incinin en dokunakli hikayesini anlatiyorum

hazirliklar , butun okul prosedurleri vs bitmisti artik, ben bazi esyalarimi arkadasimin evinde birakmis, elimde 1 buyuk bavul, 1 kucuk canta, ve laptop olmak uzere pudong havalimaninda bu sefer hongkong ucagini bekliyordum.

kafamda bin bir dusunce, bu son sans oglum diyordum, devammi tamammi, burda da sicarsan, sittin sene belini dogrultamassin bir daha, bu sansi da harcama, kariya kiza , ortama , alkole takilmak yok. sadece okul, yurt , yemek var. gerisi gibimde olmamali.

2 saat 20 dakikalik ucusun ardindan hongkong daydim beyler, zaten daha once 2-3 sefer gezmeye gelmistim, seviyordum burayi, tek kotu yoku cok pahali olmasiydi, hele ki kiralar...

hong kong gayet kucuk bir yer, ama bu kucuk yerde dunyada var olan herseyi bulmam mumkun. sagdan direksiyon da ayri bir dert, alisana kadar eziyet oldu.

havaalaninda beni okul temsilcisi karsiladi, taa o kucuk sehre ilk indigim gun gelmisti aklima.. nerden nereye lan dedim icimden.
temsilci beni okula goturdu, yurda yerlestim, tek kisilik odaydi, tuvaleti de icindeydi guzeldi. gene kiz erkek karigibti yurtta , daha ilk gece kantine indigimde 2 afet gormus, ama hemen kendime demistim, yok olum boyle seyler, yalan bunlar, isine bak sen.

yolculugun yorgunlugunu atmak icin saglam yemek lazimdi, kowlon adasinda bahce diye bi turk restauranti vardir, muthis sigara boregi yapar. direk oraya gitmistim, soyle bi corba soyledim hic unutmam , bom bos bakislarla napacagimi dusunuyordum burada...

@303 hala burdayim be panpa , hemde en az 2 yil, is guc simdi.

beyler benim duble bitti, saat 3 bucuk oldu, 8 de kalkmam lazim benim , uykusuz yarragi yerim yarin baya mesgul olucak, ben kisa bir toparlayayim, sora musadenizle yarin devam edeyim, uyumam lazim.

dedigim gibi beyler, onumde belki de hayatimin en onemli 5bucuk- 6 ayi vardi. aileme binbir yalan soylemistim, gercegi bilselerdi belki kalpten giderlerdi. utanclarindan yerin dibine girerlerdi biz nerde yanlis yaptik diye...

gittim uyusturucu batagina battim, bana evini acan, herzaman elinden geldigince yardimci olan turk abinin kiz arkadasiyla yattim.
belki de benden gercekten hoslanan, benimle 2 senelik erkek arkadasini aldatan, ukraynali guzel kizcagizin kalbini cok kotu kirdim.
bu sure icinde shanghai da sayamadigim kadar kizla beraber oldum, %90 inin ahini aldim, kalplerini kirdim, huur muamelesi yaptim, hemde hic haketmeyenlere.
daha birsuru sey panpalarim, hepsini yazsam zaten kitap olur,

ama artik dedigim gibi onumde tertemiz , kirlenmemis bi 6 ay vardi, ne yapip edip, o belgeli almam lazimdi. kendim icin degilse bile ailem icin, benden cok cok daha fazla hakediyolardi bunu.

hongkongda ne tak yedim, huylu huyundan vazgecermi? hikayenin basinda sevdicegim, hayatimda gercekten sevdigim ilk insan(belkide ilk askim diye sadece abartiyorum) napiyordu? unutmusmuydu beni coktan?

yarin devam edecegim beyler, isten de yazarim, kalktiginizda okursunuz.

hikayeyi paylasan panpalara tesekkurler, iyiki varsiniz lan muallakler.

yarin gorusmek uzere

geldim beyler;

