Bölüm öncesi şarkı; ( https://youtu.be/M7rHtk05YHI ) Zeus Kabadayı - Tek başımayım

Güzel diyip geçilmeyecek bir şarkı. O yüzden susmayı tercih ediyorum.
---
Ca:Yılbaşında ne yapıyoruz?
Gülerek söylemişti.
---
Anlamıştım. Konuyu değiştirmek , beni daha fazla üzmemek istiyordu. Boşa çabalıyordu ama denemesi hoşuma gitmişti.

B:Ne yapalım?
Ca:Bilmem.
Yapacağımız şey çokta önemli değildi. Sürekli sevişmeyecektik sonuçta(Sürekli olursa bir anlamı kalmaz.).

Gözlerine baktım.
B:Gerçekten ne yapmak istiyorsun?
Ca:Eve gitmek(Sinsi bir gülüş attı.).
---
Bir süre sonra Burakların çağırmasıyla oradan kalkıp, nargile salonuna geçtik.
Geldiğimizde selam verip, birer nargile istedik.
Bir süre muhabbet ettikten sonra Burak sihirli soruyu sordu.

Bu:Bro, yılbaşında ne yapmayı düşünüyorsun?
B:Bilmiyorum. Daha bir fikrim yok.
Uyuyarak girmek dışında.
Bu:Bize gelsene, bir kaç kişi oturmayı düşünüyoruz. Herkesin eşi olacak.
B:Kaç kişi toplamda?
Bu:Siz dışında 2 kişi olacak.
B:Tamamdır.

Kim olduğunu sormadım. Yanlış bir hareketinde ağzını yüzünü kıracağımı biliyordu. Öfkemi görmüştü. O öfkenin sebebi olmak istemezdi.
---
Bir süre oturduktan sonra Cansu'nun telefonu çaldı.
Ca:Efendim Babacım(Babacığımdan daha samimi geliyor kızlara.)?
Ca:Canlayım Baba.
Ca:Neden ki?
Ca:Neee???
Yüzü aniden düşmüştü, telaş yüzünden belli oluyordu.
Ca:Can, annem fenalaşmış.
---
Hemen evlerine gittik. Motogibleti park edip, koşar adımlarla evine çıktık. Babasının yanında bir kaç kadın daha vardı. Annesine hava yelliyorlardı. Cansu hemen yanına koşup, "Annemmm " diye ağlamaya başladı. "Birşeyin var mı? / Ne oldu sana?" diye soruyordu.
---
Cansu'ya "Birşey lazım mı?" diye sorup evden çıktım. Biraz midem bulandı o ortamda.
Ağlamalarına sinirlendim. Sinirlenmemem gerektiğini biliyordum. Sinirlenmem mantıksızdı ama yapabileceğim birşey yoktu. Doğamda vardı sinirlenmek. Ben de sakinleşmek için yola çıktım. Bir süre gezdikten sonra rahatladığımı hissettim. Bir süre sonra durup, dikiz aynasına baktım. iyi göstermiyordu. Düzeltmek için elimi attım. Yanlışlıkla kendime çevirdim. O anda gözlerimi gördüm.

Bölüm öncesi şarkı; ( https://youtu.be/ElEu8c7zz-8 ) Zeus Kabadayı - Çok mutlu bir şarkı

Şarkı o kadar güzel ki, ağlayacaksınız.
---
Biraz sonra sol kolumun parmaklara kadar uyuştuğunu, ensemin ağrıdığını anladım. Başım dönmeye başladı. Beni hastaneye zütürün dedim. Sonrası karanlık.
---
Kalp krizi geçirdiğimi anladım. Başımda ev halkı ve Cansu'nun ailesi vardı. Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladığımda hemşireyi çağırdılar. Tansiyonumu ölçtü. Tansiyonumun yüksek olduğunu söyledi. Bana ne olduğunu sordum. Birşeyin yok, tansiyondan dolayı bayılmışsın. Yalan söylediğini biliyordum.

