/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 226.
    0
    Rez okurum
    ···
  2. 227.
    0
    Rezzers
    ···
  3. 228.
    0
    Rezerve
    ···
  4. 229.
    0
    Sıkılırsam Okurum
    ···
    1. 1.
      0
      Okursan sıkılmazsın (;
      ···
      1. 1.
        0
        Göreceğiz ^_^
        ···
  5. 230.
    0
    Mesajlar alıyorum. Hem buradan, hem de wattpad üzerinden takip eden inci üyelerinden. Mutlu oluyorum, cidden mutlu oluyorum. Bir şeyler paylaşıyorum ve acaba bir daha ki partta neler olacak diye merakınızdan, geri dönüşüme olan sevincinizden, benim paylaşmak istediğim şeyi geri çevirmek yerine kabullenmenizden mutluluk duyuyorum. Benimle ağlayıp benimle heyecan içinde boğulmanızdan, rez alayım okurum deyip kaldığınız yere ayraç bırakmanızdan bile mutluluk duyuyorum. Eyvallah hepinize... Teşekkür ederim teker teker. Mesajlarınızla, entrylerinizle yalnız hissettirmediğiniz için teşekkür ederim. iyi ki varsınız, yeniden...
    ···
  6. 231.
    0
    Rezervasyon
    ···
  7. 232.
    0
    Neskayfe mi
    ···
  8. 233.
    0
    Göğsümde bir acı hissediyorum...
    ···
  9. 234.
    0
    Seda'nın sesi yankılanıyordu kulaklarımda...

    +A... Abi...
    ···
  10. 235.
    0
    Dizlerimin üzerine yıkıldım bir anda, gözlerim karardı...
    ···
  11. 236.
    0
    Dünya başıma yıkıldı, zindan bana artık bu evren. Canım kadar çok sevdiğim biri gözlerimin önünde can veriyordu. Gözlerinde ki korkuyu gördüm, canının acısını anlatıyordu adeta. Bana seslendi kegib nefesiyle. "Abi... "

    +Sedaaaaaa! Seda aç gözlerini bitanem hadi. Aç bak ben buradayım. Benim bak, sevgilin. Selim burda hadi nolur bana bak Seda yalvarırım. Seda aç gözlerini Seda! YARDIM ÇAĞIRIN LAAAN! Can! Can bir şeyler yap kardeşim, CAN!

    Seda'yı kucakladığım gibi arabaya koştum. Funda ağlıyor, sesini duyurmaya çalışıyordu Seda'ya...

    Saniyeler adeta yıllar sürüyordu, dakikalar bir ömür... Gözü yaşlı halde direksiyonda ben... Evrenin en uzak yerlerine gidiyordu sanki yollar, ucu bucağı yok, bitmek bilmez... Hastanenin bahçesine giriyorum, arabadan inip Seda'yı kucaklıyorum tekrar. Funda yardım çığlıkları atıyor birilerinin gelmesi için.

    Doktorlar, hemşireler kapıda beliriyor bir anda, önlerinde bir sedye. Kurtaracaklar prensesimi biliyorum. Kollarımdan soğuk sedyeye bırakıyorum Seda'yı, avazım çıktığı kadar bağırıyorum acele edin diye. inanıyorum, o küçük kalbi pes etmeyecek dayanacak buna. Kardeşler ölmez ki değil mi? Abilerini bırakıp gitmezler ki. Gidemezler korkarlar yalnız kalmaktan. Öyle değil mi!?
    ···
  12. 237.
    0
    Yağmurlar yağıyor şehrimde damla damla. Gökyüzü Seda'ya ağlıyor bugün, tüm dünya üzgün. Bugün aydın bir gün değil dostlarım. Bugün soğuk ve acı dolu bir gün...

