-
126.
+1Sonunda salona giriş yapıyoruz. Farklı bir kapıdan giriyoruz içeri, kimseler görmedi bizi daha. Selim salonu kontrol etmeye gitti içeri, ekgib var mı, gelenler gidenler kimler falan bakmak için. Salon neredeyse dolmuş lan diyor kapıdan kafasını sokar sokmaz;
+Masalar, sahne falan her şey mükemmel olmuş kardeşim hiç kuşkun olmasın. Bizim çocuklar içeride çalmaya başlamış bile. Yine toplanmış etraflarına herkes, eşlik ediyorlar şarkılara. içerisi şahane durumda, bir de siz girdiğiniz vakit nasıl bir coşku olacak tahmin edemiyorum.
Funda'm. Ömrümün en kıymetlisi. Bir saniye olsun eksilmiyor yüzünden gülücükleri.
Selim ve Seda içeri geçiyor. Selim'in sesi geliyor içeri.
+Bayanlar baylar! Hepiniz hoş geldiniz. Bilmeyenler için öncelikle kendimi takdim edeyim sizlere. Ben Selim, bu günün baş kahramanlarının kardeşleriyim efendim. Yanımda gördüğünüz hanım kız sevdiceğim olur kendileri. Hepinizi saygı ile selamlıyor ve günümüzün esas kahramanlarını huzularınıza davet ediyorum! EN MUTLU GÜNLERiNi YAŞARKEN BiZLERi DE ŞAHiT TUTAN FUNDA ve CAN!!!
Alkışlar, ıslıklar, konfetiler, dışarıdan patlamaları duyulan havai fişekler, son ses hareketli bir müzik... Allah'ım, bu nasıl bir heyecan böyle. Bayılmak üzereyim. Funda'ya bakıyorum, o benden daha kötü.
Ağır ağır adımlarımız salona doğru gidiyor. Önümüzde ellerinde meşaleler yanan iki kız var, onları takip ediyoruz. Yürüdüğümüz yola güller serpilmiş, kesin Selim'in işi. Giriş kapısına son üç adım. Herkes çığlıklar atıyor, alkış kıyamet tüm salon.
Üç...
iki...
Bir...
Salondayız.
ilk dans... -
127.
+1Bir hikayem var, yazmaktan kalemlerim tükendi. Sayfalara sığmadı kelimelerim, her geçen saatte biri geldi, diğeri dolu dolu uzaklaştı masamdan. Her biri bembeyaz, saf ve temiz yaklaştılar bana, ayrılırken çoğunda yırtıklar, karartılar ve karalanmışlıklar vardı, içim dağlandı onları o halde gördükçe. Ne olursa olsun, bitirmek istedim içimde ne biriktirdim ise, yazdıkça daha da fazla çoğaldı satırlarım zihnimde. Ben bittim, onlar devam etti durdu...
+Funda, ben hazır sayılırım, çıkıyor muyuz? Çok acıktım dün gece de bir şeyler yemedim biliyorsun.
-Bir kaç dakika daha, sonra hemen çıkabiliriz korkma.
+Korkmuyorum, eriyorum, bitiyorum, enerjim yoook...
-Mızmızlanma, gittiğimiz zaman yiyeceğiz işte bir şeyler. (Tabi, söyleyeceklerimden sonra kahvaltı falan aklına gelirse tabi)
Hep beklerim ben Funda'yı, asla söylediği saatte hazır olmaz, olamaz. Bir kıyafeti giyer, oldu bu der, sonra en ufak bir şeyde ondan vazgeçer ve her şeyi tekrardan başka kıyafetlere göre yeniden yapar. Asla erinmez, sıkılmaz. Beni çok kızdırıyor bu durum, defalarca kez dile getirdim ama vazgeçmiyor, bırakamıyor bu huyunu, e ne yapalım dedik, kabullendik biz de. Ama alışamıyorum, orası ayrı tabi. Yarım saat kadar daha bekledikten sonra nihayet karşımda görmüştüm onu. Çıtı pıtı, yine çocuksu heyecanı üzerine yapışmış halde çıktı odadan. Ve ben uzun zaman sonra ilk defa bu şekilde görüyordum onu. Hatırlayın, çiçekler ile bezenmiş elbisesini ve çiçeklerden kendine yaptığı tacı. Hayal ettiniz dimi, gözlerinizin önünde belirdi size anlattığım o gün. Yine aynı şey oluyor, yine ona bakıyorum, yine kelimelerimi dudaklarımdan çıkaramıyorum, yine ne tarafa dönsem de gözlerimi ondan ayıramıyorum. -
128.
