/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +8
    Ege aradı.
    E: alo kanka ne yaptınız
    B: olum ne yapmadık ki
    E: buldunuz mu evi
    B: bulduk bulduk
    E: heh iyi bare bak biz de şimdi mirayla bi yer bulduk 10 numara 5 yıldız
    B: nasıl bi yer kanka ?
    E: ya amaan yer dediğime bakma , miraya bi kafede iş bulduk hem de sizi bıraktığımız yere baya yakın, iyi denk geldi yani
    B: oo iyi olmuş ee sen
    E: ben de bornovada işte çiçekli karaçam arası bi dolmuş hattı varmış orda bi tane hat sahibi abiyle anlaştım haftada 4 gün, yani 4 gece ordayım kanka
    B: iyi yapmışsın kanka da buraya biraz uzak değil mi lan oralar
    E: uzak da napalım aq olmadı bırakırım başka iş mi yok anasını satayım
    B: iyi kanka sen bilirsin nabıyosunuz şimdi
    E: hiç kanka öyle arabada bekliyoruz gelelim mi almaya
    B: gelin gelin hallettik ya zaten
    Biraz tuhaftı. insanlar günlerce iş arayıp bulamıyordu anasını satayım. Bu ikisi ilk günden iki iş birden bulmuşlardı. O kadar kolay mıydı aq ?
    Bunlar geldiler. buket eve gitmişti eşyaları falan getirecekler diye. ben de arabaya atladım, eve zütürdüm bunları. eve girdik ama, mübarek ev değil cennet. buket ne yapmış bilmiyordum ama ev şahane gözüküyordu. biz girerken de siemens bayii yetkilileri evden çıkıyordu, buzdolabı falan getirmişlerdi heralde.
    Buket konuştu
    Bu: hadi gelin bi markete falan gidelim evde hiç bişey yok ya
    M: ayy evet ya bi market alışverişi yapmak lazım
    E: oluur çıkalım
    Bu: ay yok yok vanic, siz evde kalın egeyle şu koltukları moltukları yerleştirin. bide etrafta hep bi sürü karton marton kalmış bak şöyle bi toparlayın biz alışveriş yapar geliriz bi saate
    B: ama şimdi kız başınıza...
    Bu: ay vaniic saçmalama hadi çıktık biz baybay
    ···
  2. 102.
    +14 -1
    beyler dıbına koyayım entry atamıyorum sözlük çöktü mü ne oldu anlamadım gibeyim böyle işi sinirlerim bozuldu yarın devam edecem takipte kalın
    ···
  3. 103.
    +6
    Beyler geldim yeni part geliyor hazır olun
    ···
  4. 104.
    +9
    Biz egeyle evi toparladık. 1 saati bile bulmadan kızlar da döndü zaten. Bir sürü şey almışlar. Dolabı düzenlediler. Biz yorgun ayağına yatıp ortalıkta mayışmaya başladık. Kızlar yemek falan yaparken aralarında muhabbet başlattıklarını duydum.
    Miray buketi buket de mirayı daha yakın tanımaya çalışıyordu. Miray bi ara evi soracak oldu.
    M: ya biz buranın kirasını nasıl ödiycez ki çok güzel bi yere benziyor çoktur kirası
    Bu: orasını boşver ya zaten hepimiz çalışıcaz kazanırız bişeyler
    Yemeğe oturduk. çok fazla tabağımız çanağımız yoktu. idare ediyorduk elde olan plastiklerle.
    E: ya gençler şu okul işini de halletseydik
    B: evet de napıcaz
    M: ne okul mu
    E: yani canım okulu bitirmemiz gerekiyor sonuçta hem onu da katarak geldik buralara dimi vanic ?
    Bu: bence o iş yatar ya
    Hepimiz bukete döndük. Sanki birinin bunu söylemesini bekliyor gibiydik. Rahatlar gibi bi ifademiz oluşmuştu. Sonra tekrar konuşmaya devam etti.
    Bu: bence her şey diploma demek değil yani hepimizin bişeylerde az çok becerisi var, aç kalmayız heralde
    B: he ya he format atılır diye küçük bi dükkan açayım o zaman ben
    Güldüler. Ben yazılım okuyordum. Espri amaçlı söylememiştim, halimize üzüldüğümü belirtecektim ama hepsi dalgaya aldı. Ben de bozuntuya vermedim.
    Bu: benim bilgisayarımı kullanabilirsin lazım olursa arabada bagajda duruyor alırız bi ara
    B: yok ya sanmıyorum ama sağol
    Bu: her zaman
    Yemeği yedik. Kızlar toparladı ortalığı. Bu durum egeyle hoşumuza gitmişti.
    E: baksana olum tam hayallerimizdeki gibi
    B: ney ?
    E: eşlerimiz , yani şey işte kızlar , aynı ev , hayat falan
    B: hehe güzel
    E: biraz dinlen istersen
    B: aynen yatsam iyi olur
    Kızlara da haber verip odama geçtim. Yatak vardı ama ranza yoktu. Yerde yatıyorduk yani şimdilik.
    Üzerimi değiştirip uzandım, yine düşüncelere daldım. Kapım tıklatıldı, buketin sesiydi :
    "gelebilir miyim ?"
    ···
  5. 105.
    +5
    Gel dedim kısık bi sesle. şöyle bi toparlanmıştım da zaten.
    B: ne oldu buket bişey mi var ?
    Bu: nasıl ne oldu ?
    B: e neden geldin ki odama
    Bu: odan mı hahahaha herkese ayrı oda verecek kadar iyi durumda değiliz şuan canım
    Bi durmuştum. Gözlerimi kısarak ona baktım.
    Bu: ya miray egeyle aynı odada kalıcakmış işte bana da burası kalıyor.
    Ben bi toparlandım. ayaklandım. Allahtan üzerini değiştirmişti de yanımda değiştirmeyi falan teklif etmedi.
    Bu: ya sen rahatını bozma ben küçücük bişeyim zaten şurda kıvrılır yatarım hissetmezsin bile hıhıhı
    B: yok yok olmaz öyle şey ben salonda yatarım sen geç rahat rahat uyu
    Aslında rahat uyuyup uyumaması gibimde değildi. Neden buketle aynı yatakta yatacaktım ki şimdi ? ne alakaydı anasını satayım ? Gitmek istedim tekrar. kapıya yöneldim
    Bu: ya dur
    Durdum, ona döndüm yüzümü.
    Bu: biraz konuşabilir miyiz
    B: burda mı
    Bu: mirayla ege yatmıştır şimdi uyandırmayalım onları salona geçip
    B: tamam konuşalım
    Oturdum. Boş odanın duvarına yaslandım, bi bacağımı önüme uzattım, bi dizime de elimi koydum. Dinliyordum.
    Bu: eylül için çok üzülüyorum
    B: bi anlamı yok, önemi de yok
    Bu: hayır kendini kandırma
    B: artık eylül yok buket (gözlerim dolar gibi olmuştu ama kırpıştırarak atlattım)
    Bu: seni bu halde görmek beni çok üzüyor
    Kalktı , yanıma oturdu. Bağdaş kurdu. Sırtını duvara yasladı. Hiç yüzüne bakmıyordum.
    Bu: bak , vanic ben şey..
    (hı gibi bi ses çıkararak yavaşça yüzüne döndüm)
    Bu: Ben , şey bana bi söz verir misin
    B: ne sözü ?
    Bu: bu saatten sonra beni bırakmazsın heralde
    Bırakmazsın deyince gururuma dokunmuştu. Eylülün bana yaşattığını ben bir başkasına yaşatamazdım.
    B: ha ben, benn neden böyle bişe...
    Buket kaşlarını kaldırarak masumca bana bakıyordu. Açık kahve gözleri camdan giren ışık huzmesiyle parıl parıl parlıyordu. Beyaz teninin çınlamasını duyuyordum sanki.
    bir süre o şekilde kaldık. Birbirimize baktık. Ben bi tepki vermiyordum ama onun gözleri çok şey anlatıyordu. Buket birden bire sessizliği bozdu.

