saat 5 oldu yavaş yavaş oyuna gidelim dedik. girdik oyuna bi tak anlamadım. bana göre çok sıkıcıydı oyun.ama tubaya baktığımda ciddi bi tavır vardı yüzünde. eleştirmenler bir filmi, oyunu nasıl izlerlerse o ciddiyetle izliyordu oyunu. hayran kalmıştım.ama bana oyun çok sıkıcı gelmişti.bi tak anlamamıştım. biralarda çarpmıştı biraz. tuba 2 bira içerken 4 tane bira içmiştim aq.daha devam ederdim de kafamın ayık olması lazımdı. çıkışta nasıldı dedi açık konuştum. sıkıldım dedim. bunun yerine sinemada celal ile ceren var ona gitsek daha iyiydi dedim. bana iğrenerek baktı. biraz konuştuk.o arabasına binip gitti.

okullar açıldı. barış son sene part time iş buldu. çalışmana gerek yok ben varım dedim. kafamı dağıtmam lazım dedi. sadece ihtiyacın olduğunda bana söylemen yeterli bunu bil dedim. biliyorum kardeşim eyvallah dedi. birbirlerine kardeşim diyenlerden nefret ederdim.o zamana kadar kimseye kardeşim demedim bana denilmesine de izin vermedim.ama barışın bana kardeşim demesi mutlu etti beni.o kardeşimdi benim. ertesi gün okula gittim. indim kantine tubayı gördüm. yine kalabalıktı çevresi. uzaktan onu görünce gülümsedim. kafamla selam verdim çıktım.5 dakika sonra geldi. sarıldı.konuştuk biraz.

sınıfta ayrı oturuyoduk ama sürekli birbirimize bakıyoduk. aklıma buse geldi.ilk tanıştığım kız okulda. hatırlayın işte binler bursalı olan. elimi çabuk tutmadığım için başkasıyla çıkan.ona baktım hiçbir şey hissetmiyordum ona karşı.ama akıllanmıştım.o kadar beklemek yoktu. tubayı hep yanımda tuttum.ama bu bencillikten değil. onsuz zaman geçmiyordu.onu görmediğim günlerde canım sıkılıyordu. hayatıma anlam katıyordu. bütün günlerimiz beraber geçiyordu. beraber ders çalışıyorduk. kütüphanede,onun evinde, bizim evde.ama aklımdan cinsellik geçmiyordu binler emin olun. barışla da tanıştırdım tubayı. sevdiler birbirlerini. ikiside insan canlısı zaten. arada kafeye giderken barışıda çağırıyoduk. babasının ölümünden sonra toparlanması uzun sürmedi. bunun alışması olmaz ama annesinden dolayı alışıktı sanki. arada takılırdık barışa şu kıza açıl artık be diye utanırdı.

günler birbirini kovalarken ders çalışmaya, kitap okumaya başladım. sinemaya gidiyordum.ama okuduğum kitaplar beni zeki yapmıyodu. gittiğim sinema filmi recep ivedik ten hallice filmlerdi. acilen kültürlenmem gerekiyodu aq.tuba beni de etkisi altına almıştı. köpek gibi bağlanmıştım ona.bir yandan onu görmeden rahat edemiyordum ama bir yandanda nefret ediyordum.iki ucu taklu değnek.

ertesi hafta yine o derste görüştük. dersten sonra takılalım mı dedim tamam dedi. gittik bi yerde oturduk konuştuk. annesini kaybetmiş. hayatta en çok sevdiğim insandı dedi. babamıda severim ama annem başkaydı dedi.şu hayyatta başka birine o derece saygı duyarmyım bilmem dedi. babasına kaçmış annesi. ailesini karşısına almış. evlenmiş babasıyla. kanserden ölmüş annesi 2 sene önce. insan canlısı biri olmasına çok fazla arkadaşı yoktu barışın. sadece okuduğu liseden çocuklarla görüşürdü. üniden pek yakın dostu yokmuş. kendim hakkımda bir hikaye uydurmak istedim ama beyler kendimi ilk defa rol yapmak zorunda hissetmedim. nasıl bir insan olduğumu anlattım. insanlar değişir dedi. açık sözlü biri olmana sevindim dedi.bu arada barış makine mühendisliği okuyodu.