+1Dans pisti bomboş, yuvarlak şekilde. Etrafında havaya kıvılcımlar saçan maytaplar döşeli. Tepemizde ışıklar dans ediyor resmen. Elimi bırakıyor Funda, tam karşıma geçiyor. Belini sarıyorum, elleri boynuma dolanıyor usulca. Tüm salona sessizlik hakim oluyor bir anda. Yüzlerce insan gözlerini dikmiş bizim dansa başlamamızı bekliyor. Bizim çocuklar Funda şarkısını söylemeye başlıyor, gözlerimizi kapatıyoruz, bulunduğumuz ortamdan çok uzaklarda, hayal dünyamızdayız. Uçsuz bucaksız çiçek bahçelerinde dans ediyoruz sevdiğim kadınla. Beş dakikalık şarkı saatler sürüyor sanki. Son cümleler, son notalar ve herkes alkışlarla, ıslıklarla coşuyor bir kez daha. Önlerinde eğilip, masamıza doğru gidiyoruz. Selim ve Seda bizi bekliyorlar masanın yanında. Sandalyelerimizi çekip oturmamıza yardım ediyorlar.Tümünü Göster
Nikah memurunu bekliyoruz, tüm eğlence imzalar atıldıktan sonra başlayacak. Kırmızı cübbesi ile bu tarafa geliyor memur, masamıza şeref veriyor. Koskocaman imza defterini çıkarıp masaya koyuyor, bizimle alakalı olan sayfayı açıyor.
Eline mikrofonu alıyor ve söze giriyor...
DEĞERLi KONUKLAR
BU MUTLU GECEYE HER iKi AiLE ADINA HOŞ GELDiNiZ DiYOR iYi EĞLENCELER DiLiYORUM.
NiKAH AKDiNE BAŞLIYORUM.
ADINIZ SOYADINIZ?
- FUNDA COŞKUN
ADINIZ SOYADINIZ?
- CAN GÜNGÖRÜN
BiRBiRiNiZ iLE EVLENMEK iSTEDiĞiNiZi BiZE YAZILI OLARAK BiLDiRDiNiZ. YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMA SONUNDA EVLENMENiZE ENGEL BiR DURUMUN BULUNMADIĞI TARAFIMIZDAN TESPiT EDiLMiŞ OLUP ŞiMDi MiSAFiRLER VE ŞAHiTLER HUZURUNDA EVLENME AKDiNiZi GERÇEKLEŞTiRECEĞiM.
SiZ, SAYIN FUNDA COŞKUN. YANINIZDA OTURAN SAYIN CAN GÜNGÖRÜN BEYi HiÇ KiMSENiN ETKiSi VE BASKISI OLMAKSIZIN ÖZGÜR iRADENiZLE KOCANIZ OLARAK KABUL EDiYOR MUSUNUZ?
- EVET
SiZ, SAYIN CAN GÜNGÖRÜN. YANINIZDA OTURA FUNDA COŞKUN HANIMI HiÇ KiMSENiN ETKiSi VE BASKISI OLMAKSIZIN ÖZGÜR iRADENiZLE KARINIZ OLARAK KABUL EDiYOR MUSUNUZ?
- EVET
ŞAHiTLER OLARAK SiZLERDE DUYDUNUZ, BiRBiRLERiNi EŞ OLARAK KABUL ETTiLER. SiZLERDE ŞAHiTLiK EDER MiSiNiZ?