    "Sanırım aşık oluyorum"
    ···
    1. 1.
      0
      Merakmazsın ne demek amk ne ara sevgili oldunuz lan
      ···
  6. 106.
    +6
    Gözlerimin açıldığını farkettim. Bir şey diyemedim. Başımın önüme doğru eğildiğini hissediyordum. Buket tepki veremediğimi anlamış olacak ki konuşmaya devam etti.
    Bu: bak şey , özür dilerim
    B: özür dilemeni gerektiren bişey yapmadın ki
    Bu: ben şey
    B: biliyor musun buket , senin hakkında çok yanılmışım
    Bu: nasıl yani ?
    B: senin daha çok , anlarsın ya işte böyle (yutkundum) ortam kızı olduğunu falan düşünürdük.
    Bu: öyleydim de zaten
    B: ama aslında yani şimdi söylediğine bak , çok yanılmışım
    Bu: sorun değil, öyleydim dedim ya
    B: e neden şimdi
    Bu: sen vanic, sen benim için farklısın.
    Ben neden durup dururken onun için farklı oluyordum dıbına koyayım ? Tamam benden daha önce bahsetmiş olabilirdi, bana ilgi duyuyor olabilirdi. Ama bu başkalarıyla yatıp kalktığı gerçeğini değiştirmezdi. Tekrar devam etti
    Bu: hiçbiri isteyerek değildi eğer o şeyleri kastediyorsan
    B: neyleri ya ben şey bişey kastettiğimden değil de
    Heyecanlanmıştım. Bi kıza sen huursun demek kolay değildi. Elim ayağıma dolaşmıştı.
    Bu: ben onlarla sadece seviştim vanic, aramızda bişey yaşanmadı
    Gözlerimi kısarak "aferin dıbına koyayım" der gibi bakmıştım. Sanki bu yediği çok iyi bi halttı da gururlanır gibi söylüyordu. Tabi diğerine kıyasla, bu daha affedilebilir bir şeydi.
    B: bunları bana anlatmana gerek yok, kocana anlatırsın ilerde (muallak bi şekilde sırıtmıştım ama o farketmemişti)
    Bu: kocam olmayacağın ne malum
    Buket sandığımdan daha açık konuşmaya başlamıştı. Muhabbetin sonu hayırlı yerlere gitmiyordu. Bi ara yüzüne dönecek oldum. Gözleri dolmuştu.
    B: ne oldu ?
    Bu: hiç kimse hiçbir şey bilmiyor
    B: ne bilmiyorlar , yani haklısın ama neyi kastediyorsun ki ?
    Buket titreyerek ağlamaya başladı. Çok hafif bi ağlamaydı, ama çok derindi.

