neyse biz konumuza dönelim . 15 tatil geldi ben bu işe bir demek gerekiyor dedim . harıl harıl ingilizce çalışıyorum . özetle sene sonu ingilizceyi 5 düşürdüm. bu dokuzuncu sınıftan aklımda kalan en önemli bir kaç anımı anlatıp devam edeceğim .bi arkadaş vardı mehmet diye benim mat da kötüydü dalga geçerdi benimle olacak olacak vs diye . bu ismi unutma ey okuyucu . sonrasında kalbine aşk okunu yiyen ben unutamıyordum sevdiğim kızı ancak sonra öğrendim ki babası deli zenginmiş bana bakmazmış .

bilen bilir o zamanlar anadolu liselerinde ingilizce 20 saatti . ben de oldum olası sevmem ingilizceyi çünkü bilinç altında bana sömürge olduğumuzu hissettirir . e ben ilk dönem ingilizceden sıkıntı çekiyorum hocada lanet şerefsiz bi karıydı . ben gibi 3 kişiyi sınıf çıkış kapısının yanına sıra çektirtip tüm sınıf bize bakacak şekilde oturttu o ana kadar hayatta en çok kızıp mahçup olduğum an bu andır .neyse o dönem öyle geçti karneye ingilizce 2 düştü . ancak kalbime bir ateş düştü . bi kız ama öyle güzel öyle benim ayaklarımı yerden kesiyoki anlatamam . bak yine duygulandım . gözlerim yaşardı

yıl 2008 daha adam akıllı kafam çalışmadığınzamanlar . 15 yaşındayım lise 1 bitecek işte tam o zamanlar . bir batı şehrinde oluyor olaylar . o sıralar ergen , kafasına olayları takan biriyim . işin ilginci yaşıtlarımdan farklıyım ve bunu biliyorum . okuyorum az buçuk tarih - siyaset vs. anlıyorum . hatta durun biraz olayın arka planını anlatayım . küçük bi ilçede okuyup bulunduğum ilin iyi bir anadolu lisesini kazandım. hedef fen lisesiydi olmadı . sağlık olsun deyip yolumuza devam ettik . neyse ilk sene ilçeden gelmişliğin bilgisizliğiyle sınıfla kaynaşamadım . ortamım yoktu herkes ya eskiden birbitini tanıyordu ya da arkadaş vasıtasıyla kankaydı . e bunun sonucunda eskiden gelen el üstünde tutulmanın olmaması nedeniyle bocaladım