Başladı bizimki..

Hani ben Kallavi'de Onur'a bi tane kitap vermiştim ya.. Eee?.. işte Onur'da benim facebook adresimi bulmuş o gün Kallavi'de buluştuktan sonra ekledi beni bende tabi senin arkadaşın sonuçta ne olacak ki deyip kabul ettim.. Eee?.. Verdiği kitabı okuduğunu yazdı bana çok teşekkür ettiğini söyledi, senin hakkında konuştuk biraz.. Telefon numaramı istedi ilkten çekindim acaba dedim ama birşey olmaz, sonuçta senin arkadaşın deyip telefon numaramı verdim bende o ayrı kaldığımız zamanlarda dedi.. Bekledi biraz ağlaya ağlaya sigarasını içmeye devam etti.. Tabi ben mortingen dıbına koyim..

Hani nasıl bahsettim ya okulda merdivenlerden çıkarken göz göze geldiğimiz anda, vakit sanki hiç geçmedi.. Orda da vakitin falan geçtiği yok aga.. Sigarasından bir fırt alma süresi 5-10 yıl sanki dıbına koyim..

Madem öyle kaldığımız yerden devam edelim..

Tabi bizim ki ağzından baklayı çıkartıcak çıkartamıyor.. Bende tabi zaman geçtikçe daha çok sabırsızlanıyorum, söylesene kızım neyin var ne oldu falan üsteliyorum.. Bi sigara daha verir misin dedi.. Acı acı çekiyor dumanı içine, bende izliyorum.. Tabi özlemde var içimde, kızların olur ya böyle tripleri, yok işte kanser olmuşum falan diye hastalık hastası ederler kendini.. Öyle birşeyler bekliyorum bende hadi be artık neyse söyle şunuda amaaan onu mu dert ettin deyip sarılayım hatunuma tekrar diye düşünürken.. Durdu bi baktı gözlerime uzun uzun.. Tek nefeste anlatmaya başladı ne olup bittiğini..

Baktım ama sabah Esra'ya yanımda..

Bende de bi huy vardır böyle sabah uyandığımda yanımda kız atıcı itici gelir.. ahaha.. Ilık mıyım acaba diye hep sorarım kendime ama, değilim heralde.. Bozuntuya vermedik tabi uyandı öptü falan beni, en yarak yerde adamın aklına en yarak şeyler gelir ya.. Benimde malum kız geldi aklıma.. Surat düştü moral bozuldu.. Bu tabi anladı işin renginin değiştiğini.. Bide üstüne alınmaya başladı..

Ne oldu neden suratın asıldı yok efendim bişey mi yaptım ben.. Hani yok diyorum gerçekten bişeyim yok sabah kalkınca ben böyle tuhaf oluyorum diyorum.. Hala yok senin bişeyin var falan, böyle üsteleyince bide karşımdaki ölüsünü gibesim geliyor amkoyim.. 3 dakika daha devam ederse gömücem yatağa haberi yok neyse kaçtım lavaboya duşa girdim hemen.. Kalktığımda Berkay hınzırı odadan kalan iki kızla birlikte çıktı, istemsiz kahkaha attım amkoyim.. ahahah.. züteleğin yüzüne renk gelmiş resmen.. Kızlar hemen dedi ne yapalım kahvaltıda falan.. Evde kahvaltılık bişeyler var dedim bunlar hazırladı sağolsunlar..

Bu sefer Volkan abim arıyordu..

Kalın bi ses tonu var onunda.. Nerdesin Anıl naptın, geliyorum abi çıktım marketten.. Kuru et al abicim bide dedi tamam abi deyip kapattım telefonu.. Dur dedim bi sigara içeyim girmeden yaktım cuarayı yaslandım arabaya otoparkta.. Sigara bitti biticek tam atmaya hazırlanırken telefon bi daha çaldı hay gibeyim edasıyla baktım telefona..

Bu sefer Elif arıyordu..

Devam baba..

Şaka şaka akşam eve gidince devam edicem bi aksilik çıkmazsa.. Var mı bekleyiş?

Not: Entry altına bugüne kadar yazdıklarımı yorumlamanızı istiyorum, fikir bekliyorum hadi sayın okurlarım.. Hepinizi öpüyorum en yumuşak yerinizden..

