1. 1.
    +5
    kaşgarlı mahmut
    1. nesil divanû lûgatid türk yazarı
    ···
  2. 2.
    -3
    yada kaşar mahmut
    ···
  3. 3.
    0
    XI. YÜZYILDA yaşayan Türk dil bilginidir. «Di­van ü Lûgat-it-Türk» adlı eseriyle ünlüdür. Karahanlılar soyundandır. 1072 yılında yazmağa baş­ladığı eserini 1074'te tamamlayarak Bağdat'ta Ab­basi Halifesi El'Muktedi Bülâh'a sunmuştu. El yazması tek kopyesi Fatih Millet Kütüphanesi'nde-ki eser 1'JlO'da bulundu, 1915 - 1917 yıllarında öğ­retmen Kilisli Rif'at Efendi'nin çevirisi üç. Be­sim Atalay'ın çevirisi ise beş cilt olarak basıldı.
    MAHMUT KAŞGARI diye eski kitaplarda adı ge­çen ve Kaşgar'da doğmuş olan Mahmut'un hayatı üzerine pek az bilgi vardır. Ama bütün Türk illerini gezdiği ve altı bölümde topladığı Türk lehçelerini doğu-batı lehçeleri diye gruplandırdığı eserine yaz­dığı önsözden anlaşılmaktadır. Mahmut, bu seyahat­lerini tamamladıktan sonra Maveraünnehir'den çık­mış ve Bağdat'a kadar gelerek Abbasi sarayında ken­disine gösterilen itibara karşılık, Türkçe öğrenmek isteyen Araplar için sözlük hazırlamağa başlamış­tır. O çağlarda Araplar, din yoluyla Asya içlerine doğru otoritelerini genişletiyorlardı. Buna karşılık, Müslümanlığı kabul edeli henüz yüzyıl bile olmayan Türkler, silâhları, asker ve ilim güçleriyle bu kabul ettikleri dinin yayılmasına yardımcı olmaktaydılar. işte Kaşgarlı Mahmut, Türk ülkelerinde başarılı ol­maları ve beraber çalıştıkları Türklerle anlaşabilme-leri için o zamanın Arapçasından çok daha zengin ve renkli olan kendi ana dilini Araplara öğretmek için eserini meydana getirmiştir.

    Dîvân ü Lûgat-it-Türk, bir önsözle sözlük kıs­mından meydana gelmiştir. Önsözde yazar Türk di­linin tarifini, lehçelerinin özelliklerini sayar ve dil­bilgisi kurallarını, Arapça'dakilere kıyasla gösterip tespit eder. Ana dilinin Arapçadan çok üstün oldu­ğunu söyler ve örnekler verir. Bu arada, o bilgileri nasıl elde ettiğini, nasıl bütün memleketleri gezip dolaştığımda anlatır.

    ikinci, yani sözlük bölümü, Türkçe kelimelerin Arapça izahlarını kapsar. Bu sebeple, eser, Arapça yazılmış bir Türkçe sözlüktür. Ya da Türkçeden Arap-çaya sözlüktür. Arapça dilbilgisindeki şekillerine gö­re sıralanmış 7500'den fazla kelime hakkında açık­lama yapılmıştır,
    Büyük bilgin bu açıklamaları yaparken kelime­lerin nerelerde ve hangi anlamlarda kullanıldığını göstermiştir. Bu esere ve onu izleyen başka eser­lere kadar yazılı edebiyat örneklerimiz bilinmediği için, daha önceki yüzyıllara ait sözlü edebiyat ör­neklet ini Kaşgarlı'nın kitabından öğrenmekteyiz. Sagu denilen ağıtlar, koşuk dediği koşmalar, sav de­diği atasözleri ve nazım şekillerinden başka verdiği destan örneklerine bakarak meselâ Alp Ertunğa adın­daki destanlaşmış kahramanın varlığını da yine Divan-ü Lûgat-ît-Türk'ten öğrenmiş bulunuyoruz. Bu sebeplerden dolayı Kaşgarlı Mahmut'un Divan ü Lûgat-it Türk'ü hem dil, hem edebiyat, hem toplum ve sosyoloji tarihimiz bakımından çok önemli bel­geleri toplayan bir kaynaktır.

