Günlerden 12 ağustos'tu..

Sabah uyandım yine gibik bi vaziyette.. Yanlış hatırlamıyorsam cumartesi günüydü ben işe gitmiyordum.. Philipsten falan çıktım bu arada motorun kredisi bitti.. Babamda destek olmuştu motorun kredisini kapattık ama hala ehliyetim yok amkoyim ahaha.. Yani Esra'ların üstünden bir sene geçti.. O arada bir şey hatırlamıyorum.. Yada hatırlıyorsamda Ondan önce ki yaz mıydı sonra mıydı tam hatırlamıyorum.. Ama tarihler yakın olduğundan buraya geçiş yaptım direk..

Dediğim gibi uyandım sabah iş güç yok, kahvaltı falan derken Eyüp'e indim.. Bankada işlerimi halletim, ondan sonra Camii'nin avlusunda otururken aklıma geldi, bugün Elif'in doğum günüydü.. Telefonla aramak olmaz.. Birşey yapmak olmaz.. Ama yapmadan da duramayacak gibiydim.. Çünkü onu tanıdığımdan beri hiç bir doğum gününü boş geçmedim.. Orta okul lise arası geçişte belki olmuştur ama, küçük dalyaraktım o zamanlar.. Onlar saylanmaz..

Yok yok yalan olmasın..

O malum olayın ilk 12 ağustos'unda hediye falan almamıştım ama, aramıştı beni.. Açtım telefonuda.. Nasılsın falan diye konuştuk bugün doğum günüm unuttun mu falan dedi.. Yok unutmadım ama unutmamam için hiç bir gerekçem yok dedim.. Sonra haklısın özür dilerim deyip yüzüme kapattı amkoyim..

Ondan sonra ki 12 ağustos olayı işte bu bahsettiğim.. Elif'in sesini duymayalı tam bir yıl oldu.. Ama ben bu aralıkta karılar ile falan takılıyorum öyle düşerse.. Ağır bi ilgi yok ama isteyene kapımızı kapatmıyoruz tabiki.. Ama böyle geceleri işte dünde bahsettiğim gibi genelde bu saatlerde falan ara ara geliyor aklıma.. Derken o gün karar verdim çiçek gönderecektim ona.. Adresini bilmiyordum ama nasıl bulucam onu derken, aklıma navigasyon geldi.. Ordan kontrol ederek evinin açık adresini buldum amkoyim.. ahaha..

Edit: Cuara molası gelicem.

Velhasıl baba..

Girdim çiçekçiye tabi esnafa karşı çok güler yüzlü adamımdır.. Sadece esnafa değil genelde hakkaten çok güleryüzlüyümdür.. Direk orda oturan 50 60 yaşlarında ki dayının gözü tuttu, hoş geldin yeğenim falan.. Dedim dayı ben platonik olduğum bi kıza çiçek göndericem nasıl yapalım falan.. Sen ne istiyorsan söyle yeğenim hallederiz dedi.. Eyvallah baba dedim..

Hadi size bi tüyo daha vereyim.. Bizim Elif kendisini bildim bileli Teoman'ı çook ama çok severdi, tabi bende hastasıyımdır.. Haliyle en sevdiği çiçekte papatya olunca.. Dayı sorunca hangi çiçekten olsun, düşündüm biraz tebessüm ederek papatya olsun baba dedim.. Yapabildiğin en büyük buketi yap dedim.. Tamam koçum benim sen otur çay söyliyim sana dedi, dedim baba sigara içmek serbest mi tükkanda.. Serbest serbest hatta bana da ısmarla tüttürek dedi.. Seve seve dedim baba yaktık sigaraları ufaklık çiçekleri hazırlıyor bizde dayıyla çıtırdan bi sohbet ediyoruz.. Adresini söyledim.. Dedi not ne yazıcaz?..

Tabi zurnanın zort dediği soru geldi..

