-
1.
+49 -3Edit: Seri seri entry gireceğim bu hikayeye kemerlerinizi bağlayın.
Edit: bir bine bende binem hikaye serisi tüm hikayelerim için. Serinin 2. hikayesi.
EDiT:HiKAYE 3 AYRI SONLA BiTMiŞTiR. http://www.strawpoll.me/12428430 BURADAN OYLARAK SEÇEBiLiRSiNiZ HANGi SON OLACAĞINI.YARIN SAAT 12 DE SEÇiLEN SONU BURAYA YAZACAĞIM. OKUYAN HERKESE TEŞEKKÜRLER.
OYLAMA EDiTi: KAZANAN iKiSiNiN DE YAŞADIĞI SON OLDU. ANA ÇARI ÖLDÜRDÜNÜZ TEBRiKLER :D BiR SONRAKi HiKAYEDE GÖRÜŞMEK ÜZERE.
Çimentoyu 20. kata herhangi koruma olmadan güvenliksiz bir merdivenden çıkarken 20. kata çıktığımda çok yorulmuştum. Saolsun patronumuz çimentoları taşımamız için gereken makaralı mekanizmayı dahi yaptırmaya erinmişti. Biz de aramızda para birleştirip yaptıracaktık fakat patron buna da izin vermemişti.
P-“Ben size o zaman niye para veriyorum?” gibi güzel bir bahanesi vardı. Amacı tamamen bize eziyet etmekti. Daha merdivenlerden yürüyerek 3. katta tıkanan adam 20 kat çimento taşımamızı istiyordu. Hatta bazı zamanlar bahaneler üreterek paramızı vermiyordu. Bir ara grev yapmayı denedik ama grev yapamadık çünkü patrondan korkuyorlardı. Karanlık işler çevirdiğine dair söylentiler vardı. Ama sadece söylenti. Bu kadarcık söylenti dahi herkesi korkutmaya yetiyordu. Sabah saat 6 da işe başlayıp akşam saat 7 ye kadar iş yapıyorduk. Yani kısacası köleydik. Kafasına göre bazı kişileri hem sabah hem akşam vardiyasına koyuyor, ek yevmiye dahi almıyorduk. Hatta akşam vardiyasında 10 kişinin bütün günde yapacağı işi 2 kişiye veriyordu. Eğer yapamazsa (ki daha yapan çıkmadı) yevmiyelerini vermiyordu. Aşağıya doğru baktım ve patron bir işçi ile tartışıyordu. Böyle bir hayatı yaşamamın suçlusu babam ve annemdi. Aklıma dahi getirmek istediğim anılarla yüzleşirken kendimi buldum.
-
2.
+4Aha sadist hikayesi değerlenir buralar rez
-
-
1.
0@1 bende ajan47 memnun oldum
-
1.
-
3.
+11 -215 YIL ÖNCE
15 yaşındaydım. (Şu anki yaş 30) Evde bilgisayar başında oturmuş film izliyordum. Kız kardeşim arkada bebekleriyle oynuyordu. Babam birden odaya girdi ve “Eşyalarını hazırla” dedi. Çok şaşırmıştım. Normalde babam odama hiç girmezdi. Sadece “birşey lazım mı “ demek için girerdi o da kapının ucundan. Bende “yok baba saolasın birşeye ihtiyacım yok” derdim. Bu sefer babam çok farklıydı. Herhalde tatile çıkacaz diye düşündüm ve hazırlanmaya başladım.(Kız kardeşimin adı Kübra o zamanlar yaşı ise 11 di. Onun için kü diyeceğim)
kü-“Abi nereye gideceksin” babam başımızda dikiliyordu.
b-“Bilmiyorum babama sor.” dedim.
Ba-“Kızım sen oyuncağınla ilgilen” dedi babam çok sakin bir ses tonuyla. Bana dönerek “Acele et” dedi ses tonunu yükselterek. Bavulumu hazırladım. Daha sonra annem geldi odaya.
A-“Hala hazırlanmadı mı bu?”
b-“Anne hazırım da bu soğukluk neden?” dedim.
Ba-“Çünkü zamanı geldi” dedi babam.
b-“Neyin zamanı?”
Ba-“Evden ayrılmanın zamanı geldi.”
b-“Neden ki ne yaptım ben? Ayrıca lisem var Fen lisesinde okuyorum yapmayın” dedim.
A-“Bizi alakadar etmez hadi çık dışarı” dedi.
b-“Hayır çıkmam” dedim. Babam ensemden tuttu ve dışarı attı. Bavulumu da üstüme fırlattı. Ordan kız kardeşim ağlıyordu “Abiii” diye. Ben de kapıda ağlıyordum.
b-“Anne baba içeri alın beni ne yaptım ben size” diye. Ama kapıyı açmıyorlardı. Ben de bavulumu aldım ve 15 yıl boyunca sağda solda çalıştım. Başıma gelmeyen kalmadı. Hiçbir iş kabiliyetim yoktu. Bütün işlerden atılmıştım. En sonunda bu işi bulmuştum. inşaat tamamlanınca buradan da atılacaktım. -
4.