Zaten bende stres atmaya yer arıyorum..

Geçtik bi köşeye sahipler falanda tanıdık zaten, ensesi kalın müşteriyiz onlar için.. içerisi baya kalabalık ama karanlık olduğu için pek yüzleri net göremiyorum.. Baktım yan masada kızlar var üç kız arkadaş, yazlık ortamları bilirsiniz askılı üstler über mini şortlar, şarışın uzun saçlı kızlar falan.. Bu modellerden biri ile göz göze geldik biraz baktım sonra kafasını yana çevirdi arkadaşı bişey söyledi ben hala izliyorum kızı..

Döndü tekrar bana ayağa kalktı sonra, baktım dışarı çıkıyor.. Dedim Berkay ben 5 dakikaya geliyorum zanza kapıda sigara içeyim.. Dışarı çıktığımda tahmin ettiğim gibi ayakta durma sehpaları olur ya onlardan var kapılarda onların başına geçmiş tek başına takılıyor, ben tam tersi yere gittim sigara içip denizi seyrediyorum yalandan.. Baktım ama bakıyor dedim oldu bu iş şimdi saf yapma moduna giriyorum.. Dediğim gibide oldu..

Bi şekilde ikna ettik babayı..

Çektim krediyi ee dedik yeni öğrenicez ufak bişey alalım ölmeyelim haybeye.. ilk öğrenmek için Honda'nın CBR250R modelini tercih ettim.. iyi fena değildi 1 2 haftada baya baya alıştım her yere gidiyorum falan.. Aynı zamanda krediyi ödüyorum.. Öğrenmeye ilk başladığım 2. haftasında Berkay'a dedim atla arkama yazlığa gidiyoruz amkoyim.. haha.. Cesarete bak..

Tamam dedi pılını pırtını toplamış gittim aldım evden onu.. 90 km yol gidicez sıfır tecrübe ile.. Ama sağ salim gittik, bir ay kadar tatil yaptık yazlıkta.. Tabi orda arkadaş ortamım falan über sağlam.. Ee oralarda büyümüşüz kardeşim herkes tanıyor ediyor bizi.. Manitalara falan yazalım dedi bizimki.. Yazalım tabi dedim.. Bizim gittiğimiz senelerde Pinna diye bi yer açıldı kordona, bütün Gümüşyaka orda takılıyor.. Dedim Berkay burda ki karılar çok şeytandır.. Hesap falan ödeme bırak ödesinler.. Tamam dedi anlaştık öyle.. Girdik Pinnaya..

Hadi ben destur alıp yatayım.. Ne zaman gelirim bilmiyorum.. Zaten bu günlere kadar gelince daha da girmem heralde, pekte keyif almıyordum zaten sözlükten..

Hadi panpalar esen kalın, teşekkür ederim yalnız bırakmadığınız için..

Eyvallah yazdım sadece..

Nasıl affedeyim ki abi.. Kolay mı bu denli aşık olduğun bir kişinin yapmış olduğu şeyler, üstüne üstük panpa olduğun adamla falan.. Velhasıl baba eyvallah yazdım sadece okuduktan sonra.. Aradan baya bi zaman geçti 6 7 ay kadar.. Ben hayatımı düzene koydum, atlatmadık ama artık gün içi düşünmüyorum fazla.. Yılbaşı gecesiydi 2011 mi 2012 mi ne.. Çok şirin bir evleri vardı, direk Haliç ayaklarının altında manzarası olan harika nezih bi ev.. Baktım telefonum çalıyor yılbaşı bi önceki gün sabahı..

Arayan kız arkadaşım..

Tabi artık cesareti aldı anlatıyor..

Yok işte biliyorsun benim felsefeye olan merakımı, kitap okumayı çok sevdiğimi.. Bide hani senin arkadaşın yani ne olabilir ki diye düşündüm hep ben dedi.. Tabi bende sinir stres kalmadı, el ayak baya titreşim moduna aldı kendini.. Bi buluşma yeri planladık dedi, gittiğimde biraz daha erken ordaydı, tokalaştık falan oturdum karşısına dedi.. Baktım hani masanın üstünde sadece sigarası vardı kitap falan yoktu dedi.. Sonra elimi tuttu "Ben sana aşık oldum vs vs.." edebiyat yaptı bana dedi.. Elimi çektim hemen, ben sana aşık olduğumu söyledim Onur'a dedi.. Hatta Onur'a dedim tanımıyor musun onu sen, nasıl böyle birşeye cesaret edebilirsun diye kızıp kalktım masadan dedi..

