eliften tekmeyi yemek koymuştu bana biraz. ünide tek manitam oldu o da saatler sürdü sadece aq.biraz toparlanmak için memlekete döndüm vizelerden sonra. eski manitayı gördüm. hala saptı. gittim konuşmak istedim. tersledi beni. ertesi gün evinin oraya gittim sabahtan.1 paket sigara içtim nerdeyse beklerken aq.çıktı sonunda takip ettim uzaktan. ıssız bi yerde sıkıştırdım pişmanım affet dedim. biraz ağladı bağırdı çağırdı ben de yalan gözümü doldurdum inandı hemen. tekrar denemeye karar verdik.1 hafta kadar takıldık. sonra döndüm tekrar.sap kalmıştım. metoyla burakla takılıyodum.bi gün canım sıkıldı sakalları çok uzun bi aradan sonra kestim. sinek kaydı traş oldum. kendimi tanıyamadım aq.öylece sınıfa girdim. arkaya geçtim oturdum. hoca ara verdi derse. çıktık sigara içerken meto dedi ne yaptın lan kendine tavuk poposuna dönmüşsün.amk çocuğu tipine bakmadan bu cümleyi nasıl kurdu anlamadım. nolmuş dedim. kanki herkes sen sınıfa girince güldü dedi. bunların yeni takıldığı kızlardan ayşeyle ayça da güldü dedi. dedim sakallar çıksın amlarına kyacam onların. bunlarla kaynaştık. ayşeyle ayça güzel kızlardı.ama abartı değil. hemen kurdum muhabbeti. artık 5 li takılıyoduk. krallığımı yeniden kurma vakti gelmişti. kızlara elit görünüp ilişkileri ilerlettim.

dolaştık biraz. sahil kenarına indik. dedim girelim mi deli misin dedi.ya bunalmadın mı sende girelim dedim.zar zor ikna etim. çıkardık üstümüzü.ama tırstı biraz bu.su soğuk dedi. dedim beraber aynı ayna. tamam dedi. tuttum elinde yüzüne baktım gülümsedi.3 dedim koşarak girdik suya. yine su şakaları felan derken yakınlaştık yine. hiç kıpırdamadan yüzüme bakıyodu. yine yapışacaktım dudaklara ama bu sefer o erken davrandı. yine delice öpüşmeye başladık. dakikalarca öpüştük. elimi iri göğüslerine atım bu sefer ses etmedi.bi yandan öpüşürken bi yandan memelerini sıkıyordum. sonra beline attım elimi kavradım. sertççe kendime çektim. kalçasını felan sıkmaya başladım ses etmiyodu. sahil ciksini hayal ediyordum ama güvenlikçi felan gelse sıkıntı çıkardı. denizde bikinisini indirdim benimkini aldım yavaşça sokmaya çalıştım. ilkten girmedi. inliyoduk ikimizde. yavaş yavaş soktum. neyse ramazan diye ayrıntıya girmeyecem fazla orda birlikte olduk.

toparlandık denizde elinden tuttum sahile sırtüstü attık kendimizi.

o gün meto yine yalnız başına kalmıştı. ayça benim omuzlarımdaydı ve meto bize bakıp sigara içiyodu. burak arada bana kaş göz işareti yapıp metoyu gösteriip gülüyodu. burakta tam huur çocuğuymuş haberim yok aq dedim kendi kendime.ama birazda mutlu oldu.tek kalsın amk ayısı.

biraz güreştikten sonra ayşe ve burak çıktılar sudan.ben ayçayla biraz açıldı. birbirimize klagib su şakalarını yapıyoduk. yavaş yavaş yakınşaltık birbirimize. sonra bu bana kara kara gözlerini dikip bakarken bi hamlede yapıştım dudaklarına. karşılık verdi tabi.5 dakika kadar hayvanca öpüştük. öpüşmeyi unutmuşum aq.deve gibi yalamıştım kızı. aklıma gelince hala moralim bozulur. arada memelerini de elledim ama hep elleriyle itti. sonra çıkalım mı dedi.sen çık dedim.sen dedi. benim malafat dimdik olmuştu aq onu gösterip birazdan dedim. güldü.o çıktı 5 dakika sonrada ben çıktım.