+16Evim olmadığı için geceleri burada uyuyordum. Gece vardiyasındakiler saolsun hepsi arkadaşımdı ve evim olmadığını bildikleri için ses çıkarmıyorlardı. Üstümdekiler dahi eskimiş ve üzerime gelmemeye başlamıştı. Cebimde 150 tl vardı. Pazara gidip ucuz kıyafet almam lazımdı. En azından bir tane pantolon, bir tane de üstüme t-shirt, iç çamaşırı vs. almam lazımdı. 2 gündür adam akıllı yemek de yememiştim. Evdeyken kilom 90 dı şimdi ise 63 kilo olmuştum. Bana tek yararı buydu evden atılmanın. Ama evimi özlüyordum. Özellikle de kardeşimi. O ne durumdaydı merak ediyordum. 15 senedir sağda solda çalıştığım (Ve borçlarım bir türlü bitmediği) için adam akıllı para toplayıp kiraya dahi çıkamamıştım. Hayatı bilmiyordum çünkü. Beceriksizdim.Tümünü Göster
Patronun tartışması bitmişti. Beni gördü ve aşağı gel işareti yaptı. Ben de tabiki mecburan koşarak gittim.(Bilinmeye sese bi diyeceğim.)
bi-“Onu öldürmek istiyorsun değil mi?” Arkama ani anda döndüm. Kimse yoktu.” Herhalde hayal gücüm” dedim ve 15. kattan aşağı inmeye devam ettim. En sonunda aşağı varmıştım. Eski ben olsa oradan inene kadar zulüm çekerdi ama şu an 20 kat çimento taşımak falan o kadar da ağır gelmiyordu. Patronun ofisinin kapısını (Ofisi bilirsiniz inşaat yapılırken geçiçi bir bina yapılır hah işte orası genellikle orada mütahitler kalır.)
P-“Gel bakalım bir bine senin hakkında bazı şikayetler aldım” dedi.
b-“Hatam nedir efendim”
P-“Geceleri inşaatta uyuyormuşsun” Beynimden vurulmuşa döndüm. Kim söylemiş olabilir ki? Arkadaşlarımdan sır çıkmazdı. Yani emindim.
b-“Evet efendim evim olmadığı için burada... ”
P-“SENiN BURADA KALMANA iZiN VEREN OLDU MU?”
b-“Ama efendim evim yok.”
P-“BANANE SENiN EViNDEN. gibTiR GiT SOKAK KÖPEKLERiYLE YAT. BENiM BiNAMA SEN YATARSAN YARIN BiRGÜN BiR BAŞKASI DA YATAR. DAHA SONRA AYYAŞLAR TOPLANIR ONLAR DA YATAR. BiNANIN ADI LEKELENiR”
b-“Ama efendim... ”
P-“Aması maması yok. Seni işten atıyorum ve kaldığın günlerin parasını istiyorum. Toplam 120 tl” Nasıl bir insandı bu. Bunu bile paraya çevirmişti. Tabiki vermeyecektim.
b-“Niye para verecekmişim. Sen bize bir kere adam akıllı tam para verdin mi de ben sana para vereceğim. Bana vermediğin paralara say” dedim. Tam çıkıp gidecekken 2 adam kolumdan tutup yere attı ve vurmaya başladı. O anda gözlerim karardı. -
5.
+7Uyandığımda her yer kan içerisindeydi. Tavana doğru bakıyordum. Yukarıdan kırmızı bir sıvı damlıyordu. Biraz ayıldıktan sonra kalktım ve korkunç bir şeydi. Beni döven 2 adamın bağırsakları dışarı çıkmıştı. Ne olduğunu anlamamıştım. Patron ise kenarda saklanıyordu. Yanına gittim ve:
b-“Ne oldu burada?” diye sordum.
P-“Defol git yanımdan. Kolumun birini aldın yetmez mi?” dedi ve sahiden de kolunun biri yoktu. Neler olmuştu? Ben bunları yapmış olamazdım. Birden içimde bir dürtü uyandı. Durmadan bana
bi-“Öldür onu Öldür onu Öldür onu Öldür onu Öldür onu Öldür onu... ”Neredeyse kafam çatlayacaktı. Yere eğilip kafamı tuttum.
P-“Hayır yapma” Birden saplanma gibi bir ses geldi. Kafamdaki ses kesilmişti. Kafamı kaldırıp baktığımda masa ayağının tam kalbine saplanmış olduğunu gördüm. Ben de bir elimle masa ayağını tutuyordum. Patron ölmüştü. Ve hiçbir korku heyecan dahi hissetmiyordum. Sanki öldürmek normal bişeydi benim için. Normalde çığlık atıp ağlamam lazımdı. Ama bağırsakları görmeme rağmen hiçbirşey hissetmiyordum. Daha sonra polisler gelmeden kanıtları yok etmek aklıma geldi. Sanki bunu daha önceden yapmışım gibi kanıtları tek tek temizlemeye başladım. Masa ayağını temizledim, Patronun koludaki kıyafeti çıkarttım. Parmak izim olabilirdi. Bağırsakları aldım ve kenarda bulduğum bıçakla aşırı ince bir şekilde doğradım. Garip olan tarafı bana mantıklı geliyordu. Daha sonra diğer kanıtları da yok ettikten sonra bağırsakları bir poşete alıp arka kapıdan çıktım ve kimsenin görmediğine emin oldum. Zaten patron beni çağırırken kimse görmemişti. Emindim buna. Eğer görselerdi onları da öldürürdüm diye geçirdim aklımdan. Poşeti inşaattan en az 2 km uzaktaki ağaca gömdüm ve geri çalışmaya döndüm. Sanki hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya devam ediyordum. -
6.
0Oha bune serilik aq
-
7.
+4 -3Patron aşağıda işçiyi gondikliyordu. Bir anlığına arkama baktım. Kimse yoktu. Patronu izlemeye devam ettim. Ama orda değillerdi. Birden arkama döndüm ve işciyle patronu gördüm. Meğer patron zenciymiş 50 cmliklerini yüzüme vurarak gangbang yaptılar.
SON
edit: ne ada diğerlerini attın amk cocu -
-
1.