Benden çıt yok..

Devam baba..

Tabi biz başladık galibiyet naraları atmaya.. Stat ama bir anda yanıp kül oldu resmen, sevinçten ağlayan ağlayana.. Derken o çocuğunuzun bildiği meşhur bi olay vardır Beşiktaş'ta kalede Cenk Gönen var dıbına koyim.. Dakika 90 hoca +4 verdi.. O 4 dakika var ya tüm Beşiktaş'lılara 4 yıl gibi geldi resmen.. Adamlar köppppek gibi baskı kuruyor bizim kaleye.. Utanmasa Samet Aybaba bile defansa yardıma gelicek takım.. Bütün herkes kalenin orda.. Korner oldu abi sağ taraftan korner kullanıcak Dynamo Kiev..

Güzel orta geldi ama dediğim gibi çıt çıkmıyor 50.000 kişiden.. Sanki tek başımıza maç izliyoruz öyle sessiz, futbolcuların aralarında ki konuşmalar direk net geliyor hepimize.. O 4 dakika yok mu 4 dakika.. Almıştır ömrümden 3 5 ay garantisi var.. Adamlar şut çekiyor Cenk'in yanağına şılaks diye yapışıyor top, o yanaktan çıkan sesle stat inledi dıbına koyim.. Sivok'un bi yerine çarpıyor, birisi bi müdahale ediyor ama hani her an gol yicez herkesin eli kafasında izliyoruz maçı..

Bu okuldan atılan panpamız Onur ortalama yükseltme ikinci sınavlarını da geçemeyip atılmıştı.. Yani ağustos eylül gibi belli oldu atıldığı.. Bizde Berkay'la tek dersi veremezsek bizde atılıyorduk, sınav açıklandığı gün sevinçten dedik kutlayalım.. Taksim'de mezzo vardı eskiden bilmiyorum hala var mı.. Orası öğrenci barıydı bildiğin hem ucuzdu hem 7/24 açık bi yerdi.. Biz eğlencenin takunu çıkarttık ciddi bi alkol tüketimi yapmıştık ama sadece bira içiyoruz.. Gecenin ilerleyen saatlerinde kimse kalmadı barda zaten tek çalışan vardı.. Dedi kalkıcak mısınız devam mı.. Dedik devam abi buyur ettik adamıda.. Sağolsun kırmadı oturdu masamıza..

Oda tabi hem çalışıyor hem piize devam.. Sabah saat 6'ya geliyordu biz hadi yeter deyip ayaklandık ama en az 400-500 lira hesap bizi bekliyor.. Adama dedik abi hesabı alabilir miyiz?.. Dayı bi getirdi adisyonu 35 lira yazmış dıbına koyim.. hahah.. Verdik 35'i çıktık ordan meydana doğru yürüyük atladık taksiye gittik evlerimize..

Bi sigara molası daha..

Derken baba..

ikinci yarı başladı bu sefer sağ tarafta yeni açığın orda onların kalesi, bizim kale eski açığın orda.. Eski açıkta deplasman tribünü var köşede bilirsiniz belki eski olayı, onunda üstünü bi file ile örtmüşler yukardan bi şey atarsak kafaları yarılmasın diye.. Ukrayna'lı zirzoplarıda oraya koymuşlar 100-150 kişi falanlar onlarda maçı izlemeye gelmişler..

Dakika kaçtı ya.. 70-80 falan o civarlarda.. Sivok ortalamıştı heralde Egemen bi çaktı kafayı aga, caaart diye yerleştirdi rakip kaleye.. Tabi stat yerinden oynuyor çıldırıyoruz dıbına koyim.. Bu arada o bahsettiğim tinerci huur çocuğu abimde deliriyor demirin üstünde milletin üstüne falan atlıyor derken, bi tane adamın canına tak etti heralde buna gelişine ağzının ortasına yapıştırdı.. Tinerci huur çocuğu abimde demirlerden dengesini kaybedip düştü stadın içine haliyle.. Reklam panolarının arkasına düştüğü için pek fark edilmedi.. Tabi herkes golün sevincini kutluyor, yıkılıyor ortalık hakkaten..