@338 oncelikle kardes, niye bole alinganlik yapmissin anlamadim, ben tassagindaydim gelemessin yevmiye falan, ha herzaman konusurum tabi dert degil, apartmandan shanghai yida gostermis olurum onlara, ozlemislerdir, niyetim got etmek falan da degil yanlis anlama, maksat muhabbet olsun

beyler genel olarak sovebilirsiniz, zaten yazarkende diyorum karektersizligin son safhasiydi yaptiklarim, bir nevi huur cocuklugu iste.

sabah daha erken gelmeyi planliyordum ama isler baya yogunda agalar, kusura bakmayin

beyler herzman oldugu gibi, aksama devam ediyorum, gunduz pek tekin degil buralar.

hangi saatte baslarim onuda yazicam , suan belki gitmem gereken bir yemek var kesinlesmedi onun icin belli degil.

geldim beyler, malum cuma aksami, disari ciktik..

sabah 5 i gorduk eve geldik, hava aydinlandi amk.

siz bi bira acin, raki koyun yada bi duble,

hemen geliyorum, devam ediyoruz kaldigimiz yerden

hongkongda cok sakin hayatim vardi beyler. yurt ve okul disinda bi tek yemek yemeye disari cikiyordum, yurttaki arkadaslarin israrina ragmen bir kere bile ne bara gittim nede baska bir yere gezmeye, odamda cince calisiyordum her bos vaktimde.

ancak 1 ay dayanabildim ama beyler bu sekilde, en sonunda dedim bi disari cikayim, ama sonra tekrar vazgectim, bi kere alisirsam, once 2 haftada bir, sonra haftada bir, onunu alamazdim biliyordum.

dedim ama bari odamda biseyler iceyim, biraz arabesk takilayim.

Bahce` ye gittim( kowloon da bi turk restauranti daha once de bahsettim).70 lik raki aldim.
odama geri geldim, actim beyler sarkilari, agirlikla sezen aksu, verdim kendimi rakiya.

nezamandir ihtiyacim vardi tabi boyle rahatlamaya, sarkilari dinleyip icerken pc den eski resimlere bakyordum, sevdicekle olan resimlere...

alkolun en lanet etkisi gereksiz gazdir bence beyler, 2-3 dubleden sonra kardesimin facebook una girdim, sevdicegin profiline bakicaktim, korkuyordumda ayni zamanda, ayrildigimizdan beri hic bakamamistim, ya baskasiyla bi resmini gorursem diye, hazir degildim cunku, hala seviyordum onu..

beyler butun cesaretimle onun profiline girdim, profil resmini gordum beyler, direk bi yudum aldim rakidan, yuzumde anlamsiz, cocuksu bir tebessum olusmustu.

mavi elbisesiyle bir bankda oturmusdu ablasiyla resimde.ama bu degildi tabiki benu duygulandiran.

beni duygulandiran kolundaki saatti beyler, benim ona verdigim, dedemin bana hediyesi olan tissot saatim hala kolundaydi, bildigin erkek saatiydi, bayanda okadar abes durmasada, cok hos durdugu soylenemezdi, ki aksesuarlarini hep ozenle secerdi.

cikarmamisti iste, belli ki oda unutmamisti, yada ben abartiyordum, belki aylardir degistirmemisti profil resmini, yada dikkat bile etmemisti kolunda benim verdigim saatin olduguna.

ama artik ok yaydan cikmisti beyler, kendi profilimle log olduktan sonra ona mesaj atmaya karar verdim, sadece 1 kelime yazdim, merhaba.

cevap verceginden hic umidim yoktu gerci, ama sonra keske yazsaymisim da demek istemiyordum..

beyler ben gene son derece nerd bir sekilde derslere , ozellikle cinceye asilmistim, gozum baska birsey gormez olmustu gercekten , hongkong a adim attigimdan beri ne ex nede baska bir uyusturucu almistim, zaten degil uyusturucu , o aksamki rakidan baska alkol bile icmemistim.