sabah kalktık kahvaltımızı yaptık denize gittik öğlenleyin. yine yüzdük öpüştük felan. saat 4 gibi kaçalım artık dedim. olur fikri çoğunluktaydı. giyindik son kez pansiyona gittik duş aldık şehre döndük. bavul hazırdı zaten. metoyla konuşmadık hiç.ben gidiyorum dedim sadece. kendine iyi bak dedi. akşam çıktım yola 3 saatlik yol zaten. yolsa ayçayla ve benim manitayla mesajlaştım hemen geçti zaman.yaz güzel geçti sayılır. benim manita vermemekte ısrarlıydı bana. vermedi de.

yaz öylece geçti gitti. burak biniyle hiç konuşmadım.1 kerede meto aradı açmadım telefonu. yeni dönem başladı. ayça fişek gibi girdi yeni döneme. kilo vermiş. memelerinden hiç vermemiş ama hoşuma gitti kappe. dahada belirginleşmiş memeleri. yalnız sorun şuki meto yok. okul açıldı burağa dedim nerde bu yazın konuştunuz mu.dedim o kaydını aldırdı kanka. meto bini bu sene dershaneye gidip daha iyi bir kazanacakmış. kaydını dondurmuş.iyi dedim aq kurtuldum huur çocuğundan. ayşe ile burak çıkıyolardı. seviyeli bir ilşkileri vardı seviyesiz huur çocuklarının. bende ayçayla takılıyodum.

ilk cümlesi pişman mısın oldu. tutamadım kendimi efsane bi kahkaha attım beyler. dedim bunu benim sormam gerekmiyo mu.dedi bizim ilişkimiz sıradan olmayacak. özgüveni tavan yapmıştı kahpenin. daha bozup bozmadığımı bile anlamadım. gerçi bana fark etmezdi bozuk olsada olmasada ayçayla birlikte olmam imkansızdı. sakallarımı kesince bana güldüğünü öğrendiğimden beridir kıldım zaten huurya. küçük bir intikamdı bu sadece. neyse toparlandık pansiyona gittik.bi duş aldım. benim memleketteki manita mesaj atmış ne zaman geliyosun diye dedim yarın oaradayım bitanem. yorgun bi şeklide uyudum.

günler birbirini kovalarken tubayla daha da yakışlaştım.bu sefer acele etmek istemiyordum. sürekli elim boş dönüyordum aq.ona sadece arkadaşı olduğumu hissettirmekti derdim. benim memeleketteki manitaya yine ve son kez yolu verdim.bu sefer normal karşıladı. eskisi gibi çocuk değildi. gayet aklı başında cümleler kurdu.bir daha geri dönmek istersen ağzına sıçarım dedi. mesajı almıştım ben.

tubanın dersleri çok iyiydi. sadece dersleri değil tabi. kendisi de zeki bir kızdı. insanlarla konuşmalarına dikkat ettim çok iyi diyalog kuruyodu. erkeklerle öyle bir konuşması vardı ki "bak ben seni adam yerine koyup konuşuyorum sakın bana yazmaya kalkma amk eziği" der gibi konuşuyodu. kimseye yavşamazdı kimseyide küçük görmezdi.

edit:ilk entrme bakın. editleri okuyun.

devam ediyorum. insan şuku verir insafsızlar.

o gece sabaha kadar apartmanın merdiveninde knuştuk. bilmediğimiz her şeyi anlattık birbirimize. sabaha karşı baktım hava soğudu tuba da esnemeye başladı gir evine dedim.sen dedi. bana uyku yok zaten yürüyecem dedim güldü. ulan o soğukta eve kadar zütüm dondu. girdim deliksiz bir uyku. öğlen 2 de kalktım. hayatımda ilk defa o kadar uzun ve huzurlu uyudum galiba. kalktım telefona baktım. tubadan bi dolu mesaj. günaydın,kalk uykucu vs. mesaj attım günaydın aşkım diye. ulan şu mesajı atarken bile sevinçten ve heycandan elim titriyodu. babasının bigiblet aldığı çocuk gibiydim. mutluydum ama kullanmayı bilmediğim için heyecan ve korku vardı. alışacaktım eninde sonunda.ama alışmayı istemiyordum.her zaman o heyecanım benimle kalsın istedim. anlatmıştım daha önce. soğukkanlı bir bindim be zamanında. hayatımda hiç kendimi kaybedecek kadar heycanlamadım ama artık öyle değildi. işler değişti.