    http://c12.incisozluk.com ... 11500/5/1313385_od1bd.jpg
    ···
  13. 238.
    0
    -Merhaba.
    +Buyrun?
    -Cemil bey buradalar mı acaba? Beni bekliyor olacaktı. Aslında dün akşam gelmiş olmam gerekiyordu ama başka bir yere gitmek durumunda kaldım.
    ^Seda'cım arkadaş benim misafirim olur. Hatta misafirden öte, artık umuyorum ki bizimle beraber her daim buralarda olur. Can, hoş geldin kardeşim geç buyur.
    -Hoş buldum abi de, hep beraber buralarda derken?
    ^Bizimle çalışmaya ne dersin? Hem benim bir personele ihtiyacım var, hem de senin bir işe.
    -isterim tabi ki benim için de iyi olur da, be daha kalacak yet ayarlamadım ki kendime. Dün akşam da sahil tarafında uyumuş kalmışım çimenler üzerinde.
    ^Dert ettiğin şey yeter bu kadarcık şeyler olsun. Halledilir o sorun değil. Ee ne zaman başlıyorsun yeni işine? Hemen? Bence hemen başlamalısın, hadi bakalım bundan sonra Seda senin yardımcın. Her şeyi sana o öğretecek. Selim de yardım eder sana, anlaşın kendi aranızda.
    -Eyvallah abi bu iyiliğ...
    ^Lafı olmaz yiğidim, hadi size kolay gele.

    ikinci günümde işimi de bulmuştum, şimdi tek ekgib kalacak bir yer. Onu da hallederiz dedi ama bu tek kelimelik cevaptan başka hiç bir şey bilmiyorum.

    +Abi hoş geldin aramıza, Cemil abinin de dediği gibi ben Seda.
    -Hoş buldum, Can.
    +Memnun oldum, hadi gel benimle, sana içeriyi göstereyim.

    Seda anlaşılan o ki sıcak kanlı cana yakın birisi, ama işini ciddiye aldığı da su zütürmez bir gerçek.

    Mutfak kısmına geçtik, bana bardakların tabakların falan yerlerini gösteriyor. Neyi nerede bulabilirim ilk olarak onları anlatıyor. Bulaşıkları başka biri hallediyormuş, hiç bir şeye kesinlikle karışmaz o dedi. Ne muhabbet eder ne işinden başka şeye el atar. Varlığı yokluğu birdir onun dedi. Selam verdim oralı bile olmadı zaten, değişik biri anlaşılan.

    Mutfakta biraz zaman geçirdikten sonra Selim geldi. Onun o olduğunu bilmiyorum tabi ki, sadece mutfağa girip hazırlıklar tamam mı dediği için anladım onun olduğunu. Seda yanımıza çağırdı, tanıştırdı bizi, artık bizimle beraber Cemil abi de bayağı sevmiş kendisini yeri sağlam yani dedi.

    Selim de sıkı biri anlaşıldı, cana yakın yani. ilk günüm neyin nerede olduğunu öğrenmekle Seda'nın peşinde geçti anlayacağınız. Gerçek abisi kadar ilgileniyordu, o derece sevecen biri. Kanım çabuk ısındı kendisine. Yaşça da benden küçük zaten. Bir kız kardeş kendisi bana yani.
    ···
  14. 239.
    0
    Selim bir köşeye çökmüş, sessiz sessiz akıtıyor göz yaşlarını. Funda hıçkırıklara boğulmuş halde. Ben, vücudum günlerde soğukta kalmış gibi titriyorum. Çaresiziz. Bitap bir halde...

    Cemil abiyi arıyor gözlerim, bulamıyorum. Selim'e soruyorum, görmemiş. Funda'ya soruyorum, görmemiş. Gelmemiş miydi bizimle beraber hastaneye? Hatırlamıyorum. Patlayan silah sesinden sonra hiç bir şey hatırlamıyorum. Hatırlamak istemiyorum...

    Seda... Prensesim... Kal bizimle, gitme. Biz buradayız, kapının hemen arkasında. Seninleyiz... Bırakma bizi kardeşim, eksiliriz... Gitme sakın bilmediğin yerlere, korkarsın, yalnız kalmamalısın. Sen bizimle güçlüsün ve biz buradayız Seda, vazgeçmemelisin. Duyuyorsun beni değil mi? Biliyorsun sensiz ne kadar üzüleceğimizi. Üzme bizi Seda, yakma canımızı en derinden. iyileşmez yaralar açma içimize. Kanatma bizi...