bi gün ben tuba uzay abi burak ayşe vs 10 kişilik bir grup cafeye gittik. hasan ve ayça da vardı. tuba yine ilgi odağıydı konuşmalarınla.ama bir ortamda hep ben ilgi odağı olurdum. tuba krallığımı elimden alıyordu yavaş yavaş. çevremdekilere baktım. herkes hayran gözlerle tubaya bakıyordu.bi arip oldum dakikalar içinde. dünyalar güzeli kız bana çirkin gelmeye başladı. söylediklerine kulak kesildim biraz.o gündelik hayattaki totalitarizmden bahsediyordu ben ise ezik ezik işi espriye vurup sportoto da bu hafta iyi para veriyo ddiyodum.o fordus üretimden bahsederken ben yeni kasa fordlar çok yakıyo diyodum.2 erkeği kontrolüm altına almıştım ama diğer herkes hipnoz olmuş gibi tubayı dinliyordu.o gün moralim bozuldu. sessiz kalmayı tercih ettim gün bitimine kadar.

sürekli tubayla mesajlaşmam müdürün canını sıkıyodu.amk müdürü sürekli fırça atıyodu. ulan eski ben olsaydım görürdü de gününü alttan alıyodum sürekli. tuba da alttan al diyodu sürekli.onu dinliyodum bende.ara tatil bitti. okullar açıldı. yine rutin devam etti her şey. büşrayla konuşmak için barışın okula gitmediği bir günü bekledim. gittim okuluna dersleri vardı. hoca ara vermiş. kapıda beklerken gördüm büşrayı. kapalı esmer bi kızdı. güzel giyinmişti. arkadaşlarıyla kantine doğru giderlerken arkadan seslendim. pardon büşra sen misin dedim. kızı biliyodum tabikide saçma bi giriş yapmış olduk. arkadaşlarıyla birlikte döndü. yanında 2 kız daha vardı. evet sen kimsin dedi.2 dakika yalnız konuşalım sizin içinde sorun olmazsa dedim kızlara baktım. onay verdiler. çıktık dışarı.

sessizleşip içime kapandım iyice. günde sadece 2 imza atıyodum. torpilli diye adım çıkmıştı. tubadan ses soluk çıkmıyodu. faceden nişan fotoğraflarına denk geldim. dünyam başıma yıkıldı. gittim rakı aldım. kusana kadar içtim. mesaj attım mutluluklar dilerim diye. cevap gelmedi. zaten ondan sonrada hiçbir zaman gelmedi.şu dıbına kodumun hayatının bi sırrı vardı ve ben onu çözdüm sanmıştım ama yanılmışım. herkes gibi bende yanıldım. içime kapandım. haftalarca kimseye tek cümle kurmadım. genç çocuk hariç.iş yerinde denk geldim.iyi birine benziyodu. muhabbet ederdim bazen. bazende sadece susar otururduk. hayat artık benim için dayanılmaz bir hal almıştı. uzay abiyi aradım bi kaç defa. sonrada barışın yanına gittim.2 gün izin aldı işten. konuştuk dertleştik. büşrayla nişanı vardı 3 ay sonra. sevindim onun adına.ama bana üzülüyodu.her halinden belliydi. beni mutlu etmek için elinden geleni yapıyodu ama ben iflah olmazdım artık. helallik alıp ayrıldım. döndüm memlekete.

o sene üniversite ortak seçmeli ders alıyodum.ve hayatımın pampasıyla tanıştım. barış.
barış kayseriliydi. konuşması tuhaftı biraz. sigara içerken tanıştık. daha ilk gördüğüm an onun iyi bir insan olduğunu anlamıştım."iyiler ilk görüşte tanınmaz" diye bir laf vardı. gibmişim o lafı. barış tek başına çürüttü o lafı. karaterlerimiz birbirine zıttı.tam bi insan canlısıydı.tek kötü alışkanlığı sigaraydı. karı kız işlerinde de çok gözü yoktu. ertesi günlerde o dersi iple çekiyordum. okulda uzay abiyle takılırdım.ama o da benden büyük birisi olduğu için çok yakın değildik.abi kardeş ilişkisiydi bizimkisi.ama barış öyle değildi. çok yakın hissettim ona karşı kendimi.

beyler yeni geldim eve. yine yorucu bi gündü. akşam sizlerleyim. hikayeyi duruma göre uzatıp uzatmayacağıma bakacağım.

inanın ben hayatımda böyle bir şey görmemiştim beyler. esmer güzeli. sadece güzel demek bile hakaretti tubaya. sınıfta gözüme çok çarpıyodu.ilk günler uzaktan seyrettim sonra ayçayla felan arkadaş oldu.ben de tanıştım tabi. hareketlerini felan süzdüm. beyler kız sadece güzel değildi aq.zekiydide. resmen bir kızda olması gereken her şey onda toplanmıştı.tek bir şey ekgib. tubada şehvet yoktu. tamam güzel kızdı ama önünde soyunsa eminim millet ilk önce cinsel organına bakmaz yine yüzüne bakar. işte dediğim gibi şehvet ekgibti. kimsenin tubayı düşünüp 31 çektiğine inanmıyodum.