    Bu: hayatımdan nefret ediyorum
    ···
  7. 107.
    +7
    Buket aramızda hayatından nefret edecek son insandı. Aslında çok zeki biriydi. insanlarla konuşurken ne söylenmesi gerektiğini iyi bilirdi. Durup dururken verdiği fikirler olsun, ortaya attıkları olsun, düşüncesi önemsenecek bi kızdı aslında. Ama hayatından nefret etmesine bi sebep bulamıyordum. Belki de ailevi sorunları vardı.
    B: neden böyle söyledin
    Bu: nefret edilesi bir hayatım va.. var (ağlamaya başladı, ama az önceki gibi serin bi ağlamak değildi bu, hüngür hüngür ağlıyordu)
    B: hayatını bu kadar nefret edilesi yapan ne
    Bu: her şey annemi kaybettikten sonra oldu

    Annesini kaybettiğini bilmiyordum. Ben de aynı şeyi yaşadığım için ufaktan bi içim cız etmişti. Devam etti.

    Bu: o kadından nefret ediyorum

    Bir an anlam veremedim. Neden annesinden nefret edecekti ki?

    B: annenden mi ?
    Bu: hayır , hülya denen huurdan
    B: o kim ?
    Bu: üvey annem

    Bi gözlerimi kapatıp kendi kendime haa demiştim.

    B: peki ondan neden nefret ediyorsun ?
    Buket daha şiddetli ağlamaya başladı. Konuşamıyordu, belliydi. Ben artık zamanı geldiğini düşündüm, kolumu omzunun üzerine attım, kendime çektim. Başını omzuma koyup ağlamaya devam etti.
    Bu: ben isteyerek yapmadım vanic (her kelimesinden önce hıçkırıyordu) , he , hepsi , hepsini zorla yaptırdı. benim bi suçum yok (nefes vererek ağlamaya devam etti)
    Kim kime ne yaptırmıştı anasını satayım ? Buket bizim zengin şımarık tatlı kızımızdı , ne yaptırmışlardı da anlatamayacak kadar içlenmişti ?

    B: anlatmak istermis...
    Bu: her şey zorlamaydı. Ben bilerek yapmadım. Çok küçüktüm ki zaten, nerden bilebilirdim ki (hala ağlıyordu)
    B: ne yaptın buket ne yaptın ?
    Bu: onun da oğlunun da allah belasını versin (sesi titremeye başlamıştı. Ağlaması şiddetlenmişti)

    Anlamıştım az çok neler olduğunu. Buket hüngür hüngür ağlıyordu, kolum gözyaşlarından sırılsıklam olmuştu. Belki iyi gelir diye , simsiyah saçlarının bittiği yere hafif bir öpücük kondurdum. Daha sıkı sarıldı bana.
    ···
  8. 108.
    +8
    Şöyle bi bukete baktım. Acır gibi bir his oluşmuştu içimde , hemen geçtim o hissi. Ben kimim de insanlara acıyordum. içlendim sadece buket için. Derin bi nefes aldım. başka da bir şey gelmiyordu zaten elimden. Döndüm , camdan dışarıyı izliyordum. Ağlaması yavaşlamıştı.
    Bu: bazen ölmek istiyorum
    B: saçmalama
    Bu: kolay değil
    Doğru söylüyordu, kolay değildi. Ne desem boştu. Ama onu tekrar mutlu edecek bir şeyler söylemem gerekiyordu. Zaten o an da bunu gerektiriyordu.
    B: bunları aklından çıkar
    durdum. Biraz bekleyip devam ettim.
    B: artık ben varım

    Söyledikten hemen sonra kendi kendime "ben ne diyorum dıbına koyayım ya" diye geçirmiştim. Ama gerçekten böyleydi, artık bi şekilde birbirimizin hayatındaydık. istesem de , istemesem de ...

    Bana baktı. Gözyaşlarını sildi. Benim silmem gerekiyordu ama odunluğum tutmuştu o söylediğimden sonra. Burnunu çekerek bana baktı. Sonra tekrar elini göğsüme koydu. Bi eli omzumdaydı. Başını koluma yasladı.
    Bu: biliyo musun
    B: neyi
    Bu: senin için eylül olamayacağımı biliyorum
    B: kimse bir başkası olamaz zaten..
    Bu: ama artık buketin olabilirim, senin buketin.

    Hiç istifimi bozmadım. Bir şey söylemiyordum. Belki de bu konu hakkında biraz düşünmem gerekiyordu. Hemen bir şey söylemek olmazdı. Devam etti.