H=Hemşire
B:Ha, o halde birşeyim yok.
H:Evet, yok.
inceden gülerken, kafamı aşşağı eğdım. Kaldırıp konuşmaya devam ettim.
B:O halde benim neden sol kolum uyuşmuştu?
H:Tansiyondan.
B:Tansiyondan mı ensem ağrıdı?
H:Evet.
---
iyiliğim için de olsa, yalandan nefret ediyordum.
"Babama bakıp, ne oldu bana?" diye sordum.
"Birşey yok oğlum. Tansiyondan olmuş." diye cevap verdi.
Ulan sanki ilk defa oluyor(Kol uyuşmasından bahsediyorum.).
Yüzüne baktım, buruk yani yalandan bir gülümseme vardı.
"Haa, birşeyim yok o halde." dedim ve gülümsedim.
"Tabi oğlum. Daha kaç yaşındasın ki sen? Ne olacak yani."
40'ı çıkarırsan dua et derlermiş gibi hissettim.
---
Bir süre sonra hastaneden taburcu oldum. Okula gittim. Hocadan izin alıp, derse girdim.
Sırama oturup, selam verdim.
---
Okuldan çıkma vakti geldiğinde benimle geleceğini söyledim(Cansu'ya).
Çıkma vakti geldi. Okuldan çıkıp, motogiblete bindik. Bir süre sürdükten sonra sinirlenme ihtimalim olduğu için sahile sürdüm(Kumsalsız olan).
Geldik ve banka oturduk.
Ben=B Cansu=Ca

B:Nasılsın Cansu(Aramıza biraz mesafe koyarak.)?
Ca:iyiyim Can, sen nasıl oldun?
B:iyi oldum, daha iyi olacağım.

Mesajı anlamadı. Anlamasını sağlayacaktım.

B:Bana ne olduğunu anlatmanı istiyorum.
Ca:Sana birşey olmadı Ca-.
B:Sakın(Sesimi yükselterek),sakın bana yalan söyleme. iyiliğim için bile olsa, sakın yapma bunu.
Ca:Anladım. Duymak istediğine emin misin?
B:Evet.
---
Önce bir yutkundu. Oturmam için, elini banka uzattı(Soruyu sorduğumda kalkmıştım.).
Konuşmaya başladı.
Ca:Bayıldığını görünce, baban hemen arabaya bindirip hastaneye getirmiş(Acile yakınız. Ambulans çağırılsaydı vakit kaybı olurdu.). Hastaneye geldiğinde(Bana olan birşeyi duyunca hep gözüm döner. Bayıldığımı duyunca da oldu.)sen--

B:Bana ne olduğunu duymak istiyorum. Anlattıklarını değil.
Ca:işte, şey olmuş sana.

Bir kaşımı yukarı kaldırdım. Ne diyeceğini merak ediyordum.

Ca:Kalbin şeymiş.
B:Ne?
Ca:Delikmiş.

Ayağa kalkıp, ciddi ciddi gülmeye başladım. Bir süre kahkaha attıktan sonra...

B:Şu surları görüyor musun(Denizin ayaklarımızın altına gelmesini engelleyen yer.)?
Ca:Evet.
B:işte orası bana sınırı hatırlatıyor. Hayatın sınırlarını anlatıyor. Hayatını düşün, deniz gibisin sen. Hatta, aileni de okyanus gibi düşün. Senin temizlenmeni onlar sağlıyor. Bu surları da, arkadaşların gibi düşün. Eğer bu surlar olmasa, bu deniz her yeri talan eder.

B:işte, ben o denizdim. Artık surlarım yıkıldı. Kurtulma şansım varsa bile, günlük 10 ilaç içeceğim. Ölmeden, öleceğim. Her gün sürüneceğim. Her günüm berbat geçecek.
Şimdi, söyle bana. Benim intihar etmemem için bir neden kaldı mı?

---
Yeni bölüm yarın, bu günlük bukadar.