O günüm böyle geçti.. Son vapur ile döndük geri evlerimize.. Birbirimize olan sevgimiz gün geçtikçe artıyordu.. 2 ay 10ay 1.5 sene 3 sene derken yıllar nasıl geçti hiç anlamadım bile.. Bir gün bile ayrılmamıştık sürekli birlikteydik ama nedense sınıf arkadaşlarıma kendisinden hiç söz etmemiştim.. Gizli saklım hiç yoktur halbuki neden anlatmadım bilmiyorum..

O dönemler lisede okul takımında basket oynuyordum.. Oyun kurucuydum.. Sınıfta önderlik ediyorduk sorumlusu bizdik gibi.. Dört kişi panpaydık sınıftan birlikte takılırdık falan iyi panpalardık.. Berkay içlerinde aramın en iyi olduğuydu.. ilker'le Onur'la arası çok iyiydi.. Lise 1. sınıfı geçmiştik lise 2. sınıfta neredeyse bütün sınıf kaldık.. Onur lise 1. sınıfta da kaldığı için ikinci kalışında okuldan atıldı..

Sigara molası..

Bu lavuk bi geldi tam da yanımıza dıbına koyim.. Zaten hani öyle aşırı bi kapasite zorlama var ki statda dakika 1'den itibaren aynı şekilde kalıyorsun, sadece bağırabiliyorsun el kol oynatma imkanı tanımıyorlar size.. hahah.. Ne güzel günler geçirmişiz yav.. Neyse devam edeyim.. Bu huur çocuğu abimiz stada dönmüş sırtını maçı falan izlediği yok kendince amigoluk yapıyor..

Bilen bilir eski inönü stadını kapalı alttan aşağı 2 2.5 metre yükseklik vardır sonra direk reklam panolarının arkasındasın.. Bu tinerci huur çocuğu abimizde milleti ite kaka o bahsettiğim direk kapalı altın stada sıfır olan yerinde çıktı demirlerin üstüne bağırttırıyor tribünü.. Bizde Berkay'la direk stadın içinden izliyoruz resmen maçı..

Hahahh.. Devam edicem..

Derken abi..

Bütün stadın sessizliğini, sağ arka çaprazımızda bi ablanın feryadı bozdu. "Direnin lan amkodumun çocukları" diye bağıran ablanın hemen ardından gelen düdük ile maçı Beşiktaş 1-0 kazandı.. Başladım tabi haliyle ağlamaya, statda izlediğim maçlarda galibiyet alınca, hele ki güzel maçlar başlıyorum hemen ağlamaya..

Derken bu Kiev'li züt verenler başladılar meşafe yakmaya seri seri, nasıl soktularsa zütelekler.. Üstlerinde bulunan örgüyü tutuşturdular, başladı dumanlar yükselmeye.. Yaktıkları meşaleleride hemen bizim kapalı tribüne atıyorlar, tribün durur mu dıbınakoyim.. Tahminlerime göre 1.000 lira kadar bozuk para sallıyor millet Kiev'lilerin üzerine.. Onların tribünden gelen çığlık sesleri ile, hiç birşeyden haberi olmayıp sevinç çığlığı atan Beşiktaş taraftarının sesleri birbirine girdikçe keyiften dört köşeyim dıbına koyim.. Ulan ne güzeldi be..

Devam aga..

Tabi Onur'a hala ulaşamamışken aynı zamanda benim kız ilede görüşmüyorum hiç bir şekilde.. Ama biraz biraz kafa dağıtmışım, Berkay sağolsun çok destek oldu.. Zaten züttaşız hiç ayrılmak bilmeyiz ama o günler daha bi sıkı fıkıyız bizde kalıyor 2 3 gün falan.. Bu günlerin üzerinden 1 2 ay kadar geçti.. Ben artık hayatı akışına bırakmıştım, olan oldu sonuçta elden de bişey gelmez.. Facebook üzerinden mesaj geldi bana.. Mesajı atan Onur..