    Bu: beni eylülü sevdiğin gibi sevebilecek misin
    ···
  9. 109.
    +5
    Bu akşam fazla susmuştum, daha çok konuşmam gerkekiyordu. ama söylediklerine verecek cevaplar bulmak kolay değildi. Saçma olacağını bilsem de konuştum
    B: senin eylülle bi alakan yok
    Bu: nasıl yani
    B: o farklı, sen farklı. Hem o, artık gitti.
    içi rahatlar gibidyi. Rahatlamalıydı da zaten. Resmen sorusuna "Evet, hatta daha iyisi" gibi bir cevap vermiş sayılırdım.
    B: uyuyalım mı artık
    Bu: hıhı olur ama hala salonda yatmak konusunda kararlı mısın
    B: aslında şey
    Bu: gel işte ya inat etme
    Israr etmedim. Yanına kıvrıldım, sırtımı döndüm ona. Yine de çekiniyordum işte az çok.
    Karnı sırtıma yapışacak şekilde yatmıştı arkama. S harbi gibi büzüşmüştük ikimiz de. Yapboz parçaları gibi oturmuştuk sanki birbirimiz üzerine. Koluma kolunu attı. Başını sırtıma yasladı. Öylece uyumuştuk. Daha doğrusu o uyumuştu, ben tüm gece öyle düşünmüştüm, yani , en azından uyuyakalana kadar. Uzun bir süre düşünmüştüm. Ne düşündüğümü de bilmiyorum.
    Ertesi gün Mirayın seslenmesiyle uyanmıştık. Gözlerimi zar zor açıp miraya kafamı çevirirken "oooo" diyerek başını yukarı aşağı salladığını gördüm. Aklı sıra bizimle eğleniyordu işte.
    Uzun bi gün olacaktı. Yavaştan başlattığımız hayatımızı düzene sokmaya başlamıştık. Herkes evin farklı bi işini hallediyordu. Ben de iş bulmuştum, bi esnafın yanında (züccaciye) getir zütür işlerini yapacaktım. Günlük veriyordu paramı. işime geliyordu. Haftada 5 gün onunla çalışmaya karar verdim.
    Oturttuğumuz düzenle 3 hafta kadar takıldık. 14 şubat yaklaşıyordu. Havalar da ısınmaya başlamıştı ufaktan. Gerçi izmiydeydik, ne kadar soğuktu sanki.
    Herkes çalışıp kazandığını her 2 haftada bir oturup ortaya döküyordu. Çok paramız oluyordu. Bir kısmını ortak kumbaramıza atıp biriktiriyorduk. Herkes de harçlığını çıkarıyordu. Tek işi olmayan buketti ama o da evin her türlü giderini karşıladığı için elindekiyle, babasının kredi kartlarıyla falan , ona iş konusunda hiçbir şey söylemeye yüzümüz yoktu. En büyük işi o yapıyordu aslında.
    Bu 3 hafta boyunca buketle daha çok yakınlaştık. Zaten ege ve miray artık karı koca gibi olmuşlardı. Odalarında ne yaptıklarını biz de bilmiyoruz , orası onları ilgilendirir.
    Buket de bana iyice canımlı bitanemli konuşmaya başlamıştı. Ben de ruh halime göre karşılık veriyordum. Ama daha çok oturaklı hayatımız hoşuma gidiyordu. Çok paramız vardı ve herkes de durumundan memnundu. Giderlere hiç para harcamadığımız için çok rahatlıyorduk.
    Yine bir akşam yemeğinden sonra miray konuyu açtı

    M: egee
    E: efendim canım ?
    M: yani pardon ege dedim ama, siz de ilgilenin vanic
    B: tabi söyle bişey mi var ?
    M: bişey yok da hani 14 şubat yaklaşıyor ya , bişeyler mi yapsak hep birlikte ?
    Tümünü Göster
    ···
  10. 110.
    +4
    Buketle birbirimize baktık. Ege de sırıtıyordu. Hepimizin hoşuna gitmişti bu fikir. Ne yapalım ne edelim diye düşünürken, aklımıza şöyle 2-3 gün gezmek geldi. izmirden çıkacaktık, kafamız nereye eserse gidecektik. Belki en son bi istanbula uğrayıp dönecektik.
    Bu: aa olur bak çok güzel olur çok severim zaten yolculuk etmeyi
    B: hıhı çok sever 3 saat gidersek 5 saat uyur kendisi
    Bu: yaa (koluma vurdu hafifçe, güldü. o gülünce beni de bi gülme tutuyordu)
    E: vallaha şoför ben olacaksam olur
    M: olursun aşkım allah allah şimdi onu mu dert ediyosun
    E: he bi de yan koltuğuma mirayı vereceksiniz ehehe
    Miray başını egeye gömmüştü, sırıtıyorlardı birlikte. Buket de onları görünce benim gibi mutlu oluyordu.
    Bazı planlamalar yaptık, çıktık evden ertesi gün. 4 gün sonra sevgililer günüydü. Yapacak güzel şeyler düşünmeliydik yolda. Amacımız sevgililer gününü boğazda kutlamaktı, ama ne zaman ne olacağı belli olmadığı için net şeyler söyleyemiyorduk.
    Ege sürüyordu. Miray yanındaydı. Biz de arkada tabiri cazise yiyişme tarzı şeyler yaşıyorduk. yiyişmeden ziyade , buket sürekli bi bana dokunma, beni okşama çabasındaydı.
    Bi süre gittik. Karnımız acıkmıştı. Bi restoran tarzı yerde durduk. Geçtik içeri. bir şeyler söyledik, karnımızı doyurduk. Çıktık arabaya yürüyorduk.
    14-15 yaşlarında bi çocuk geldi. Dileniyordu belliydi.
    Ç: abi bi sigara var mı
    E: yok kardeşim hadi eyvall..
    B: kaç yaşındasın sen bakayım
    Ç: 14 abi
    B: bu yaşta sigara mı içiyorsun
    E: olum gibtiret gel gidelim aq yolumuz var daha
    Ç: sanane ya sigara ver bana
    Buketle mirayı arabaya doğru yollamıştık, arabaya yaklaşıyor , bizden uzaklaşıyorlardı. Ege önümden gidiyordu. Ben çocukla konuşmaya devam ediyordum.
    B: yok bizde sigara migara hadi
    Ç: hasgibtir lan ordan
    Bir anda neye uğradığımı şaşırmıştım. Anlık, çok derin bir acı hissettim. Egenin "LAAAAN" diye bağırdığını duydum. Hareketsiz kalmıştım. Çocuk koşuyordu. Karnıma elimi zütürdüm, kanıyordu. Bıçaklanmıştım.
    ···
  11. 111.
    +7
    Dizlerimin üzerine çöktüm. Bir şey söyleyemiyordum. Nutkum tutulmuştu sanki. Önüme bakıyordum sadece. Ege yanıma koşmuştu. Elini karnıma koymuştu. Etraftan üzerime doğru koşuşan insanları gördüm. En son hatırladığım şey , buketin bana bakarak çığlık atarak ağlamasıydı.

