(bkz:
paralel evren çoğul dünya)
Öncelikle geçmiş konusuna parmak basmak istiyorum;
Çoğu kişi Zaman makinasının yapılabileceğini ve zamanda yolculuk yapıp geriye gidebileceğimize inanmakta. Böyle bir icadın olması konusunda aklım almıyor diyebilirim çok mantıksız gelmekte. Neden şimdiye kadar zaman makinası ile gelecekten bizim zamanımıza bir makina gelmedi merak ediyorum eğer 3050 yılında bir icat yapılıp 2011 senesini görmek isteselerdi buraya gelemezlermiydi? Evet biz şu an son zamandayız en son zamanı biz yaşıyoruz olabilir fakat 3050 yılında çocuklarımızın çocukları olup bunları icat edince bizleri görebilecekmi? Ruhumuz tekrardan tüm evren zamanını alt üst edip geriye dönüp ruhlarımızla karşılaşıp canlı bedenlerimize dokunup bizlere gelecekten geliyoruz diyebileceklermi? Bence zannetmiyorum. Eğer yanlışım varsa lütfen beni düzeltin sadece edindiğim küçük bilgiler ile bu konuyu açıp cesaretlilik gösteriyorum meydan okuma veya laf atma gibi söz konusu değil sadece mantıksal açıklamasını bilemediğimden dolayı bu düşünce içerisindeyim.
Geçmiş konusunda son olarak;
Uzaya doğru baktığımızda, uzaktaki bir yıldıza aynı zamanda geçmişede bakmış oluyoruz. Aynı zamanda uzak galaksilerden gelen bu ışıkların bize ulaşması milyarlarca yıl almış olabilir. Şimdi ne kadar uzağa bakabildiğimizi biliyoruz değil mi?
Zamanında bir konu görmüştüm, bilmem kaç milyon ışık yılı uzaktaki gezegende ayna olsaydı şu anda da oradan dünyayı izleseydik şu anda eski zamanı görebiliyor olurduk. Doğru bir tespit gerçekten.
Konunun aslına bakmak isterseniz buyrun bakın
http://taskintuna.org/?q=node/52 ama bu konuda çok fazla içeriğine dalmayın sizinde kafanız karışıklıklarla dolabilir.
Zamanı geriye almak diye birşey yoktur ama geleceğe gitmek diye birşey vardır.
Şöyle açıklıyayim;
Dünyanın etrafında tren yolu olduğunu ve bu trenin 1 milyon ışık yılı hızına ulaştığını varsayarsak içeriye konulmuş insanlar zamanı yavaş bir şekilde yaşayacaklardır. Zaman o kadar yavaşlayacakki sizin tren içerisinde geçirdiğiniz 1 gün dışarıdan belli olmayacak ama 50 yıl ileri gitmiş olacaksınız ve tren durduğunda 1 günlük geçirilen zaman hissiyle 2060 yılında olmuş olacaksınız. Dışarıdan bu treni hiç bir şekilde göremeyeceğiz bile biz hayatımıza devam ediyor olacağız. Dünya ekseninde böyle birşeyin olması imkansız evet biliyorum ama bunu sadece kolay bir örnek olarak görün.
Stephen Hawking'in yukarıda açıkladığım geleceğe gitme olayını öğrenmek için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz;
Stephen Hawking - Train Ride to the Future
5:25 de dikkat ederseniz trenin içerisinde 1 haftanın geçtiğini ve durduklarında dışarıdaki dünyanın yüzlerce yıl ileride olduğunu söylemekte.
Bunun açıklamasını Stephen Hawking yapmıştı bende ondan alıntı yaptım. içerisinde geçirilen zaman = dışarıdaki zaman kavrdıbını tam hatırlamıyorum ama net olarak böyle bir şeyin olması mevcutmuş.
Karadelik olayında biraz şüphelerim var
Şimdi birazda bu olayın dışına çıkmak istiyorum. Herkes evrende mutlaka bizden başka varlıkların olduğuna inanıyor fakat kimse nerede olduğunu bulamıyor değil mi? Şahsen ben bizim bulunduğumuz evrenin tek bir evren olduğuna'da inanmıyorum benim görüşüm olsa gerek ama bu karadelikler kendinden binlerce büyük çaplı gezegenleri yuvarlayarak yutmakta biliyorsunuz ışığı bile içinde hapsediyor. Ya bu karadelikler sayesinde evrenden evrene geçiş yapılabiliyorsa ne olacak? Belki tek bir evrende değiliz 3-5 tane daha var ve bunun dışında başka yollarda mevcut olabilir. Karadelikler kendinden büyük çaplı şeyleri yutuyor ancak 1 tane değil önüne geleni süpürebiliyor ve her zaman aynı büyüklüğünde olmaya devam ediyor. Bu olayı 5 senedir düşünmekteyim ve geçen gün Stephen Hawking kadar ünlü bir bilimcinin(Discovery'de izledim ama ismini bir türlü bulamadım) sözleride benimki gibiydi her ne kadar olayın boyutunu bilmesekte bir de düşündüğüm olayı bilim addıbının ağzından duymak beni biraz daha bu olaya karşı inandırdı diyebilirim.