raki ictigim aksamdan belki 6-7 gun sora panpalar, facebookda yeni mesaj vardi. evet atan oydu.
soyle ediyordu.
merhaba, dogrusu sasirdim, mesajina gec cevap verdigim icin uzgunum ama annemle seyehate cikmsitik, kore ve japonyaya gittik, simdi de hongkongdayiz, burdan da moskova ya gidecegiz.

saka gibiydi beyler, gercekten oyle ince ayriintilar belirliyoki su hayatimizi.ben ogun ona o mesaji atmasam , nerden bilecektim burda oludugunu aslinda, oda benim burda oldugumu bilmiyordu tabii, ha bilseydi de haber verirmiydi, sanmiyorum.

ama boyle tesaduf olmazdi gercekten, inanamamistim, mesaji 2-3 kere okudum arka arkaya emin olmak icin, ve cevap yazdim.

bende hongkongdayim, gitmeden lutfen goruselim. yuzune soylemek istedigim seyler var.

yaklagib yarim saat sonra mesaj geldi beyler, tamam diyordu, cok vaktim , yarin oglen birseyler yapabiliriz, annem oglen bir arkadsiyla gorusecek zaten.

bulusma yerini belirledik , kowloon island da kaliyorlardu, oyuzden ben oraya gidecektim. gidecektim ama ne soylecegimle ile ilgili en ufak bir fikrim yoktu, buyuk ihtimalle sacmaliyacaktim.

onun disinda, onu gormeye de pek hazir degildim aslinda, ya sarilasim doya doya opesim gelirse nolcak amk, gecti odevirler, simdi sokaktaki bi kizdan farkli degil, arkadasim bile degil..

ben kowlon peninsula ya dogru yola ciktim beyler, oraninda oyle hos bir manzarasi vardirki, cidden gormenizi isterim.

riske atmayi yaklagib 10 dakika once gelmistim bulusma yerine, o 10 dakka 10 sene gibiydi beyler, gecmek bilmedi... ama sonunda taksiden indi..lan o saclara hastaydim ben cok fena, o nasi bi saridir ole amk. bukadar mi tatli duser gozunun onune bi insanin..

gayet resmi bir merhabalastik, ben icimden lan soyle bi sarilirim ederim diyordum ama yalan olmustu, o gayet soguktu, merhaba dedi yanaktan opustuk gayet sogukca.

bende tabi cool takiliyordum ne geregi varsa, hic ozlemedim lan seni triplerindeydim, ama 2-3 saniyeden fazla bakamiyodum o okyanus mavisi gozlerine beyler. yanlis anlamayin ozledigimden yada askimdan falan degil, utancimdan.

oyle bi bakiyorduki bana , birsey soylemesine gerek kalmiyordu zaten. verecek hicbir cevabimda yoktu.

evet dedi dinliyorum, soyledigim gibi zamanim cok yok, ne soylemek istiyorsun yuzume?

hayatinda karsina cikan belki de en guzel seyi pic ettin lan dedim kendime, hicbir seye layik olamadin, ne ailene, ne bu kiza.. nede sana deger veren diger insanlara. bari bir sefer durust ol..fena gaza gelmistim beyler, ne yaptiysam hepsini soyleyecektim yuzune.

sora sunlar dokuldu dudaklarimdan beyler;
arkadaslarin dogruyu soyledi, aldattim ben seni, nedeni yok sorma, varsa bile bende bilmiyorum, aylarca inkar ettim, arkadaslarini kiskanclikla sucladim. cunku yuzune bakip dogruyu soyleyecek cesaretim yoktu , utaniyordum diycem gene yalan olucak, utanmamistim bile..

senden ayrildiktan sora unuturum dedim, dunyadaki tek ayrilan cift biz degiliz sonucta gayet normal.

ama unutamadim ben, sen gittikten sora oyle bi bosluk olduki icini hicbirseyle dolduramadim, okulu bosladim, kendimi gece hayatina verdim, alkolik oldum , uyusturucu kulllandim, daha neler neler.