    Uyandım. Hastanedeydim. Miray, ege ve buket başımdaydı. Hemen solumda buket, sağımda ege duruyordu. Miray biraz daha uzaktaydı.
    E: aha vanic , lan oğlum iyi misin şş
    B: noluyor amın...
    Bu: allahım şükürler olsun şükürler olsun
    E: iyi misin oğlum bi ağrın sızın var mı lan
    B: ne oldu öyle dıbına koyayım
    E: oldu bitti be oğlum boşver ne olduğunu. bi sıkıntı yok şükür
    B: ah karnım (elimi sargılı yere zütürdüm)
    E: herkesin başına gelebilir be oğlum. geçti artık problem yok merak etme.
    Bu: vanic , iyisin dimi bak bi sorun olmasın söyle hemen bişey istersen
    B: yok yok iyiyim, ne zaman gidiyoruz burdan (kalkmaya yeltendim)
    E: lan bi dur be bi dur ne acelen var, daha gidemeyiz zaten.
    B: ee siz , siz gidin
    E: saçmalama be dıbına koyayım bi kere de saçmalama mantıklı bişey söyle
    B: ne yapacaksınız burda iyiyim ben siz gidin
    Bu: ege isterseniz siz mirayla eve geçin ben burdayım zaten
    E: ya yok olmaz öyle şey
    B: olum gerç...
    E: sus aq olmaz dedik

    Biraz yorulmuştum konuşmaktan. Başımı yasladım yastığa. Derin bi nefes aldım.
    Tekrar uyandığımda baya bir zaman geçmiş olacak ki ege ve miray uyuyordu. Buket başımda saçlarımla oynuyordu. Uyandığımı görünce o uyandırdı sanıp ellerini çekti. Tuttum, geri koydum ellerini.
    Bu: çok korktum biliyor musun
    B: bişey yok merak etme
    Bu: seni kaybetmeyi düşünmek bile ne demek biliyor musun sen ?
    Bişey demedim. Öylece uzanıyordum. Aklıma sürekli bir kız profili gelip gidiyordu. Eylül gibiydi, ama o değildi. Eylülün saçları daha açık renkliydi. Siması eylüle çok benziyordu, ama eylül daha buğday tenliydi. Çok kafa yoramadım, uykuya dalmıştım çoktan.
    ···
  12. 112.
    +7
    Hastanede bir süre geçirdim. Ege ve miray bazen eve gidip geliyorlardı. Buket de bir sefer gitmişti. Ama o sabah akşam yanımdaydı.
    Buket kulağıma yaklaştı bi ara, yalnız kaldığımız bir zamandı.
    Bu: çocuğumuz olmuş olsaydı , bahsettiğimiz gibi ortalıkta dolaşamayacaktı. Şimdi bu halini görüp çok üzülürdü. Babasına düşkün olurdu kesin ya (hıhıhı)
    B: ne çocuğumuz mu
    Bu: yaa hani bi kere bahsetmiştik ya aşkım, neyse sen yat dinlenmene bak kendini çok yorma
    B: yok yok iyiyim ben
    Bu:hadi canım hadi
    Bi afallamıştım. Birlikte olalı 3-4 hafta kadar oluyordu yanlış hatırlamıyorsam. Çocuk muhabbeti yapmış olmamız çok garip bi durum değildi, sadece ben hatırlayamamıştım öyle birden bire.
    Uyudum. Çok derin uyudum. Sanki ölüp dirilmiş gibi uyumuştum. Ne kadar uyuduğumu hatırlamıyorum. Uyandığımda yanımda ege vardı.
    E: ne oldu kanka iyi misin
    B: iyiyim iyiyim, buket nerde ?
    E: ne buket mi , ne bileyim evdedir heralde
    B: nasıl ne bileyim lan ?
    E: kanka biraz daha dinlen istersen
    Bişey demedim. Mal gibi yüzüme bakıyordu.
    Gözlerimi kapatmıştım. Uyumaya çalışıyordum tekrar. Ama aklıma takılmıştı. Öyle dönüyordum sağa sola. Kendimi bir an boşlukta hissettim. Sanki ölü gibiydim. Ne olduğunu anlamamıştım. Böyle saçma sapan şeyler düşünürken uyuyakalmıştım yine.
    ince bi sesin kapıdan içeri seslenmesiyle ayıldım, gözlerimi açmamıştım.
    Fısıldayarak konuşuyordu.
    "şşt ege, uyandı mı ?"
    ···
  13. 113.
    +5
    E: hıhı gel gel uyumamıştır daha heralde