+1Zencilerden soğuttunuz adamı :D
-
1.
-
8.
+9Akşama doğru biri bağırdı
-“Patron ölmüş” Hemen herkes toplanmıştı oraya. Ben de bilmiyor ve şaşırmış gibi davranıyordum. Birkaç kişi
-“Sonunda öldü be” -“Ya bizi de öldürürlerse, baksana yanda 2 tane daha adam var.” Birkaç kişi o korumalara bakamadı. Çünkü vücudunun içi gözüküyordu ve bağırsakları yoktu. Biri hemen polisi aradı. Daha sonra polisler geldi. Sivil polis arabasından bir adam ve bir kız indi. Kız tanıdık geliyordu ama nereden hatırlamıyordum. Polisler herkesi sorguya çekiyordu. O kız polis ve yanındaki adam cesetleri incelemeye gitti. Çok iyi temizlemiştim buna emindim. Onlar orayı araştırırken polisin teki yanıma geldi ve sorguya başladı(Merkeze zütürmediler iyiki de korkabilirdim ama alışıktım merkeze gitmeye)
P-“Saat 17.30 sırasında neredeydin?” (Klagib bir amerikan polis sorusu :D )
b-“inşaatta 20. kata çimento taşıyordum peki siz neredeydiniz?”
P-“Beni neden soruyorsun?”
b-“Bilgi karşılıklıdır”
P-“Hahaha ilahi sen güldürdün beni aslında zeki birine benziyorsun. “
b-“Hayır, aksine çok salak biriyimdir 15 yıldır evime gitmiyorum. Evden atıldım ve şu anda cebimde 150tl var. Daha kiralık evim bile yok. Sokakta kalıyorum.” Aklıma daha yeni mi geldi? Çok salaktım ben. Patronun cebindeki parayı da alıp gömseydim ya oradaki çukura. Daha sonra alır harcardım. Hay kafama tükürem. Polisler çoktan el koymuştur.
P-“Tamam. Özeline girmene gerek yok. Patronu en son ne zaman gördün?”
b-“20. kata çimento taşıdıktan sonra biraz dinlenirken gördüm. Bir işçi ile tartışıyorlardı.”
P-“Peki tartıştığı kişinin ismi ne?”
b-“Mehmet’di yanlış hatırmalmıyorsam. Kendisi şu tarafta” diye gösterdim. Teşekkür etti ve adamın yanına gitti. Ben ise evsiz kalmıştım. Tekrar. Muhtemelen 150 TL’nin bir kısmı otele gidecekti. 1 yıldızlı falan olması farketmezdi. Sokakta yatarsam son kalan paramı da çalarlardı. Daha sonra cesedi inceleyen polisler çıktı (Tabi parası da gtüme girdi). Kız bana uzun uzun baktı. Daha sonra bana doğru yaklaştı. -
9.
+6K-“Sizinle daha önce karşılaşmış mıydık?”
b-“Daha önce hiç polis bir bayanla karşılaşmadım. Özellikle de sivil bir polis çıtırla. Hep erkekleri genelde beni tartaklar. (Polislerden pek hoşlanmam. Zabıtalar ekmek teknemi çok aldığından ve dayaklarını çok yediğimden olsa gerek)
K-“Hak ediyorsan uyarırlar tabi”
b-“Ay ne kadar masum... Tartaklamayı uyarmak sanıyor. Birgün ruhsatsız pilav satmaya çalış da o zaman tartak.. pardon uyarılmayı görürsün. Kimliğin olmadan”
K-“Senin polislerle aran iyi değil herhalde.”
b-“Yoo bayağı iyi aramız. Düzenli olarak polis merkezine uğradığım için yakında plaket verecekler onu bekliyorum.”
K-“Gerçekten garip birisin”
b-“Garip olan ben değilim sizin yasa kavrdıbınız. Zenginler ve yalakalar yaşasın fakirler ölsün mantığı. Burada ben ölmüş olsam muhtemelen şu anda çöp arabasında mahalle mahalle dolaştırılıyordum. Seni merkezde görmemiştim. Yenisin galiba.”
K-“Polisliğimin 2. yılındayım. Hem yeniysem ne olmuş?”
b-“Normalde yeni başlayan polisleri trafiğe falan verirler ama seni direk cinayet masasına almışlar. Kaç torpil kullandın?”
K-“Ne torpil kullanması? Ben okulu 1. lik ile bitirdim. Bütün fizik yetenek sınavlarından da en yüksek notu aldım.”
b-“Ovvv alkışlayalım o zaman. Ben ise bütün fizik yetenek sınavlarında 2 tanesi hariç onlarda da en iyisiydim rekor kırdım fakat karnımın sağ çaprazında ben var diye almadılar ne hikmetse.”
K-“Bunu bana değil seni almayan adamlara söylemen lazım.”
b-“Beni almayan adamları da devlet atamıştı. Yani suçlu devlet oluyor.”
K-“Seninle konuşmak gerçekten çok güzeldi (!)” dedi ve arabaya binip gitti. Artık işsizdim. Evsizdim. Daha da kötüsü yeni iş bulmam lazımdı. Gerçekten artık dayanamıyordum. intahar edip kurtulasım vardı fakat kendimi fazla seviyordum. -
10.