Not yazmıcaz baba dedim.. Ama kartvizit koy dedim.. Nasıl yani lan ehueh dedi.. Sadece sağ alt tarafına üç tane nokta atıcam ben dedim.. Tamam bakalım dedi.. Üç tane nokta yaptım dedim gönder baba bu şekilde.. ismimi sakın vermeyin dedim.. Tamam yeğenim dedi.. Ödemesini yaptım az çok çiçek piyasasını bilirim baktım dayı ciddi güzellik yaptı, bende çiçeği teslim edicek delikanlıya onun güzelliğinden altta kalmamak için kıvamında bi bahşiş verdim.. Eyvallah abi dedi.. Çıktım tükkandan.. Hayırlı işler baba işin rast gitsin..

Bilen bilir Eyüp'te güveççiler meşhurdur.. Dedim biraz güveç yiyim hem ne zamandır gelmemiştim buralara.. Karnımı doyurdum falan sonra iskeleye kadar yürüdüm.. Haliç'i izledim biraz tabi eskiden berbat kokuyordu ama artık miss.. izledim öyle istanbul'un bir bölümünü tek başıma.. Heyecan var tabi oğlum, aradan bir sene geçmiş isimsiz çiçek gönderiyoruz.. Derken hadi kalkayım artık dedim teleferiğe bindim Pierre Loti'ye çıktım ordan yürüye yürüye Volkan abimin ofise geçtim.. Kahve falan içtik..

https://www.youtube.com/watch?v=OnnqRHa8d6Y - Malum şarkılar dinlene dinlene okunsun ki duygu daha net aktarılsın..

Bizi tanıyan herkes bilir
Senle ben eskiden beri
Hiç derdimiz olmadan büyümüştük yan yana
Hani çok sevdiğin o filmi gördükten sonra
Kısacık kestirip saçlarını içtin ilk sigaranı..

Tabi dediğiniz gibi oldu..

Akşam üzeri saat 8 gibi bi telefon geldi.. Baktım ekrana malum kişi.. Açtım telefonu ofisten dışarı çıktım.. Efendim dedim.. Böyle nasıl şen şakrak bir ses tonu ile çok ama çok teşekkür ederim dedi.. Bende şimdi accukun dedim taşak yapayım.. ahaha..

Ne oldu anlamadım dedim.. Nasıl yani dedi.. Ne için teşekkür ediyorsun ne oldu dedim.. Sen değil miydin o dedi.. Elif ne dediğini anlamıyorum lafı uzatmazsan bi zahmet işim var dedim.. ahahha.. Baktım ses ağlamaklı oldu amkoyim.. Tamam tamam beğendin mi çiçekleri dedim.. Hay Allah'ım yaa sıpa seni falan dedi gülüştük öyle biraz.. Akşam bi planın var mı kahve içelim istersen pierre lotide dedi.. Olur dedim, yarım saat sonra hazır ol geliyorum seni almaya dedim.. Anlaştık dedi.. Kapattık telefonu..

Agalar, paşalar.. Bende artık ufak ufak yatayım kısmetse yarın kaldığımız yerden devam ederiz malum sabah iş başı.. Kalın sağlıcakla.. Ayrı ayrı teşekkür ediyorum tekrar yalnız bırakmadığınız için..

Bu parçayı da bu geceye bırakıyorum.. Saygılar..

https://www.youtube.com/watch?v=iuBjUvgi6-M

Günaydın arkadaşlar..

Ne alemdesiniz zamkiler, var mı yaramazlık?

http://c12.incisozluk.com.../11505/7/983817_ofa7d.png

Beyler bayanlar.. Bugün biraz yorgun hissediyorum kendimi bu sebeple bugün devam edemeyeceğim sanırım.. Arkadaşımla görüşüp kahve içer ardından gelir eve uyurum..

Sağlıcakla kalın..

Devam baba..

Şaka şaka akşam eve gidince devam edicem bi aksilik çıkmazsa.. Var mı bekleyiş?

Not: Entry altına bugüne kadar yazdıklarımı yorumlamanızı istiyorum, fikir bekliyorum hadi sayın okurlarım.. Hepinizi öpüyorum en yumuşak yerinizden..