-EDERiZ
-EDERiZ
BENDE MEDENi YASANIN VE BELEDiYE BAŞKANIMIN BANA VERMiŞ OLDUĞU YETKi iLE SiZLERi KARI KOCA iLAN EDiYORUM.
SENi SEViYORUM! diye avazı çıktığı kadar bağırdı bu iki insan birbirine sarılarak.
Sonrasında tüm eğlence başladı. Danslar edildi, misafirlerin tebrikleri kabul edildi. Her şey gayet güzel ilerliyordu. Eğleniyorduk tüm sevdiklerimizle. -
129.
+1Bir hafta boyunca işi öğrenmek için Seda'nın peşinde gezdim durdum. Selim ve Seda bana işin bütün inceliklerini, müşterilere hitap etmem gereken üslubu, hangi durumlarda neler yapmam gerektiğini falan her şeyi öğrettiler. Bu sırada evimin eşyalarını da hallettim Cemil abinin sayesinde. Her na aldımda hepsini hesabıma yazdırdım, emeğimin karşılığından düşülmesi için. Ara sıra boş kaldıkça defter kalem elimde gözlerimin dalıp gittiğini fark etmiş Seda, yanıma geldi bir gün.
+Abi dikkat ettim de sende derinde bir şeyler var ama ne olduğu hakkında bir fikrim yok. Neler yazdığını gerçekten merak ediyorum ama sormaya da cesaret edemiyorum. Bir derdin sıkıntın mı var?
Ne anlatsam boş, ne desem kelimelerime yükleyeceğim anlamları anlamayacak Seda hiç bir zaman.
-Kendi şarkılarımı şiirlerimi döküyorum kelimelere. Siz bilmiyorsunuz tabi, ara ara kendi kendime çalar söylerim.
+Abi ciddi misin sen? Neden söylemedin ki şimdiye kadar bize? Selim, Can abi şarklılar yazıp söylermiş biliyor muydun?
^Yoo, öyle bir güzellik yaptı mı ki bilelim Seda, senin de sorduğun soru mu şimdi?
+Doğru valla haklısın. Abi hadi bize okusana bir şeyler, Madem anlatmıyorsun içindekileri, biz de farklı yollardan öğrenelim neymiş derdin senin.
-Öyle çok bir şey değil ya, kendimi eğlendiriyorum sadece. Israr etmeyin boşuna yani.
^Ee, bizi de eğlendir işte. Arkadaş değil miyiz? O kadarcık da hatırımız yok mu yani bunu mu demek istiyorsun?
-Ya hayır tabi ki ama ne bileyim kimselere söylemedim ki şimdiye kadar.
+Hadi abi kırma bizi lütfen.
-Yarın halledelim o zaman olur mu? Çıplak sesle pek de güzel olmaz şimdi.
+Söz mü?
-Sedaaa!
+Abi söz müüüü?
-Söz baş belası söz.
Şirinlik yapıyor bir de utanmaz. Deli kız ya. -
130.
+1Cemil abi bir kaç saat sonra geldi tekrar, yanına çağırdı beni, ev işini hallettiğini, bir dostundan rica ettiğini kendisini kırmadığını söyledi.
-Neden yapıyorsun bunu abi? Daha iki gün önce tanıdın beni, bu kadar iyiliğin sebebi ne? Güven sağlayacak bir durumum da olmadı sana karşı.
+Birilerini yüz üstü bırakmak bazı adamların harcı değildir. Sen beni buldun, yardım istedin. Belki çok basit bir yardımdı evet ama ben insanların zor durumlarında onları öylece bırakıp gidebilen insanlardan değilim. Her insan değerlidir Can, her insan bir candır sonuçta. Ha tanıdığın bir eşin dostun, ha yoldan geçen başka biri. Sen benim yerimde olsan ne yapardın? Halin vaktin yerinde olsa, öylece bırakıp gider miydin beni bilmediğim bir yerde yalnız başıma?
Ne dese haklıydı karşımda ki adam. Teşekkürlerimi iletip anahtarı ve adresi alıp işime döndüm -
131.