cunku cok zor gelmisti ilk basta seni ozledigimi kabul etmek, simdi bile hala zor geliyor, su gurur ne gereksiz sey...

soylediklerim bittiginde o gayet mesefali duran kizin yerine baskasi gelmisti sanki beyler.. yanaklari kizarmisti , nezaman yanaklari kizarmaya baslasa agliiyacagini anlardim hep, yine oyle oldu, bir iki damla yas suzuldu gozlerinden...

ozur dilerim diycem ama, sacma olucak, affet beni diycem, dahada sacma olucak. sanirim bu soylediklerimden baska diyecek birseyim yok dedim.

gozlerini siliyordu bu arada, toparlandi hemen, o mesafeli insan geri gelmisti..

cok gec olmasina ragmen, en azindan dogruyu bilmeme hakkim oldugunu dusunup bana soyledigin icin tesekkurler dedi, ama artik dedigin gibi, ne dersen de , hicbir anlami yok benim icin...

sonra saatini cikardi, daha dogrusu benim ona verdigim saati.

bende birseyler soyluycem dedi yuzune , aslinda seni dinlemek icin degil, sana soylemek istedigimden, ve bende kalan bu saati sana geri vermek istedigimden geldi, cunku artik takmam imkansiz.

hemen lafini kestim, hayir dedim onu ben sana verdim, tak yada takma, hayatta almam.

bolme lutfen ve dinle dedi...

ben seni gercekten cok sevdim, cok da guzel 2 sene gecirdik, kavgalar da ettik, gulduk , agladik.
ama sen sonra bir baskasini bana tercih ettin, ben seni affedebilirdim gururumu hice sayarak, ama bu senin bir baskasini bana tercih ettigin gercegini degistirmezdi, kendime saygim kalmazdi...

neyse, burda bulusmamiz gercekten surpriz, ama cok iyi oldu, cunku saati kardesine yada annene postalamayi dusunuyordum.ama boylesi cok daha iyi oldu.

saatini artik takamam, cunku ben senin yaptigini yapamam, beraber oldugum insana haksizlik olur bu herseyden once..6 aylik bi beraberligim var benim, ve gayet mutluyuz. umarim sende olursun...

ama resim diyebildim sadece, resimde de kolundaydi saat?o resim eski demekle yetindi yavas yavas masadan kalkarken, dikkat etmemisim, ama yinede senin ona bi anlam yuklemene neden olduysam, kusura bakma, dikkatli olmam gerekirdi, kendine iyi bak.

saka gibiydi beyler, cidden gitti bunlari soyledikten sora. oyle vedalasma falan olmadi, bari son bi kez sarilalim tarzi film kliseleri olmadi, dondu gitti, ne kadar basitmis lan

ne bekliyordum ki amk, boynuma mi sarilicakti. oh be durust erkegim benim seni affediyorum diye opcekmiydi?

hepsi filmlerde oluyor onlarin beyler, hayat cok daha sert, olmasi gereken buydu zaten, ayrildik, herkes kendi yoluna gitti, fistik gibi kiz, olene kadar yalniz kalicak degildi tabii, herkes benim gibi mal da degildi, kiymetini bilen cikmisti.

dondu gitti beyler, ben arkasindan baka kaldim, oyle komik bi an ki, gidiyor ve birsy gelmior elden, bidaha hayatim boyunca gormeyecegim onu belkide, simdi taksiye binecek, ve ben onu birdaha gormeyecegim.

gidip kolundan tutmak istiyorum, olmaz lan oyle sey demek istiyorum, ben seni hep ozledim , yerini hicbirsekilde dolduramadim demek istiyorum, ama sadece istiyorum, bunlarin hicbiri olmayacak, ve o birdaha donmemek uzere gidecek.

nitekimde oyle oldu, hong kong un kirmizi taksilerinden birine bindi ve gitti...

ben belki 10 dakika yurudum beyler, hangi yone yurudugumu bilmiyordum, ama gibimde de degildi , sonra da bir taksiye atlayip yurda geri dondum...

gecen ictigim sise bitmemisti, tamda zamaniydi. istemeye istemeye sezen sarkilarini actim, olayi daha da dramatiklestirmemem gerektigini biliyordum ama canim dinlemekte istiyordu.

sora 1 duble koydum, ve arkadan calmaya basladi sezen aksunun sevdigim sarkilarindan biri olan geri don..