Söz verdim size ama gittim kahvede batak oynuyorum şuan.. Ne zaman gelirim bilmiyorum ama yazar mıyım yazmaz mıyım bilmiyorum..

Bomba hikayelerle devam edicez ama bekleticem sizi, hayal ürünü bi roman yazarken bile yıllarını harcıyor yazarlar.. Ben size hayatımı anlatıyorum bekleyin accukun len itneler.. ehe ehe..

Beyler işim kısa sürdü geldim eve buralarda mısınız? Buralardaysanız ses verin yoklama alıyorum.. Akabinde bi başlık açıcam ne zamandır aklımdaydı, ilgilenirseniz sevinirim.. Ufak bi anektot vericem herkesin bunu bilmesini istiyorum buralardayım..

Sağ baştan say..

Hadi bakalım babacanlar devam edelim..

Geçti 15-20 dakika aradı hani nerde kaldın ben kapıya indim falan, heyecanlı tabi ellaam. Geldim geldim diye kapattım telefonu.. Gitmiş böyle bi süslenmiş püslenmiş görüceksiniz, ben tamirci çırağı amkoyim.. Gözünün içi gülüyor ama nasıl hoşuna gitmiş çiçekler.. Girdi koluma gittik Pierre Loti'ye güzel bi köşe bulduk kendimize iki adet orta kahve söyledik.. Ne var ne yok nasılsın bir senedir neler yapıyorsun rutin konuşmaları geçiyor aramızda.. Marmara üniversitesine başlamış iktisat bölümüne çok sevindim onun adına.. Ama kayıt yaptırmış bu sene başlıcak falan bi sene daha hazırlık yapmış.. iyi güzel konuşuyoruz vs..

Sonra konu bi şekilde ikimize geldi.. Gözümün içine baka baka "seni gerçekten çok özlemişim, bu denli olacağını ben bile tahmin edemiyordum" dedi.. Eritti içimi dışımı amkoyim.. Güzel şeyler lan bunlar.. Sevmek sevilmek adam yaşadığını anlıyor be kardeşim.. Baktım bende gözlerine uzuuuun uzun izledim.. Elini tuttum patlattım baba bombayı.. Tatsızlıklar olur, yanlışlar olur.. Herşey hallolur Elif.. Dolu dolu bir sene geçti gayet sosyal bi yaşantı sürdüm ama derin çizik atmışsın yüreğime, unutulmuyorsun.. Ne yaptıysam ne denediysem o beni ilk öptüğün anı silemedim kızım dedim.. Sana hala çok aşığım dedim.. Sevinçten gözleri doldu be kardeşim, durdu biraz kısık bir ses tonuyla.. Bende sana aşığım sevgilim dedi, yaktı tabi ortalığı..

Hadi bi cuara hemen ardından devam..

Velhasıl baba..

Biz bi başladık tam gaz başladık bu sefer.. Çok daha sağlam adımlar atıyoruz, ne var ne yok sürekli paylaşıyoruz birbirimizle yeri geliyor dostuz yeri geliyor sevgiliyiz yeri geliyor kız arkadaşı oluyorum o derece bile sohbet ediyoruz.. Deli gibi aşığız lan birbirimize işte, ölüyorum amkoyim bitiyorum.. Ama Elif için her zaman bi problem vardı, kavga edince Onur konusunu açarım, yok hep onu söyleceksin diyordu sürekli.. Ya diyodum unut gitsin oldu bitti ne yapalım sen bana dürüst ol gerisi hallolur dedikçe ikna edemedim ama kusursuz gidiyoruz.. Aradan 4 ay geçti işte yılbaşına geldi gün.. Haliyle kız arkadaşımla plan program yapıcaz..