bende yalnız başıma bi biraneye girdim.bi yandan müslüm gürses çalarken bi yandan tv son ses açık at yarışı izleniyordu. millet yürü be kızım diye bağırıyodu. sonra aklıma tuba geldi. onun karakterine baktım, zevklerine baktım, kültürüne baktım sonra kendime baktım. dağlar vardı araızda.o ara aslankızım birinci geldi beyaz inci sonuncu. tuba aslankızımdı ben ise beyaz inciydim. çıktım oradan yabancı müzik çalınan bir bar vardı oraya girdim. adam depeche mode çalıyodu en son duyduğumda ben bara girdim bi anda ankara havası çalmaya başladılar. şansıma yine sövdüm.o gece anladım tuba depeche mode du ben ise ankara havaları. fazla zorlamaya gerek yoktu belkide ama bu benim karakterime ters bişeydi.ben pes etmem savaşırım.ama bu sefer biraz zor olacaktı. uğraşmam gerekiyodu.

o gün kampüste sabaha kadar muhabbet ettik. sabahın erkes saatlerinde kalktık. şöför bendim aq.önce büşrayı bıraktık. sonra tubayı bıraktık. arabayıda park ettim. yaklaşık yarım saat veda buseleriyle geçti. barış arkasını dönmüş sigara içiyodu. öpüştük tubayla dakikalarca. elim hiç bir yerine kaymadan öpüştük. heycandan kalbim yerinden çıkacak gibiydi. onunkini de hissediyordum. ayrıldık en son. barışa ayıp olmasın git dedi. barışla yürüye yürüye eve gittik. dolmuşa binmek istemedik ikimizde.bu şehirdeki son saatlerimizdi. keyfini çıkarark yürüdük. hiç konuşmadık yolda. hiçbir şey demedik. buruktuk biraz.

dayanamadım aq büşrayla konuşacaktım okullar açılınca.ne olursa olsun bunu kardeşim için yapıcam dedim. ertesi gün evdekiler aradı. çok özlemişler. barış yalnnız dedim senin bir ailen var. görelim seni tekrar gidersin dediler.1 haftalığına gittim eve.ilk defa ailemle özel hayatım hakkında konuştum. tubayı barışı anlattım. uzay abiyide anlattım. sevindiler lan binler. mutlu oldular.1 hafta çok çabuk geçti. ailemden ayrılmak ilk defa koydu aq.döndüm tekrar.ara tatilde barış çalışıyodu. bende girdim yanında bi işe garson olarak. ihtiyaçtan değil sıkıntıdan.

ertesi günlerde tuba bana iğrenerek bakıyodu. beni çözmüştü kız resmen. okul yurt arası mekik dokuyodum.o günlerde okula girmeden bi sigara yakayım dedim. kapıda sigara içerken önce burakla ayşe geldiler selam verip sınıfa geçtiler. içimden aq bunları ayırsam mı acaba diye plan yaptım ama biraz düşününce tam birbirlerini bulmuş gibikler bırak uğraşmaya değmez dedim. sonra kimi göreyim. ayça ve yıllardır arkadaş olduğu birbirlerine kardeşim diye hitap ettiği hasan el ele önümden geçip sınıfa girdiler. şaşırmıştım doğrusu. hani kardeştiniz lan siz gibikler dedim içimden ama yine uğraşmak istemedim. aklımda tuba vardı sadece.

aradan biraz zaman geçti. akşam saat 9 civarı bizim keko metin gibi instagramdan kızlara bakıyordum.o derece düşmüştüm. mesaj geldi. baktım tuba. yarın tiyatroya gidelim mi dedi. olur dedim. kararlaştırdık ertesi gün saat 18 de oyun başlayacaktı. önceden almış biletleri. saat 2 gibi buluşup bişeyler içeçektik. arabasıyla aldı beni caddeden. bindim böyle elit bir mekana zütürdü. alışıktım o tür mekanlara. hemen elit insan kimliğime büründüm tabii. gittim bira söyledik.bi yandan içerken bi yandan sohbet ediyorduk. inşallah yine saçma konulara girmez diye dua ediyodum ve girmedide. kız zeki aq o gün anladı sıkıldığımı o tür konuları açmadı tabi.