barışın babası tam 49 gün yağun bakımda komada kaldı. barışla beraber hastane köşelerinde sabahladık. insanları gözlemledik. bazıları acısını içinde yaşarken bazıları dışarı vuruyodu. bazıları ise 7 aydır oradaydı ve hastane bahçesi onun evi gibiydi.her çeşit insan gördük tanıdık. insanlığın ne olduğunu anladım. vefat eden birisi olduğunda bir hasta bakıcı yağun bakımın kapısını açardı. bilmem kimin yakını burda mı derdi. hastanız fenalaştı yakınlarınıza haber verin derlerdi.ama yalan. hasta çoktan öldü. sadece heycandırmamk için öyle söylüyorlardı. yaklaşık 3 dakika sonrada o kapı tekrar açılır ve hastanızı kaybettik diyolardı.biz işi çözmüştük. çünkü bunlardan günde 3 kere duyuyoduk.

aradan zaman geçti bu hasan bini ayçayı korumaya başladı.yok bu benim kardeşim yok kızı üzersen beni karşında bulursun ayakları yapıyodu. sinir olmaya başlamıştım huur çocuğuna. zaten yeni hedefime konsantre olmak istiyordum. ayçadan ayrılma planları yaparken bir yandanda tubayı düşünüyordum. önce face den ekledim. yavaş yavaş muhabbet kurdum. okulda kantinde denk geldi oturduk konuştuk. numarasını aldım. geceleri de wp dan konuşuyoduk. ayça bi gün benden face şifremi istedi.ne münasebet ya dedim. sana güvenmiyorum şifreni ver dedi. kızım manyak mısın git işine dedim.1 saate yakın bu saçma konu üzerinde tatıştık.bi şeyler saklıyosun senden ayrılıyorum dedi. şok oldum aq.hayır canıma minnet de böyle bi ayrılık mı var. derken ayçada çıktı aradan. iyiydi ayça. denize gittiğimizde sevişmiştik sadece.ama başka hiç denk gelmedi. ortam uymadı sevişmemiz için.

bi tuhaf olmuştum.ilk defa birine karşı bunları hissediyordum. kalbim deli gibi atıyodu. bayılmaktan korktum.eve gidip barışa anlaacaktım tüm bunları ama ve gittiğimde eşyalarını toparlayıp küfür ederek ağlıyordu. noldu dedim cevap vermedi. kolundan sertçe tutup koltuğa yapıştırdım ne oldu anlat dedim. babam kalp krizi geçirmiş dedi.bi tuhaf oldum beyler. hemen ilk otobüse atlayıp kayseriye gittik. yoğun bakıma almışlar babasını. bende bizimkileri arayıp haber ettim. anlayışla karşıladılar. istediğin kadar kal arkadaşına yardımcı ol maddi manevi dediler. paraya ihtiyacın olursa araman yeterli dedi babam.ilk defa bu kadar yakındık ailemle. veya ben eskiden gevşek biri olduğum için bunları çok düşünememiştim. ölümün olduğunu hatırladım binler.