Bölüm öncesi şarkı; ( https://youtu.be/nuCYToIKmcU ) Rota & Zeus Kabadayı - Ben Vazgeçtim

Vazgeçtim ben herşeyden.
---
B:işte, ben o denizdim. Artık surlarım yıkıldı. Kurtulma şansım varsa bile, günlük 10 ilaç içeceğim. Ölmeden, öleceğim. Her gün sürüneceğim. Her günüm berbat geçecek.
Şimdi, söyle bana. Benim intihar etmemem için bir neden kaldı mı?
---
Kaldı mı? Bilmiyordum işte. Bildiğim şey Cansu'ya aşık olduğum. Bir saniye. En son ben ondan hoşlanıyordum. Ne oldu da aşık oldum? "Söyle bana Can, niye aşık oldun?" Aşık olmak benim artık yapabileceğim birşey miydi? Bilmiyorum, yaşarsam zaman gösterecek.

Ca:Can!
B:Efendim?
Ca:Neden böyle düşünüyorsun?
B:(Gülerek, hatta kahkaha atarak)Neden mi? Tabii ki de zevk aldığım için.
Ca:Neyden zevk alıyorsun? Kendini öldürmekten mi(içsel ölümden bahsediyor. En azından ben öyle anladım.)?
B:Hahahaha, bilmem ki.
Ca:Seni bir gün çözeceğimi söylemiştim. Hatırlıyor musun?
B:Nasıl unutabilirim ki? En güldüğüm gündü(insanların beni çözmesi imkansızdır. izin verdiğim kadar öğrenebilirler. Genelde de izin vermediğim için çok yanlış anlaşılırım.).
Ca:Sen bir pgibopatsın Can. Pgibolojik destek alman gerekiyor.
B:Ahahaha, dur yeter, çok güldüm.
Ca:Ne yapıyorsun sen ya?
--- ( Gülmem geçtiğinde.)
B:Cidden beni tanımıyorsun değil mi?
Ca:Neden böyle söylüyorsun?
B:Çünkü beni yanlış biliyorsun. Kafana o düşünceyi oturtma. Biliyorsun, ben senin hayatında ki en farklı insanım.

Ağzı kilitlenmiş gibiydi. Ne diyeceğini düşünüyordu. Yanlış değildi. Ego da kasmıyordum. Birşey demeyeceğini anladığımda motogiblete yöneldim.

Ca:Dur!
B:Efendim?
Ca:Artık seni gerçekten tanımak istiyorum.
B:Neden?
Ca:Sevgilimi bilmeye hakkım var değil mi(Sinsi bir tebessümle birlikte.)?

"Oyalamak için mi yaptı?" bu soruyu sordum kendime. Sonra yüzünü hatırladım. Sahte olamayacak kadar ciddi görünüyordu.

B:Peki o halde. Ne bilmek istiyorsun?
Ca:Senin pgibolojini bozan nedenleri bilmek istiyorum.
"Sabaha kadar buradayız demek."
B:Gel, biryere gideceğiz seninle.
---
Kahve içebileceğimiz bir yere geldik.
Gözlerine baktım, boş bakıyordu. "Anlatmasam mı?" diye düşündüm. Neden öyle baktığını sordum. "Seni düşünüyorum." dedi. iki kahve istedim.

B:Nasılsın Sevgilim?
Ca:iyiyim Sevgilim.
B:Biz ne zamandır seninle tanışığız?
Ca:Bilmem, 7-8 yıl olmuştur. Belki daha fazla...
B:Ben ne zamandır böyleyim?
Ca:Uzun bir süredir. Hatırladığım kadarıyla hep değişiktin.
B:Ne gibi bir değişiklik?
Ca:Bilmiyorum, senden korkardım ben. Hata yaptığım zaman bana kızardın. Mızmızlanmama izin vermezdin(Anıları hatırlamanın tebessümüyle).
B:Şimdi senden mızmızlanmanı istemiyorum. Bu konuyu kapatıyoruz, birdaha hiç açılmayacak bu konu.
Ca:Neden?
B:Canım öyle istiyor.
Ca:intihar yok değil mi kafanda?
B:Sen yanımda mısın?
Ca:Evet, neden?
B:Bana Tontişim dediğin sürece yok. Ayrıca, bu konuyu birisine anlatmak yok.
Ca:Tamam yok.
B:Söz ver.
Ca:Söz.
B:Şimdi sarıl.
Yanıma gelip sarıldı. "Seni çok ama çok seviyorum." dedi. Bir süre sarıldıktan sonra, "Hadi bize gidelim." dedi.

