdı)...
    Biraz durdu , devam etti.
    E: ... sonra bu çocuklar geldi koşarak , nerden geldiklerini bilmiyorum dağıttılar orayı
    B: biz buraya nasıl geldik peki
    E: bi taksiye bindirdiler seni , buraya getirdiler. Ben de ağlamaktan önümü göremiyordum ki. Çok korktum.
    Omzundan sarılıp kendime çektim. Taksiyi duyunca içim rahatlamıştı. Lavaboya gittim. Sol gözüm şişmişti, altı da biraz morarmıştı. Yanağımda da çizikler vardı.
    Telefonum çaldı, ege arıyordu.
    E: oğlum sen ne yaptığının farkında mısın?
    B: asıl sen ne yapıyorsun ne oluyor aq?
    E: allahtan benim arkadaşlara söyledim de senin zütünde dolandılar dün akşam. Yoksa taku yiyordun bak, neyse iyi misin kardeşim bi sıkıntın yok demi
    B: iyiyim merak etme sen nasılsın
    E: şuan senden daha iyi olduğum kesin
    B: mal gibiyim ya
    E: biraz daha dinlen sen , sabah o ipne selçuğa söylersin bırakır sizi
    B: hadi iyi geceler kanka allaha emanet
    E: hadi eyvallah kendine iyi bak
    ···
  12. 62.
    +9
    Murat ve selçuk bizimle pek muhabbet etmiyordu. Arada bir gelip bir isteğiniz var mı diye sormuşlar eylüle. Ben uyumuştum. Sabah 9 gibi eylül beni uyandırdı. Taksisine atladık birinin, eve gittik. Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı. Yatağa yattım. Eylül başımdan ayrılmıyordu.
    Bi nanelimonudur bi sıcak sütüdür çayıdır bilmemnesidir sürekli bişeyler yapmaya çalışıyordu. Arada bir yaralarımı temizliyor, tekrar kapatıyordu.
    Yatağa uzanmıştım, gözlerimi kapattım. Ama uyumuyordum.
    Eylül başucuma oturdu. Elimi tuttu iki eliyle , sımsıkı. Öptü. Hafif ağlamaklıydı. Ben hiç gözlerimi açmıyordum.
    Alnımda avuç içini gezdirdi. Saçlarımı okşadı. Burnunu çektiğini duydum. Muhtemelen gözlerini de silmişti o sırada.
    Yanağımdan boynuma doğru çekti elini. Boynumdan tuttu. O da yanıma kıvrıldı. Nefesini yanağımda hissediyordum. Korkmuştu benim için, belliydi.
    Hiç istifimi bozmuyordum. Sanki uyumadığımı bilircesine fısıldadı kulağıma
    "Seni çok seviyorum"
    ···
  13. 63.
    +7
    Uyuyakalmışım. Uyandım. Öğleden sonra 3 falandı saat. Egeyi bi ziyarete gideyim dedim. Kalktım.
    Eylül tuttu.
    E: dur aşkım napıyosun bu halde ne ziyareti
    B: ya bişeyim yok görmüyo musun 1 saate gelirim zaten
    E: ıı ııh hayatta olmaz o zaman ben de gelicem seninle
    B: ya sen bana şu patlıcanından yapsana adı neydi
    E: ney musakka mı
    B: heh evet ondan yapsana sen bana bu akşam çok canım çekti
    E: (biraz gülümsedi , utanır gibi olmuştu) yani aşkım yapıyım tamam istediğin musakka olsun.
    B: ben gideyim şimdi bişey lazım olursa ararsın alırım gelirken
    E: eh iyi tamam canım kendine dikkat et
    Öptüm eylülü, evden çıktım. Egeye telefon ettim kanka nabıyon ne durumdasın diye. Aynı şekil yatıyormuş hastanede. Gittim. Konuşmaya başladık.