    Duvarlar üzerimize yıkılıyor saatin her tık sesinde. Kapı açılıyor, yavaş adımlarla yaklaşan doktorun tek söylediği; "BAŞINIZ SAĞOLSUN... "

    Ne demek bu doktor! Nasıl söylersin bunu! Ne cesaretle! Burada kimse bu iki kelimenin anldıbını bilmiyor doktor! Biz Seda'mızı içeri canlı gönderdik, ne demek cansız çıkacak doktor! Sen ne dediğinin farkında mısın! Bırakın artık şakayı, verin bize melek yüzlü Seda'mızı doktor! DOKTOOOR!!!

    Hepimiz yerle biriz. Feryatlar, kulakları deliyor adeta. Bir insan bir anda bu kadar gözyaşı akıtabilir miymiş hiç gözlerinden? Tüm kemikleri defalarca paramparça ediliyormuş gibi bir acıyı kaldırabilir miydi? Artık yarım mıydık biz yani? Hep ekgib olarak mı yaşayacaktık bir ömür boyu?..
    ···
  15. 240.
    0
    Bir mucize olsun...
    ···
  16. 241.
    0
    Hepimiz acılar içindeydik. Selim artık kendini kaybetmiş durumdaydı, Funda deseniz içi yanıyor. En soğuk kanlı ben duruyordum aralarında. Artık o kadar acının üzerine ne kadar soğuk kanlı kalınabilirse.

    Cemil abi hala ortalarda görünmüyordu, düşünüyorum da gerçekten gelmedi mi o buraya?

    Selim'i ayağa kaldırıp bir hemşireden yardım istiyoruz. Bir oyada zütürüp sakinleşmesini ve uyumasını sağlayacak ilaçlar veriyorlar. Funda, canımın içi, biraz daha sakinleşti, sürekli bana sarılıyor. Biliyor çünkü ölümün acısını, kaybetme korkusunu...

    Alıp zütürdüler canımızdan bir parçayı bizden, soğuk, karanlık bir odaya...

    Polis geldi, olayla alakalı soruşturma açılmış normal olarak. Hepimizin ifadesini almak istediler ama Selim çoktan ilaçların etkisi altına girmişti. Funda ve ben bildiğimiz ve yaşanan her şeyi anlattık. Aslında sadece yaşanan şeyleri anlattık çünkü olayın neden yaşandığı hakkında kimsenin en ufak bir fikri yoktu. Cemil abi hariç...

    Onu düğün salonundan beri görmediğimizi belirttik polislere. Orada bir inceleme ekibi olduğunu, kamera kayıtlarından tutun orada bulunan herkesten bilgiler toplandığını iletti bize. En kısa sürede yakalanmasını istiyorduk bizi koparan insan artığının.
    ···
  17. 242.
    0
    Yorulduk, ayakta durmak ızdırap geliyor. Funda lavaboya gidiyor yüzünü yıkayıp kendine gelmek için, ben Selim'in yanına oturup saçlarını okşuyorum kardeşimin. Üzülme kardeşim, diyemiyorum. Ağla kardeşim, günlerce hatta aylarca ağla. Ağla ki dışına atabilesin acılarını, içinde biriktirme yeter ki. Geçecek kardeşim, her şey geçecek diyemiyorum çünkü geçmeyecek. Sönmeyen asla yüreğinin yangını kardeşim. Yıllar geçse, evlensen, yaşlansan bile her zaman aklında olacak. Bembeyaz yüzünü asla silip atamayacaksın gözlerinin önünden. Her şeyi silip atmak isterdim aklından ama yapamam ki kardeşim. Bu da senin kaderinmiş, senin sınavın, büyük acın... Uyu şimdi kardeşim, uyu ki farkında olma şu zamanın. Uyu ki sadece güzel günlerinizi göresin rüyalarında. Ah be kardeşim, reva mı bu senin yaşadığın...

    Funda Cemil abiyi soruyor, Selim'in yanından ayrılıp telefona sarılıyorum, ulaşılamıyor. Haber verip hemen cafeye fırlıyorum, bulamıyorum. Yok oldu adeta tek dayanağımız.