+11Kız (Şu anlık adını vermiyorum.)Tümünü Göster
içeri girdim. Gördüğüm manzara pek iç açıcı değildi. iki tane kravatlı adam ve bir tane de kolu olmayan adam ölmüştü. Bir an bütün olanları gözümde canlandırdım. Sanki yaşıyormuşcasına canlandırma gibi bir yeteneğim vardır.(Yine bir klagib sharlok holmes vakası :D ) Yerdeki halı bayağı bir hırpalanmış. Demek ki biri yere düşmüş hatta yerde yuvarlanmış. Yuvarlanmış olması muhtemel değil. Yani tartaklanmış. (Tartaklanmış değil uyarılmış :P ) Daha sonra adam yerden kalkmış. Hatta öyle bir kalkmış ki masa devrilmiş. Masanın önündeki çiziklerden masanın düştüğünü anladım. Ani anda kesici bir maddeyle bir korumanın bağırsaklarını deşmiş. Hatta kesici bir madde değil, sanki eliyle delmiş gibi. Çünkü kesiğin boyutu büyük ve biçimsiz. Sonra diğer adama yönelmiş ve aynı şekilde kesmiş. Daha sonra patrona doğru yönelmiş ve kolunu koparmış tek bir hamle ile. Adam çok güçlü olmalıydı. Daha sonra bunları yapan adam tekrar yere yığılmış ve geri kalkmış. Bunu da tahta zeminde çatlama olmuş. Dizinin üzerine de çökmüş olabilir. Daha sonra geri kalkıp patronun yanına gitmiş. Ve ona da birşey saplamış ama ne olduğunu anlamadım. Eni büyük birşey saplamış olmalı. Güçlü ise kolunu da sokup içinden geçirmiş olabilir ama kolu hatta kıyafeti kanlı biri yoktu sorguda. Üstünü değiştirmiş olabilir ama nerede? Tüm işçiler iş saatleri boyunca bir yere ayrılmamışlar. Daha doğrusu öyle gözüküyordu. işçilerin yapma ihtimali zayıftı ama başka kim yapabilirdi ki? Yanındaki korumalar dikkatimi çekmişti. Bağırsakları yoktu.
K-“Bağırsakları nerede bunların?” (Kızın ortağına O diyeceğim)
O-“Nasıl bir mide var sende anlamadım. Bağırsaklarının olmadığını nasıl anladın?”
K-“Karnındaki yarıktan bir şey çekilmiş. Hatta koparılmış. Bağırsak olma ihtimali en yüksek ihtimal ama yine de adli tıpa gönderilmesi gerekiyor. “
O-“Doğru kişi ile ortak olduğumu biliyordum” dedi ve güldü. Ne sinir bozucu bir adamdı. Bütün işi ben yapıyordum emeği beraber yiyorduk.
K-“Ben de yanlış ortağı seçtiğimi biliyordum” diyince biraz bozuldu ama umurumda değildi.
K-“Tamam buradaki işimiz bitti. Bunu kim yaptıysa delilleri çok iyi temizlemiş. Cesetleri adli tıpa zütürebilirsiniz.”
P-“Anlaşıldı.”
Dışarı çıktım ve gözüme bir adam takıldı. Bir yerlerden bana tanıdık geliyordu belki suçu yüksek biridir oradan aklımda kalmıştır diye düşünüp yanına gittim (Devdıbını biliyorsunuz) -
11.
+3Siz buraları okuyana kadar ben de işimi halledip geleyim en fazla 5 dakika sürer
-
12.
+12 -1Bir bine
Herşey hazırdı. Otel bulmuştum günlüğü 35TL ama her tarafı tak zütürüyordu. Sokaktan yatmaktan farkı yoktu ama en azından param biraz güvende kalırdı. Yemek yedim ve olanları düşündüm. Adamları öldürmüştüm ama hiçbirşey hatırlamıyordum. Birden aklıma poşet geldi. Ağacın altına gömmüştüm. Gittim ve poşeti aldım. Çöpe atıp çöpte yaktım ve geçtiğim her çöp konteynırını yaktım. Orada bağırsak yaktığım anlaşılmasın diye. En azından anlarlarsa da uğraşacakları en az 40 çöp konteynırı vardı. Daha sonra otele geçtim ve ne yapacağımı düşünmeye başladım. Adamları öldürdüm ama umurumda bile değildi sanki. Tek korkum nasıl iş bulacağımdı. Sanki polisler beni yakalayamayacak gibi. Gazete aldım ve iş ilanlarına bakmaya başladım. Bakarken uyuya kalmışım.
Rüyamda çok güzel bir yerdeydim. Güneş tam tepemden vuruyordu. Biraz sıcak gibiydi ama yine de serin serin esiyordu rüzgar. Sağ tarafıma baktım. Bir kız yaklaşıyordu. Daha sonra bir çığlık duydum “Abiiiiiii” Sonra birden sahne değişti. Güneş kan rengini almıştı ve üzerime dökülüyordu. Bütün vücudum kan olmuştu fakat dökülmeye devam ediyordu. Kız kardeşim olduğunu anlamıştım. Bana yukarıdan bakıyordu. Ben ise aşağıya doğru batıyordum. Kan havuzuna çekiliyordum sanki ve güneşten aşağıya kan akmaya devam ediyordu. Sonunda VAHŞET diye bir ses duydum ve o anda uyandım. -
13.