    E: ulan keraneci az kalsın zütü kaybediyordun ahahha
    B: olum hiç sorma ya
    E: sen şimdi bi anlat bakayım mustafaya girişmeler falan ne ayak
    Anlattım. Buketli kısımda biraz endişelenir gibi olmuştu. Sebebini sordum.

    E: yok be olum ne olacak bişey olduğu yok sana öyle gelmiş
    B: emin misin bi rengin attı kanka buket deyince ?
    E: yok ya sadece şey
    B: ney aq bişey mi saklıyorsun benden
    E: bi keresinde yine akşam işteydim. 2-3 ay oluyor ama. Buket bindi taksiye...
    B: ee aq binemez mi çok mu garip bişey ?
    E: saat akşam 11 falandı bunun da saç baş dağılmış. Hayırdır dedim ay yok bişey ya hadi sür sür dedi , evine zütürdüm bunu.
    B: ee sadede gel ege gibecem şimdi bak
    E: yoldayken biraz konuştuk şeyden..
    B: neyden aq ?
    E: sanırım bunlar cenkle yatmış o akşam, öyle anlattı yani
    B: kardeşim, sen mal mısın? Bizene bundan aq
    E: biraz da sarhoş gibiydi kanka
    B: olamaz mı dıbına koyayım çok garip bişey sanki
    E: bide birkaç kez senden bahsetti
    ···
  14. 64.
    +4
    Beyler bi part daha akıtıp cumaya geçiyorum sonra devam edecez
    ···
    1. 1.
      0
      Allah kabul etsin panpa
      ···
  15. 65.
    +8
    Dikkatimi tamamen o sözlerine vermiştim. O da farketmişti. Bi gözlerimi kıstım, kafamı biraz yatırdım.
    B: ne ? Ne demek benden bahsetmişti ?
    E: kanka öyle değil ya dur..
    B: ne nasıl o zaman aq anlat ?
    E: anlatıyorum bi dinle atar gider yapma giberim belanı
    B: tamam tamam devam et
    E: işte biraz cenkten bahsetti. Bana daha önce kimseyle bi ilişkim olup olmadığını sordu. Sonra seni sordu
    B: benim neyimi soruyor aq ?
    E: işte onlar da eylülle ne kadardır sevgililer illa bişeyler yaşamışlardır falan ben tabi bilmiyorum kendi bilecekleri iş ama vanic pek yanaşmaz öyle şeylere falan dedim
    B: doğru demişsin ee ?
    E: işte sonra biraz senden bahsetti yakışıklı çocuk iyi bilmemne ama eylülle çıkmaya başladıktan sonra biraz salak olduğunu düşünüyorum falan dedi güldü ben de sözlerine dikkat et en yakın arkadaşıyla konuşuyorsun dedim
    B: vay huur vay ee sonra?
    E: kanka işte sonrası bu sana biraz ilgili galiba bu kız hatta bide şey dedi
    B: ney aq ney ?
    E: şu yaşadıklarıma bakar mısın ya dedi
    B: ne ?
    E: sonra şey
    B: ege gibecem bak ama
    E: eylüle küfretti biraz , ağlamaya başladı. Ağlayan kız görünce ben de ne yapsam bilemedim öyle kaldım aq
    B: hay ananı gibeyim ya
    E: kanka bu kız seninle kafayı bozmuş olmasın
    B: ağzını hayra aç lan zaten öyle olsa niye milletle yatıp kalksın
    E: huurlar aşık olamıyor mu dıbına koduğum seni ?
    B: aşık olsa huur mu olur aq ?
    E: doğru söylüyosun
    Egenin yanından ayrıldım. Buket işi kafamı kurcalıyordu. Eylülü aradım
    B: alo napıyosun
    E: hiç aşkım musakkayı yapıyorum işte patlıcanları doğradım sen napıyosun
    B: iyi iyi ben de egenin yanından çıktım şimdi eve dönüyorum
    E: tamam bitanem evde görüşürüz
    B: eylül dur
    E: söyle bitanem
    B: şu arkadaşın buket var ya
    E: evet aşkım ne olmuş ona ?