Ne yapalım prensesim nereye gitmek istersin dedim.. Anıl yılbaşı biliyorsun istanbul tıklım tıklım geçen sene yapamadığım teklifi bugün gerçekleştireyim, gel bu yılbaşı bizde vakit geçirelim dedi.. Olur mu ki ya? falan desemde baskı kurarak ikna etti.. Tabi eli boş gidilmez ailecek alkol tüketen insanlar ama Elif çok değil, nadir içerdi kuzum benim.. Az içerdi dozunu bilirdi.. Giderken aldım şaraptır biradır falandır baya dolu dolu gittim evlerine.. Bide babasının kuzenide ordaydı tanıştık falan şeker gibi çocuk.. Bu arada babasının çalmadığı enstrüman yok amkoyim.. Çocukta gitarcıymış müthiş ötesi bir şölen bizi bekliyor dedim..

Heeeeeytt ağlatacaksınız ulen beni.. Hadi devam edicez ama..

Eee öyle işte baba..

Girdik eve Saniye anne dedi karnın aç mı oğlum ne istersin hazırlıyım hemen vs. Yok anne karnım aç değil zaten meze aldım dedim.. iyi madem hadi siz geçin salona geliyorum ben dedi.. Furkan o aralar yok 1 ay önce babası ile yumruk yumruğa kavga ettiler amkoyim italya'ya kaçtı züt oğlanı. hahah.. Orda tanıdıkları falan var ilerledi oraya.. Abisi bu arada Furkan unuttuysanız hatırlatayım.. Derken başladık içmeye takılmaya babası desen öttürüyor o babasının yeğeni öttürüyor gitarı Elif ben annesi eşlik ediyoruz, Elif yanımda oturuyor ama öyle sıkı fıkı değiliz sonuçta babası anası orda amkoyim.. Ne kadar marjinal aile olsalarda belli olmaz ziki ziki verirler adamı..

Saat sabaha geliyordu biz hala vur patlasın çal oynasın mükemmel derecede eğleniyoruz amkoyim.. Dedim ben müsaade isteyeyim eve gideyim dedim Saniye anne ile Mustafa abi dedi yok be oğlum oda bol evde kal istediğin yerde bu saatten sonra eve mi gidilir falan.. ilkten yok mok dedim de ulan zaten zıbınnık gibi olmuşum herkesi 3er 5er görüyorum Anıl yat uyu amcıklığın lüzmu yok dedim, Elif dedi bende yatıyorum hadi iyi geceler herkese dedi.. Kalktı bana Furkan'ın odasını hazırlıcak derken yatağı çarşafı hazırladı hadi iyi geceler bitanem dedim.. Baktım gitmiyor amkoyim.. Şeytan gibi gülümsemeler kilitledi kapıyı yanımda yattı o gece.. Tabi benim sol göz uyuyor ama sağ göz daima tavanı seyrediyor, çifteyi züte yemeyek zanza düşüncesindeyim.. Ne uykumu aldım ne keyif aldım amzuuna koyim..

Eh işte baba..

Çok tatlı bir günümü anlatıcam şimdi size.. Böyle yaz başları falandı heralde haziran başı mayıs sonu gibi bi zaman dilimindeyiz.. Elif, ben, Berkay, Büşra( Berkay'ın o zamanlar zıpladığı hanım abla) gittik asmalı mescide.. Ulan ne güzeldi yaa o günler, ne dert ne tasa vardı.. Tek dert gülelim eğlenelim, yüzümüzden tebessüm ekgib olmaz kahkahalarımız sürekli yankılanırdı.. Şimdilerde ise yalandan gülümsüyoruz millete sağlı sollu gibilmiş geçmişimiz.. Neyse baba napalım devam edelim anlatmaya..

Bende bi bünye vardır ayıptır söylemesi keyfim yerindeyse bi kasa bira içeyim, ikinci kasa birayı almaya kendim giderim.. Ama bazı zamanlarda vardır bir tane bira ile şaşar bütün Dünya'm.. Kasa kasa zütürücek moddayım o gün, dördümüzde alkolik zütverenler.. Biralar bitiyor yenisini geliyor bitiyor yenisi geliyor.. Baktım hani kafayı kırmıyor bile dedim Berkay hadi iddaalaşalım amkoyim.. ahaha.. Bizde meşhurdur iddaalaşmak.. Dedik fondip yapıcaz ilk bitiren kazanır tamam mı? tamam.. Biralar bi geldi şoklu amkoyim.. Bardak buz dolabı gibi dumanlar yükseliyor..

