... hayatımda senin kadar şerefsiz, bin,huur çocugu, quzê kerê,kîrê kerê birini tanımadım.. seni eşeklere gibtireyim(not:kürdüm)

... not:ama herşeyi oldugu gibi anlatman ve kendinle barışık olmana da hayran kaldım bin..

... reservour dogs and devam et o.ç.

saygılarımla..

Hanna’nın tuz madenlerine gidip gelmesi minumum 7-8 saatti. Direk eve geçip arabanın olmadığını fark etse bile şüphelenmezdi hemen benden. Televizyonun olmadığını görürse bi ihtimal ama onu da kullanmıyoduk, kiler gibi bi yerde duruyodu televizyon. Bu arada hiç televizyon izlemem lan ben, en iyi özelliğim bu galiba koca hayatta amk hehe. Otogar’a gittim demiştim en son hemen Lviv’e bilet aldım(Ukrayna) Saat 11.40’a. Hayret verici bi şekilde otobüs tam saatinde kalktı. Slav ülkelerinde hiçbişey tam saatinde olmaz beyler, takunu yiyim Türkiyenin o konuda amk. Neyse yolculuk sınır geçmesini saymzsak 4-4,30 saat sürecekti.

zütümü yaya yaya sınıra kadar gittim. Bu arada paranın bir kısmını Euro bir kısmını dolar yaptırmıştım 3-4 farklı Money change ofisin’den beyler. Polonya sınırını geçerken hafiften tırsmadım değil açıkçası. Ne kadar düşük bi ihtimal de olsa Hanna bişeyini unutup eve dönmüş olabilirdi. Herşeyi farkedip, polise gitmiş de olabilirdi. Neyse ki Mörfi’nin kanunları orda işlemedi. gibimi sallayarak sınırı geçtim. Ukrayna’lı oçlar 20-25 dakika uğraştırsa da ordan da geçtim. Artık Ukrayna’daydım. Anasını gibmiştim ortalığın. Lviv otogarında inip, merkeze giden sarı dolmuşlara bindim. Merkezdeki opera binasının tam karşısındaki parka oturdum. Seyyar satıcıdan kahve aldım. Sigaramı yakıp sağa sola bakınmaya başladım

Tarih 17 aralık beyler. Meşhur akp soygununun yıldönümü. Güzel ironi oldu amk. Aynı kafadaymışım heriflerle.

istesem Avrupa’da Polonya hariç herhangi bir yere tekrar gidebilirdim. Schengen Vizem multi girişliydi. Bu arada bi yandan da işimi yapmaya devam ediyorum. Vizeleri iş yeri ayarlıyo zaten. Haftalık olarak bölgelerin maillerini atıyorum diğer arkadaşlara. Gelir gider tablosuna benzer gibik işleri de bizim Türk abiye yolluyorum sonra. Türk abinin bi isteği olursa diğer arkadaşlara iletiyorum, toplamda bikaç kez uyardı zaten. Hiçbir sıkıntı yok. 5 ocak gibi iyice kendime geldikten sonra Petersburg’dan trenle Moskova’ya geçtim. Eski takıldığım mekanlara gittim. Biraz ortamlara girdim, votkaya takıldım, karı kız kovaladım. 11 gün sonrası için from Moscow to Lisboa uçağına biletimi aldım. 16 Ocak akşamı Lizbondaydım. Evet merak ettiğiniz gibi şuan da Lizbon’dayım. Hatta Lizbon’un da dışında şirin bi kasaba gibi bi yerdeyim. Kafamı dinlemem lazım biraz artık

bırak aq bu ayakları zamanın 16-17 yasındakı cocugunun yaptıgı seyler olabilir mi aq. kardeşim sen git saat kulesinin önünde kuşlara yem at

Sonra Temmuz ayı boyunca full Marmaris’te otelde tanıştığım Mine’yle dışarı çıkmaya başladık. Mine Antalyalıydı aslen. Ama o da izmir’de yaşıyodu. Marmaris’e de iş için gelmişti. Öğrenci evi vardı balçovada. Öğrenci değildi ama. Neyse çok karışık bu huurnun hayatı, kafanızı açmıyim. O zaman 21 yaşındaydı. huurydu. Saklamıyodu zaten. Benim de bitikliğimi anlamış olucak ki rahat takılıyodu. Arada biraz ot alıp evine gidiyodum. iyiydi muhabbet. Klagib anne-baba depremde ölmüş, gibilmiş bi hayatı vardı. 10 kere falan evine gittim, dokunmadım bile kıza. Niyetim de yoktu zaten. Esrar içince aklıma gibiş falan gelmez zaten. Normalde de öyle pek gelmez. Neyse bi gün 2 tane hap alıp gittim evine bunun. Attık hapları soda şekli. Kafam çok yüksek, alkol falanda aldık. Hayatımın en iyi gibişini yaptım. Abartmıyorum kafamı duvarlara vurarak boşaldım. O günden sonra çok daha fazla takılır olduk Mine’yle.