"Yaptığım terbiyesizliğin farkındayım, belki de terbiyesizlik yetmez huur çocukluğunun farkındayım.. Nasıl gelişti bu durum bilmiyorum ama tek taraflı bi ilgi yoktu inan bana.. Senin kız arkadaşında ilgi gösterdiği böyle gelişmişti her şey.. Ama sandığın kadar kötü birşey asla olmadı aramızda.. Alkolun etkisi ile ona ilgi duyduğumu söyledim sonra yaptığımızın çok büyük huur çocukluğu olduğunun farkındalığı artmaya başlayınca, senin kız arkadaşın beni her yerden silip yok etti.. Bu tamamen benim huur çocukluğum aslında, oda ilgi gösterdi çünkü zayıf anında yanında olduğum için.. Bu arada buraya kadar gelmişsin, sanırım beni ya yaralamaya ya da öldürmeye gelecektin.. Bunun haberini Bülent abi verdi.. Yüzüne bakacak yüzüm asla yok, af dilenmesi için uygun olmayan bir konu ama affet beni.." mesajını okudum..

Yok ama..

Gezindim bayada gecenin o saatinde ininden çıkmazdı. Düne kadar aradığımda direk açan adam 3 saattir telefonumada cevap vermiyordu, belli ki istihbarat almış benimkinden.. Öyle düşünüyorum yani.. Sonra mecbur döndüm evime.. Ertesi gün bi daha çıktım bakındım bakındım yine yok telefonla arıyorum telefona cevap vermiyor.. Haliyle artık bıraktım aramayı.. ilker'e soruyorum Onur'la görüşüyor musun diye.. Yok kardo ben daha onunla konuşmam diyor Berkay desen zaten çok çok iyi değildi araları.. Böyle böyle derken aradan tabi bi hayli vakit geçti belki 10 belki 15 gün.. Ama ben bu gün aralığında kokaine kadar kullandım, bi damara şırınga yapmadığımız kalmıştı avradını kitabını gibeyim.. Hayatımın dıbına koyuyordu da eş dost sayesinde yine toparladık toparlayabildiğimiz kadar..

Yaralar derin, seneler kadar..

Devam..

Bozuk attı haliyle, bir şey diyor musun ben gidiyorum dedim.. Diyecektim ama kursağımda kaldı dedi.. Son kez soruyorum bir şey diyor musun dedim.. Akşam bize gelir misin birlikte yılbaşını kutlarız dedi.. Ben tabiki hayır dedim.. Görüşürüz hadi deyip ofise geçtim..

Volkan abime anlattım dedim böyle böyle söyledi akşam çağırdı, gitseydin oğlum bizim için sorun yok dedi.. Yok abi gerek yok dedim o yılbaşını ofiste geçirdim.. Pekte eğlendiğim söylenemez doğrusu aklım ordaydı çünkü sürekli..

Devam baba.. Açtım telefonu..

Anıl müsait misin?.. Evet müsaitim.. Yarım saat bir saat sonra Tarçın'ı parka zütürücem aşağıya, arkadaş olur musun bana? dedi.. Tarçın'da bu arada Golden cinsi bi kuçu kuçu.. Bilmiyorum haber veririm sana şuan alışveriş yapıyorum, abimin yanına gidicem.. Ona göre sana haber veririm dedim.. Tamam olur teşekkür ederim, bekliyorum dedi.. Kapattım telefonu..

Gittim ofise girdim içeri falan.. içerde abim var, Volkan abim var, bi kaç daha arkadaşları var hepsi tanıdık tabi oturmuşlar koltuğa televizyon izliyoruz falan.. Bu arada ofis deyince aldanmayın, giriş katınca home ofis tarzında bir yer.. Mobilyalar falan olağanüstü güzel, dizayn muhteşem bir yer.. Öyle tükkan değil yani, napıyorsunuz orda amkoyim diyenler olabilir onçün söyledim.. Sonra dedim Volkan abi bakar mısın bişey dicem sana diye.. Mutfağa gittik, noldu Anıl'ım dedi bişey mi oldu.. Aynen abi dedim napıyım diye sorayım sana..

Sonra anlattım Elif beni parka çağırıyor.. Ne yapayım dedim..