Ahaha..

ilk fondip başladı..

Tabi bizim kızlarında kafalar çıtırdan kırıldı, ay yapmayın yaa çarpar bak o kadar hızlı içmeyiiiğn.. Sesleri yükseliyor içeride.. ilk fondipte gibtim belasını kanarttım amkoyim.. Yarıda bıraktı birayı içemedi sonuna kadar.. Ama gözlerimden kan damlıyor resmen.. ahaha.. Dedim ikincisine var mısın?.. Dedi söyle amkoyim.. ikinciler geldi, ikincisisinde de verdim eline meşe odununu.. ahahaha.. Ama aga biz o gazla 2 tane 50 cl birayı fondip yapınca direk beyne vurdu.. Çıktık mekandan yolda yürüyemiyorum, şuurum açık ama fizik kurallarına hakim değilim..

Derken gittik tabi Cihangir'e.. Merdivenler vardır meşhur bilmiyorum biliyorsunuzdur belki.. Oturduk oraya Okan Bayülgen falan gelir sürekli oraya, çimlerde oturduk biz uzanıyoruz falan yatıyoruz amkoyim.. Hatta o günün fotoğrafı hala duruyor.. Berkay kardeşimle yan yana.. Nasıl güzel kafalar nasıl pırıl pırıl anlatamam.. Heyt anasını bee.. O gece de bitti..

Sonra abi..

O senenin yazından o günü hatırlıyorum birde şimdi anlatacağım hikayeyi hatırlıyorum.. Yazlıktayız baba.. Annem ben falan, alt katta teyzem eniştem Volkan abim Gökhan abim falan her zamanki gibi tatlı bir tatil yapıyoruz.. Tekne sahibiyiz aynı zamanda, her akşam balığa çıkıyoruz 3er 5er bira içiyoruz tuttuğumuz balıkları dönüşte martılara atıyoruz keyif yapıyoruz öyle.. Yine öyle günün akşamında, teyzem epey rahatsızlandı.. Apar topar Silivri Kolan Hastanesi'ne zütürdük.. Teyzem rahim kanseriydi, rahmini aldırdı.. Her neyse baba..

Gittik hastaneye hep birlikte, hiiç beklemediğimiz hiç bilmediğimiz bir sonuç aldık.. Bu seferde kolon kanseri olmuş ve hiç farkında olmadan bütün vücuda yayılmış dedi.. Çöktüm aga.. Hani o babamın cibiliyetimi gibtiği sırada kaçtığım teyzem var ya.. Dert ortağım, o kadın işte.. Hani beni Lamer'e zütürüpte pistin ortasında amuda kalktığım var ya.. Teyzem o işte.. Yoldaşım dıbına koyim.. Kadın yattı hastaneye bırakmadılar o gece bizi.. Yattığı günden itibaren günden güne gitti kadın.. O dağ gibi yürüyen, adım attığı yeri sallayan koskoca Bahriye teyzem.. Yatakta görün, bi deri bi kemik kaldı.. Hastalandıktan 1 ay sonra gitmiştim en son yanına.. O halini görünce geldim eve kafadan bi 3 4 saat salya sümük ağladım, olum bu yaşıma kadar hiç bir yakınımı kaybetmedim ki ben.. Ölenler benden önce ölmüş zaten bilmiyorum ölüm nasıl bişey.. Ne etkisi var hiç haberim yok.. Korkuyorum sadece..

Ben en son ziyaret ettiğimden üç ay kadar geçti..

Teyzem üçüncü ayın sonunda vefat etti.. Ve ben teyzemi hiç görmeye gitmedim bu zaman aralığında.. Bilmiyorum kendimi suçlu hissediyorum aslında ama, iyikide gitmemişimde diyorum.. Annem bakıyordu teyzeme abi, sabahları namaza kalktığında Kur'an okurdu, çığlık atarak ağlıyordu moruk.. Ben nasıl gideyim teyzemi görmeye be kardeşim.. Aklımda her zaman dağ gibi duran, yürüdüğünde ses getiren dominant olarak kaldı aklımda..