    Bu ses çok tanıdık geliyordu. Hemen gözlerimi açtım. Hızlıca üzerime doğru yürüyordu. Neye uğradığımı ben de anlamamıştım. Yüzümü avuçlarının içine aldı. Eğilerek çenemin biraz yanından öptü. Bu elleri tanıyordum. Bu yumuşacık eller, bu taze koku, bu dudaklar.. Eylülden başkasına ait olamazdı. Ağlıyordu karşımda. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Ne oluyordu dıbına koyayım ?
    E: canııım (gözleri dolmuştu)
    B: e, eylül ?
    E: burdayım canım ?
    B: e buket nerde?
    ağzımdan çıkıvermişti işte. Olayın şaşkınlığını hala atlatamamıştım.
    Eylül kaşlarını çatarak egeye bakıyordu.
    E: ne diyor bu ya ege ?
    Eg: hahaha bilmem rüyasında falan gördü heralde birkaç kez ismini sayıklamıştı zaten sen de duydun
    E: evet benim ismimle birlikte sayıklıyordu da ne alakaysa
    Eg: amaan be eylül boşver uyandı ya işte ona bak sen
    E: eh doğru söylüyorsun

    Ben kendimden geçer gibi olmuştum. Eylül ne alakaydı ulan şimdi ? Mutluydum mutlu olmasına ama, her şey saçma bir rüyadan mı ibaretti yani ?
    ···
    1. 1.
      0
      ne oluyor dıbınakoyayım
      ···
    2. 2.
      0
      Anını giberim
      ···
    3. 3.
      +1
      anana vurum cocuk bu nasi final len
      ···
    4. 4.
      0
      inceptiona bağladınız amk .s
      ···
    5. 5.
      0
      Amk delisi
      ···
    6. 6.
      0
      Niye geldi amk
      ···
    7. 7.
      0
      Bak çok değişik hareketlerin var giberim seni
      ···
    8. diğerleri 5
  14. 114.
    +5
    Beyler final falan değil anasını satayım az bekleyin müsait değilim yazamadım ne finali kendinizce aksiyon yaratmayın aq
    ···
    1. 1.
      0
      Tamam bekliyoz devam et hade
      ···
  15. 115.
    +4
    Elimi karnıma atar gibi olmuştum. Gerçekten rüya mıydı, yoksa gerçekten bıçaklanmış mıydım ? Sargım aynı şekilde ordaydı. Biraz sonra Miray gelmişti.
    M: aa yine mi uyandı
    E: evet canım daha iyi gibi ama artık
    B: bi dakika ne oluyor ya
    E: kanka bu arada haberin olsun, dün okan aradı beni sen yatıyordun ya bahsedemedim.
    B: ne okanı ya
    E: ya kendince bizi bulup öldürecekmiş falan ahahaha
    B: bizi mi öldürecekmiş (belimi tutup inledim)
    E: dur lan dur dikkat et çocuk çocuk konuşuyor işte keraneci büyüdü de adam öldürecek
    Miray gülüyordu. Eylül içeri gelmişti.
    M: heh canım nerdesin ya
    E: lavaboya kadar gitmiştim de , aaa uyandı mı benim bitaneem(bana yaklaştı)
    Ben gözlerimi ovuşturdum. Başımı tutuyordum. Acaba başıma bir şey mi düşmüştü ?
    B: bidakika eylül burdaysa buket nerde ya ?
    E: bak yine buket muket diyor sinirlerimi bozuyosun vanic
    E: olum şş kendine gel la (dizimi dürttü)
    B: eylül ?
    E: söyle canım
    B: off
    Miray da aradabir benim bu mal halime gülüyordu. Ege de eğleniyor gibiydi. Eylül yanıma oturdu, yemek yedirmeye çalışıyordu bana.
    B: ellerim sağlam ya ben yerim sen zahmet etm..
    E: şş aç bakiyim ağzını oooh
    B: eylül bi sa... (ağzıma depti bir kaşık çorbayı)
    E: hanimiş annesinin kuzusu ahahahaha
    M: sus be ben de sana böyle bakmadım mı grip olduğunda geçe hafta
    E: yani şimdi aşkım o farklı bu fark..
    M: sus sus kuzum benim ahahaha
    Bi gülmüştüm. Çok saçma şeyler gerçekleşiyordu. Mutluydum, gerçekten mutluydum. Ama buketin yok olması bir tek bana garip geliyordu. Miray ve Egeye bakarsak sanki eylül hep yanımdaymış, hep yanımızdaymış gibi davranıyorlardı.
    ···
  16. 116.
    +6
    Ben olayları kavramaya çalışırken 3 gün daha geçmişti hastanede. Eylül sürekli yanımdaydı. Ege de pek bırakmıyordu beni. Arada bir dönüşümlü olarak eve gidip geliyorlardı.