+8 -1Oda berbat bir haldeydi. Hani tak zütürüyor demiştim ya işte artık o halinden bile daha kötüydü. Her şey parçalanmış, duvarlar falan hep çatlaktı. Bunu da ben yaptım diye düşünerek kaçtım otelden. Kontrolden çıkıyordum. Ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu da. Artık kendimde miyim ona bile emin değildim. Bu düşüncelerle yolda yürürken yemek yemek aklıma geldi. Kaç gündür adam akıllı yemek yememiştim. Hemen yemek yemek için pastaneye gittim. 2 tane poğaça aldım. 2 lira verdim amk. Eskiden 25 kuruşa alıyorduk. Küçücük poğaçaya 2 lira vermek zoruma gitmişti. Para desen zaten az kaldı. Bir iş bulmam lazımdı. Adam mı öldürmüşüm, bağırsak mı kesmişim şu an umurumda bile değildi. Normalde vicdan azabı çekmem lazımdı fakat normal hissediyordum. Tek sorunum paraydı.Tümünü Göster
Yolda yürürken bir grup adamın bir adamı sıkıştırdığını gördüm. En az 10 kişilerdi. “Herhalde kişisel bir mevzudur.” dedim ama birden saldırmaya başladılar adama. Sopalarla vuruyorlardı. “Saldır saldır saldır saldır” kafama yine aynı şey oluyordu. Dayanılmaz bir şeydi. Kendime gelmek için yapmam gereken tek şey çocuğu kurtarmaktı. Daha sonra saldırdım. Ama nasıl vuruyorum. Vurduğum uçuyor. Ciddi anlamda uçuyor. Birinin beli boruya saplandı. Orada adamın çığlıklarını duyanlar arkalarına döndüler ve bana saldırılarını yönlendirdiler. Yere düştüm. Nasıl olduysa hepsi birden saldırmasına rağmen hiçbir acı hissetmiyordum. Hatta biri üzerimde demir yamulttu. Ama ben hala yerden tekme atarak saldırıyordum. Kendimi tutamıyordum. Daha sonra kendi kanımın aktığını gördüm. Aklıma rüya geldi. Her yerim kan olmuştu neredeyse. Bir anda aklıma rüyamda duyduğum kelime geldi. VAHŞET dediğim anda çıldırdım. Her yer bana kan gözüküyordu. Muhtemelen gözlerim kanlanmıştır diye düşündüm ama saldırmalıydım. Rakiplerim karşımda duruyordu. Yerden bir anda kalktım. Elimle birinin kafasını parçaladım. Diğerleri kaçışmaya başladılar. Hemen peşlerinden koştum. Adamlar neden bu kadar yavaş hareket ediyorlardı? Çünkü onlar böcekti. Ben ise bir adam. Onları ezmem lazımdı. istediğim gibi oynamam lazımdı onlarla. Hepsini tek tek yakalayıp ara sokağa geri attım. Daha sonra birkaçı ağlayıp “Lütfen canımızı bağışla” “Çocuğun peşini bırakacağız” gibi sözler söylediler.
b-“Böceklerin sesi kulağıma gelmiyor” dedim ve biri hariç hepsini öldürdüm. Son kalan adamla ise kedinin fare ile oynadığı gibi oynadım. Bacaklarına demir sapladım ve adamın kollarından tutup kendime doğru çekmeye başladım. (Çetedeki eleman “ç” olsun)
ç-“Lütfen yapma. Bırak beni nolur hasta annem babam var.”
b-“Şş şşşş Sakin ol. Sadece bir böcekle test yapyorum. ilk baş ayakların mı yoksa kolların mı kopacak merak ediyorum. Gel seninle bahis yapalım. Nerenin ilk kopacağını tahmin et. Doğru bilirsen yaşarsın. Bilemezsen seni süründürerek öldürürüm."
ç-“Ne olur bırak beni” Salya sümük içerisindeydi.
b-“HEMEN CEVAP VER”
ç-“Ayağım kopacak” dedi. Ben de çektim. Bir eli ve bir ayağı koptu.
b-“O zaman beraberlik. Seni direk öldüreceğim” dedim ve boynunu kopardım. Çocuğa döndüm ve:
b-“Ateşin var mı seni pislik parçası. Yoksa ölümüne hazırlansan iyi olur.”(Çocuğa ismi belli olmadığı için ço diyeceğim.)
ço-“Evet var buyur” dedi. Korkmuyordu ama hayranlıkla izliyordu. Elinden çakmağı aldım ve cesetleri bir araya getirip yaktım. Daha sonra her terafta tek bir kan damlası kalmayacak şekilde temizledim ve küllerini çöpe döktüm. Farketmelerine imkan yoktu. Daha sonra muhtemelen bayıldım.
Edit: Evet Notepad dekiler bitti. Şimdi elle yazacam devdıbını Rez alın. -
14.
+1Aq yazıyonuz bari düzgün bişey yazın her hikaye aynı kız, lise,zenciler,cin başka bişey yok aq
-
-
1.
0Herkes erkek mi olsun yani arkadaş onu anlamadım ben senin dediklerin arasında birtek kız var :D
-
-
1.
0Aq açıyolar başlığı yok bizim okulda kız var zütü yok böyle memesi yok şöyle amı var böyle tamam abazasınızda abartmayın amk
-
2.
0Öyle hikayeler tutuyor sözlükte yapacak bişey yok. Keşke kaliteli hikayeler tutsa.
-
1.
-
1.
-
15.
+11Uyandığımda gözlerimi açtığım anda bir sancı saplandı. Gözlerimi tekrar kapattım. Ağrıyordu. 1 hafta uyumadığım zamanlar olmuştu o zamanlar da ağrırdı ama bu kadar kötü olmazdı. Yanıma biri geldi.Tümünü Göster
ço-"Gözlerin mi ağırıyor" diye sordu. Çocuğun olduğunu sesinden anlamıştım. Ve neler yaptığım aklıma geldi. içim biraz titredi ama daha sonra pek umursamadım. Neden bu kadar normal geliyordu ki bunlar bana?
b-"Evet ağrıyor. Biraz gözüme sıcak bir havlu koy" dedim.