    B: onun sevgilisi falan var mı
    E: vallaha en son sametle konuşuyodu ama bilmiyorum ki ya neden sordun sen hem
    B: hiiç aklıma takıldı öyle dün akşam yanında hiç erkek yoktu ya ondan dedim meraktan yani
    E: ha tamam canım hadi öptüm görüşürüz
    B: görüşürüz bitanem

    Samet kimdi aq ? Bide ben tanıyormuşum gibi sametle konuşuyordu demişti Eylül.
    ···
    1. 1.
      +1
      yaz kanka yazzz
      ···
  16. 66.
    +9
    Eve gidiyordum. Aklımda bir sürü düşünce vardı. Kafam allak bullak olmuştu. Herkesten her yerden bişeyler toplamaya çalışıyordum ama asla her şey yerine oturmuyordu. Hep bir parça ekgib kalıyordu. Eve gittim. Zili çaldım eylül açmadı. Duymamıştır heralde diyip anahtarımla girdim.
    Eylül yatağıma oturmuş , hüngür hüngür ağlıyordu. Hemen yanına oturdum. Sarıldım.
    Şaşırmıştım da doğrusuz
    B: eylül iyi misin ne oldu canım sana böyle
    Eylül bişey demiyordu. Sadece ağlıyordu.
    O da boynuma sarıldı, alnını yanağıma koydu. Öylece ağlamaya devam etti.
    Gözyaşlarını sildim.
    B: eylül konuşmayacak mısın
    Eylül hıçkırıyordu. Doğrulur gibi oldu. Gözlerimi açarak "ee" der gibi bakmıştım.
    E: vanic
    B: söyle canım anlat
    E: ben
    B: ne oldu sana bitanem benim
    E: ben gidiyorum
    Bi anda gözlerim yuvalarında sağa sola dönmeye başlamıştı. Ne demekti bu "gidiyorum" ? Ne dediğinin farkında mıydı ?
    B: ne saçmalıyosun eylül ne gitmesi
    E: babam vanic, babamı vurmuşlar (gözyaşlarını birden boşaltırcasına ağlamaya başladı)
    B: ne nası...
    E: annemle birlikte ingiltereye gidiyoruz
    B: eylül neler oluyor ne diyosun sen ya
    Kalktım. Hızlıca balkona gittim. Annesini aradım
    B: ben Ea: eylülün annesi
    B: aa alo
    Ea: evet ?
    B: duyduklarım doğru mu
    Ea: eylülü almaya geliyorum , akşam 8 uçağıyla gidiyoruz
    Kapattı

    Telefonun elimden yere doğru kaydığını hissettim. Eylül gidiyordu. Eylül'üm gidiyordu.
    ···
  17. 67.
    +8
    Eylülün yanına gittim. Sımsıkı sarıldı bana. Eylülü nasıl bırakacaktım ki ben ? Birlikte uyuduğum ,elini tuttuğum, tenine dokunduğum, her şeyden önce sevdiğim kızı öylece gönderebilecek miydim? Elimden başka ne gelirdi ki? Yapacak bir şeyim yoktu. Çaresizce çenemi başına koydum.
    Ağlıyordum. O da hıçkırarak ağlıyordu.
    B: baban iyi olacak sevgilim, merak etme
    E: (burnunu çekti) ben , ben seni bırakamam ki
    Başını tutup göğsüme yasladım. Tavana baktım. Dudaklarımı ısırarak ağlıyordum. Hiçbir şey yapamamak, çaresiz kalmak çok berbat bi durumdu. Çok sinir bozucuydu aynı zamanda. Etrafı dağıtmak, bağırmak , çağırmak istiyordum. Ama eylülü bırakamazdım. Belki de son kez sarılıyordu bana öyle, sımsıkı.