    3. gün ege mirayla içeri geliyordu. Ben yanımda oturan eylülü seyrediyordum öylece. Gözlerimize bakıyorduk. Ege sessizliğimizi bozdu
    Eg: eylül arabanın benzini bitmiş ben 100liralık attım tamam mı
    E: ah tamam ya teşekkür ederim (çantasında cüzdanını aramaya yöneldi)
    Eg: ya nabıyon sen bırak onu bırak, zaten her şeyi ödeyen sensin anasını satayım bide 100 liranın lafını yapıyor
    E: ya ama olmaz ki öyle ege
    Eg: şş saçmalama
    E: eh iyi madem teşekkür ediyorum tekrardaan.
    Hangi arabaydı ulan bu ? eylülün ne zamandır arabası vardı ? benim neden haberim yoktu bundan ?
    B: ne arabası ya
    E: nasıl ne arabası canım ?
    B: arabanız mı var (herkese seslendim)
    Eg: kanka iyi misin ahahaha
    E: canım benim arabam iştee ?
    Miray egeye yaklaşarak
    M: durumu pek iyi değil galiba ya
    E: yok ya afalladı birden, lisedeyken de ne zaman bişey sindiremese kusardı şerefsiz. biraz zaman geçsin kendine gelir
    M: ıyy iğrençsin ya
    B: ifşalamasana lan beni
    Eg: ya sanki yabancıyız aa durun ben bi doktorla konuşup geleyim
    Ege gitti geldi.
    Eg: hadi yine iyisin yarın eve gidiyoruz
    B: heleşükür ya
    Eylül bana sarıldı. Öptü yanağımdan. Özlemiş gibiydim dudaklarını, ama sanki hiç ayrı da kalmamışım gibi bi tadı vardı. Ben de onu öptüm oturduğum yerden. Kokladım boynundan.
    E: aşkııım şş bak insanlar var
    B: kendisi demedi mi yabancı değiliz diye
    Eg: öhöhö yani evet de
    B: iki hasret gideriyoruz şurda
    Hasret deyince yine gülmeye başladılar. Ama yalan değildi, hasret gideriyordum eylülümle.
    ···
    1. 1.
      +1
      Kardeş 40 dakikadır nerdesin buketi düşünerek 31 mi çekiyon yoksa aq
      ···
  17. 117.
    +4
    Ertesi gün oldu. Çıktık. kırmızı BMW ye bindirdiler beni. E araba da gerçekti işte , buketin arabasıydı.
    Yanıma eylül sokulda. Koluma sarılıyordu sımsıkı. Burnumu başına yasladım, içime çekiyordum kokusunu.
    Eve vardık. Evimiz de aynıydı. Bornovadaki evimizdi işte bu. Birlikte kiralamıştık, daha doğrusu buket kiralamıştı. Hala aklım almıyordu hiçbir şeyi. Kendime gelmem biraz zaman alacaktı.
    Beni indirmeye uğraşıyorlardı ege ve eylül. Eylül miraya seslendi o sırada.
    E: miraay şey bagajdan laptopumu alsana küflenecek orda ya vanic bakmak ister şimdi
    M: tamam canıım siz geçin ben alıp geliyorum.
    Bilgisayar deyince aklımda o an canlanmıştı. Buketin bana "bilgisayarım bagajımda" dediği an. Ama sanki buketi hayal edemiyordum. Bir kız vardı ama, buket değil gibiydi hayalimdeki. Görüntü bulanıklaşıyordu. Eve geçtim. Eşyalar bile hatırladığım gibiydi. Her şey yerli yerindeydi.
    Eg: ee hadi gençler yatalım artık bu gece uyuyayım da yarın akşam çalışıcam biliyosunuz
    M: ayy evet canım ya hadi yatalım biz (eylüle bakıyordu dik dik)
    E: hadi size iyi geceleer
    B: biz de geçsek mi
    E: nereye geçsek mi
    B: şey işte yatağa aman yatmaya
    E: yatağa mı hahahah geçelim hayatım yatalım sen de dinlen
    B: yatalım yatalım (sırıttım)
    yatağa geçiyorduk. Artık sadece yataktan ibaret değildi tabi, tam anlamıyla bir yatak odamız vardı.
    Ufaktan sendeler gibi olmuştum yürürken. Kapının eşiğine tutundum refleks olarak. Çat diye bi ses geldi. Elime doğru baktım. Yüzük vardı elimde.
    Gözlerime inanamamıştım tabi bir anda, hemen eylülün parmağına baktım.
    Biz ne zaman yüzük takmıştık , ne zaman evlenmiştik anasını satayım ?
    ···
  18. 118.
    +6
    Yüzüğü görünce içim bi rahatlamıştı. Helalimdi ulan artık benim. Tabi rahatlayacaktı.