Ben ilk defa cenaze namazı kıldım beyler o yaşımda.. ilk defa teyzemi defnettim.. Toprak atmak ne kadar ağır geliyormuş lan adama? Senin canın kanın, gömüyorsun onu toprağa.. Vay anasını gibeyim ya, adamın nasıl içine oturuyormuş lan o.. Evde tek başıma ağlamaktan krizlere giriyordum oğlum, ben sanıyorum bizden kimse ölmeyecek dıbına koyim bee.. Elif dersen teyzemin vefatının ardından 3 4 ay sonra bişey oldu vallahi hatırlamıyorum tam olarak.. Ayrıldık dıbına koyim.. Ben bekliyorum bir hafta geçti yok, bir ay geçti yok.. O bekliyor ben arıyım, ben bekliyorum o arasın..

Cuara beyler..

Baya baya bitmişti..

Ama nedense acı vermiyordu, olaylı bitmedi ya ondandır heralde.. Bide sıkılmış gibiydik ikimizde bahane ürettik resmen ayrılmaya.. Aradan baya zaman geçti 7 8 ay kadar.. Biz birbirimize söz vermiştik arkadaşlar.. Ayrıda olsak ne kadar ne derece kavgalıda olsak, iki elimiz kanda olsa bile aranan telefon açılacaktı.. Aradım hali vakti yerinde mi diye, biraz sohbet ettikten sonra yine kahve içme kararı aldık.. Birbirimizin sesini duyunca bütün yelkenler fora oluyor.. Gittik kahve içtik derken baktım özleşmişiz ama erkek arkadaşı varmış..

Zaten orda buluşma amacımız öyle dostane gibiydi, hiç problem değil zaten bunun için gelmedim dedim.. Desemde nafile başladık hergün konuşmaya derken buluşmalar arttı, kendimi kötü hissediyordum.. Erkek arkadaşı varken benimle görüşmesi amcık mıyız biz amkoyim.. Dedim Elif böyle olmaz ne kadar arkadaş gibi takılsakta, ben senin eski erkek arkadaşınım.. Doğru diyorsun bana lütfen biraz zaman ver dedi.. Hani olur abi kızlar/erkekler normaldir böyle boş vakitlerinde duygusal karmaşaya yakalandığında bi erkek/kız yanında omuz olunca şiraze kayar ister istemez.. Bunun gururu olmaz yani.. Başınıza gelirse gurur yapmayın kardeşlerim.. Her zaman karşı tarafıda düşünün.. Ne bileyim anlatınca net anlatamayabilirim, yaşamanız lazım.. Ama yaşayında istemem şahsen..

Sonra haliyle biraz zaman geçtikten sonra..

Yeniden birlikteyiz, diğer elemandan ses seda yok.. Zaten biraz safane bi çocukmuş belli, sessiz sakin efendi bi adammış.. Derken biz 3 5 ay devam ediyoruz, Elif'in en samimi arkadaşı Yağmur.. Bir gün bana fotoğraf albümünden bir şey gösteriyordu.. Bir şey çarptı gözüme ama söylemedim.. Gösterdi fotoğrafı falan derken bi yere kadar gitti.. Amkoyim benimde hiç tarzım değildir, asla telefon kurcalamam.. O gün bakasım geldi.. Fotoğraf albümüne girdim baktım screen shot almış, ben aramışım cevapsız çağrı, bide o eski manitası Serdar aramış oda cevapsız çağrı ekranda gözüküyor.. Bunu screen shot alıp Yağmur'a atmış kafam çok karışık ne yapıcam bilmiyorum diye.. Ulan nasıl zoruma gitti anlatamam.. Bozuntuya vermedim, iki altında bi tane çocukla sohbet ediyor bakayım dedim, çocuk buna jartiyerli kadın fotoğrafları falan atmış.. ahaha.. ulan şoklara giriyorum amkoyim görüceksiniz.. Derken Elif geldi yanıma, napıyorsun bitanem neye bakıyordun diye oturdu yanıma..