ço-"Malesef bizim evde havlumuz yok. Sıcak suyumuz da yok. Biraz bez var temiz üstüne su doldurup getireyim mi?" dedi. Şansıma bak lan. Kesin fakir evi aq. Çok belli yani havlu ve sıcak su yok.
b-"Tamam biraz getir." dedim. Benim param yok onun da parası yok. Zenginler hala zengin biz de sürünelim. AAAAA. Tabi ya. Süzme salağım ben. Lan adamları öldürdüm de vicdanım sızlamadı. Neden ceblerinden paralarını kendime alıp cesetlerini yakmadım ki? Ben harbi süzme salağım. iyice mallaştım. Önümde bir grup öldürüp yaktım ve parasını düşünüyorum. Pgiboloğa gözükmem lazımdı ama ne diyecektim "Pgibolok bey ben arada çıldırıp insan öldürüyorum. Hatta insanlara böcek muamelesi bile yapıyorum. Ne yapabilirim bu konuda?" dediğim anda polisi arar veya biber gazı ile etkisiz hale getirir. Onun için pek fazla kafa yormamam lazım bu konuya. Hemen aklıma parama bakmak geldi. Cebimde duruyordu. Tek kuruşuna dokunulmamıştı.
ço-"Merak etmeyin paranıza dokunmadım" dedi çocuk ve gözüme bezi koydu. Sıcak suyla koymuştu.
b-"Nereden buldun sıcak suyu?"
ço-"Komşudan istedim. Saolsun hemen verdi. Çaya da davet etmişti ama geri çevirdim. Bu arada ben Selim." Yavaş yavaş gözlerim kendine gelmişti. Gözümü açtım ve dış kapıdan bir ses geldi. Benim yaşlarımda yeşil gözlü bir bayan girmişti içeri. Ama aylardır yıkanmadığı belliydi. Saçları yağlanmış, yağlanmayı geçmiş taş gibi olmuş bazı kısımları. Üstündekiler kirliydi. Yırtık pırtık kıyafetleri vardı. Yani anlayacağınız safkan fakir. (Bu kıza kı diyecem. (k polis kızdı hatırlayın.))
Kı-"Kim bu adam? Gene ne yaptın sen?"(S artık Selim.)
S"-Abla valla bişey yapmadım. Bu abi beni kurtardı." Ablası yaklaştı ve tokadı bastı.
Kı-"Ben sana kimseden yardım isteme demedim mi? Adama şimdi ne ikram edeceğiz? Hiçbir şeyimiz yok."
b-"Zahmet etmeyin bişey istemiyorum. Sadece neredeyim onu bilmem lazım."
Kı-"Neresi olduğunu bilmesen de olur. Buraya biz çöplük deriz. Buradaki en zengin kişi evinde siyah beyaz televizyonu olan adamdır. Bir de bizim üst komşu. Onlar da zaten buradan taşınmaya çalışıyor." Selim hemen atladı.
S-"Abi senin orada ne yaptığını gördüm. Beni eğitir misin?" dedi. -
-
1.
0Kardeş çok güzel bir hikaye helallll
-
1.
-
16.
+8Hay amk. Başka işim yok zaten. Ben nasıl öldürdüm de rahatım diye düşünüyorum o ise nasıl öldürünce rahat olurum diye düşünüyor.
Kı-"Ne yaptın ki adamlara?"
S-"Hepsini ö... "
b-"Hepsini fena dövüp gönderdim. Yakın dövüşte iyiyimdir." Amk veleti. Utanmasa polisi arayacak.
Kı-"Tamam ama neden seni eğitmesini istiyorsun ki? Sen kılıçta en güçlü rakipleri bile dize getirdin. Finallere kadar çıkmıştı ama finallere parası yok diye giremedi. Küçüklükten beri kılıç sevdası vardı. Tahta kılıcı ile hergün 6 saat çalışır. Ne anlıyorsa kılıçtan. Silahı çektiler mi geriye kılıç kalmaz." dedi. Bu çocuğun potansiyelini merak ediyordum. iç sesim devreye girdi hemen "Onu dene onu dene onu dene... " Nasıl çalıştığını anlamadım bu sesin ama biraz susturmaya çalışıp kıza
b-"isminiz nedir?" diye sorabildim ama hala içten bastırıyor tabiki.
R-"ismim Reyna. Peki seninki?"
b"-Bir bine. Selim gel dışarıya ve benimle dövüş. Eğer beni zorlarsan seni eğiteceğim" dedim. Neden dedimki lan ben bunu. Çocuk koşarak çıktı dışarıya.
R-"Neden ona adam dövmesini öğretiyorsun? Zaten kılıçla yeteri kadar başımıza bela oluyor."
b-"Orada dayak yerken yanında kılıcı yoktu. Kendini savunması için öğreteceğim." dedim. Anında bahane buldum amk. Çocuk eğer kılıçta iyiyse beni giber atar. Ya da yine çıldırırım çocuğu öldürürüm. iki türlü de taka sarıyor.
Dışarı çıktım. Çocuk çoktan kılıcını almış bekliyor. Hatta seyircilerimiz bile var. Dışarıdaki evlerin neredeyse hepsi çöp ev. Bir bunların evi 2 katlı. Üst komşu dedikleri kişinin evi herhalde. Neyse çocuklar bahis oynuyorlar bayat ekmeğine. Hatta bayat bile değildi bazıları küften gözükmüyordu. Abi döver veya Selim giber falan konuşuyorlar. Çocuk kafası işte. Ama bayağı içim burkuldu. Çocuklar bayat ve küflü ekmeğine bahis oynuyorlar. Eski zamanım aklıma gelmişti.
Edit: Sözlük çöktü amk Allah'tan yazdıklarım kaybolmadı. -
17.
+617 YIL ÖNCE
Ben bilgisayarda oturmuş facebookta boş boş takılıyordum.