    Yatağa geçtik, tabi önce üzerimi değiştirmeme yardım etti. Rahat rahat bol donlarımdan birini ve bir de pijama üstümü giymiştim. Eylül de benim evimdeyken aldığı o siyah geceliğini giydi, yanımda değiştirmişti bu sefer üstünü.
    B: o hala duruyor mu
    E: ne hayatım ?
    B: geceliğin
    E: ne oldu çok mu seviyorsunuz üzerimdekini vanic bey hehehe
    B: üzerindekinden çok seni seviyorum.
    Sanki ilk defa söylüyormuşum gibi yüzüme baktı. O kadar uzun zaman olmuş ki söylemeyeli , eylül garipsemişti.
    Yüzünde çok tatlı bi gülümseme oluştu. Üzerime doğru yatıyordu yavaş yavaş. Bi ara eli karnımdaki yaraya değecek oldu. inledim hafifçe.
    E: ayy aşkım pardon ya özür dilerim
    Dudaklarına yaklaştım. Öpmeye başladım. Daha doğrusu öpmeye o başlamıştı. Ben de devam ettirdim.
    ···
    1. 1.
      +2
      Yazmicaksan finali getirde bitsin
      ···
  19. 119.
    +6 -1
    Neden bilmiyordum ama bu sefer tadı farklıydı dudaklarının. Sanki uzun süredir öpmüyormuşum gibi, sanki öpmeye öpmeye unutmuşum gibiydi. Ama hemen canlandı aklımda dudaklarının o tenime dokunuşları. Unutmamıştım. Unutamazdım. Onu nasıl unuturdum ki zaten ?
    Üzerimdeydi. sadece öpüyorduk birbirimizi.Bi elini omzuma yaslamıştı. Karnımın biraz altında oturuyordu. Başını kaldırdı. Ellerini göğsüme yasladı, masaj yapar gibi okşamıştı biraz. Karnımdaki yaraya dikkat ediyordu bu esnada.
    Başını sargıma doğru yaklaştırdı. Koklar gibi burnuyla hafifçe dokundu.
    E: acıyor mu
    B: biraz
    Sargımın etrafını öpmeye başladı. Hafif hafif dudaklarını dokundurup kaldırıyordu. Başıma doğru öperek yaklaştı. Boynumda durdu. Sürekli boynumu öpüyordu. Kendime yapıştırdım. Sarıldım. Yanıma yatırdım. Yatarak birbirimize bakıyorduk, tıpkı istanbuldaki gibi.
    Gözlerini takip ediyordum. Sürekli fıldır fıldır hareket ediyordu gözleri. Yüzünün önüne gelen açık kahverengi saçlarını bi elimle başının arkasına attım. Yüzünü okşuyordum.
    E: sana bakmayı özledim
    B: bana bakmayı mı
    E: yani, bakışmayı
    B: ne zamandır bakışmıyoruz
    E: izmire geldiğimizden beri gözlerini göremez olduk vanic efendi
    B: al senin olsun
    Sabaha kadar sevişmiştik. Hani askere gidersin de karını arkada bırakırsın ya, hani aylardır görmüyorsundur ya sevdiğini. işte öyle severek, özleyerek dokundum tenine.
    ···
  20. 120.
    +4 -1
    Ben iyileşene kadar, artık tamamen ayağa kalkana kadar günlerimizde çok aksiyon yoktu. Her zamanki gibi yaşıyorduk. Ege ve miray işe gidip geliyorlardı. Ben de evde ayyaş ayyaş dolaşıyordum. Bi ara kendimi boş görür oldum
    B: şu halime bak hiçbir işe yaramıyorum (bağırıyordum)
    Eg: lan iyi misin noluyor ?
    B: hiçbir şeye bi katkım yok
    Eg: kanka sakin ol senin sayende bu durumdayız biz
    M: aa vanic hiç öyle olur mu allah aşkına
    E: aşkım iyi misin sen ?
    B: rahat bırakın beni yalnız bırakın
    Odama geçmiştim. Camın önünde dikiliyordum. Dışarıyı izledim bi süre. Yine düşüncelere dalmıştım. Aklımda birçok soru işareti vardı. Hiçbiri cevaplanamıyordu. Buketi düşünmeden bir günüm bile geçmiyordu. Bukete ne olmuştu birden bire ?
    Eylül odaya geldi. Arkamdan yaklaştı. Kollarımın altından geçirdi kollarını. Önden omuzlarıma koydu. Kenetlenir gibiydi.
    E: neden öyle şeyler düşündün
    B: yanlış düşünmediğimi biliyorum
    E: hayır yanlış düşünüyorsun
    B: ne işe yarıyorum ki sizin paranızı yemekten başka
    Önüme geçti hızlıca. Tokat attı bana. Hafif bi tokattı. Ama tokattı sonuçta.
    Sesi yükselmişti.
    E: o ne demek şimdi ?
    B: ...
    E: aklına boş boş şeyler sokma
    Biraz bana baktı. Başım önüme eğilmişti.
    Sarıldı bana. Sımsıkı sarılıyordu. Ağladığını duydum. ittim kendimden. Gözyaşlarını sildim. Tekrar sarıldım.
    ···