barış büşrayla iyice samimeşmişti. arada bir 4 lü takılmıştık.ama hala sevgili değillerdi.ama ikisininde mutlu olduğunu gözlerinden anlıyordum. finaller geldi çattı. verdik sınavları. balo telaşı başladı. barışların okulunda da balo vardı ama onlar finallerden önceydi barış gitmedi. bizimkine gelecekti büşrayla. tuba kendine inanılmaz bir kıyafet almıştı. aklım başımdan gitmişti resmen. salona girerken gururla girdim işte bu kız benim edası vardı üzerimde. barış o gün 2.kez teklif etti büşraya bu sefer kabul etti teklifi. ikisininde gözlerinin içi gülüyodu. baloya uzay abi karısıyla gelmişti. gittim tanıştım. çocukları anneme bıraktım diyo.bu günde bize özel olsun dedi. onlada balodan çıkarken vedalaştık. zaten numaralarımız vardı. konuşacaktık.balodan sonra kızlar kıyafetlerini değiştirdiler daha rahat şeyler giydiler ve kampüste sabahladık son gün. özleyecektim buraları. şimdi işler değişiyodu ama. herkes tekrardan ayrılacaktı. memleketler ayıracaktı bizleri.

edit:arkadaşlar şöyle düşünün, ananızı gibmedim sonuçta biraz sakin olun. sürekli küfür eden huur çocuklarıda biraz terbiyeli olsunlar.ne kaldı içinizdede küfür ediyosunuz cidden huur çocukları belli ediyo kendini.

hayatımın her döneminde kullandım insanları. babamın işlerinden dolayı çok şehir gezdim.iyi çocuk numarası yaparak çevre edindim hep.bi kaç kızla ilişkiye girdiğim üniversiteden önce.ama bunlarla övünmem söz konusu bile değil. çünkü leş kızlardı. birilerine vermekten başka çareleri olmayan kızlar, bilirsiniz.2011 de üniversiteyi kazandım. yine başka bir şehir maceram beni bekliyodu. çok yakışıklı biri değilim ama sempatik biriyimdir. çok şehir gezdiğim için her ortama uyarım. kızlarla nasıl konuşulacağını iyi bilirim.ot,alkol vs gibi pis ortamlarada alışığımdır.

üniyi kazandığımda benden 2 yaş küçük kız arkadaşım vardı.saf birisiydi. oralarda kızlara bakarsan gözlerini oyarım diyodu ama ben onlayken bile aldattığım oldu onu.ama fazla güvenirdi bana. insanlara güven vermeyi iyi bilirim. kısacası tam bir oçtum beyler.

dinleyen varsa devam edicem.

edit:arkadaşlar bir insan kendisine istediği gibi küfreder. çoğu insan yaptır bunu. bende oç dedim kendime.ama bu sizin bana istediğiniz gibi küfür edeceğiniz anldıbına gelmiyor. elin liselisi ilkokullusu gelip bana küfür ediyo amk. ananızın dıbına bahçe motorula girerim sizin.

dedim barışın arkadaşıyım. yüzü düştü. dedim sözümü kesmeden birazcık dinle lütfen. barışın nasıl biri olduğunu anlattım annesini babasını kaybettiğini anlattım. üzüldüm bilmiyodum dedi. bunları acıman için anlatmıyorum. hala seni deli gibi seviyo. buraya geldiğimden onun haberi yok rahat olabilirsin dedim. ikna ettim. sadece arkadaş ol onunla. biraz zaman geçirin lütfen sadece tek bir şans ver dedim.ona karşı hiçbir şey hissetmiyorum ki dedi. dedim birlikte olmak zorunda değilsiniz sadece arkadaş olmanı istiyorum. lütfen beni kırma dedim. kabul etti. kız iyi niyetli birisiydi. barışa yakışacağını da düşünüyodum.

ertesi gün okuldaydık. tubayla kantinde otururken barış aradı. noldu dedim sizin bölümdeyim nerdesiniz dedi. kantindeyiz gel dedim. geldi gözlerinin içi gülüyodu aq.noldu lan dedim. büşra bugün günaydın dedi sohbet ettik kardeşim diyo. ulan nasıl mutlu bir görseniz. tuba oooo hadi hayırlı olsun sevindim senin adına dedi. bende dedim hadi yine iyisin hayırlı olsun.yok ya bişey yok şuanlık felan diyo ama içi içine sığmıyo. günler böyle böyle geçiyodu. büşrayla bu kütüphane ders felan çalışıyolardı, kafelere gidiyolardı ama yanında sürekli büşranın bir arkadaşı oluyomuş.ona sıkkınmış canı.bak dedim sakın acele edip her şeyi tak etme zaman ver kıza. akıllandım artık sıkıntı yok dedi.