    Tekrar hastanedeyim, Funda, gözümün nuru uyumuş kalmış Selim'in baş ucunda. Uyandırıp hadi eve bırakayım seni diyorum istemiyor.

    -En azından hızlıca gidelim üzerimizi değiştirelim. Selim daha uyanmaz, görmesin bizi böyle gözlerini açtığında. Zaten biliyor her şeyi ama gelinlik damatlık daha kötü eder onu. Normal bir şeyler giyinip gelelim.

    ikna oldu Funda ben böyle söyleyince. Hemen alelacele eve gittik, çıkardık kara gün kıyafetlerimizi fırlattık bir kenara. Bir şeyler yemek içmek kimsenin aklının ucundan geçmiyor zaten.

    +Ne kadar korktuğumu anlıyor musun şimdi? Ne kadar üzüldüğümü...
    -Hepimiz üzgünüz o nasıl laf öyle Funda?
    +Hasta yatağında sen yatarken...
    -...
    +Yalvarırım bırakma beni böyle bir durumla baş başa. Şimdi sen varsın, buna rağmen zor dayanıyorum Seda'nın gidişine. Sensiz hiç dayanamam ben Can...
    -Konuşma böyle, biliyorsun her zaman yanında olacağımı. Aklına dahi gelmesin bensiz bir gün. Tamam mı?

    Haklı kız. iyi bile dayandı bunca şeye. Yıllarca acılar içinde yaşa sonra sevdiğin insan ölümle burun buruna gelsin aylarca. Sonra tem her şey düzeldi yaralar sarıldı de, canından bir parça kopsun. Buraya gelmemiş olsam, bu kız bu kadar üzülmeyecekti. Buraya gelmemiş olsam, Seda ölmeyecekti. Bela mıyım yoksa azrail mi?
    ···
  18. 243.
    0
    Hiç sevdiğiniz birini kaybettiğiniz oldu mu?

    Anneniz, babanız, kardeşiniz yada sevgiliniz. Köpeğiniz de olabilir bu, yanınızdan ayırmadığınız büyük anısı olsan ufacık bir eşya da. Hepsinin hissettirdiği şey aynıdır dimi?

    "ACI"

    Sadece dozu farklıdır bu duygunun. Azı çoğu yoktur acının ama insan üzerinde bıraktığı etkidir onu farklı kılan. Ağladınız dimi onların arkalarından? Yalvardınız mesela Allah'a, neden aldın onu benden diye. Geri dönmeyeceğini bile bile her yolu denediniz dimi gecelerce. içinizde yanıp duran ama sizi öldürmeyen ateşi hissettiniz dimi?

    Cehennemi yaşıyoruz. Cehennemde yanıyoruz. Alevler içerisinde dünya...

    Fazla zaman geçmeden tekrar hastaneye gittik, cansız bedenini uğurlamamız gerekiyor prensesimin, melekler diyarına. Annesi bir gecede çökmüş adeta, babasının dizleri titriyor ayakta dururken. Memleketi Bursa'ya zütüreceklermiş beraberlerinde. Orada gerçekleşecek dedi defin işleri. Demek güzelliğin buradan geliyordu be prenses, Bursadan... Cennet bahçeleriyle dolu şehirde biz nasıl bırakacaktık topraklar altında? Demezler miydi bize, yazık değil mi bu kıza? Derler ya, öyle bir derler ki tokat gibi çarpar suratımıza hemde.

    Selim geliyor koridorun diğer ucundan, elinde demet demet kır çiçekleri...

    +Çok severdi Seda...

    Severdi tabi. Bahar koksun her yer der, doldururdu cafenin her yerini kır çiçekleri ile. Renk renk, minik minik çiçekler... Hiç üşenmez, her sabah sularını verir, biz etrafı hazırlarken onlarda sohbet ederdi. Çok severdi Seda kır çiçeklerini, saçlarına taç yaptığı zamanlarda...
    ···
  19. 244.
    0
    -Gidelim mi kardeşim?
    +Nereye?
    -Seda'yı zütürüyor annesi babası, Bursa'ya, memleketlerine.
    +Göremem ki ben onu o zaman bir daha... Çiçeklerini veremem ki ama bir daha. Uzak kalırım be Can, zütürmesinler nolur. Kalsın burada sevdiğim. zütürmesinler Can nolur...
    -Sen ne zaman istersen ben seni ona zütürürüm. Söz. Erkek adam sözü lan.
    +Söz mü? zütürürsün dimi, gideriz beraber onu görmeye...
    -insan özlemez mi kardeşini lan hiç, gideriz tabi. Ne zaman sana yalan söyledim ben? Ne zaman kandırdım oğlum seni?
    +Hiç kardeşim. Hiç kandırmadın beni. Gidelim o zaman, çiçeklerini de yolda veririm melek yüzlüme.
    -Gidelim kardeşim...