Neyse beyler uzatmadan devam edicem. Okulun ilk günü ayça hala bana yazılıyordu. onu gibmeden bırakmayacaktım. manitam da memleketten hala yazıyordu ulan 3 ay vermedin kendinden utan oç. neyse burakla dedik gene güzel vakit geçirelim. o zaten ayşeyleydi ama ben yaz boyunca ayçayla konuşmamıştım arayı bulmak zor olacaktı. bi gün çıkışta gittim yanına size geçelim içkiler benden dedim. hemen tav oldu huur. bu burak da yazın zaten habire ayşeyi gibmiş kaslı bin. giderken ayça ayşeye de haber verdi 4ümüz bir eve içkileri aldıktan sonra geçtik. dedik doğruluk mu cesaret mi oynayalım klagib ergen oyunu işte. ama bu işte bir binlik vardı. burak ayçanın zütüne falan elliyordu. lan o benim hakkımdı? sen dur bin ben de ayşeyi zütüreyim dedim. ayşenin memelerini açmasını istedim. açtı. burak sanki bunu istiyormuş gibi yavşakça güldü. meğersem swingers müptelası imiş. ulan 2ye 2 grup ciks de fena değil ben de denemiş olurum diye düşündüm. O sıra kürt meto aradı. Kapattım. neyse işi iyice pişirdik grup ciks yapcaktık. pantolonumu indirir indirmez dolaptan kürt meto , süphan ve 5 zenci çıktı elimi kolumj bağlayıp sabaha kadar gibtiler

günler birbirini kovalıyordu. ayçaylaydık sürekli. memeleketteki sevgilim aynı şehirde üniversiteye başladı. diş hekimliği kazandı.ama ne ayçanın ondan ne onun ayçadan haberi yoktu. ayçayı ekebildiğim zamanlar uzay abiyle takılırdım. çok iyi bir insandı bana göre. evli 2 çocuğu vardı. teknisyendi.mühendis olmak için okuyodu. dersleri bizden iyiydi. sigaram olduğunda bile kendi paketinden verirdi bana. öğrencisin al şunu diye. günler böyle geçiyordu.ara tatilde sınıfa yatay geçişle 2 kişi geldi. tuba ve hasan. sorun şu ki hasan ayçanın yaklaşık 10 senelik arkadaşıydı. sürekli görüşürlerdi.en son ayça burda diye almış kaydını gelmiş. gelelim yeni kıza. tuba.

sınıfta ayrı oturuyoduk ama sürekli birbirimize bakıyoduk. aklıma buse geldi.ilk tanıştığım kız okulda. hatırlayın işte binler bursalı olan. elimi çabuk tutmadığım için başkasıyla çıkan.ona baktım hiçbir şey hissetmiyordum ona karşı.ama akıllanmıştım.o kadar beklemek yoktu. tubayı hep yanımda tuttum.ama bu bencillikten değil. onsuz zaman geçmiyordu.onu görmediğim günlerde canım sıkılıyordu. hayatıma anlam katıyordu. bütün günlerimiz beraber geçiyordu. beraber ders çalışıyorduk. kütüphanede,onun evinde, bizim evde.ama aklımdan cinsellik geçmiyordu binler emin olun. barışla da tanıştırdım tubayı. sevdiler birbirlerini. ikiside insan canlısı zaten. arada kafeye giderken barışıda çağırıyoduk. babasının ölümünden sonra toparlanması uzun sürmedi. bunun alışması olmaz ama annesinden dolayı alışıktı sanki. arada takılırdık barışa şu kıza açıl artık be diye utanırdı.

49 gün sonra ... nın yakını burdamı diye kapı açıldı. barış bana baktı ben barışa. ağlayarak adamın yanına koştu. adam,hastanız fenalaştı yakınlarınıza haber verin dedi. barış çıldırdı. adamı iterek yoğun bakıma girdi. çıkardılar sonra.o da gitti dedi ağlayarak.ben naparım bundan sonra dedi. akrabalar geldi. defnettik.ağustos gibi bende evime gittim. annemle babama daha çok değer veriyodum artık.

ulan bi kız pijamayla, incin saçlarıyla bile bu kadar güzel olabilir mi ya binler.her görüşümde tekrar tekrar aşık oluyordum. biranında verdiği cesaretle açıldım buna. sensiz yapamıyorum.sen yoksan her şeyim ekgib kalıyor felan 10 dakika konuştum. sonunda yaptın şu konuşmayı. umudumu kesmiştim ama 10 yıl sonrada yapsan o kadar beklerdim dedi. ulan binler emin olun hayatımdaki en mutlu andı o an.sarıldım kemiklerini kıraracasına. çok mutluyum laaan diye bağırdım. şşşş şaşkın sakin ol adımı çıkaracaksın dedi.bi an kendime geldim. haklıydı kız aq.mahalle zaten öğrenciye düşman. kızı şikayetle evden bile atabiirlerdi.