    Eylül toparlandı. Gözlerini sildi. Eve gitmesi gerektiğini söyledi. Eşyalarını topladıktan sonra bana haber verecek , benimle görüştükten sonra annesiyle birlikte gidecekti. Eve kadar zütüreyim, yardım ederim dedim istemeye istemeye. O istemedi. Tek gidicem dedi.
    Zorlamadım. Öptüm yanaklarından. Sarıldı bana tekrar. Sımsıkı sarıldı. Sonra ağlayarak indi merdivenleri. Ağlayarak gittiğini gördüm.
    Oturdum. Saatlerce düşündüm. Yaklaşık 2 saattir hareket etmeden oturuyordum. Başımı ellerimin arasına aldım, düşünüyordum. Eylülü kaybetmemeyi düşünüyordum. Belki bir şeyler bulurdum. Gözüm tezgaha ilişti. Musakkayı yapıp oraya bırakmış Eylül. Dudaklarım titredi. Hıçkırarak ağlamaya başladım tekrar. Eylülü aradım. Saat 7 olmuştu ama beni hala aramamıştı. Gitmesine az kalmıştı. Ben aradım.
    Meşgule attı.
    Meraklanır olmuştum. Biraz da sinir basmıştı.
    Birkaç kez daha aradım. Hepsinde meşgule attı.
    Yaklaşık 10 dakika sonra bir mesaj geldi Eylülden.

    "Vanic , sevgilim, sevdiğim ; seni bir kez daha görmek bana çok ağır geldi. Bırakamazdım seni. Ne kadar ani olursa o kadar iyiydi. Beni asla unutma. Görüşürüz."
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam dost
      ···
  18. 68.
    +8
    Ağlamak istedim. Ağlayamadım. Hiçbir şey yapamadım. Sadece defalarca mesajı okuyordum. Belki doğru söylüyordu, onu bir kez daha görsem belki de bırakamazdık birbirimizi. En uygunu böyleydi belki de. Ama bunlar kendimi kandırmaya çalışmalarımdan birkaç tanesiydi sadece. insan sevdiğini son kez görebilmeliydi. Son kez içine çekebilmeliydi kokusunu. Sadece oturdum, sigara içtim sabaha kadar.
    Bi ara mutfağa yönelip yaptığı yemekten yiyecek oldum bi kaşık. Yiyemedim. Kaşığı fırlattım, tekrar balkona geçtim.
    Sadece içiyordum, içime çektiğim şey eylülün kokusu değildi bu akşam, LM'nin yoğun dumanıydı.
    Öylece balkonda uyuyakalmıştım. Sabah uyandığımda zütüm donuyordu. Ocağın ilk haftası balkonda uyursam olacağı buydu zaten. Hemen içeri geçtim , kaloriferin yanına yumuldum. Battaniyeye sardım kendimi. Burnum akıyordu. Egeyi aradım.
    B: alo nasılsın
    E: iyiyim kanka iyiyim çıkıyormuşumu bugün şükür sen nabıyosun
    B: oğlum eylül gitti
    E: nasıl yani kanka nereye gitti
    B: anlatırım, ne zaman çıkacaksın
    E: öğleden sonra çıkarım heralde
    B: sahile gelebilir misin
    E: gelirim kanka tamam hadi hayırlısı
    B: hadi eyvallah
    E: şş kendine dikkat et lan
    B: merak etme kanka görüşürüz
    ···
  19. 69.
    +5
    Beyler dıbına koyayım uzun entry atamıyorum şunu bi halledeyim gelecem gibeyim ya
    ···
    1. 1.
      +1
      Cabuk ol panpa bekliyoz
      ···
  20. 70.
    +5
    Aha beyler düzelttim geliyorum
    ···
    1. 1.
      -2
      Bu hikaye çok tanıdık geliyor aq
      ···
    2. 2.
      +1
      Tamamı bana ait hocam
      ···