    Teslim aldık Seda'nın bedenini hastaneden, önde ailesi, ortada cenaze aracı, peşlerinde biz. Uğurlamaya gidiyoruz canımızdan bir parçayı...
    ···
  20. 245.
    0
    Yol boyu yaşadığımız bütün anıları dile getiriyoruz. Gözlerimiz hala kurumadı ama kâh gülüyor kâh daha çok ağlıyoruz. Hatıralar... Silinmesini asla istemeyeceğimiz güzel hatıralar..

    Selim susuyor ara ara, gözleri uzaklara dalıyor. Özledim sevgilim diye mırıldanarak ağlıyor sessiz sedasız. Seda'sız... Ben sensiz nasıl güçlü kalacağım ki şimdi diyor resimlerine baktıkça. Dinmiyor kardeşimin acısı...

    Sonunda ulaşıyoruz Bursa'ya. Bir melek eksilmiş bu şehirden kolay değil, karanlık ve boğucu bir hava var. Sen gittin diye her şey, herkes hayata küstü be Seda...

    27 Mayıs 2014

    Tüm sevdikleri toplanmış teneşir taşının önünde, yüzlerinde hüzün hakim. Tabutu içinde yatıyor küçük kardeşim, başında bekliyoruz uğurlamak için. Herkes siyahlar içinde, yasımız büyük. Boynumuz bükük namazını kılıyoruz kardeşimin, helal olsun hakkımız. Omuzlarımızda taşıyoruz, bu defa sevinçten değil... Cenaze aracına teslim ediyoruz, peşinden biz de yola koyuluyoruz. Soğuk ve karanlık yatağına yatıracağız birazdan. Bizim için korkutucu bir yer o yatak ama sen yattığın anda cennet bahçesine dönüşecek biliyoruz. Her yerin kır çiçekleriyle dolacak. Koşacaksın sevinçle, bizleri bekleyeceksin, geleceğimiz günü. O zamana kadar yalnızsın be Seda, korkma olur mu sakın...

    Yatırıyoruz yatağına, topraktan örtüler kapatıyoruz üzerine üşüme diye. Beyazlar içinde kayboluyorsun gözlerimizin önünden, bir daha asla görmeyeceğiz seni. Elveda güzel kardeşim, elveda prensesim...

    Dualar okuduk başında, taziyeler aldık. Ayrılık zamanı geldi çattı. Gitmek istemiyor Selim, ben burda kalacağım, yalnız bırakamam onu diyor. Hala inanamıyor onun öldüğüne. Biraz daha bekliyoruz baş ucunda. Saatler boyu toprağa sarılıp geç kalan aşkını anlatıyor ona.

    -Hadi kardeşim, gidelim artık. Rahat uyusun biraz.
    +Bir daha ne zaman geliriz?
    -Sen ne zaman istersen.
    +Her gün gelelim be Can. Çiçekler bekler gözü yolda kalmasın...
    -Geliriz kardeşim, söz...

    Seda'nın ailesi ile görüştük, taziyelerimizi ve acılarımızı paylaştık, ertesi gün istanbul'a döndük ekgib bir şekilde...

    Selim'i evine bırakıp cafeye gittik Funda ile beraber ama hala kapalıydı. Kimseler uğramamış o günden beri belli. Bir yandan meraklı, bir yandan sinirli bir şekilde eve gittik. içeri girdiğimizde kapının altından atılmış bir zarf bulduk, üzerinde "Cemil" yazan.
    Tümünü Göster
    ···