Bölüm öncesi şarkı; ( https://youtu.be/3m634tJeu2Q ) Zeus Kabadayı - Gitme 3

Sesi için dinliyorum.
---
Bir süre sarıldıktan sonra, "Hadi bize gidelim." dedi.
---
B:Boş mu?
Ca:Tabii ki. Bizimkiler köye gitti. Bir kaç gün yoklar.

Yani diyor ki, gel bize vur kırbacı.
---
Evlerinin önüne geldim. Garajlarına park edip, evine çıktık. Önce zili çaldı sonra anahtarı taktı. Eve girerken beni kolumdan çekti. içeri girdiğimde, bacaklarından tutup kaldırdım. Bacaklarını belime sabitleyip, penisimi vajinası hizasına getirdim. Kollarını boynuma doladı. Kalçasından kavrayıp, dudaklarına yapıştım.

Bir süre hafif iniltili öpüştükten sonra ellerimi altına giydiği taytın içine soktum. Ellerim vucudunun en ücra köşelerine temas ediyordu. iniltileri yavaş yavaş artıyordu. Altında ki taytı tangasıyla birlikte çıkardım. Yere indirdim. Elleriyle ceketimi ve kaskımı çıkardı. Devamında da tişörtümü...

Memelerini daha da yakınlaştırıp, alttan dudaklarımı öptü. Tişört varimsi şeyini çıkartıp sütyenini gördüm. O da saçlarını biraz sallayıp, sütyen kopçasını açtı. Ben de pantolonumu çıkardım. Dudaklarını ısırdığını gördüm. Bir süre sonra ellerimden tutup odasına zütürdü. Dudaklarımı öperken dilini ağzımın içine soktu. Dişimi diliyle gezdi. Bir süre güzel bir şekilde öpüştükten sonra beni yatağa itti. Yatakta baksırımı çıkartıp, hiç küçük olmayan küçük Can'ı ağzına aldı. Bir miktar sakso çektikten sonra onu yatırıp, kafamı vajinasına gömdüm. içine doğru dilimi sokarken, üstten elimle titreşim yapıyordum. Boşalacağını söylediği için bıraktım.

Cüzdanımdan prezervatifi alıp, penisime takmasını istedim. Gerek olmadığını, hap içeceğini söyledi. "Peki ozaman" diyip yan yatırdım. Bir bacağını omzuma alıp girmeye başladım. Bir süre becerdikten sonra karnını yatağa yasladım.

Vucudu tamamen yerdeydi, sırtı bana dönüktü. Bir tek kalçası yukardaydı. Şişmiş vajinası o şekilde karşımdaydı. Aralığına parmağımı sokup, devamında penisimi içine soktum. Ellerimle belinden kavrayarak sert ve hızlıca becermeye başladım.

Bir süre sonra boşalacağını söyledi. Ben de boşalacaktım. içine boşacalacağımı söyledim.
Becermeye devam ederken, birden "Ah" dedi. Boşaldığını anladığım için performansımın son anlarını kullanmaya başladım.

Boşalmaya başladığında, ben de geldiğimi anlayıp içine boşaldım. Penisim sıcacık ve yapış yapıştı. O kadar güzeldi ki, daha fazla dayanamayıp içinden hiç çıkmadan üstüne doğru devrildim. içinden çıktım.

Yüz üstü üzerime yattı. Alttan yüzüme bakmaya başladı. Elleri göğsümdeydi. Elimi beline atıp okşamaya başladım. Biraz kıpraştıktan sonra diğer elimi de saçına zütürdü. Saçıyla bir süre oynadıktan sonra "Seni seviyorum" dedi. Bu yüzümü gerçekten güldürmüştü. Garip hissetmiştim. gibtiğim kızın aynı zamanda aşık olduğum olması garip geliyordu.

Yanından ayrılıp duşa girdim. "Ben gidiyorum, Bebeğim." dedim. "Yarın buluşalım, bana aldığın ertesi gün hapını verirsin." dedi .

Gülüp, peki dedim. Şaka bir yana kız bana intiharı unutturmuştu. Bir tek ailem beni sakinleştirebilmişti bu güne kadar. Demek ki, artık aileme yeni birisi katılmıştı.