tamam moruk benden sana tavsiye Türkiyeye gelme amların hepsi abazaları yönlendiriyor kızlar kezban soğuyorsun bir müddet sonra bir sevdiğim var senin kafanda olsam giber atarım mk ülke desen doğu batı savaşı devam mk ırkçılık başladı davutoğlu bile başbakan oldu mk

Nasıl bir huur çocuğusun lan sen. Amk senin bu anlattıklarından daha fazla piclikler cakalliklar dönüyor kafamda ama vicdanıma yedirip yapamıyorum hiçbirini

Kordon’da bi kafede buluştuk. iyi mi elin falan dedi bu oraları geçiyorum. Herşeyi baştan anlatıcam dedi. Başladı. Bunun anne babası ölünce yurtta büyümüş bu. Üniversite kazanamayınca da yurttan şutluyolar bunu. Ulan devlet babanın muallakliğini görüyo musun? Kafan çalışmıyosa ekmek de yok yarram diyo kısaca. Neyse barlarda falan çalışmaya başlamış alsancakta sonra bi kızla tanışmış. Kız üniversite öğrencisi ama bi yandan da huurluk yapıyor, bayaa müşterileri falan var yani. Dedim sende mi o işlerdesin. ’’ evi o amaçla tuttum ama daha doğru düzgün yapmıyorum bile’’ dedi. Dedim ulan nasıl yapmıyosun, daha geçen adam senin evinde kesicekti boğazımı? Sustuk falan bi süre. Sonra dedim;

Ben mineyle sık sık takılmaya bşladıktan 1 ay sonra falan bi tane eleman geldi eve, gece 1-2 gibi. Mine kapıdan göndermeye çalıştı, hafiften bağırdı ama sanırım daha fazla olay çıkarsa komşulardan şikayet gelir korkusuyla içeri aldı. Herif içerde beni görünce ‘’ kim bu velet?’’ tarzı bi soru sordu. Mine ‘arkadaşım’ diye geçiştirmeye çalıştı. Herif üstüme yürüyo yok giberim seni bilmemne. Dedim ‘’moruk bak keserim zütünü, arkadaşıyım diyorum, mineyle bi sorunun varsa gibtir git 3 tane oda var evde, konuş orda’’ Çocuk böyle hala artis artis hareketler, bi omzu düşük konuşmalar. Dedim ‘’kes huur çocuğu’’ . Bi kaşına bi de boğazına doğru bi yumruk çıkardım. huur çocuğu direk kelebek çıkardı. Boynuma doğru sallıyo. Mine bağırıyo tabi bu esnada. Önümde ufak bi sehpa vardı onu aldım elime, korucam kendimi sözde. Sehpayı havaya kaldırırken bu sol işaret parmağımı yardı kelebekle. O esnada da çıktım üstüne muallaknin. Bıçak falan düştü gitti elinden. Eğer birine bıçağı çektiysen sert sallamanın bi önemi yok , bıçağı sağlam tutman önemli huur çocuğu. Eğer bunu okuyosan bacını öldüresiye gibeyim puşt. Neyse bunun ben bi temiz baby face’ini dağıttım. Dışarı çıktım. Mineyle 2-3 gün hiç görüşmedim. Sonra beni aradı.

Cenaze falan işte. Üzülmedim lan ben. Niye yalan söyliyim ki şimdi. Hiç üzülmedim. Sadece boşluk oldu biraz içimde, cidden. Hani her gün gördüğün insanı görmiceksin ya o boşluk. Yoksa herkes kadar bende düşkündüm anneme. Hatta daha bile fazla. En yakın arkadaşım oydu. Babamı 98317 katı ilgiliydi benle. Konuşamayacağım bi konu yoktu. Ama üzülmedim işte. Bunu da ilk defa dile getiriyorum amk. Cenazeye gelenler ağladı çoğu kişi ağladı hatta, iyi kadındı annem, zararsızdı. Ben ağlamadım. At yannanı gibi mezarlıktaki hayvani su tankına dayanıp sigara içtim. Sonra eve döndüm. Bi süre hep evde takıldım. Bir ay civarıdır sanırım. Pederi falan gibime takmaz bi şekilde sarıp içiyodum, tekila alıp burundan çekiyodum.