okullar açıldı. barış son sene part time iş buldu. çalışmana gerek yok ben varım dedim. kafamı dağıtmam lazım dedi. sadece ihtiyacın olduğunda bana söylemen yeterli bunu bil dedim. biliyorum kardeşim eyvallah dedi. birbirlerine kardeşim diyenlerden nefret ederdim.o zamana kadar kimseye kardeşim demedim bana denilmesine de izin vermedim.ama barışın bana kardeşim demesi mutlu etti beni.o kardeşimdi benim. ertesi gün okula gittim. indim kantine tubayı gördüm. yine kalabalıktı çevresi. uzaktan onu görünce gülümsedim. kafamla selam verdim çıktım.5 dakika sonra geldi. sarıldı.konuştuk biraz.

artık elini tutabiliyordum.onu öpebiliyordum yanağından. beni öptüğünde kalbim çıkacak gibi oluyordu.bu duyguları ben ilk kez yaşıyordum binler.ben daha önce yaşamamışım dedim kendi kendime. sürekli tubaylaydım. hayat çok güzeldi. hayattan zevk alıyordum. yavaş yavaş dönemin sonuna geliyorduk. finaller başladı bitti. çok iyiydi her şey. herkes evine gidecekti. barışın gidecek bir yeri yoktu. sonradan fark ettim aq.tubayı yolcu ettim.ben burada barışla kalıcam dedim. tamam dedi. arabasının anahtarını bana bıraktı. istemedim ama zorla verdi.eve döndüm. barışla geçiyordu günlerim. baktım telefona bağımlı olmuş çocuk. aklıma direk meto geldi.ne yapıyodu acaba.onu hiç sevmemiştim. çok silik biriydi gözümde. barışa dedim napıyosun insta açtım büşranın resimlerine bakıyorum dedi. hala seviyoo musun dedim hala seviyorum dedi.

o sene üniversite ortak seçmeli ders alıyodum.ve hayatımın pampasıyla tanıştım. barış.
barış kayseriliydi. konuşması tuhaftı biraz. sigara içerken tanıştık. daha ilk gördüğüm an onun iyi bir insan olduğunu anlamıştım."iyiler ilk görüşte tanınmaz" diye bir laf vardı. gibmişim o lafı. barış tek başına çürüttü o lafı. karaterlerimiz birbirine zıttı.tam bi insan canlısıydı.tek kötü alışkanlığı sigaraydı. karı kız işlerinde de çok gözü yoktu. ertesi günlerde o dersi iple çekiyordum. okulda uzay abiyle takılırdım.ama o da benden büyük birisi olduğu için çok yakın değildik.abi kardeş ilişkisiydi bizimkisi.ama barış öyle değildi. çok yakın hissettim ona karşı kendimi.

yaz tatilim evde geçti sayılır. liseden bi kaç çocukla görüştük. hepsi aynı cümleleri kullandılar. değişmişsin.tamam değiştim bende bunun farkındaydım ama mutlumuydum bilmiyorum.ama en azından huzurluydum binler. tubayla mesajlaştık yazın.ara ara konuştuk görüntülü. barışı hemen hergün aradım halini hatrını sordum. ihtiyacın olduğunda her zaman yanındayım dedim. okulun son senesiydi. açılmasına 2 hafta kalmıştı. tuba beni yanına çağırdı. çıktım gittim günü birlik. gezdik,eğlendik, konuştuk.gece bindim otobüse. yoldayken düşündüm.bu kadar zeki, güzel,popüler bi kızın benle ne ilgisi vardı. tamam çirkin biri değildim, ağzımda laf yapıyodu ama tuba benden kat ve kat üstündü. yavaş yavaş aşık oluyordum ona.ilk gördüğüm günki duygularım farklıydı.o zamanlar sadece dış görünüşüne hayran olmuştum.ama şimdiki duygularıma bakıyorum. çok farklı.