A-"Hadi yemek hazır, herkes sofraya" Ben de gittim ve sofraya oturdum. Yemekte pirinç pilavı, tavuk sote, çorba olarak mercimek çorbası vardı. Annemden ekmek istedim ve annem bayat ekmek verdi. Ben ise
b-" Ben bayat ekmek yemem" dedim.
A-"Bunları bulamayanlar var oğlum"
b-"Banane yaa taze ekmek istiyorum" Annem ise dışarı çıkıp taze ekmek almıştı. Ben ise o ekmeği de yarım bırakıp bayatları arasına gitmişti. 2. tabağı istemiştim. Tabağımdaki yemeği yarım bırakıp çöpe dökmüştüm. -
-
1.
0ayırayım şurdan
-
1.
-
18.
+8ŞiMDiKi ZAMANTümünü Göster
Öldürdüğüm kişilere sızlamayan vicdanım şimdi sızlamaya başlamıştı.
S-"Hadi başlayalım abi."
b-"Tamam saldır bakalım." Dediğim anda atağa geçti. Kılıç sağ elinde bana doğru savurdu. Onu savuştururum derken kılıcı sağ elinden bırakıp sol eliyle alttan tutup saplama hareketi yaptı. Hiç beklemediğim bir hamle olmasına rağmen bir adım geri gitmem ile çocuğun bütün hareketi bozulmuştu ve yere düşmüştü. Sanki hissetmiştim. Bir adım geri gitsem darbe bana gelmez diye. Normal biri olsa çoktan o hamleyi yiyip ölürdü veya tahta kılıç olduğu için etkisiz hale gelirdi.
b-"Hadi tükendin mi hemen" dedim. Çocuğu biraz kışkırtmaya çalışıyordum. Ama gözlerinde bir alev gördüm. Sanki bir arzusu vardı. intikam arzusunu hissettim. Bu arzu beni bayağı bir neşelendirmişti. Nereden anlamıştım ki intikam olduğunu? "Beni zorlayamazsan intikdıbını da alamazsın" dediğim anda çocuğun resmen nevri döndü. Bana dövüşte bile hatta gözündeki alevi gördüğümde bile bana saygıyla bakan Selim gitmiş, yerine canavar gelmiş. O anda bana saldırmaya başladı. Saldırıları bayağı hızlamıştı. Kılıcı sağ eli ile sol eli arasında çok hızlı bir şekilde zütürüyordu. Ama hala benim hızıma yetişemiyordu. Ben ona dokunmuyordum bile. Daha sonra kılıcını bana doğru fırlattı ve ben sağa doğru kayarken arkama koşup küçük çakısını arkamdan saplamaya çalıştı. O anda ani bir refleks ile alından kayarak geçtim ve elindeki çakıyı alıp yere attım. Daha sonra ise kafasına sertçe ama hasar vermeyecek şekilde bayılttım. Dövüş bitmişti ve hemen Reyna koştu yanına.
b-"O iyi. Çakıyı kullanmasaydı bayıltmama gerek kalmazdı" dedim.
R-"NEREDEN BiLiYORDUN iNTiKAM iSTEDiĞiNi?" diye bağırdı.
b-"Gözlerinden anladım. Benim gibi bakıyordu."
R-"Neden onun intikdıbını kullanarak kendine saldırttın?" dedi. Ama sesi hala kızgındı.
b-"Gerçek potansiyelini görmem lazımdı." dedim. Çocuklardan biri "Abi yüzün kanıyor" dedi. Farketmemiştim ama çocuk yüzümü çizmişti. içimdeki ses de memnun olmuş olacak ki "Çocuğu yanında zütür" diye bir kere söyledi ve sustu. Nasıl zütürecektim ki? Ablası hayatta bana vermezdi artık çocuğu.
R-"Hemen git buradan. Bir daha seni burada görmek istemiyorum" dedi ve evine gitti. Çocuklar hemen başıma toplandı ve "Onu hiç kimse yenememişti. Ne yan mahalleden abiler ne de yetişkinler. ilk kez yenildiğini gördük" vb. laflar söylüyorlardı. Sadece bir çocuk benim üzerime bahis oynamış o da bütün ekmekleri alıp gitti evine. Çocuklara çarşıya nasıl gideceğimi sordum ve yerini tarif ettikten sonra gitmeye başladım. Zaten intikamı gerçekten güçlüyse beni bulur diye düşündüm. -
19.
+4Çarşıya vardım ve yürümeye devam ettim. Hava kararmaya başlamıştı. Allah'tan yazdı. Yoksa sokakta duramazdım. Kalacak yeri düşünmem lazımdı ve iş bulmam lazımdı. Tebalalarda yazan "işçi aranıyor" tarzı yerlere gittim ve çoğu yerde reddedildim. Adamlara evsiz olduğumu söylediğim anda kabul etmiyorlardı. Daha sonra en son yerde bir kahvehanede "Konuşacak arkadaş aranıyor" yazıyordu. Merak ettim. Bende girdim kahvehaneye. Yaşı almış başını gitmiş bir adam vardı. Adam kahvehaneyi kapatacaktı. Kahvehane ise bayağı eski bir yerdi.(Adama Y diyecem. Yaşına hürmeten :D )Tümünü Göster
Y-"Kime bakmıştın oğlum?"
b-"Ben ilanınız için geldim" dedim.
Y-"Tamam işe alındın. Kahvehaneden gelen paranın yarısı senindir." dedi. Ne oluyo lan. Birden iyilik meleği çıktı veya gerçekten kurnaz biri bana tuzak kuruyor da olabilirdi. Yani bilirsiniz böbrek dalak falan gitmesin yani para kazanacaz diye. Teklifini kabul ettim.