+1Aslında kendime güvenimin gelmesini sağlayan kişi Seda oldu. Ertesi gün onlara kısa bir konser verdim cafede. Hem bizimkiler, hem müşteriler çok beğendiler. Yüreklendirdiler beni. Selim'in tanıdıkları varmış başka cafelerde çalıp söyleyen, onlardan birkaçını çağırdı, beraber bir kaç parça seslendirdik. Davet ettiler kendi mekanlarına. Mekan sahipleri ile görüştük, gündüz kendi işimde, akşam da onların cafelerinde söylemem için anlaştık. Bu şekilde kendi hayranlarımı oluşturdum. Kendi şarkılarıma daha özenir oldum. insanlar mutlu oldukça ve güzel düşüncelerini aktardıklarında ben de mutlu oluyordum. Yavaş yavaş daha fazla alıştım bu duruma. O zamandan beridir farklı yerlerde sahne alır oldum. iki işi birden idare edebilmek için kendi zamanımdan kısar oldum. Kendime zaman ayırmaz oldum. Mutluydum, iki işimi de seviyordum ama şikayetçi değildim bu durumdan.
-
132.
+13 Mayıs 2014
Kuaförde randevular alındı. istenilen modeller belirlendi. -
133.
+1-Hayatım ben bir şeyler aldım ama ekgib var mı bir bak istersen. Örtü, minderler, çaydanlık falan. Temel mutfak gereçlerini dizdim valla, ev mi tutsak ne?
+Haha, şapşal (gülümseyerek) bunlar yeterli aşkım, zaten tek seferlik şeyler bunlar. Hepsi akşama çöpe gitmiş olacak.
-Eh yani, haklısın.
Funda da yiyecekleri almıştı. Poşetleyip arabaya yerleştirdik her şeyi ve otele doğru yola koyulduk. Odaya çıkarmaya gerek yoktu zaten sabah çok erken saatte yola çıkacaktık. Odamıza geldik, duşumuzu aldık, biraz sohbet muhabbet, televizyon falan derken fazla da oyalanmadan uyuduk. -
134.
+1Bazen gidip bir kahve alıyorum, oturuyorum karşısına o gün neler yaptığımı anlatıyorum heyecanla. Kalk be adam, sensiz zehir gibi bunun tadı...
-
135.
+1+Gidelim mi artık? (Pamuk gibi elleriyle gözlerinin yaşını silerken)
-
136.
+12 saat kadar öncesi...
+Aşkım bari bu sefer tak şu kemerini yalvarırım.
-Yapamıyorum hayatım ısrar etme. Rahat edemiyorum. Boğuluyor gibi hissediyorum. Boğazıma dolanıyor sanki o kemer.
+Yalvarırım Can, benim için, sevdiğin kadın için bir kerecik olsun tak nolur...
-Tamam, ama daralırsam çıkarırım geri anlaştık mı?
+Sen hele bir tak da, düşünürüz gerisini. Bilmiyoruz yolları aşkım korkuyorum, nasıl bir yere gideceğimizi bilmiyoruz. Bu kadar ısrar etmem normalde bilirsin.
-Tamam tamam, bak taktııım (şlak!)
+Seni seviyorum
-Bende... -
137.
+1Toparlanıyoruz...
Sonunda dönüş zamanı geldi. Herkes artık evini özlemiş durumda tıpkı bizim gibi. Herhangi bir sorun teşkil etmiyor artık uçuşum. Havalimanına doğru yola koyulduk, herkese bir neşe hakim. Arabayı Cemil abi kullanıyor, yanında Selim. Seda, Funda ve ben arkadayız. Sonunda göründü havalimanı, her saniye daha da yaklaşıyoruz. Kalbim daha hızlı atmaya başlıyor, heyecanlanıyorum. Ellerim Funda'nın elleri arasında, Seda geçtiğimiz yerleri izliyor. Selim'in dilinde bir şarkıdır mırıldanıyor saatlerdir. Cemil abi bize, orada yokken olanları anlatıyor. Arada gözleri aynadan bize takılıyor, gözlerinin içi gülüyor adeta. Hiç biri aynı kanı taşımayan beş insan, şimdiye kadar karşılaşılmış en güzel aile ortamı... iyi ki varsınız sevdiklerim... -
138.