2. dubleyle beraber gozlerimden suzulmustu yaslar beyler, tutamamistim daha fazla, nasil yani diyodum yukses sesle odada, bir baskasimi yaninda suan? bir baskasina mesaj atti taksiye bindiginden, geliyorum diye? bir baskasini mi uyandiracak operek, gunaydin diyecek..

evet, aynen oyle olacak, birakin suraya yazmayi, dusunmesi bile insani kanser etmeye yeter ama hayatin gercekleri buda olacak... bir baskasiyla mi sevisecek her gece?

lan bak ne guzel ciktim eglendim bugun arkadaslarla, 2-3 birsey ictik hafif cakir eve geldim, 1 duble de evde ictim, sunu yazinca yeniden yasadim o gunu, off olmuyo beyler, bu nasi bi is amina koyayim boyle, cikmiyo ki aklimdan, saat 6,22 oldu, ben utanmasam agliycam.

o ise simdi baskasinin omzunda uyuyor.

salak salak gibiyorlardir demeyin amk larim, bizde biliyoz heralde onu, illa yazmaniz mi lazim?

neyse beyler, ben kotu oldum, mal mal duygusala bagladim yine hafif te alkolluyum zaten, soyle bir toparlayayim, yarin devam edeyim. kusuruma bakmayin.

hongkong da hayatimin en zor dilimlerinden birini gecirdim beyler, surekli kendime niye burda oldugumu soruyor, ailemin beklentilerini hatirlatiyordum, guclu olmam lazimdi, kendime iyi bakmam, sagligima dikkat etmem, etmem kiz amk derslerini etkileyecek hicbir olasiliga izin vermemem.

yarin beyler, hongkongda kalan zamanimi, shanghai ya donusumu, ve once beni sevindiren, ama sora da uzen bir olayi anlaticam.

hikayeyi paylasan herkese tesekkurler, liseliler gibtirin gidin lan.
yarin gorusmek uzere, iyi geceler.

yeni uyandim beyler, oglen oldu mis gibi cumartesi pic oldu yine...

bide sicak ki sormayin, nem de yuksek, cekilmiyor.

aksam tr saatiyle 00.00da burda olurum beyler, malum cumartesi bi disari cikar biseyler yuvarlariz, cok da gibilirsak maci izleriz.

aksam gorusmek uzere.

@408 , liseden mezun oldugumda catir catir ingilizce konusuyordum, world of warcraft sagolsun lan,

oyunun lore unu anliycaz, arena yaparken ventten akicaz diye gibe gibe ogrenmistik.

hongkong da kantonca konusulur mandarin degil, nerdeyse herkes ingilizce bilir zaten, somurge yer. yolda sarisin kucuk cocuklar gorursun asyali degil, ama ana dilleri gibi kantonca , mandarin, ve ingilizce konusuyorlar.

orda dogurcan cocugu hayati garanti amk, bide ispanyolca ogrense lisede tamamdir.

@410, panpa kantonca ingilizceyler beraber hongkongda konusulan dil, mandarinden epey farkilidir.

mandarin cinde konusulan dil, ama cin cok buyuk oldugu icin cok fazla lehce vardir. shanghai daki adam 5 ton kullanir, ama mandarin de 4 ton vardir.

tonlar adindan da anlasildigi gibi vurguyu, uzatip kisaltilmasi gerektigini falan belirler.

neyse dil bilgisi dersine dondu lan. konuyu saptirmayalim,

aksama geliyorum, simdi az isim var disari cikacagim, gorusuruz.