1. 101.
    0
    dıbına koyim nesini seviyorum anlamıyorsunuz tamam iyi adamdı da araştırın bi okuyun.

    -şehzade mustafayı öldürtmesi .

    bakınız kanuniden sonra osmanlı devleti lanetlenmiş gibi yıkılmaya başlamıştır. selim alkolik selim tek bir sefere bile katılmamış gününü harem karıları ve şaraplarıyla geçirmiş keza oğuluda öyledir ki oğlunun 34mü 37 mi ne çocuğu olduğu söylenir (!) siz düşünün . bu dönemi sokullu mehmet paşa idare etmiştir.

    -babasından kalan mirası unutmayalım.

    bakınız ki babası 8 yılda neler yapmış. kanuninin elinde o kadar para varken viyanayı kuşatmıştır . sadece kuşatmıştır.

    bu 2 sebep yeterlidir. ancak devam edelim

    - kanuni sultan süleyman düşman sana saldırmadan sen ona saldırma anlayışıyla hareket ettiği için, potansiyel düşmanlarla pek ilgilenmemiş o sıralarda dünyada söz sahibi ülkeler olan iran ve almanya ile savaşmıştır. almanyayı çok rahat yenebilecekken meydan savaşından kaçan şarlkeni kovalamakla geçirmiştir yılları.bir yavuz sultan selimin tek seferde mısırı halledip ülkesini rahata kavuşturmalıydı. osmanlı ekonomisi ilk defa kanuni döneminde açık vermiş, rüşvet ve adam kayırma bu dönemde artmıştır ayrıca
    ···
  2. 102.
    0
    Ben ölünce bir elimi tabutun dışında bırakın...
    Görsünler ki cihanın hükümdarı Kanuni bile bu dünyadan eli boş gitmiş.

    Kanuni Sultan Süleyman
    ···
  3. 103.
    0
    @21 haklı osmanlıda ilk ekonomik sistemsel olarak bozulma bu abazanın döneminde başlamıştır
    ···
  4. 104.
    0
    @33 dıbına kodugum hayatta izlemedim o diziyi, ayrıca vergi gelirinin çok yüksek olması giderlerin az olduğu anldıbına gelmez amk malı git az muhasebe oku
    ···
  5. 105.
    0
    amk kontrol edemiyeceği kadar çok toprak alıp azınlıkların amımıza koymasını sağlamıştır sonrada hazineyi giberek gerilemeyi başlatmıştır
    ···
  6. 106.
    0
    (bkz: mirasyedi)
    ···
  7. 107.
    0
    bak kardeşim
    ben bu internete ayda 59 milyon domalıyorum köyden 2 çuval fındık geldi.
    tek besin kaynağım bu anlıyormusun? arasıra balkona çıkıp çiftleşen kedileri seyretmekten ve buraya yazmaktan hiçbir
    mutluluğum kalmadı ecdadunu siikerün bi kaç satır yazsan nolur, şukuya bas bari binin dölü
    hesabından paramı eksiliyo,bak tinerci arkadaşlarım var yemin ederim pıçaklattırırım seni,
    özür dilerim biraz kaba oldu sabahtan beri yedihim fındıklar gibimi tırmalıyo hormonlarım azdı
    evde gibilcek hiçbişey yok köpeğime kıyafet giydirdm onu gibiyorum edit: köpeğim. http://imgim.com/117234138.jpg
    beni anlıyyosun dimi edit: ben. http://www.incicaps.com/xxx-2.jpg anlıyosun dimi beni? hiçmi sülalende gerizekalı yok senin?
    gülme senin başınada gelir bak yeminederim beddua ederim çacuğun gerizekalı olur
    ···
  8. 108.
    0
    istanbul'da güneşli bir günün sabahında Topkapı Sarayı'nın avlusunda bulunan Has Oda'nın kapısı açıldı. Başında görkemli bir kavuk taşıyan, uzun boylu genç adam ağır adımlarla arka bahçeye doğru ilerledi. Bu kişi, Osmanlı Devleti'nin kudretli hünkârı Kanûnî'den başkası değildi. işinden vakit bulduğu zamanlarda bir nefes almak için arka bahçeye çıkar, ağaçları ve denizin maviliğini seyrederdi. Deniz, güneş ve ağaçlar o günde çok güzeldi. Fakat ağaçlardan birkaç tanesinin yapraklarını buruşturduğunu gördü. Hemen yanlarına yaklaştı ve dikkatle incelemeye başladı. Az sonra ağaçların rahatsızlıklarının nedenini anlamıştı. Karıncalar sarmıştı güzelim dallarını. Aklına hemen bu ağaçları ilâçlatmak geldi. Böylece ağaçlar karıncalardan kurtulacak ve rahat bir nefes alacaklardı. Fakat birden durakladı. Karıncalarda can taşıyorlardı ama. Onlara zarar vermek doğru olur muydu? Bir türlü işin içinden çıkamayan Kanûnî, sorunun çözümü için hocası Ebussuud Efendi’yi aramaya başladı. Hocası odasında yoktu. Hemen oracıkta bulunan bir kâğıt parçasına kafasını kurcalayan soruyu, hem de çok edebi bir şekilde yazdı ve Hocasının rahlesinin üzerine bırakarak oradan uzaklaştı.
    Birkaç saat sonra hocası odasına gelmiş ve rahlesi üzerindeki kâğıt parçasını görmüştü. Eline hat kalemini alan Ebussuud Efendi, talebesinin sorusunu yazdığı yerin altına bir şeyler karaladı ve kâğıdı yine rahlenin üzerine bıraktı.
    Kanûnî Sultan Süleyman diğer işlerinden fırsat bulduğu bir an yeniden hocasının odasına uğradı. Hocası odasında yoktu fakat rahlenin üzerine bıraktığı kâğıt parçasında kendi yazısının dışında bir şeyler daha yazılmış olduğunu gördü. Merakla yazıya doğru eğildi. Okudukları karşısında ibretle tebessüm etti. Kâğıdın üst kısmında Kanûnî'nin hocasına yazdığı soru vardı. Merhametli Hünkâr, hocasına şöyle diyordu:

    "Meyve ağaçlarını sarınca karınca
    Günah var mı karıncayı kırınca?"

    Hocası Ebussuud Efendi ise bu sorunun altına şu cümleleri eklemişti

    "Yarın Hakkın divanına varınca
    Süleyman'dan hakkın alır karınca"
    ···
  9. 109.
    0
    bu adamın üstüne çok az hükümdar vardır
    ···
  10. 110.
    0
    @78 muhteşem yüzyıl fanı detected
    ···