+1ilk defa taktığı emniyet kemeri, bu defa onu bana bağışladı...
Evet... Ben Funda... Can'ın, Can'ımın, en değerlimin sizlere anlatmalara doyamadığı Funda... -
139.
+1Canım... Ruhum... Ekgib kalan yanım... Mutluluğum...
Nefeslerini ekle nefesime, en güzel bahçelerin meltemi olsun essin ansızın.
Gözyaşların sadece mutluluktan çağlasın yanaklarında.
Sen, bana eş ol, en güzel şiirlerim canlansın seninle dudaklarımda.
Gel, bana eş ol, ömürlük bir bestenin notaları olalım seninle.
Funda. Funda'm... Seni seviyorum. -
140.
+1BENiMLE EVLENiR MiSiN?
-
141.
+11 Mayıs 2014
Damatlık alındı, gelinlik alındı, davetiyelerin tamamı dağıtıldı. -
142.
+1Mart 2014
Artık sadece iki aydan biraz daha fazla zaman kaldı o büyük güne. 25 Mayıs 2014 düğün tarihimiz. Herkesi davet ettik. Eş, dost, akraba, arkadaş... Hatta bizim çocukları da çağırdık, hani sahilde eğlenen gençler vardı ya, onları.
Görev paylaşımı yapıldı bile çoktan. Cemil abi çevresi geniş biri olduğu için en güzel düğün salonunu ayarlayacak bize. Selim ve Seda davetiye işlerini halledecekler. Çiçekler olsun istedik davetiyemizde, Funda'ma çok yakışıyor çiçekler. Biz de Funda ile davetlilerin karşılanması işine odaklandık. ikram edilecek yiyecek içecekleri, masaların üzerine örtülecek örtüleri, gelen herkese verilecek ufak ufak çiçek demetlerini falan. Organizasyon işinden sonra gelinlik ve damatlık bakmaya gidecektik. Herkesi bir telaştır aldı gidiyor, herkes bir koşuşturma içinde. Ne de güzel günler geçiriyoruz biz be. Yorucu ama güzel günler... -
143.
+1Şubat 2014
Havalar gerçekten çok soğuk, iki haftayı ikimizde yatakta geçirdik. Bırakın işe gitmeyi, kapıdan dışarı adım atmadık. Selim ve Seda devamlı gelip gittiler bize. Seda, canım benim hep yemekler yaptı bize, hep ilgilendi. Hakkın nasıl ödenir senin be kardeşim. Selim'im, kardeşim benim. Moralleri yüksek tuttu hep, filmler, şakalar derken...
Beraber sabahlara kadar salya sümük oyunlar oynadık, yeri geldi hepimiz aynı odada yerlerde uyuyakaldık. ipin ucunu kaçırıp kendimizi kaybedene kadar sarhoş oluğumuz gecelerde kaybolduk bazen. Cemil abinin arabasını alıp koca istanbul'u yeniden fethetmeye çıktık ara sıra. Deniz kenarında çaylarımızı yudumladık, parklarda beraber yattık. Kimse de çıkıp tek kelime etmedi biz manyak mıyız diye. Uzun zaman hep dört kişi gittik her yere. Bazen Cemil abi de geldi bizimle ama benim yaşımın enerjisi size yetişemiyor diyerek kaçtı çoğu zaman yanımızdan.
Alışverişe çıkma zamanı geldi artık. Hazırlıklar başlasın! -
144.
+1Geceler gündüzleri kovalıyor, günler onları takip ediyor. Her geçen gün daha da fazla yanıyor canım. Kaç gün oldu uyumayalı hatırlamıyorum. Kaçıncı zehir bu boğazımdan geçen...
-
145.
+1Ağlamaktan gözlerimin altları şişti, bir görseniz nefes alan bir cesetten farksızım ben de. Çok geç olmuştu saat, dayanamadım daha fazla, uyumuşum...
-Funda...
başlık yok! burası bom boş!