Y-"Yüzündeki yara nasıl oldu?" dedi.
b-"iş kazası." diye geçiştirdim.
Y-"Tamam, yarın gel işe başla."
b-"Benim evim yok dükkanda kalsam sorun olur mu?" direk yapıştırdım soruyu amk. Adamın adını sormadan kalacak yer istedim. Muhtemelen 1.5 gündür yemek yememenin etkisinden dolayı olsa gerek.
Y-"Tabiki olur. Arka odada divan var. Orada yatarsın. Bu arada ismin ne?"
b-"Bir bine ya siz?"
Y-"Yakup benim ismim de. Yarın sabah 8 de açacağız kahvehaneyi. Saat 7 gibi çayı demlemeye başla. Saat 9 gibi gelirim bende."
b-"Tamam ama bana neden bu kadar güveniyorsunuz?"
Y-"Benim kimsem yok bu kahvehaneden başka hiçbir şeyim de yok. Sadece bir evim bir kahvehanem var. Çocuklarım bütün paramı aldı gitti. Hastalandığım zamanlarda mahalleli sağolsun yardım etti. Çocuklarımdan hiçbir hayır görmedim. Ama senin gözlerin farklı bakıyor. Baba hasreti var gözlerinde."
b-"Peki böyle bir şeyi nereden anladınız?"
Y-"Hahahahaaha. Benim yaşım 87. Hayatım boyunca o kadar çok insan gördüm ve o kadar çok insanla konuştum ki artık insanlardan anlar oldum. Çok kitap okurum ben. Divanın yanında kitaplığım var. Oradan istediğin kitabı okuyabilirsin. Yalnız bir şartım var. Kitapları aldığın yere geri koyacaksın."
b-"Peki nasıl isterseniz."
Y-"Al bu da anahtarın. Unutma, yarın saat 8 de açacaksın dükkanı."
b-"Tamam iyi akşamlar Yakup amca."
Y-(Amca deme lazım olur yazasım geldi amk :D)"Sana da iyi akşamlar." Ve böylece bir iş sahibi de olmuş oldum. -
-
1.
0burda kaldım gelip okurum
-
1.
-
20.
+103 AY SONRATümünü Göster
Artık çevreye alışmıştım. Yakup amca kahvehaneye gelme sıklığını azaltmıştı. Vaktinin çoğunu hastanede geçiriyordu. Sürekli kalbinde rahatsızlık çıkıyordu. Artık hastanede yatıyordu. Ben ise kahvehaneden gelen paranın neredeyse hepsini hastane masraflarına, ilaçlara veriyordum. Kazandığım para sadece karnımı doyurmaya ve faturaları ödemeye yetiyordu. Kıyafet falan almama gerek yok zaten. Her iş çıkışında yanına uğruyordum. Kendisinin gitgide öldüğünü hissediyordum. Böyle şeyler hissetmeyi sevmiyordum. En son gözüm 2 ay önce dönmüştü. Ondan sonra daha olmadı. Herhalde Yakup amca sayesindeydi. Sitresden sonra belkide böyle oluyordu. Şimdi pek stresim yok. Karnım tok. Bu da bana yetiyordu.
Öğle vakitleriydi. Telefon geldi. Arayan Yakup amcaydı. Telefonu açtım. (Doktor D olsun.)
D-"Hemen gelmeniz lazım. Yakup beyin durumu iyi değil." dediği anda dükkandakileri dışarı saldım ve hemen dükkanı kilitleyip koştum. Nasıl koştum hatırlamıyorum. Tam o anda bir çocuk ile çarpıştım. Yüzüne bile bakmadan gittim. O da arkamdan koşuyordu. Hissediyordum. Ama umursamıyordum. Hastaneye vardım. Yakup abi zar zor nefes alıyordu. Hemen bana eliyle yaklaş işareti yaptı. Yanına gittim.
Y-"Oğlum. Benim sana söyleyeceğim şeyler var."
b-"Lütfen kendini yorma Yakup amca."
Y-"Hayır hayır söylemem lazım. Sen de anladın zaten. Ölüyorum. Bu geceye sağ çıkabileceğimi sanmıyorum."Gözyaşları içinde ben
b-"Lütfen böyle söyleme."
Y-"Her şeyin bir sonu vardır oğlum. Benim sonum da buradaymış. Sana söylemek istediklerim var dikkatli dinle. Kitaplığımın arkasında bir sandık var. Oğullarımın benden alamadığı tek şeyler. Onlara senin sahip çıkmanı istiyorum. Bunları saklamanı istiyorum. Ben öldüğümde çocuklarım dükkan için geleceklerdir. Bütün mirasımı sana bırakıyorum. Onlara sakın verme. Eğer dükkan sende kalırsa içinde kasetler var çocuklarım için hazırladığım. Onlara izlet. Sen de yanlarında ol izlerken. Daha sonra ne yaparlarsa yapsınlar. Bana gitmeden önce bana bir kez olsun baba demeni istiyorum. Senin de söylemek istediğin varsa söyle. Bunlar duyacağım son şeyler" dedi ama ben hıçkırarak ağlamaya başladım. Birilerini öldürdüğümde bu kadar üzülmemiştim.
b-"Söyleyecek çok şeyim var ama tek cümleye sığdırabilirim. Herşey için teşekkürler ve elveda baba." Yakup baba gülümsedi ve hayata gözlerini yumdu...
Edit: Beyler ben 1-2 saat yokum. Rez alın devam edecek. Ve size soru: Sizce hikaye bu hızda iyi mi gidiyor yoksa yavaşlayayım mı?