Pasaportonun giriş çıkışlarını caps ver amk iyice sardı bu iş

Neyse abi tabi bu olay sağda solda duyuldu. Okulda, alsancakta takıldığımız 3-5 mekanda falan. Herkes bi geçmiş olsun diyo bi saygı . Salakça bi durum aq. Bıçaklanmanın neresi böyle mertlik, delikanlılık anlamış değilim. Bu esnada Mine evi taşımış , numarasını değiştirmiş. Hastaneden çıkınca aradım, zaten bir haftadır falan da konuşmamıştık. Hala haberim yok gerçi, ölmüştür bi yerde muhtemelen huur.

O günlerde Okan’dan ve Burak’tan 2’şer bin tl aldım. ikisine de dedim en kısa zamanda vericem kardeşim. Hatta öyle bi ayak yaptım ki mezar tapusu, belediyeye ödenen harç kağıdı falan var elimde. gibsen bunun dümen olduğunu akıllarına getirmezdi muallakler. Cebimde tamı tdıbına 10 bin para var. 2 bin de ertesi gün Aysu’dan gelicek.

Hanna. Benim yaşlarda ,boyu diğer Polonyalılara göre kısa. 1,65 falandı. Benim eve çok yakın bi yerde evi var. Orta halli bi arabası var. Polonyanın kuzeyinden. Zengin. Türkiyede ‘’Rus dili ve Edebiyatına’’ denk gelen bi bölüm okuyor. Muhabbet açmak için harika bi fırsat.

aga harbiden kitap olarak bassana sen bunu amk gerçi film daha iyi olur ama yapımcılar senaryoyu çalar sanada bi tak vermezler diyecem de içimden gelmiyo dıbınakoyim onlarıda dolandırırsın.

burak ın kanı yerde kalmıcak huur cocuğu tüm teşkilat peşindeyiz zütüne ccc çizip gibinden tavana asıcaz. bittin olum sen

Rutin iki-üç hafta falan daha geçti. Bu arada pokere tam gaz devam ediyoruz. Cebimde alışık olmadığım paralar var.

Buraların aslında bi hikaye değeri yok biliyorum ama bizimkilerin nasıl bu ortamlara bulaştığını söylemek istiyorum . Sonraki aylar rutin okuldan kaçarak , alsancağa takılarak ,esrara takılarak, karı kız atmaya çalışarak falan geçti. Bu arada Kuruçay-Altındağ arasında bi mahalleye taşındık biz de.

Babam mtk’nın önünde köfte işi falan yapmaya başladı. Bi yandan da seviniyodum çöplükten kurtulduğumuz için tabi. Okula uzaktım ama olsun aq diyodum. Her yer ballıkuyudan iyidir. Bu arada kısaca grubu özetlersek ki hikaye uçuşa geçicek.

Neyse abinin teklifine dönecek olursak .

Allah resmen taşşak geçiyodu benle. Başka bi açıklaması yoktu. Şu günün parasıyla 100 lira vardı cebimde. Sonrası belli. Ya atlıcam bi yerden, ya açlıktan ölücem yada hırsızlık yapıcam. O zaman da muhtemelen yakalanırdım. Bu arada hala telefon açık, abi benden bi cevap bekliyo. Dedim abi dur bende geçeyim Sarajevo’ya. Gittim buluştum abiyle. Kıyak adam, yol görmüş. iş dedi bu bu, parası da şu. Prim de var. Dedim abi senin yollarını gibeyim çok iyi iş bu. Yapıcağımız iş kuaförlere malzeme satmak. Manikür, pedikür makası, saç makası, tırnak, saç, boya…. Aklınıza ne geliyosa. Tanıtım için bana katalog verdi. Yapıcağım iş mal mal gezip ürün tanıtmak bi yandan da. Koli başına da prim alıcam ayrıyeten. Dedim anasını bile giberim abi.

Hafiften kafayı kırmıştım. Hatta bi gün dışarı çıkıp altındağ köşe’den bi dolmuşa binip Küçükpark’a gittim. Tüm gece yürüdüm, önümde giden bi adam gördüm. Biraz yaklaştım. Adam yürüyüşünü hızlandırdı, biraz daha yaklaştım. Artık kolumu uzatsam dokunacak kadar yaklaştım. Sonra adam benim iyice yaklaştığımı görünce koşmaya başladı. Bende bunu koşarak takip ettim, aramızda 3-5 adım var. Önümde bi adamla dümdüz bi yolda koşuyorum düşünün. Sonra adam koşmaya devam ederek sağa döndü, bende hızımı arttırarak sola döndüm. Şimdi düşününce komik bi olaymış bu amk. Net kafayı kırmıştım.

Ülkede kalsa giberdi Türkiye'yi. Amk gavur ülkesine vurgun yapsana. En azından vatana faydan olsun. He o kadar yere gittin bi hacca gitseydin mk