    Ancak bu kaynak 1910 yılına kadar bilinmiyor­du. Gerçi Kâtip Çelebi'nin «Keşfüzzünun» adlı bib­liyografyasında Kaşgarlı Mahmut'tan da sözedilmiş-tir. Ama bu bilgi çok sınırlıdır. Vanizade Nazif Pa-şa'nın yakınlarından bir hanım, 1910'da istanbul'da­ki Sahaflar Çarşısı'nda dolaşırken bu dev eseri tozlu raflarda bulmuş, satın almak istemiştir. Elindeki ga­nimetin kadrini ancak o zaman anlayan kitapçı 25 al­tına kadar fiyatı yükseltmiş, hanım da bunu alama­mıştır. Ama işi Maarif Nezareti'ne duyurmuştur. «Ne idüğü belirsiz bir kitaba avuç dolusu altun verileme­yeceği» gerekçesiyle Nezaret, eseri safın almayı red­detmiştir. Haber kitap delisi. merhum Ali Emiri Efen-di'ye intikal etmiştir. Kitaplarını millete hediye ede­rek Fatih Millet Kütüphanesini kurmuş ve ilk mü­dürlüğünü yapmış olan Ali Emiri Efendi, kitapçıyı getirtmiş, eseri tetkik ettikten sonra adamı kütübpa-haneye kilitleyerek para tedarikine çıkmıştır. işte böyle borç harç satın alınan Divan, uzun zaman Ali Emiri Efendi'nin kıskanç titizliğiyle kütüphanede saklanmıştır. Efendi, eserin basımına ancak Sadrazam Talât Paşa'nın ricası üzerine razı olmuştu.

    Eldeki yazma, Kaşgarlı Mahmut'un el yazısı ol­mamakla beraber ondan 192 yıl sonra Şamlı Mehmet adında usta bir hattat tarafından yazılmış yer yüzün­de tek nüshadır. Kaşgarlı, eserini Araplara kabul et­tirmek için iki yerde, Peygamberin iki hadisini zik­reder ki, şunlardır:

    «Yüce Tanrı: Benim bir ordum vardır ki ona Türk adını verdim. Onları doğuda birleştirdim. Bir millete kızarsam cezalandırmak görevini onlara ve­ririm..» buyurmuştur.

    «Yüce Tanrı: Türkçe öğreniniz, çünkü Türkçenin uzun bir saltanatı vardır..» diye buyurur.

    «Divan ü Lûgat-it-Türk» dünyanın her yanında, türkoloji ilmiyle uğraşan pek çok bilgin için paha bi­çilmez bir kaynak olmuştur. Üzerinde şimdiye kadar yerli, yabancı uzmanlar çok çeşitli incelemeler yapmışlardır
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    0
    bu adamla her türlü fanteziye açığım
    ···
  5. 5.
    0
    Araplara Türkçeyi öğretmek için Divan-ı lugati-t Türk'ü yazmıştır.
    Milliyetçi adamın hasıdır.
    ···
  6. 6.
    0
    ilk sozlukculerden
    ···
  7. 7.
    0
    bu adam giber atar.
    ···
  8. 8.
    0
    Ccc kaşgarlı ccc
    ···
  9. 9.
    0
    eğer şimdi yaşasaydı 1500 lira maaş ile tdk'da çalışan ezik bir memur olacakken orta çağda yaşayarak boş yere kendisinin övülmesine sebep olmuştur .
    ···
  10. 10.
    0
    askerlik arkadaşım.
    ···
  11. 11.
    0
    emeğine sağlık bu bilgiler zor bulunur valla.
    ···
  12. 12.
    0
    lise de açmış iyi adammış zütveren
    ···
  13. 13.
    0
    yapmış baya bişi işte
    ···
  14. 14.
    0
    Türk dili Arapça'yı giber
    ···