Her ne kadar karadeliklerin patlama sonucu oluşup içinde birşeyin olmadığını söyleyenler olsada kendinden büyük bir cismi nasıl olurda yutup aniden karadelik büyüme yapmaz bilemiyorum.
Stephen Hawking'in kendi ağzından anlattığı Karadelik;
"Bizim galaksimiz samanyolu en eskilerden biri olarak düşünülüyor. Yaklaşık 13 milyar yaşında, yaklaşık 9 milyar metre çapında ve 200 milyar bağımsız yıldızdan oluşuyor.
Dünyadan sayması mümkün olmadığı için kimse gerçek sayıdan emin değil ve sayması gerçekten uzun sürerdi. Çünki bütün yıldızlar yerçekimi ile inşa edilmiş ve yer çekimi evrenin gerçek kahramanı. Herşeyden sonra anlamsız bir gaz çorbasına dönüşüyor ve güzellik bir gücün görüntüsü haline geliyor. Ama bütün ilginç kahramanlar gibi yerçekimininde karanlık bir tarafı var. Galaksimizin tam merkezinde, yer çekimi kuralları değiştiğinde ne olucağını gösteren bir örnek var. Bir Karadelik!
Ben 20'li yaşlarımdayken karadeliklerin hesaplarını tutuyordum ama çok az kişi heyecanımı paylaşıyordu. Bu günlerde karadelikler çok popüler. Dünyanın heryerindeki fizikçiler karadelik davranışlarını inceliyor. Biliyoruz ki karadelikler sadece büyüleyici değil, aynı zamanda galaksilerin oluşumunda da başrolü oynuyorlar. Bize aynı zamanda evrenin nasıl son bulacağının da ipucunu veriyorlar. Bir karadelik güneşin 20 katı kadar büyüyüp hayatının sonuna geldiğinde oluşur. Böyle bir yıldız, bizim güneşimiz gibi görünmez çünki sabitlikten çıkar çok hareketli biçimde ölüm süreci başlar. Nihayet yakıtı biter ve katılaşmaya başlar. Yoğunlaştıkça yoğunlaşır, aynadıkça kaynar. Ama bu kütledeki bir yıldız için çökmeyi durduracak bir güç evrende yoktur. Çekirdek o kadar ağırdır ki kendi içine çöker. Bu sırada yer çekimi adeta delirmiştir. Sadece 15 saniye içinde durdurulamaz bir güç, yıldızı milyonlarca kilometreden 19 kilometre çapına indirir. Yıldızın tüm kütlesi hâla oradadır ama ağırlığı daha da küçülmesini engeller. Çekirdeğin ısısı 100 milyar dereceye gelmiştir.
Süpernova Patlaması oluşur!
Dış katmanlar kütlesel bir süpernovaya dönüşür ama merkezde küre yerçekimi yüzünden çökmektedir. Kendini tek bir noktaya çeker. Bir karadelik doğmuştur. Yaklaşan hiçbirşeyi çekiminden kurtaramaz hatta ışık bile!
Bir karadeliğin ne kadar yoğun olduğunu hayal etmek bile zordur ama ben tanıdık birşeyler kullanarak anlatmaya çalışacağım;
Dünya! Gezegenimizi parça parça sıkıştırdığımı ve yerçekimi üstün gelene kadar onu büktüğümü düşünün. O zaman bir karadelik oluşur. Kendi ağzımıza girmesi için onu ne kadar sıkıştırmam gerekir? 11 Milyon kilometre çapından 1 armut büyüklüğüne gelecek kadar sıkıştırmalıyım. Karadelikleri çalıştığım senelerde beklenmedik bir keşfin karadeliğin siyah olmadığıydı. Hemen hemen bu sebepten genç evren de mükemmel şekilde dağılmamıştı ama zaten mükemmellik diye birşey yok. Karadelikler radyasyonla dolu olmalı. Karadelikler küçüldükçe radyasyon çoğalır. En küçük karadelik bile bir dağ büyüklüğünde ışıma sağlar.
Uzayın derinliklerindeki karadelikler genellikle daha büyüktür. En küçükleri güneşimizin kütlesinden 4 kat büyük ve 24 metre çapında. Bazıları çok daha büyük ve binlerce güneş kütlesine kadar kütleye sahip. Sonra daha büyükleri geliyor!
Süper kütleli karadelikler bizimki gibi galaksilerin merkezinde bulunurlar. Bu karadelikler 4 milyon güneş kütlesine sahiptir ve 14 milyon kilometre çapındadır. Karadelikler samanyolunu'da içeren pek çok galaksinin arasında bağlantı gibidir. Onlara şeklini ve formunu veren bir çeşit sabitleyici gibidir. Yani büyük bir patlamadan 8 milyar yıl önce şansın göze batan yardımıyla dev karadeliklerin etrafında dönen yıldızlarımız ve galaksilerimiz vardı. Şimdiki kalbimize yakın bir şey için hazırlandı. Güneşimiz, Dünyamız ve bizim yerleşimimiz için."